.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    "Dinde zorluk yoktur” demek...

    by_efsane
    by_efsane
    azimli üye
    azimli üye


    Erkek
    mesaj sayısı : 113
    Yaş : 36
    Kayıt tarihi : 21/04/09

    "Dinde zorluk yoktur” demek... Empty "Dinde zorluk yoktur” demek...

    Mesaj  by_efsane Çarş. Nis. 22, 2009 7:08 pm

    ALLAHü teâlâ,
    çok merhametli olduğu için, insanların zayıflığına ve
    kuvvetlerinin azlığına göre, bütün ibadetlerde en hafif,
    en kolay olanları emretmiştir. Nisa suresinin 27. âyetinde
    mealen; (ALLAHü teâlâ, size hafif, kolay emretmek istedi. Çünkü insan, zayıf yaratılmıştır) buyuruldu.

    ALLAHü teâlânın, kullarına yapamayacakları şeyi
    emretmesi, hikmetine yakışmaz. Kullarına, kaldırılamayacak,
    büyük kayayı kaldırmayı emretmeyip; herkesin çok kolay
    yapacağı kıyam, rüku, secde, bir kısa sure okumak ile meydana
    gelen namazı emretmiştir. Namaz kılmak, herkes için çok
    kolaydır. Ramazan orucu da, pek kolaydır. Zekatı da, çok hafif
    emretmiş, malın hepsini değil, kırkta birini verin buyurmuştur. Hepsini
    veya yarısını vermeyi emretseydi, kullarına güç olurdu.
    Merhameti, pek fazla olduğundan, emri tam yapılamaz ise, daha da
    hafifletmiştir. Mesela, abdest alamayanlara, teyemmüm etmeye,
    namazda ayakta duramayanlara, oturarak kılmaya, oturamayanlara da,
    yatarak kılmaya, rüku ve secde yapamayanlara, ima ile kılmaya,
    bunlar gibi, daha nice kolaylıklara izin vermiştir.

    İslamiyet’in emirlerine dikkatle ve insafla bakan bir kimse, bu
    kolaylıkları elbette görür. ALLAHü teâlânın,
    kullarına ne kadar çok merhametli olduğunu da, pek iyi anlar.
    Emirlerin kolay olmasının bir şahidi de, çok kimsenin, emir
    olunan ibadetlerin, daha artmasını istemesidir. Namazın, orucun
    artmasını isteyen, çok görülmüştür. Evet,
    ibadet yapmak güç gelen kimseler de, yok değildir.
    Böyle kimselere, ibadetlerin zor gelmesine sebep, nefslerinin
    karanlığı ve şehvani arzularının kötülüğüdür.
    Bu karanlık ve kötülükler, nefslerinden hasıl
    olmaktadır. Nefs, ALLAHü teâlânın düşmanıdır.
    Şura suresinin 13. âyetinde mealen; (İman ve ibadet etmek, müşriklere güç gelir) ve Bekara suresinin 45. âyetinde mealen; (Namaz kılmak, yalnız müminlere, ALLAHü teâlâdan korkanlara kolay gelir) buyurulmuştur.

    Bedenin hastalığı, ibadetlerin yapılmasını güçleştirdiği
    gibi, kalbin ve ruhun hasta olması da güçleştirir.
    ALLAHü teâlâ, İslamiyet’i, nefs-i emmareyi yani
    kötülük isteyici arzularından, âdetlerinden
    vazgeçirmek için gönderdi. Nefsin istekleri ile
    İslamiyet’in istekleri birbirinin zıddıdır, aksidir. O halde,
    ibadetleri yapmakta güçlük çekmek, nefsin
    kötülüğünü gösteren bir alamettir. Nefsin
    arzularının kuvveti, bu güçlüğün çokluğu
    ile ölçülür. Nefsin istekleri kalmayınca,
    güçlük de kalmaz. Ayrıca görünen uzuvların
    kuvvetten düşmesi, ibadeti güçleştirdiği gibi, kalbde
    imanın zayıflaması da güçleştirmektedir. Yoksa,
    İslamiyet’in her emrinde kolaylık vardır. Bekara suresinin 185.
    âyetinde mealen; (ALLAHü teâlâ, size kolaylık yapmak istiyor, güçlük çıkarmak istemiyor) buyuruldu.

    Dinimizde zaruret olduğu zaman, haram işlemeye ve farzı terk etmeye
    ruhsat, izin verilmiştir yani azab yapılmaz. Zaruret zamanında da,
    dinin emirlerini yapmaya azimet denir. Bazen, azimet olanı yapmak daha
    iyidir. Mesela, ölüm ile korkutulan kimsenin, imanını
    gizlememesi böyledir. Öldürülürse, şehid olur.
    Bazen ruhsat olanı yapmak, daha iyi olur. Yolcunun oruç
    tutmaması böyledir. Yolcu, orucu tutarak hastalanır,
    ölürse günaha girer. Hadis-i şerifte; (ALLAHü teâlâ, emrettiği şeyleri yapmanızı sevdiği gibi, izin verdiği şeyleri yapmanızı da sever) buyuruldu.

    Hadika’da buyuruluyor ki:
    “Bir kimsenin nefsi, kolaylıkları yapmak istemezse, bunun
    azimetleri bırakıp, ruhsatla amel etmesi efdal olur. Fakat ruhsatla
    amel etmek, ruhsatları araştırmaya yol açmamalıdır.
    Çünkü nefse, şeytana uyarak, mezheblerin kolay
    yerlerini araştırıp toplamak yani telfîk etmek haramdır.”

    Netice olarak, dinde zorluk yoktur demek, ALLAHü teâlâ
    kolay olan emirler bildirmiş, emretmiş demektir. Yoksa, herkes, hoşuna
    giden şeyleri yapsın, nefsine zor gelen şeyleri yapmasın, ibadetleri
    rahat, kolay ve keyfine göre değiştirsin demek değildir. Zira
    dinde ufak bir değişiklik yapmak, küfürdür, dinsizliktir.

    Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 9:11 pm