İlk kez tespit edilen Hantavirüs paniği Hitskin_logo Hitskin.com

Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmekTemanın fişine geri dönmek

.talk4her
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İlk kez tespit edilen Hantavirüs paniği

Aşağa gitmek

İlk kez tespit edilen Hantavirüs paniği Empty İlk kez tespit edilen Hantavirüs paniği

Mesaj  AsiRuH Perş. Nis. 16, 2009 9:41 pm

16 şüpheli vakadan 8'inde Hantavirüs enfeksiyonu
çıkması ve bir kişinin hayatını kaybetmesi endişe yarattı. Peki
virüs nasıl bulaşır, ne kadar ölümcüldür,
korunmak mümkün mü?
Sağlık Bakanlığı, Zonguldak ve Bartın'daki şüpheli 16 vakadan
8'inde Hantavirüs enfeksiyonu olduğunu, bir kişinin hayatını
kaybettiğini ve Türkiye'de ilk kez tespit edilen virüs
için Bilim Kurulu oluşturulduğunu açıkladı.
Bunyaviridae virüs ailesinden olan Hanta, ‘Ebola
virüsünün kuzeni’ olarak nitelendiriliyor ve Ebola
gibi kesin tedavisi yok. Çin, Kore, Rusya, Avrupa, Arjantin,
Şili, Brezilya, ABD ve Panama gibi değişik coğrafyalarda
görülüyor.

Virüsün başta fareler olmak üzere kemiricilerin dışkı ve
idrar gibi çıkartılarının kuruyup, havada uçar hale
gelmesiyle ve solunum yoluyla bulaştığını söyleyen İstanbul Tıp
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadi Yenen,
virüsün çok sayıda alt tipi olduğunu anlattı:

"Bunya ailesinden olan virüsler genel olarak belli coğrafi
bölgelerle sınırlıdırlar, hantavirüs bu aileden olmasına
rağmen bütün dünyada yaygındır. Şu ana kadar
Türkiye’de ciddi bir hastalık yaptığına dair veri yok.
Virüsün çok fazla sayıda alt tipi var, büyük
bölümü Asya, Afrika gibi eski dünya
coğrafyasındadır, Amerika kıtasında ise 1990’lı yıllarda saptandı.

BÖBREKLERİ, KALBİ VE AKCİĞERLERİ TUTUYOR
Hantavirüsünün değişik türlerinin farklı
hastalıklara neden olabildiğini belirten Prof. Dr. Şadi Yenen, ancak
başlıca iki tipin hastalığa neden olduğunu vurguladı:
"Birisi kanamalı ateşle böbrekleri tutar, diğeri ise akciğer ve
kalbi. Virüsün kalp ve akciğerleri tutan türünde
ölüm oranı yüzde 20’lere varabiliyor.
Böbrekleri etkileyen türünde ise ölüm oranı
yüzde 5 ile 10 arasındadır ama birçok coğrafyada
böbrekleri tutan türünde ölüm oranı yüzde
1 veya 2’dir."

Prof. Yenen, insandan insana bulaşmayan virüsün neden olduğu etkileri ise şöyle sıraladı:
"Hangi türü olursa olsun çok ani ateşle başlar, ateşe
başağrısı eşlik eder. Üçüncü ve
dördüncü günlerde sırt, bel ağrısı ve idrar
yapamama şikayetine yol açar. Akciğer ve kalbi tutarsa nefes
darlığı olur, her ikisinde de şok gelişebilir. Böbreği tutan
olgularda bir kaç gün sonra idrar açılır ve hasta
bol miktarda idrar yapmaya başlar. Bu virüsten iyileşenler ise
aylarca aşırı terleme sorunu yaşayabilir. "
ŞOK GELİŞEBİLİR, YAŞAM DESTEĞİNE İHTİYAÇ DUYULABİLİR
Belirtiler, virüs insan vücuduna girdikten iki hafta sonra
görülmeye başlıyor. Kuluçka süresinin 30
güne kadar uzayabileceğini vurgulayan Prof. Yenen'in tedaviyle
ilgili sözleri:
"Henüz etkin ve belli başlı bir tedavisi yok. Antiviral
ilaç kullananlar var ama onların da etkinliği kaıtlanmış değil.
Ancak hastaya mutlaka hastanede bakım verilmeli. Yani şok gelişmişse
şok tedavisi, böbrek sorunu gelişmişse hemodiyaliz ve vücudun
o anda yaşam desteğine ihtiyaç duyduğu, ektrolit, tansiyon
yükselticiler gibi yaşamsal uygulamalar yapılmalı."

YÜZDE YÜZ ÖLDÜRÜR DİYE BİR ŞEY YOK
Prof. Şadi Yenen, virüsü tespit etmenin zor olduğunu,
bu yüzden Zonguldak ve Bartın'daki vakaların kapsamlı
araştırılması gerektiğini vurguladı, aşı çalışmalarının devam
ettiğini söyledi:
"Avrupa bölgesinde bu virüsün 6 tipi dolaşıyor, tek bir
testle bütün alt tipleri tespit etmek mümkün değil.
Bunun için öncelikle testlerle doğrulanarak, doğru tanının
konması gerekir. Dünya Sağlık Örgütünün
onayladığı aşısı henüz yok. Ama Çin ile Kore bir aşı
geliştirdi ve yerel olarak kullanıyorlar. Dünyanın diğer
ülkelerinde ise aşı çalışmaları sürüyor.
Vücut bir süre sonra hantavirüsü kendiliğinden de
yenebilir. Tüm enfeksiyonlar için oluşması gereken
koşullardan biri etkenin vücuda yeteri miktarda girmesidir. Bir de
vücut daha önceden bu ve bunun alt tipi virüslerle
tanışmışsa ve bağışıksa bu virüsle başedebilir. Yani virüs
vücuda girdikten sonra kurtuluş olmadığı, kesin olarak
ölümle sonuçlandığı yönündeki bilgi doğru
değil, hantavirüs yüzde yüz öldürür diye
bir şey yok ama virüsü kapanlara zamanında ve hastanede
müdahale edilmesi şart."

KORUNMAK İÇİN TEMİZLİK
Yener, korunmayla ilgili bilgi de verdi.
"Hantavirüsten korunmak için kemiriciler ile uygun
yöntemlerle mücadele edilmesi gerekiyor. Kemiricilerin
atıkları ile kirlenme ihtimali olan yerlerin temizliğinin toz
kaldırmadan deterjan veya çamaşır suyu kullanarak yıkama veya
ıslak bezlerle temizlik şeklinde yapılması öneriliyor."
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz