.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    yabancı şarkıların türkçe anlamları

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:08 pm

    Artist: Everclear Lyrics
    Song: She's So High Above Me


    She's blood, flesh and bone{ O kan,et ve kemikten}
    No tucks or silicone{Seker degil, silikon degil}
    She's touch, smell, sight, taste and sound{O da dokunur,koklar,gorur,tadar ve duyar}
    But somehow I can't believe{Ama nasilsa inanamiyorum}
    That anything should happen{Birseyler olabilecegine}
    I know where I belong{Nereye ait oldugumu biliyorum ben}
    And nothing's gonna happen{Ve hicbirsey olmayacak}

    Chorus:{Nakarat:}
    'Cause she's so high{Cunku o cok yuce.}
    High above me, she's so lovely{Benden ustun,o cok sevimli}
    She's so high, like Cleopatra, Joan of Arc, or Aphrodite{O cok yuce,Cleopatra gibi,Joan of Arc gibi, ya da Afrodit gibi.}
    She's so high, high above me{O cok yuce,benden ustun}


    First class and fancy free{Birinci sinif, ve sanri degil}
    She's high society{O soylu biri}
    She's got the best of everything{O herseyin en iyisine sahip}
    What could a guy like me ever really offer?{Benim gibi bir adam ona ne verebilir ki?}
    She's perfect as she can be, why should I even bother?{O zaten olabildigince mukemmel, neden rahatsiz edeyim ki?}

    (Chorus){Nakarat}

    She calls to speak to me{Konusmak icin beni cagirinca}
    I freeze immediately{Ben hemen donakaldim}
    'Cause what she says sounds so unreal{Cunku soyledikleri cok gercekdisi geliyor}
    But somehow I can't believe{Ama nasilsa inanamiyorum}
    That anything should happen[Birseyler olabilecegine[/b]}
    I know where I belong{Nereye ait oldugumu biliyorum ben}
    And nothing's gonna happen{Ve hicbirsey olmayacak}
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:09 pm

    anathema- one last goodbye

    How I needed you
    sana nasl ihtiyacım vardı

    How I bleed now you're gone
    Nasıl kanıyorum şimdi sen yokken

    In my dreams I can see you
    Rüyalarımda seni görebiliyorum

    But I awake so alone
    Fakat o kadar yalnız uyanıyorum ki

    I know you didn't want to leave
    Biliyorum sen gitmek istememiştin

    Your heart yearned to stay
    Kalbin kalmayı istemişti

    But the strength I always loved in you
    Fakat sende her zaman sevdiğim o güç

    Finally gave way
    Sonunda pes etti

    Somehow I knew you would leave me this way
    Her nasılsa biliyordum beni bu şekilde terkedeceğini

    Somehow I knew you could never stay
    Hernasılsa biliyordum asla benimle kalamayacağını

    And in the early morning light
    Ve sabahın ilk ışıklarıyla

    After a silent peaceful night
    Huzurlu, sessiz bir geceden sonra

    You took my heart away
    Kalbimide aldın götürdün uzaklara

    In my dreams I can see you
    Hayallerimde seni görebiliyorum

    I can tell you how I feel
    Sana hissettiklerimi söyleyebiliyorum

    In my dreams I can hold you
    Rüyalarımda sana sarılabiliyorum

    It feels so real
    Bu tıpkı gerçek gibi geliyor

    And I still feel the pain
    Ve hala o acıyı hissediyorum

    I still feel your love
    Hala sevgini hissediyorum

    I still feel the pain
    Hala o acıyı hissedebiliyorum

    I still feel your love
    Hala sevgini hissedebiliyorum

    Somehow I knew you would leave me this way
    Her nasılsa biliyordum beni bu şekilde terkedeceğini

    Somehow I knew you could never stay
    Hernasılsa biliyordum asla benimle kalamayacağını

    And in the early morning light
    Ve sabahın ilk ışıklarında

    After a silent peaceful night
    Huzurlu, sessiz bir geceden sonra

    You took my heart away
    Kalbimi aldın götürdün uzaklara

    I wish you could have stayed
    Ben kalabilmiş olmanı dilerdim
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:09 pm

    opeth- to bid you farewell

    I am awaiting the sunrise
    gün doğumunu bekliyorum

    Gazing modestly through the coldest morning
    naifçe gözümü dikmişim o en soğuk sabahın içine

    Once it came you lied
    bana söylediğin o yalan

    Embracing us over autumn's proud treetops
    kucaklıyor bizi sonbaharın mutlu ağaç dallarında

    I stand motionless
    hareketsiz biçimde dikiliyorum öylece

    In a parade of falling rain
    yağan yağmurun görkeminin ortasında

    Your voice I cannot hear
    bana sesleniyorsun,seni duyamıyorum

    As I am falling again
    tekrar düşerken

    Devotion eludes
    sadakat sıyrılıyor ustaca

    And in sadness I lumber
    ve ben üzüntüyle yürüyorum öylece

    In my own ashes I am standing without a soul
    kendi küllerimin içinde ruhsuz bir halde dikiliyorum

    She wept and whispered: "I know..."
    o ise agladı ve bana bana biliyorum.. diye fısıldadı

    We walked into the night (( şarkının bu kısmı harikadır yabancı şarkıların türkçe anlamları Thumbsup ))
    gecenin içine yürüdük

    Am I to bid you farewell?
    sana elveda mı diyorum

    Why can't you see that I try
    çaba sarfettiğimi neden göremiyorsun

    When every tear I shed
    Is for you?
    döktüğüm bütün gözyaşrı senin içinken
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:10 pm

    EALGES-HOTEL CALIFORNIA


    On a dark desert highway, cool wind in my hair
    Karanlık bir çöl otoyolunda, serin rüzgar saçlarımda

    Warm smell of colitas, rising up through the air
    Colitaların sıcak kokusu, yükseliyor havaya

    Up ahead in the distance, I saw a shimmering light
    İleride bir mesafede, parlak bir ışık gördüm

    My head grew heavy and my sight grew dim
    Ağırlaştı başım ve bulanıklaştı görüşüm.

    I had to stop for the night
    Gece için durmalıydım

    There she stood in the doorway;
    Orada, kapının önünde durdu

    I heard the mission bell
    Görev zili duyuldu

    And I was thinking to myself,
    Ve kendi kendime düşünüyordum ki

    'This could be Heaven or this could be Hell'
    'Cennet de olabilir bu, cehennem de'

    Then she lit up a candle and she showed me the way
    Sonra bir mum yaktı ve bana yolu gösterdi

    There were voices down the corridor,
    Koridor boyunca sesler vardı

    I thought I heard them say...
    Sanırım şöyle dediklerini duydum onların:

    Welcome to the Hotel California
    California oteline hoşgeldiniz

    Such a lovely place
    Ne kadar hoş bir yer

    Such a lovely face
    Ne kadar hoş bir çehre

    Plenty of room at the Hotel California
    Bir çok oda var otel california da

    Any time of year, you can find it here
    Yılın herhangi bir zamanı, bulabilirsiniz burada

    Her mind is Tiffany-twisted, she got the Mercedes bends
    Aklı "Tiffany-dalgın", "Mercedes kavisleri"

    She got a lot of pretty, pretty boys, that she calls friends
    Bir sürü tatlı çocukları vardı, arkadaş diye çağırdığı

    How they dance in the courtyard, sweet summer sweat.
    Sahnede nasıl dansettikleri, tatlı yaz teri

    Some dance to remember, some dance to forget
    Bazı danslar hatırlamak içindir, unutmak içindir bazısı

    So I called up the Captain,
    Böylece hatırlattım kaptana

    'Please bring me my wine'
    'lütfen şarabımı getirin bana'

    He said,'We haven't had that spirit here since nineteen sixty nine'
    O dedi ki; "o ruhu yakalayamamıştık 1969 dan bu yana"

    And still those voices are calling from far away,
    Ve o sesler çok uzaklardan çağırıyor hala

    Wake you up in the middle of the night
    Uyandırır seni gecenin ortasında

    Just to hear them say...
    Sadece onların şunu demelerini duymaya...

    Welcome to the Hotel California
    California oteline hoşgeldiniz

    Such a lovely place
    Ne kadar hoş bir yer

    Such a lovely face
    Ne kadar hoş bir çehre

    They livin' it up at the Hotel California
    Otel California'da yaşarlar şaşaa içinde

    What a nice surprise, bring your alibis
    Ne kadar güzel bir sürpriz, getirir bahanelerinizi

    Mirrors on the ceiling,
    Aynalar tavanda

    The pink champagne on ice
    Buzda pembe şampanya

    And she said 'We are all just prisoners here, of our own device'
    Ve o dedi ki; "burada hepimiz sadece mahkumlarız, kendi düzeneğimizin"

    And in the master's chambers,
    Ve ana salonda

    They gathered for the feast
    ziyafet için toplandılar

    The stab it with their steely knives,
    Çelik bıçaklarıyla onu doğradılar

    But they just can't kill the beast
    Fakat canavarı öldüremezler

    Last thing I remember, I was
    Hatırladığım son şey, benim

    Running for the door
    Kapıya koştuğumdu

    I had to find the passage back
    Geçidi tekrar bulmalıydım.

    To the place I was before
    Daha önce bulunduğum yere açılan

    'Relax,'said the night man,
    "Rahatla" dedi adam

    We are programmed to receive.
    Varmak için programlandık

    You can checkout any time you like,
    İstediğin zaman kontrol edebilirsin

    but you can never leave!
    Ama ayrılamazsın asla!
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:11 pm

    anastacia_everything is burn

    She sits in her corner
    (O (kız) kendi köşesinde oturuyor )
    Singing herself to sleep
    (Kendi şarkısıyla uykuya dalıyor )
    Wrapped in all of the promises
    (Tüm o vaadlerle sarmalanmış )
    That no one seems to keep
    (Kimsenin pek tutmadığı )
    She no longer cries to herself
    (Artık kendi kendine ağlamıyor )
    No tears left to wash away
    (Silinecek hiç gözyaşı kalmadı )
    Just diaries of empty pages
    (Sadece boş sayfalarla dolu günlükler )
    Feelings gone a stray
    (Hisler yoldan sapmış )
    But she will sing
    (Ama o şarkı söyleyecek )
    Til everything burns
    (Her şeye yanana kadar )
    While everyone screams
    (Herkes bağırırken )
    Burning their lies
    (Onların yalanlarını yakıyorum )
    Burning my dreams
    (Hayallerimi yakıyorum )
    All of this hate
    (Tüm bu nefreti )
    And all of this pain
    (Ve tüm bu acıyı )
    I'll burn it all down
    (Hepsini ateşe veriyorum )
    As my anger reigns
    (Öfkem hüküm sürerken )
    Til everything burns
    (Her şey yanana kadar )
    Walking through life unnoticed
    (Hayatın içinden geçiyor fark edilmeden )
    Knowing that no one cares
    (Kimsenin umursamadığını bilerek )
    Too consumed in their masquerade
    (Onların maskeli balosunda çok yıpranmış halde )
    No one sees her there
    (Kimse orada onu görmüyor )
    And still she sings
    (Ve o hala şarkı söylüyor )
    Til everything burns
    (Her şeye yanana kadar )
    While everyone screams
    (Herkes bağırırken )
    Burning their lies
    (Onların yalanlarını yakıyorum )
    Burning my dreams
    (Hayallerimi yakıyorum )
    All of this hate
    (Tüm bu nefreti )
    And all of this pain
    (Ve tüm bu acıyı )
    I'll burn it all down
    (Hepsini ateşe veriyorum )
    As my anger reigns
    (Öfkem hüküm sürerken )
    Til everything burns
    (Her şey yanana kadar )
    Everything burns
    (Her şey yanar )
    Watching it all fade away
    (Hepsinin yok oluşunu izleyerek )
    All fade away
    (Hepsinin yok oluşunu)
    Everyone screams
    (Herkes bağırır )
    Watching it all fade away
    Hepsinin yok oluşunu izleyerek
    Oooh, ooh
    While everyone screams
    (Herkes bağırırken)
    Burning down lies
    (Yalanları yakıyorum)
    Burning my dreams
    (Hayallerimi yakıyorum )
    All of this hate
    (Tüm bu nefreti)
    And all of this pain
    (Ve tüm bu acıyı )
    I'll burn it all down
    (Hepsini ateşe vereceğim )
    As my anger reigns
    (Öfkem hüküm sürerken )
    Til everything burns
    (Her şey yananan kadar)
    Everything burns
    (Her şey yanana)
    Watching it all fade away
    (Hepsinin yok oluşunu izleyerek )
    (Oooh, ooh)
    Everything burns
    (Her şey yanar)
    Watching it all fade away
    (Hepsinin yok oluşunu izleyerek)
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:11 pm

    REM-LOSING MY RELIGION


    Life is bigger
    Hayat daha büyük

    It's bigger than you
    Senden daha büyük

    And you are not me
    Ve sen ben degilsin

    The lengths that I will go to
    Gidecegim yollar

    The distance in your eyes
    Gözlerindeki uzaklık

    Oh no I've said too much
    Oh hayır çok fazla konuştum

    I set it up
    Ayarladım

    That's me in the corner
    Köşedeki benim

    That's me in the spotlight
    Spot ışıgındaki benim

    Losing my religion
    Dinimi kaybederken

    Trying to keep up with you
    Seninle birarada durmaya çalışıyorum

    And I don't know if I can do it
    Bunu yapabilecegimden emin degilim

    No I've said too much
    Hayır,çok şey söyledim

    I haven't said enough
    Yeterli söylemedim

    I thought that I heard you laughing
    Senin güldügünü duydugumu sandım

    I thought that I heard you sing
    Şarkı söyledigini duydugumu sandım

    I think I thought I saw you try
    Senin denerken gördügümü sandım

    Every whisper of every waking hour
    Her uyanış anına ait her fısıltı

    I'm choosing my confessions
    Günah çıkarışlarımı seçiyorum

    Trying to keep an eye on you
    Sana göz kulak olmaya çalışıyorum

    Like a hurt lost and blinded fool
    Aynen, yaralı kaybolmuş kör bir aptal gibi

    Oh no I've said too much
    Oh,hayır çok şey söyledim

    I set it up
    ayarladım

    Consider this
    Bunu degerlendir

    The end of the century
    Yüzyılın sonu

    Consider this
    Bunu degerlendir

    The slip that brought me
    To my knees failed
    O beni dizlerimin üstüne düşüren kayganlıgı

    What if all these fantasies
    eger bu fantaziler

    Come flailing around
    Etrafta uçursa

    Now I've said too much
    Şimdi yeterli konuştum

    I thought that I heard you laughing
    senin güldügünü duydugumu sandım

    I thought that I heard you sing
    Şarkı söyledigini duydugumu sandım

    I think I thought I saw you try
    Senin denerken gördügümü sandım

    But that was just a dream
    Ama bu sadece bir rüyaydı

    That was just a dream
    Bu sadece bi rüyaydı
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:12 pm

    Evanescence - My Immortal

    I'm so tired of being here suppressed by all my childish fears
    Burada, çocukça korkularım tarafından bastırılmış halde bulunmaktan çok yoruldum

    And if you have to leave
    Ve eğer gitmek zorundaysan

    I wish that you would just leave
    Hemen gitmeni dilerim

    'Cause your presence still lingers here
    Çünkü varlığının hala burada oyalanıyor(takılıp kalıyor)

    And it won't leave me alone
    Ve beni yalnız bırakmayacak

    These wounds won't seem to heal
    Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.

    This pain is just too real
    Bu acı fazla gerçek

    There's just too much that time cannot erase
    Zamanın silemediği çok fazla şey var

    Nakarat :

    [ When you cried I'd wipe away all of your tears
    Ağladığında, tüm gözyaşlarını silerdim

    When you'd scream I'd fight away all of your fears
    Çığlık attığında, tüm korkularınla savaşırdım

    I held your hand through all of these years
    Tüm bu yıllar boyunca elini tuttum.

    But you still have all of me
    Fakat hala bana tamamen sahipsin ]

    You used to captivate me by your resonating light
    Sen beni tınlayan ışığınla büyülerdin.

    Now I'm bound by the life you left behind
    Şimdi geride bıraktığın hayat tarafından bağlandım

    Your face it haunts my once pleasant dreams
    Yüzün, benim bir zamanlar tatlı olan rüyalarımı ziyaret ediyor

    Your voice it chased away all the sanity in me
    Sesin, tüm akıl sağlığımı kovaladı

    These wounds won't seem to heal
    Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.

    This pain is just too real
    Bu acı fazla gerçek

    There's just too much that time cannot erase
    Zamanın silemediği çok fazla şey var

    Nakarat

    I've tried so hard to tell myself that you're gone
    Kendime gittiğini söylemek için çok uğraştım

    But though you're still with me
    Ama hala benimle olmana rağmen

    I've been alone all along
    Baştan beri yalnızım

    Nakarat


    Queen - The Show Must Go On

    Empty spaces - what are we living for
    Boş alanlar - ne için yaşıyoruz

    Abandoned places - I guess we know the score
    Terk edilmiş yerler - Sanırım sebebini biliyoruz

    On and on
    Sürüp gidiyor

    Does anybody know what we are looking for
    Neyi aradığımız bilen birileri var mı?

    Another hero another mindless crime
    Yeni bir kahraman, yeni bir aptalca suç

    Behind the curtain in the pantomime
    Perdenin arkasında, pandomimde

    Hold the line
    Sınırı tut

    Does anybody want to take it anymore
    Buna daha fazla tahammül etmek isteyen var mı?

    The show must go on
    Şov devam etmeli

    The show must go on
    Şov devam etmeli

    Inside my heart is breaking
    İçimde kalbim parçalanıyor

    My make-up may be flaking
    Makyajım dökülüyor olabilir

    But my smile still stays on
    Ama gülümsemem hala duruyor

    Whatever happens I'll leave it all to chance
    Ne olursa olsun tamamen şansa bırakacağım

    Another heartache another failed romance
    Yeni bir kalp ağrısı, yeni bir başarısız aşk macerası

    On and on
    Sürüp gidiyor

    Does anybody know what we are living for
    Ne için yaşadığımız bilen birileri var mı

    I guess I'm learning
    Sanırı öğreniyorum

    I must be warmer now
    Şimdi daha sıcak olmalıyım

    I'll soon be turning round the corner now
    Yakında köşeden dönüyor olacağım

    Outside the dawn is breaking
    Dışarda şafak söküyor

    But inside in the dark I'm aching to be free
    Ama içerde karanlıkta, özgür olmak için acı çekiyorum

    The show must go on
    Şov devam etmeli

    The show must go on - yeah
    Şov devam etmeli - evet

    Ooh inside my heart is breaking
    Ooh içimde kalbim parçalanıyor

    My make-up may be flaking
    Makyajım dökülüyor olabilir

    But my smile still stays on
    Ama gülümsemem hala duruyor

    Yeah, oh oh oh
    Evet, oh oh oh

    My soul is painted like the wings of butterflies
    Ruhum kelebeklerin kanadı gibi boyalı

    Fairy tales of yesterday will grow but never die
    Dünün peri masalları büyüyecek ama asla ölmeyecek

    I can fly - my friends
    Uçabiliyorum - dostlarım

    The show must go on - yeah
    Şov devam etmeli - evet

    The show must go on
    Şov devam etmeli

    I'll face it with a grin
    Bununla gülerek yüzleşeğim

    I'm never giving in
    Asla teslim olmayacağım

    On with the show
    Şovla birlikte

    I'll top the bill
    Başı çekeceğim

    I'll overkill
    Sınırı aşacağım

    I have to find the will to carry on
    Devam edecek arzuyu bulmalıyım

    On with the, On with the show
    Şov ile, şov ile

    The show must go on, go on, go on, go on, ...
    Şov devam etmeli, etmeli, etmeli,...
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:12 pm

    Rihanna_ unfaithfull...
    Story of my life
    Hayat hikayem
    Searching for the right
    Doğruyu arıyorum
    But it keeps avoiding me
    Ama o benden kaçmakta kararlı
    Sorrow in my soul
    Ruhum kederli
    Cause it seems that wrong
    Çünkü yanlış ortada
    Really loves my company
    Gerçek aşklar benim arkadaşım

    He's more than a man
    O bir erkekten fazla
    And this is more than love
    Ve bu, aşktan fazla
    The reason that the sky is blue
    Gökyüzünün mavi olmasının nedeni
    The clouds are rolling in
    Bulutlar gürüldüyor
    Because I'm gone again
    Çünkü ben gittim
    And to him I just can't be true
    Ve ona karşı henüz dürüst olamam

    And I know that he knows I'm unfaithful
    Beni sadakatsiz olarak bildiğini biliyorum
    And it kills him inside
    Bu onun yüreğini öldürür
    To know that I am happy with some other guy
    Benim bir başkasıyla mutlu olduğumu bilmesi

    I can see him dying
    Ölümünü görebiliyorum

    I don't wanna do this anymore
    Artık bunu yapmak istemiyorum
    I don't wanna be the reason why
    Nedeni olmak istemiyorum
    Everytime I walk out at the door
    Her zaman kapı dışında yürürüm
    I see him die a little more inside
    Yüreğinin biraz daha öldüğünü görürüm
    I don't wanna hurt him anymore
    Artık onu incitmek istemiyorum
    I don't wanna take away his life
    Hayatından götürmek istemiyorum
    I don't wanna be...
    Olmak istemiyorum
    a murderer
    Bir katil
    I feel it in the air
    Havada hissediyorum
    as I'm doing my hair
    Saçlarımı yaparken
    Preparing for another day
    Bir başka gün için hazırlanırken
    A kiss up on my cheek
    Yanağımda bir öpücük
    He's here reluctantly
    O istemeyerek burada
    as if I'm gonna be out late
    Geç kalacak olduğumda
    I say I won't be long
    Uzun sürmeyeceğini söylerim
    Just hanging with the girls
    Sadece kızlarla takılırım
    A lie I didn't have to tell
    Bir yalan söylememeliydim
    Because we both know
    Çünkü birbirimizi biliyoruz
    Where I'm about to go
    Yaklaştığım yer
    And we know it very well
    Ve biz onu çok iyi biliyoruz

    Cause I know that he knows I'm unfaithful
    Çünkü beni sadakatsiz olarak bildiğini biliyorum
    And it kills him inside
    Bu onun yüreğini öldürür
    To know that I am happy with some other guy
    Benim bir başkasıyla mutlu olduğumu bilmesi

    I can see him dying
    Ölümünü görebiliyorum

    I don't wanna do this anymore
    Artık bunu yapmak istemiyorum
    I don't wanna be the reason why
    Nedeni olmak istemiyorum
    Everytime I walk out at the door
    Her zaman kapı dışında yürürüm
    I see him die a little more inside
    Yüreğinin biraz daha fazla öldüğünü görebiliyorum
    I don't wanna hurt him anymore
    Artık onu incitmek istemiyorum
    I don't wanna take away his life
    Onun hayatından götürmek istemiyorum
    I don't wanna be...
    Olmak istemiyorum
    a murderer
    Bir katil…
    our love
    Aşkımızın
    His trust
    Güveninin
    I might as well take a gun and put it to his head
    İyi bir silah almalı ve başına dayamalıyım
    Get it over with
    Cezasını vermeliyim
    I don't wanna do this
    Bunu yapmak istemiyorum
    Anymore (anymore)
    Artık (artık)

    I don't wanna do this anymore
    Artık bunu yapmak istemiyorum
    I don't wanna be the reason why
    Nedeni olmak istemiyorum
    And everytime I walk out at the door
    Her zaman kapı dışında yürürüm
    I see him die a little more inside
    Yüreğinin biraz daha öldüğünü görürüm
    I don't wanna hurt him anymore
    Artık onu incitmek istemiyorum
    I don't wanna take away his life
    Hayatından biraz daha alıp götürmek istemiyorum
    I don't wanna be...
    Olmak istemiyorum…
    a murderer (a murderer)
    Bir katil ( Bir katil)

    No no no
    Hayır hayır hayır

    Yeah eah eah...
    Evet evet evet...
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:13 pm

    Avril Lavigne - when you're gone
    I always needed time on my own
    -hep yalnız zamanlara ihtiyaç duydum.
    I never thought I'd need you there when I cry
    -ağlarken senin orda olmana ihtiyaç duyacağımı hiç düşünmedim
    And the days feel like years when I'm alone
    -ve günler, yıllar gibi geldiyor yalnızken
    And the bed where you lie is made up on your side
    -ve yatakta senin yattığın taraf düzeltildi

    When you walk away
    - gittiğin zaman
    I count the steps that you take
    -attığın adımları saydım
    Do you see how much I need you right now?
    -şimdi sana nasıl ihtiyaç duyduğumu görüyor musun?

    When you're gone
    -gittiğin zaman
    The pieces of my heart are missing you
    -kalbimin parçaları seni özlüyor
    When you're gone
    -gittiğin zaman
    The face I came to know is missing too
    -görmek için geldiğim yüz de özlüyor
    When you're gone
    -gittiğin zaman
    All the words I need to hear to always get me through the day
    -duymam gereken bütün kelimeler beni bütün gün anlıyor
    And make it OK
    -bunu başarıyorsun
    I miss you
    -seni özlüyorum

    I've never felt this way before
    -daha önce hiç böyle hissetmemiştim
    Everything that I do
    -yaptığım herşey
    Reminds me of you
    -bana seni hatırlatıyor
    And the clothes you left
    -ve bıraktığın bütün elbiseler
    they lie on the floor
    -yerde uzanıyorlar
    And they smell just like you
    -ve aynı senin gibi kokuyorlar
    I love the things that you do
    -yaptığın şeyleri seviyorum

    When you walk away
    - gittiğin zaman
    I count the steps that you take
    -attığın adımları saydım
    Do you see how much I need you right now?
    -şimdi sana nasıl ihtiyaç duyduğumu görüyor musun?

    When you're gone
    -gittiğin zaman
    The pieces of my heart are missing you
    -kalbimin parçaları seni özlüyor
    When you're gone
    -gittiğin zaman
    The face I came to know is missing too
    -görmek için geldiğim yüz de özlüyor
    When you're gone
    -gittiğin zaman
    All the words I need to hear to always get me through the day
    -duymam gereken bütün kelimeler beni bütün gün anlıyor
    And make it OK
    -ve bunu başarıyorsun
    I miss you
    -seni özlüyorum

    We were made for each other
    -biz birbirimiz için yaratıldık
    Out here forever
    Buranın dışında sonsuza dek
    I know we were
    -olduğumuzu biliyorum
    Yeah Yeah
    Evet evet

    All I ever wanted was for you to know
    -şimdiye kadar istediğim herşey senin bilmek içindi
    Everything I do I give my heart and soul
    -yaptığım herşey kalbimi ve ruhumu sana veririm
    I can hardly breathe I need to feel you here with me
    -zor nefes alabiliyorum, seni burada benimle hissetmem gerekiyor
    Yeah
    -evet

    When you're gone
    -gittiğin zaman
    The pieces of my heart are missing you
    -kalbimin parçaları seni özlüyor
    When you're gone
    -gittiğin zaman
    The face I came to know is missing too
    -görmek için geldiğim yüz de özlüyor
    When you're gone
    -gittiğin zaman
    All the words I need to hear to always get me through the day
    -duymam gereken bütün kelimeler beni bütün gün anlıyor
    And make it OK
    -ve bunu başarıyorsun
    I miss you
    -seni özlüyorum
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:14 pm

    Aaron -Lili..

    Lili,take another walk out of your fake world
    Lili ,Şu sahte yaşamından sıyrıl birdaha
    please put all the drugs out of your hand
    Lütfen bırak tüm alışkanlıklarını
    you'll see that you can breath without not back up
    Göreceksin yaşanıyor ihtiyaç olmadan yardıma
    some much stuff you got to understand
    Pek çoğu var öğreneceğin dahası
    for every step in any walk
    ileriye atacağın her adımda
    any town of any thought
    Karşına çıkacak her sorunda
    i'll be your guide
    Ben olacağım yanında
    for every street of any scene
    Ortasından gececeğin her sokakta
    any place you've never been
    Önceden bulunmadığın mekanlarda
    i'll be your guide
    Ben olacağım yanında
    lili,you know there's still a place for people like us
    Lili, biliorsun bizim gibiler için bir yer var hala
    the same blood runs in every hand
    Her damarda dolanır aynı kandan
    you see its not the wings that makes the angel
    Seni melek yapanın kanatlar olmadığını anlarsın
    just have to move the bats out of your head
    Tek yapacağın çıkarmak kötülükleri aklından
    for every step in any walk
    ileriye atacagın her adımda
    any town of any thought
    Karsına çıkacak her sorunda
    i'll be your guide
    Ben olacagım yanında
    for every street of any scene
    Ortasından gececeğin her sokakta
    any place you've never been
    Önceden bulunmadığın mekanlarda
    i'll be your guide
    Ben olacagım yanında
    lili,easy as a kiss we'll find an answer
    Lili, bir busedeki göz açıp kapamada bulacağız cevabı
    put all your fears back in the shade
    it tüm korkuları gölgelerin derinlerine
    don't become a ghost without no colour
    Benzeme sakın renksiz bir hayalete
    Because you're the best paint life ever made
    Çünkü hayatın en güzel resmi senin içinde
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:14 pm

    Cancer - My Chemical Romance



    Cancer - Kanser

    Turn away,
    Geri dön
    If you could get me a drink of water
    Bana içicek su gibi bişey getirirsen eğer
    Cause my lips are chapped and faded
    Çünkü dudaklarım çatladı ve soldu
    Call my Aunt Marie
    Marie teyzemi ara
    Help her gather all my things,
    Tüm eşyalarımı toplamasına yardım et,
    And bury me in all my favorite colors
    Ve göm beni bütün sevdiğim renklerle
    My sisters and my brothers still,
    Tüm kardeşlerim sessiz
    I will not kiss you
    Seni öpmeyeceğim

    'Cause the hardest part of this, is leaving you
    Çünkü en zor kısım seni terketmek

    Now turn away,
    Şimdi geri dön,
    Cause I'm awful just to see
    Çünkü berbat görünüyorum
    Cause all my hair's abandoned all my body,
    Çünkü tüm saçlarım bütün vüduma dökülmüş,
    Oh, my agony
    Ah, benim sancım
    Know that I will never marry
    Asla evlenmeyeceğimi biliyorum
    Baby, I'm just soggy from the chemo,
    Bebeğim, kemo dan sırılsıklamım
    But counting down the days to go
    Ama günleri sayıyorum gitmek için
    It just ain't living
    Bu yaşamak değil
    And I just hope you know,
    Ve umarım biliyorsundur
    That if you say goodbye today,
    Eğer bugün veda edeceksen,
    I'd ask you to be true.
    Senden dürüst olmanı istiyorum

    'Cause the hardest part of this, is leaving you
    Çünkü en zor kısım seni terketmek

    'Cause the hardest part of this, is leaving you
    Çünkü en zor kısım seni terketmek
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    yabancı şarkıların türkçe anlamları Empty Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Nis. 15, 2009 8:15 pm

    3 Doors Down - Here Without You

    A hundred days had made me older
    Yüz gün beni daha yaşlandırdı

    Since the last time that I saw your pretty face
    Senin güzel yüzünü son kez gördüğümden beri

    A thousand lights had made me colder
    Bin tane ışı beni daha soğuk yaptı

    And I don’t think I can look at this the same
    Ve buna aynı şekilde bakabileceğimi sanmıyorum

    But all the miles had separate
    Ama bütün miller bölündü

    They disappeared now when I’m dreaming of your face
    Senin yüzünü düşlerken şimdi hepsi kayboldu

    I’m here without you baby
    Burada sensizim bebeğim

    But your still on my lonely mind
    Ama sen hala benim kimsesiz aklımdasın

    I think about you baby
    Seni düşünüyorum bebeğim

    And I dream about you all the time
    Ve sürekli seni düşlüyorum

    I’m here without you baby
    Burada sensizim bebeğim

    But your still with me in my dreams
    Ama sen hala düşlerimde benimlesin

    And tonight it’s only you and me
    Ve bu gece sadece sen ve ben varız

    The miles just keep rolling
    Miller yuvarlanmaya devam ediyor

    As the people either way to say hello
    İki yöne de, insanlar gibi, merhaba demek için

    I hear this life is overrated
    Hayata gereğinden fazla değer verildiğini duyuyorum

    But I hope it gets better as we go
    Ama umarım biz gittikçe daha iyi olur


    I’m here without you baby
    Burada sensizim bebeğim

    But your still on my lonely mind
    Ama sen hala benim kimsesiz aklımdasın

    I think about you baby
    Seni düşünüyorum bebeğim

    And I dream about you all the time
    Ve sürekli seni düşlüyorum

    I’m here without you baby
    Burada sensizim bebeğim

    But your still with me in my dreams
    Ama sen hala düşlerimde benimlesin

    And tonight it’s only you and me
    Ve bu gece sadece sen ve ben varız


    Everything I know, and anywhere I go
    Bildiğim her şey, ve gittiğim her yer

    It gets hard but it won’t take away my love
    Daha da zorlaşıyor ama aşkımı alıp götüremeyecek

    And when the last one falls, when it’s all said and done
    Ve son kişi düştüğünde, her şey söylenip bittiğinde

    It get hard but it won’t take away my love
    Daha da zorlaşıyor ama aşkımı alıp götüremeyecek

    I’m here without you baby
    Burada sensizim bebeğim

    But your still on my lonely mind
    Ama sen hala benim kimsesiz aklımdasın

    I think about you baby
    Seni düşünüyorum bebeğim

    And I dream about you all the time
    Ve sürekli seni düşlüyorum

    I’m here without you baby
    Burada sensizim bebeğim

    But your still with me in my dreams
    Ama sen hala düşlerimde benimlesin

    And tonight it’s only you and me
    Ve bu gece sadece sen ve ben varız



    Cat Stevens - Wild World

    Now that I've lost everything to you
    Artık sana karşı her şeyi kaybettim

    You say you wanna start something new
    Yeni bir şeyler başlatmak istediğini söylüyorsun

    And it's breakin' my heart you're leavin'
    Ve gidiyor olman kalbimi kırıyor

    Baby, I'm grievin'
    Bebeğim kahroluyorum

    But if you wanna leave, take good care
    Ama gitmek istiyorsan, kendine iyi bak

    Hope you have a lot of nice things to wear
    Umarım giyeceğin çok güzel şeylerin olur

    But then a lot of nice things turn bad out there
    Fakat birçok güzel şey orada kötüye döner

    Oh, baby, baby, it's a wild world
    Oo bebeğim bu vahşi bir dünya

    It's hard to get by just upon a smile
    Sadece gülümsemeyle yaşayabilmek zor


    Oh, baby, baby, it's a wild world
    Oo bebeğim bu vahşi bir dünya

    and I'll always remember you like a child, girl
    ve seni hep küçük bir çocuk olarak hatırlayacağım

    You know I've seen a lot of what the world can do
    Biliyorsun dünyanın yapabileceği birçok şeyi gördüm

    And it's breakin' my heart in two
    ve bu kalbimi ikiye bölüyor

    Because I never wanna see you a sad, girl
    Çünkü seni asla üzgün görmek istemem kızım

    Don't be a bad girl
    Kötü kız olma

    But if you wanna leave, take good care
    Yine de gitmek istiyorsan, kendine iyi bak

    Hope you make a lot of nice friends out there
    Umarım birçok iyi arkadaşın olur orada

    But just remember there's a lot of bad and beware
    Ama unutma ki kötüleri de var ve dikkatli ol

    Oh, baby, baby, it's a wild world
    Oo bebeğim bu vahşi bir dünya

    and I'll always remember you like a child, girl
    ve seni hep küçük bir çocuk olarak hatırlayacağım


    Baby, I love you
    Bebeğim seni seviyorum

    But if you wanna leave, take good care
    Yine de gitmek istiyosan, kendine iyi bak

    Hope you make a lot of nice friends out there
    Umarım birçok iyi arkadaşın olur orada

    But just remember there's a lot of bad and beware
    Ama unutma ki kötüleri de var ve dikkatli ol

    Oh, baby, baby, it's a wild world
    Oo bebeğim bu vahşi bir dünya

    and I'll always remember you like a child, girl
    ve seni hep küçük bir çocuk olarak hatırlayacağım


    Darren Hayes - Insatiable

    When moonlight crawls along the street
    Ay ışığı cadde boyunca süründüğü zaman

    Chasing away the summer heat
    Yaz sıcaklığının peşinden giderek

    Footsteps outside somewhere below
    Dışarıda ayak sesleri var aşaığıda bir yerlerde

    The world revolves I let it go
    Dünya dönüyor kendi haline bırakıyorum

    We build our church above this street
    Bu caddenin yukarısına kilisemizi inşa ediyoruz

    We practice love between these sheets
    Bu çarşafların arasında aşkımızı uyguluyoruz

    The candy sweetness scent of you
    Şeker tatlılığındaki kokun

    It bathes my skin Im stained by you
    Derimi yüzüyor, senin tarafından lekeleniyorum

    And all I have to do is hold you
    Ve tek yapmam gereken sana sarılmak

    Theres a racing in my heart
    Kalbimde bir yarış var

    I am barely touching you
    Sana zar zor dokunuyorum


    Turn the lights down low
    Işıkları kıs

    Take it off let me show
    Üzerini çıkar göstermeme izin ver

    My love for you insatiable
    Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu

    Turn me on never stop
    Beni azdır asla durma

    Wanna taste every drop
    Her damlayı tatmak istiyorum

    My love for you insatiable
    Sana olan sevgim doyumsuz

    The moonlight plays upon your skin
    Ay ışığı teninin üzerinde oynuyor

    A kiss that lingers takes me in
    Uzun süren bir öpücük beni içeri alıyor

    I fall asleep inside of you
    Senin içinde uyuyakalıyorum

    There are no words
    Hiçbir sözcük yok

    Theres only truth
    Sadece gerçekler var

    Breathe in Breathe out
    Nefes al nefes ver!

    There is no sound
    Hiç ses yok

    We move together up and down
    Birlikte aşağı yukarı hareket ediyoruz

    We levitate our bodies soar
    Havaya yükseliyorz vücutlarımız süzülüyor

    Our feet dont even touch the floor
    Ayaklarımız zemine bile değmiyor

    And nobody knows you like I do
    Ve hiç kimse seni tanımaz benim tanıdığım gibi

    The world doesnt understand
    Dünya anlamıyor

    But I grow stronger in your hands
    Ama ellerinde daha da güçleniyorum


    Turn the lights down low
    Işıkları kıs

    Take it off let me show
    Üzerini çıkar göstermeme izin ver

    My love for you insatiable
    Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu

    Turn me on never stop
    Beni azdır asla durma

    Wanna taste every drop
    Her damlayı tatmak istiyorum

    My love for you insatiable
    Sana olan sevgim doyumsuz


    We never sleep were always holdin hands
    Asla uyumuyoruz her zaman elele tutuşuru
    Kissin for hours talkin makin plans
    Saatlerce öpüşür, konuşup planlar yaparız

    I feel like a better man
    Daha iyi bi adam gibi hissediyorum

    Just being in the same room
    Sadece aynı odada olduğumuz için

    We never sleep theres just so much to do
    Asla uyumayalım yapacak çok şey var

    Too much to say
    Konuşmak için çok fazla şey

    Cant close my eyes when Im with you
    Seninle birlikte olduğum zaman gözlerimi kapayamam

    Insatiable the way Im loving you
    Doyumsuz bir şekilde seviyorum seni

    Turn the lights down low
    Işıkları kıs

    Take it off let me show
    Üzerini çıkar göstermeme izin ver

    My love for you insatiable
    Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu

    Turn me on never stop
    Beni azdır asla durma

    Wanna taste every drop
    Her damlayı tatmak istiyorum

    My love for you insatiable
    Sana olan sevgim doyumsuz

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 3:18 am