Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmek • Temanın fişine geri dönmek
yabancı şarkıların türkçe anlamları
1 sayfadaki 1 sayfası
yabancı şarkıların türkçe anlamları
Artist: Everclear Lyrics
Song: She's So High Above Me
She's blood, flesh and bone{ O kan,et ve kemikten}
No tucks or silicone{Seker degil, silikon degil}
She's touch, smell, sight, taste and sound{O da dokunur,koklar,gorur,tadar ve duyar}
But somehow I can't believe{Ama nasilsa inanamiyorum}
That anything should happen{Birseyler olabilecegine}
I know where I belong{Nereye ait oldugumu biliyorum ben}
And nothing's gonna happen{Ve hicbirsey olmayacak}
Chorus:{Nakarat:}
'Cause she's so high{Cunku o cok yuce.}
High above me, she's so lovely{Benden ustun,o cok sevimli}
She's so high, like Cleopatra, Joan of Arc, or Aphrodite{O cok yuce,Cleopatra gibi,Joan of Arc gibi, ya da Afrodit gibi.}
She's so high, high above me{O cok yuce,benden ustun}
First class and fancy free{Birinci sinif, ve sanri degil}
She's high society{O soylu biri}
She's got the best of everything{O herseyin en iyisine sahip}
What could a guy like me ever really offer?{Benim gibi bir adam ona ne verebilir ki?}
She's perfect as she can be, why should I even bother?{O zaten olabildigince mukemmel, neden rahatsiz edeyim ki?}
(Chorus){Nakarat}
She calls to speak to me{Konusmak icin beni cagirinca}
I freeze immediately{Ben hemen donakaldim}
'Cause what she says sounds so unreal{Cunku soyledikleri cok gercekdisi geliyor}
But somehow I can't believe{Ama nasilsa inanamiyorum}
That anything should happen[Birseyler olabilecegine[/b]}
I know where I belong{Nereye ait oldugumu biliyorum ben}
And nothing's gonna happen{Ve hicbirsey olmayacak}
Song: She's So High Above Me
She's blood, flesh and bone{ O kan,et ve kemikten}
No tucks or silicone{Seker degil, silikon degil}
She's touch, smell, sight, taste and sound{O da dokunur,koklar,gorur,tadar ve duyar}
But somehow I can't believe{Ama nasilsa inanamiyorum}
That anything should happen{Birseyler olabilecegine}
I know where I belong{Nereye ait oldugumu biliyorum ben}
And nothing's gonna happen{Ve hicbirsey olmayacak}
Chorus:{Nakarat:}
'Cause she's so high{Cunku o cok yuce.}
High above me, she's so lovely{Benden ustun,o cok sevimli}
She's so high, like Cleopatra, Joan of Arc, or Aphrodite{O cok yuce,Cleopatra gibi,Joan of Arc gibi, ya da Afrodit gibi.}
She's so high, high above me{O cok yuce,benden ustun}
First class and fancy free{Birinci sinif, ve sanri degil}
She's high society{O soylu biri}
She's got the best of everything{O herseyin en iyisine sahip}
What could a guy like me ever really offer?{Benim gibi bir adam ona ne verebilir ki?}
She's perfect as she can be, why should I even bother?{O zaten olabildigince mukemmel, neden rahatsiz edeyim ki?}
(Chorus){Nakarat}
She calls to speak to me{Konusmak icin beni cagirinca}
I freeze immediately{Ben hemen donakaldim}
'Cause what she says sounds so unreal{Cunku soyledikleri cok gercekdisi geliyor}
But somehow I can't believe{Ama nasilsa inanamiyorum}
That anything should happen[Birseyler olabilecegine[/b]}
I know where I belong{Nereye ait oldugumu biliyorum ben}
And nothing's gonna happen{Ve hicbirsey olmayacak}
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
anathema- one last goodbye
How I needed you
sana nasl ihtiyacım vardı
How I bleed now you're gone
Nasıl kanıyorum şimdi sen yokken
In my dreams I can see you
Rüyalarımda seni görebiliyorum
But I awake so alone
Fakat o kadar yalnız uyanıyorum ki
I know you didn't want to leave
Biliyorum sen gitmek istememiştin
Your heart yearned to stay
Kalbin kalmayı istemişti
But the strength I always loved in you
Fakat sende her zaman sevdiğim o güç
Finally gave way
Sonunda pes etti
Somehow I knew you would leave me this way
Her nasılsa biliyordum beni bu şekilde terkedeceğini
Somehow I knew you could never stay
Hernasılsa biliyordum asla benimle kalamayacağını
And in the early morning light
Ve sabahın ilk ışıklarıyla
After a silent peaceful night
Huzurlu, sessiz bir geceden sonra
You took my heart away
Kalbimide aldın götürdün uzaklara
In my dreams I can see you
Hayallerimde seni görebiliyorum
I can tell you how I feel
Sana hissettiklerimi söyleyebiliyorum
In my dreams I can hold you
Rüyalarımda sana sarılabiliyorum
It feels so real
Bu tıpkı gerçek gibi geliyor
And I still feel the pain
Ve hala o acıyı hissediyorum
I still feel your love
Hala sevgini hissediyorum
I still feel the pain
Hala o acıyı hissedebiliyorum
I still feel your love
Hala sevgini hissedebiliyorum
Somehow I knew you would leave me this way
Her nasılsa biliyordum beni bu şekilde terkedeceğini
Somehow I knew you could never stay
Hernasılsa biliyordum asla benimle kalamayacağını
And in the early morning light
Ve sabahın ilk ışıklarında
After a silent peaceful night
Huzurlu, sessiz bir geceden sonra
You took my heart away
Kalbimi aldın götürdün uzaklara
I wish you could have stayed
Ben kalabilmiş olmanı dilerdim
How I needed you
sana nasl ihtiyacım vardı
How I bleed now you're gone
Nasıl kanıyorum şimdi sen yokken
In my dreams I can see you
Rüyalarımda seni görebiliyorum
But I awake so alone
Fakat o kadar yalnız uyanıyorum ki
I know you didn't want to leave
Biliyorum sen gitmek istememiştin
Your heart yearned to stay
Kalbin kalmayı istemişti
But the strength I always loved in you
Fakat sende her zaman sevdiğim o güç
Finally gave way
Sonunda pes etti
Somehow I knew you would leave me this way
Her nasılsa biliyordum beni bu şekilde terkedeceğini
Somehow I knew you could never stay
Hernasılsa biliyordum asla benimle kalamayacağını
And in the early morning light
Ve sabahın ilk ışıklarıyla
After a silent peaceful night
Huzurlu, sessiz bir geceden sonra
You took my heart away
Kalbimide aldın götürdün uzaklara
In my dreams I can see you
Hayallerimde seni görebiliyorum
I can tell you how I feel
Sana hissettiklerimi söyleyebiliyorum
In my dreams I can hold you
Rüyalarımda sana sarılabiliyorum
It feels so real
Bu tıpkı gerçek gibi geliyor
And I still feel the pain
Ve hala o acıyı hissediyorum
I still feel your love
Hala sevgini hissediyorum
I still feel the pain
Hala o acıyı hissedebiliyorum
I still feel your love
Hala sevgini hissedebiliyorum
Somehow I knew you would leave me this way
Her nasılsa biliyordum beni bu şekilde terkedeceğini
Somehow I knew you could never stay
Hernasılsa biliyordum asla benimle kalamayacağını
And in the early morning light
Ve sabahın ilk ışıklarında
After a silent peaceful night
Huzurlu, sessiz bir geceden sonra
You took my heart away
Kalbimi aldın götürdün uzaklara
I wish you could have stayed
Ben kalabilmiş olmanı dilerdim
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
opeth- to bid you farewell
I am awaiting the sunrise
gün doğumunu bekliyorum
Gazing modestly through the coldest morning
naifçe gözümü dikmişim o en soğuk sabahın içine
Once it came you lied
bana söylediğin o yalan
Embracing us over autumn's proud treetops
kucaklıyor bizi sonbaharın mutlu ağaç dallarında
I stand motionless
hareketsiz biçimde dikiliyorum öylece
In a parade of falling rain
yağan yağmurun görkeminin ortasında
Your voice I cannot hear
bana sesleniyorsun,seni duyamıyorum
As I am falling again
tekrar düşerken
Devotion eludes
sadakat sıyrılıyor ustaca
And in sadness I lumber
ve ben üzüntüyle yürüyorum öylece
In my own ashes I am standing without a soul
kendi küllerimin içinde ruhsuz bir halde dikiliyorum
She wept and whispered: "I know..."
o ise agladı ve bana bana biliyorum.. diye fısıldadı
We walked into the night (( şarkının bu kısmı harikadır ))
gecenin içine yürüdük
Am I to bid you farewell?
sana elveda mı diyorum
Why can't you see that I try
çaba sarfettiğimi neden göremiyorsun
When every tear I shed
Is for you?
döktüğüm bütün gözyaşrı senin içinken
I am awaiting the sunrise
gün doğumunu bekliyorum
Gazing modestly through the coldest morning
naifçe gözümü dikmişim o en soğuk sabahın içine
Once it came you lied
bana söylediğin o yalan
Embracing us over autumn's proud treetops
kucaklıyor bizi sonbaharın mutlu ağaç dallarında
I stand motionless
hareketsiz biçimde dikiliyorum öylece
In a parade of falling rain
yağan yağmurun görkeminin ortasında
Your voice I cannot hear
bana sesleniyorsun,seni duyamıyorum
As I am falling again
tekrar düşerken
Devotion eludes
sadakat sıyrılıyor ustaca
And in sadness I lumber
ve ben üzüntüyle yürüyorum öylece
In my own ashes I am standing without a soul
kendi küllerimin içinde ruhsuz bir halde dikiliyorum
She wept and whispered: "I know..."
o ise agladı ve bana bana biliyorum.. diye fısıldadı
We walked into the night (( şarkının bu kısmı harikadır ))
gecenin içine yürüdük
Am I to bid you farewell?
sana elveda mı diyorum
Why can't you see that I try
çaba sarfettiğimi neden göremiyorsun
When every tear I shed
Is for you?
döktüğüm bütün gözyaşrı senin içinken
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
EALGES-HOTEL CALIFORNIA
On a dark desert highway, cool wind in my hair
Karanlık bir çöl otoyolunda, serin rüzgar saçlarımda
Warm smell of colitas, rising up through the air
Colitaların sıcak kokusu, yükseliyor havaya
Up ahead in the distance, I saw a shimmering light
İleride bir mesafede, parlak bir ışık gördüm
My head grew heavy and my sight grew dim
Ağırlaştı başım ve bulanıklaştı görüşüm.
I had to stop for the night
Gece için durmalıydım
There she stood in the doorway;
Orada, kapının önünde durdu
I heard the mission bell
Görev zili duyuldu
And I was thinking to myself,
Ve kendi kendime düşünüyordum ki
'This could be Heaven or this could be Hell'
'Cennet de olabilir bu, cehennem de'
Then she lit up a candle and she showed me the way
Sonra bir mum yaktı ve bana yolu gösterdi
There were voices down the corridor,
Koridor boyunca sesler vardı
I thought I heard them say...
Sanırım şöyle dediklerini duydum onların:
Welcome to the Hotel California
California oteline hoşgeldiniz
Such a lovely place
Ne kadar hoş bir yer
Such a lovely face
Ne kadar hoş bir çehre
Plenty of room at the Hotel California
Bir çok oda var otel california da
Any time of year, you can find it here
Yılın herhangi bir zamanı, bulabilirsiniz burada
Her mind is Tiffany-twisted, she got the Mercedes bends
Aklı "Tiffany-dalgın", "Mercedes kavisleri"
She got a lot of pretty, pretty boys, that she calls friends
Bir sürü tatlı çocukları vardı, arkadaş diye çağırdığı
How they dance in the courtyard, sweet summer sweat.
Sahnede nasıl dansettikleri, tatlı yaz teri
Some dance to remember, some dance to forget
Bazı danslar hatırlamak içindir, unutmak içindir bazısı
So I called up the Captain,
Böylece hatırlattım kaptana
'Please bring me my wine'
'lütfen şarabımı getirin bana'
He said,'We haven't had that spirit here since nineteen sixty nine'
O dedi ki; "o ruhu yakalayamamıştık 1969 dan bu yana"
And still those voices are calling from far away,
Ve o sesler çok uzaklardan çağırıyor hala
Wake you up in the middle of the night
Uyandırır seni gecenin ortasında
Just to hear them say...
Sadece onların şunu demelerini duymaya...
Welcome to the Hotel California
California oteline hoşgeldiniz
Such a lovely place
Ne kadar hoş bir yer
Such a lovely face
Ne kadar hoş bir çehre
They livin' it up at the Hotel California
Otel California'da yaşarlar şaşaa içinde
What a nice surprise, bring your alibis
Ne kadar güzel bir sürpriz, getirir bahanelerinizi
Mirrors on the ceiling,
Aynalar tavanda
The pink champagne on ice
Buzda pembe şampanya
And she said 'We are all just prisoners here, of our own device'
Ve o dedi ki; "burada hepimiz sadece mahkumlarız, kendi düzeneğimizin"
And in the master's chambers,
Ve ana salonda
They gathered for the feast
ziyafet için toplandılar
The stab it with their steely knives,
Çelik bıçaklarıyla onu doğradılar
But they just can't kill the beast
Fakat canavarı öldüremezler
Last thing I remember, I was
Hatırladığım son şey, benim
Running for the door
Kapıya koştuğumdu
I had to find the passage back
Geçidi tekrar bulmalıydım.
To the place I was before
Daha önce bulunduğum yere açılan
'Relax,'said the night man,
"Rahatla" dedi adam
We are programmed to receive.
Varmak için programlandık
You can checkout any time you like,
İstediğin zaman kontrol edebilirsin
but you can never leave!
Ama ayrılamazsın asla!
On a dark desert highway, cool wind in my hair
Karanlık bir çöl otoyolunda, serin rüzgar saçlarımda
Warm smell of colitas, rising up through the air
Colitaların sıcak kokusu, yükseliyor havaya
Up ahead in the distance, I saw a shimmering light
İleride bir mesafede, parlak bir ışık gördüm
My head grew heavy and my sight grew dim
Ağırlaştı başım ve bulanıklaştı görüşüm.
I had to stop for the night
Gece için durmalıydım
There she stood in the doorway;
Orada, kapının önünde durdu
I heard the mission bell
Görev zili duyuldu
And I was thinking to myself,
Ve kendi kendime düşünüyordum ki
'This could be Heaven or this could be Hell'
'Cennet de olabilir bu, cehennem de'
Then she lit up a candle and she showed me the way
Sonra bir mum yaktı ve bana yolu gösterdi
There were voices down the corridor,
Koridor boyunca sesler vardı
I thought I heard them say...
Sanırım şöyle dediklerini duydum onların:
Welcome to the Hotel California
California oteline hoşgeldiniz
Such a lovely place
Ne kadar hoş bir yer
Such a lovely face
Ne kadar hoş bir çehre
Plenty of room at the Hotel California
Bir çok oda var otel california da
Any time of year, you can find it here
Yılın herhangi bir zamanı, bulabilirsiniz burada
Her mind is Tiffany-twisted, she got the Mercedes bends
Aklı "Tiffany-dalgın", "Mercedes kavisleri"
She got a lot of pretty, pretty boys, that she calls friends
Bir sürü tatlı çocukları vardı, arkadaş diye çağırdığı
How they dance in the courtyard, sweet summer sweat.
Sahnede nasıl dansettikleri, tatlı yaz teri
Some dance to remember, some dance to forget
Bazı danslar hatırlamak içindir, unutmak içindir bazısı
So I called up the Captain,
Böylece hatırlattım kaptana
'Please bring me my wine'
'lütfen şarabımı getirin bana'
He said,'We haven't had that spirit here since nineteen sixty nine'
O dedi ki; "o ruhu yakalayamamıştık 1969 dan bu yana"
And still those voices are calling from far away,
Ve o sesler çok uzaklardan çağırıyor hala
Wake you up in the middle of the night
Uyandırır seni gecenin ortasında
Just to hear them say...
Sadece onların şunu demelerini duymaya...
Welcome to the Hotel California
California oteline hoşgeldiniz
Such a lovely place
Ne kadar hoş bir yer
Such a lovely face
Ne kadar hoş bir çehre
They livin' it up at the Hotel California
Otel California'da yaşarlar şaşaa içinde
What a nice surprise, bring your alibis
Ne kadar güzel bir sürpriz, getirir bahanelerinizi
Mirrors on the ceiling,
Aynalar tavanda
The pink champagne on ice
Buzda pembe şampanya
And she said 'We are all just prisoners here, of our own device'
Ve o dedi ki; "burada hepimiz sadece mahkumlarız, kendi düzeneğimizin"
And in the master's chambers,
Ve ana salonda
They gathered for the feast
ziyafet için toplandılar
The stab it with their steely knives,
Çelik bıçaklarıyla onu doğradılar
But they just can't kill the beast
Fakat canavarı öldüremezler
Last thing I remember, I was
Hatırladığım son şey, benim
Running for the door
Kapıya koştuğumdu
I had to find the passage back
Geçidi tekrar bulmalıydım.
To the place I was before
Daha önce bulunduğum yere açılan
'Relax,'said the night man,
"Rahatla" dedi adam
We are programmed to receive.
Varmak için programlandık
You can checkout any time you like,
İstediğin zaman kontrol edebilirsin
but you can never leave!
Ama ayrılamazsın asla!
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
anastacia_everything is burn
She sits in her corner
(O (kız) kendi köşesinde oturuyor )
Singing herself to sleep
(Kendi şarkısıyla uykuya dalıyor )
Wrapped in all of the promises
(Tüm o vaadlerle sarmalanmış )
That no one seems to keep
(Kimsenin pek tutmadığı )
She no longer cries to herself
(Artık kendi kendine ağlamıyor )
No tears left to wash away
(Silinecek hiç gözyaşı kalmadı )
Just diaries of empty pages
(Sadece boş sayfalarla dolu günlükler )
Feelings gone a stray
(Hisler yoldan sapmış )
But she will sing
(Ama o şarkı söyleyecek )
Til everything burns
(Her şeye yanana kadar )
While everyone screams
(Herkes bağırırken )
Burning their lies
(Onların yalanlarını yakıyorum )
Burning my dreams
(Hayallerimi yakıyorum )
All of this hate
(Tüm bu nefreti )
And all of this pain
(Ve tüm bu acıyı )
I'll burn it all down
(Hepsini ateşe veriyorum )
As my anger reigns
(Öfkem hüküm sürerken )
Til everything burns
(Her şey yanana kadar )
Walking through life unnoticed
(Hayatın içinden geçiyor fark edilmeden )
Knowing that no one cares
(Kimsenin umursamadığını bilerek )
Too consumed in their masquerade
(Onların maskeli balosunda çok yıpranmış halde )
No one sees her there
(Kimse orada onu görmüyor )
And still she sings
(Ve o hala şarkı söylüyor )
Til everything burns
(Her şeye yanana kadar )
While everyone screams
(Herkes bağırırken )
Burning their lies
(Onların yalanlarını yakıyorum )
Burning my dreams
(Hayallerimi yakıyorum )
All of this hate
(Tüm bu nefreti )
And all of this pain
(Ve tüm bu acıyı )
I'll burn it all down
(Hepsini ateşe veriyorum )
As my anger reigns
(Öfkem hüküm sürerken )
Til everything burns
(Her şey yanana kadar )
Everything burns
(Her şey yanar )
Watching it all fade away
(Hepsinin yok oluşunu izleyerek )
All fade away
(Hepsinin yok oluşunu)
Everyone screams
(Herkes bağırır )
Watching it all fade away
Hepsinin yok oluşunu izleyerek
Oooh, ooh
While everyone screams
(Herkes bağırırken)
Burning down lies
(Yalanları yakıyorum)
Burning my dreams
(Hayallerimi yakıyorum )
All of this hate
(Tüm bu nefreti)
And all of this pain
(Ve tüm bu acıyı )
I'll burn it all down
(Hepsini ateşe vereceğim )
As my anger reigns
(Öfkem hüküm sürerken )
Til everything burns
(Her şey yananan kadar)
Everything burns
(Her şey yanana)
Watching it all fade away
(Hepsinin yok oluşunu izleyerek )
(Oooh, ooh)
Everything burns
(Her şey yanar)
Watching it all fade away
(Hepsinin yok oluşunu izleyerek)
She sits in her corner
(O (kız) kendi köşesinde oturuyor )
Singing herself to sleep
(Kendi şarkısıyla uykuya dalıyor )
Wrapped in all of the promises
(Tüm o vaadlerle sarmalanmış )
That no one seems to keep
(Kimsenin pek tutmadığı )
She no longer cries to herself
(Artık kendi kendine ağlamıyor )
No tears left to wash away
(Silinecek hiç gözyaşı kalmadı )
Just diaries of empty pages
(Sadece boş sayfalarla dolu günlükler )
Feelings gone a stray
(Hisler yoldan sapmış )
But she will sing
(Ama o şarkı söyleyecek )
Til everything burns
(Her şeye yanana kadar )
While everyone screams
(Herkes bağırırken )
Burning their lies
(Onların yalanlarını yakıyorum )
Burning my dreams
(Hayallerimi yakıyorum )
All of this hate
(Tüm bu nefreti )
And all of this pain
(Ve tüm bu acıyı )
I'll burn it all down
(Hepsini ateşe veriyorum )
As my anger reigns
(Öfkem hüküm sürerken )
Til everything burns
(Her şey yanana kadar )
Walking through life unnoticed
(Hayatın içinden geçiyor fark edilmeden )
Knowing that no one cares
(Kimsenin umursamadığını bilerek )
Too consumed in their masquerade
(Onların maskeli balosunda çok yıpranmış halde )
No one sees her there
(Kimse orada onu görmüyor )
And still she sings
(Ve o hala şarkı söylüyor )
Til everything burns
(Her şeye yanana kadar )
While everyone screams
(Herkes bağırırken )
Burning their lies
(Onların yalanlarını yakıyorum )
Burning my dreams
(Hayallerimi yakıyorum )
All of this hate
(Tüm bu nefreti )
And all of this pain
(Ve tüm bu acıyı )
I'll burn it all down
(Hepsini ateşe veriyorum )
As my anger reigns
(Öfkem hüküm sürerken )
Til everything burns
(Her şey yanana kadar )
Everything burns
(Her şey yanar )
Watching it all fade away
(Hepsinin yok oluşunu izleyerek )
All fade away
(Hepsinin yok oluşunu)
Everyone screams
(Herkes bağırır )
Watching it all fade away
Hepsinin yok oluşunu izleyerek
Oooh, ooh
While everyone screams
(Herkes bağırırken)
Burning down lies
(Yalanları yakıyorum)
Burning my dreams
(Hayallerimi yakıyorum )
All of this hate
(Tüm bu nefreti)
And all of this pain
(Ve tüm bu acıyı )
I'll burn it all down
(Hepsini ateşe vereceğim )
As my anger reigns
(Öfkem hüküm sürerken )
Til everything burns
(Her şey yananan kadar)
Everything burns
(Her şey yanana)
Watching it all fade away
(Hepsinin yok oluşunu izleyerek )
(Oooh, ooh)
Everything burns
(Her şey yanar)
Watching it all fade away
(Hepsinin yok oluşunu izleyerek)
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
REM-LOSING MY RELIGION
Life is bigger
Hayat daha büyük
It's bigger than you
Senden daha büyük
And you are not me
Ve sen ben degilsin
The lengths that I will go to
Gidecegim yollar
The distance in your eyes
Gözlerindeki uzaklık
Oh no I've said too much
Oh hayır çok fazla konuştum
I set it up
Ayarladım
That's me in the corner
Köşedeki benim
That's me in the spotlight
Spot ışıgındaki benim
Losing my religion
Dinimi kaybederken
Trying to keep up with you
Seninle birarada durmaya çalışıyorum
And I don't know if I can do it
Bunu yapabilecegimden emin degilim
No I've said too much
Hayır,çok şey söyledim
I haven't said enough
Yeterli söylemedim
I thought that I heard you laughing
Senin güldügünü duydugumu sandım
I thought that I heard you sing
Şarkı söyledigini duydugumu sandım
I think I thought I saw you try
Senin denerken gördügümü sandım
Every whisper of every waking hour
Her uyanış anına ait her fısıltı
I'm choosing my confessions
Günah çıkarışlarımı seçiyorum
Trying to keep an eye on you
Sana göz kulak olmaya çalışıyorum
Like a hurt lost and blinded fool
Aynen, yaralı kaybolmuş kör bir aptal gibi
Oh no I've said too much
Oh,hayır çok şey söyledim
I set it up
ayarladım
Consider this
Bunu degerlendir
The end of the century
Yüzyılın sonu
Consider this
Bunu degerlendir
The slip that brought me
To my knees failed
O beni dizlerimin üstüne düşüren kayganlıgı
What if all these fantasies
eger bu fantaziler
Come flailing around
Etrafta uçursa
Now I've said too much
Şimdi yeterli konuştum
I thought that I heard you laughing
senin güldügünü duydugumu sandım
I thought that I heard you sing
Şarkı söyledigini duydugumu sandım
I think I thought I saw you try
Senin denerken gördügümü sandım
But that was just a dream
Ama bu sadece bir rüyaydı
That was just a dream
Bu sadece bi rüyaydı
Life is bigger
Hayat daha büyük
It's bigger than you
Senden daha büyük
And you are not me
Ve sen ben degilsin
The lengths that I will go to
Gidecegim yollar
The distance in your eyes
Gözlerindeki uzaklık
Oh no I've said too much
Oh hayır çok fazla konuştum
I set it up
Ayarladım
That's me in the corner
Köşedeki benim
That's me in the spotlight
Spot ışıgındaki benim
Losing my religion
Dinimi kaybederken
Trying to keep up with you
Seninle birarada durmaya çalışıyorum
And I don't know if I can do it
Bunu yapabilecegimden emin degilim
No I've said too much
Hayır,çok şey söyledim
I haven't said enough
Yeterli söylemedim
I thought that I heard you laughing
Senin güldügünü duydugumu sandım
I thought that I heard you sing
Şarkı söyledigini duydugumu sandım
I think I thought I saw you try
Senin denerken gördügümü sandım
Every whisper of every waking hour
Her uyanış anına ait her fısıltı
I'm choosing my confessions
Günah çıkarışlarımı seçiyorum
Trying to keep an eye on you
Sana göz kulak olmaya çalışıyorum
Like a hurt lost and blinded fool
Aynen, yaralı kaybolmuş kör bir aptal gibi
Oh no I've said too much
Oh,hayır çok şey söyledim
I set it up
ayarladım
Consider this
Bunu degerlendir
The end of the century
Yüzyılın sonu
Consider this
Bunu degerlendir
The slip that brought me
To my knees failed
O beni dizlerimin üstüne düşüren kayganlıgı
What if all these fantasies
eger bu fantaziler
Come flailing around
Etrafta uçursa
Now I've said too much
Şimdi yeterli konuştum
I thought that I heard you laughing
senin güldügünü duydugumu sandım
I thought that I heard you sing
Şarkı söyledigini duydugumu sandım
I think I thought I saw you try
Senin denerken gördügümü sandım
But that was just a dream
Ama bu sadece bir rüyaydı
That was just a dream
Bu sadece bi rüyaydı
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
Evanescence - My Immortal
I'm so tired of being here suppressed by all my childish fears
Burada, çocukça korkularım tarafından bastırılmış halde bulunmaktan çok yoruldum
And if you have to leave
Ve eğer gitmek zorundaysan
I wish that you would just leave
Hemen gitmeni dilerim
'Cause your presence still lingers here
Çünkü varlığının hala burada oyalanıyor(takılıp kalıyor)
And it won't leave me alone
Ve beni yalnız bırakmayacak
These wounds won't seem to heal
Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.
This pain is just too real
Bu acı fazla gerçek
There's just too much that time cannot erase
Zamanın silemediği çok fazla şey var
Nakarat :
[ When you cried I'd wipe away all of your tears
Ağladığında, tüm gözyaşlarını silerdim
When you'd scream I'd fight away all of your fears
Çığlık attığında, tüm korkularınla savaşırdım
I held your hand through all of these years
Tüm bu yıllar boyunca elini tuttum.
But you still have all of me
Fakat hala bana tamamen sahipsin ]
You used to captivate me by your resonating light
Sen beni tınlayan ışığınla büyülerdin.
Now I'm bound by the life you left behind
Şimdi geride bıraktığın hayat tarafından bağlandım
Your face it haunts my once pleasant dreams
Yüzün, benim bir zamanlar tatlı olan rüyalarımı ziyaret ediyor
Your voice it chased away all the sanity in me
Sesin, tüm akıl sağlığımı kovaladı
These wounds won't seem to heal
Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.
This pain is just too real
Bu acı fazla gerçek
There's just too much that time cannot erase
Zamanın silemediği çok fazla şey var
Nakarat
I've tried so hard to tell myself that you're gone
Kendime gittiğini söylemek için çok uğraştım
But though you're still with me
Ama hala benimle olmana rağmen
I've been alone all along
Baştan beri yalnızım
Nakarat
Queen - The Show Must Go On
Empty spaces - what are we living for
Boş alanlar - ne için yaşıyoruz
Abandoned places - I guess we know the score
Terk edilmiş yerler - Sanırım sebebini biliyoruz
On and on
Sürüp gidiyor
Does anybody know what we are looking for
Neyi aradığımız bilen birileri var mı?
Another hero another mindless crime
Yeni bir kahraman, yeni bir aptalca suç
Behind the curtain in the pantomime
Perdenin arkasında, pandomimde
Hold the line
Sınırı tut
Does anybody want to take it anymore
Buna daha fazla tahammül etmek isteyen var mı?
The show must go on
Şov devam etmeli
The show must go on
Şov devam etmeli
Inside my heart is breaking
İçimde kalbim parçalanıyor
My make-up may be flaking
Makyajım dökülüyor olabilir
But my smile still stays on
Ama gülümsemem hala duruyor
Whatever happens I'll leave it all to chance
Ne olursa olsun tamamen şansa bırakacağım
Another heartache another failed romance
Yeni bir kalp ağrısı, yeni bir başarısız aşk macerası
On and on
Sürüp gidiyor
Does anybody know what we are living for
Ne için yaşadığımız bilen birileri var mı
I guess I'm learning
Sanırı öğreniyorum
I must be warmer now
Şimdi daha sıcak olmalıyım
I'll soon be turning round the corner now
Yakında köşeden dönüyor olacağım
Outside the dawn is breaking
Dışarda şafak söküyor
But inside in the dark I'm aching to be free
Ama içerde karanlıkta, özgür olmak için acı çekiyorum
The show must go on
Şov devam etmeli
The show must go on - yeah
Şov devam etmeli - evet
Ooh inside my heart is breaking
Ooh içimde kalbim parçalanıyor
My make-up may be flaking
Makyajım dökülüyor olabilir
But my smile still stays on
Ama gülümsemem hala duruyor
Yeah, oh oh oh
Evet, oh oh oh
My soul is painted like the wings of butterflies
Ruhum kelebeklerin kanadı gibi boyalı
Fairy tales of yesterday will grow but never die
Dünün peri masalları büyüyecek ama asla ölmeyecek
I can fly - my friends
Uçabiliyorum - dostlarım
The show must go on - yeah
Şov devam etmeli - evet
The show must go on
Şov devam etmeli
I'll face it with a grin
Bununla gülerek yüzleşeğim
I'm never giving in
Asla teslim olmayacağım
On with the show
Şovla birlikte
I'll top the bill
Başı çekeceğim
I'll overkill
Sınırı aşacağım
I have to find the will to carry on
Devam edecek arzuyu bulmalıyım
On with the, On with the show
Şov ile, şov ile
The show must go on, go on, go on, go on, ...
Şov devam etmeli, etmeli, etmeli,...
I'm so tired of being here suppressed by all my childish fears
Burada, çocukça korkularım tarafından bastırılmış halde bulunmaktan çok yoruldum
And if you have to leave
Ve eğer gitmek zorundaysan
I wish that you would just leave
Hemen gitmeni dilerim
'Cause your presence still lingers here
Çünkü varlığının hala burada oyalanıyor(takılıp kalıyor)
And it won't leave me alone
Ve beni yalnız bırakmayacak
These wounds won't seem to heal
Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.
This pain is just too real
Bu acı fazla gerçek
There's just too much that time cannot erase
Zamanın silemediği çok fazla şey var
Nakarat :
[ When you cried I'd wipe away all of your tears
Ağladığında, tüm gözyaşlarını silerdim
When you'd scream I'd fight away all of your fears
Çığlık attığında, tüm korkularınla savaşırdım
I held your hand through all of these years
Tüm bu yıllar boyunca elini tuttum.
But you still have all of me
Fakat hala bana tamamen sahipsin ]
You used to captivate me by your resonating light
Sen beni tınlayan ışığınla büyülerdin.
Now I'm bound by the life you left behind
Şimdi geride bıraktığın hayat tarafından bağlandım
Your face it haunts my once pleasant dreams
Yüzün, benim bir zamanlar tatlı olan rüyalarımı ziyaret ediyor
Your voice it chased away all the sanity in me
Sesin, tüm akıl sağlığımı kovaladı
These wounds won't seem to heal
Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.
This pain is just too real
Bu acı fazla gerçek
There's just too much that time cannot erase
Zamanın silemediği çok fazla şey var
Nakarat
I've tried so hard to tell myself that you're gone
Kendime gittiğini söylemek için çok uğraştım
But though you're still with me
Ama hala benimle olmana rağmen
I've been alone all along
Baştan beri yalnızım
Nakarat
Queen - The Show Must Go On
Empty spaces - what are we living for
Boş alanlar - ne için yaşıyoruz
Abandoned places - I guess we know the score
Terk edilmiş yerler - Sanırım sebebini biliyoruz
On and on
Sürüp gidiyor
Does anybody know what we are looking for
Neyi aradığımız bilen birileri var mı?
Another hero another mindless crime
Yeni bir kahraman, yeni bir aptalca suç
Behind the curtain in the pantomime
Perdenin arkasında, pandomimde
Hold the line
Sınırı tut
Does anybody want to take it anymore
Buna daha fazla tahammül etmek isteyen var mı?
The show must go on
Şov devam etmeli
The show must go on
Şov devam etmeli
Inside my heart is breaking
İçimde kalbim parçalanıyor
My make-up may be flaking
Makyajım dökülüyor olabilir
But my smile still stays on
Ama gülümsemem hala duruyor
Whatever happens I'll leave it all to chance
Ne olursa olsun tamamen şansa bırakacağım
Another heartache another failed romance
Yeni bir kalp ağrısı, yeni bir başarısız aşk macerası
On and on
Sürüp gidiyor
Does anybody know what we are living for
Ne için yaşadığımız bilen birileri var mı
I guess I'm learning
Sanırı öğreniyorum
I must be warmer now
Şimdi daha sıcak olmalıyım
I'll soon be turning round the corner now
Yakında köşeden dönüyor olacağım
Outside the dawn is breaking
Dışarda şafak söküyor
But inside in the dark I'm aching to be free
Ama içerde karanlıkta, özgür olmak için acı çekiyorum
The show must go on
Şov devam etmeli
The show must go on - yeah
Şov devam etmeli - evet
Ooh inside my heart is breaking
Ooh içimde kalbim parçalanıyor
My make-up may be flaking
Makyajım dökülüyor olabilir
But my smile still stays on
Ama gülümsemem hala duruyor
Yeah, oh oh oh
Evet, oh oh oh
My soul is painted like the wings of butterflies
Ruhum kelebeklerin kanadı gibi boyalı
Fairy tales of yesterday will grow but never die
Dünün peri masalları büyüyecek ama asla ölmeyecek
I can fly - my friends
Uçabiliyorum - dostlarım
The show must go on - yeah
Şov devam etmeli - evet
The show must go on
Şov devam etmeli
I'll face it with a grin
Bununla gülerek yüzleşeğim
I'm never giving in
Asla teslim olmayacağım
On with the show
Şovla birlikte
I'll top the bill
Başı çekeceğim
I'll overkill
Sınırı aşacağım
I have to find the will to carry on
Devam edecek arzuyu bulmalıyım
On with the, On with the show
Şov ile, şov ile
The show must go on, go on, go on, go on, ...
Şov devam etmeli, etmeli, etmeli,...
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
Rihanna_ unfaithfull...
Story of my life
Hayat hikayem
Searching for the right
Doğruyu arıyorum
But it keeps avoiding me
Ama o benden kaçmakta kararlı
Sorrow in my soul
Ruhum kederli
Cause it seems that wrong
Çünkü yanlış ortada
Really loves my company
Gerçek aşklar benim arkadaşım
He's more than a man
O bir erkekten fazla
And this is more than love
Ve bu, aşktan fazla
The reason that the sky is blue
Gökyüzünün mavi olmasının nedeni
The clouds are rolling in
Bulutlar gürüldüyor
Because I'm gone again
Çünkü ben gittim
And to him I just can't be true
Ve ona karşı henüz dürüst olamam
And I know that he knows I'm unfaithful
Beni sadakatsiz olarak bildiğini biliyorum
And it kills him inside
Bu onun yüreğini öldürür
To know that I am happy with some other guy
Benim bir başkasıyla mutlu olduğumu bilmesi
I can see him dying
Ölümünü görebiliyorum
I don't wanna do this anymore
Artık bunu yapmak istemiyorum
I don't wanna be the reason why
Nedeni olmak istemiyorum
Everytime I walk out at the door
Her zaman kapı dışında yürürüm
I see him die a little more inside
Yüreğinin biraz daha öldüğünü görürüm
I don't wanna hurt him anymore
Artık onu incitmek istemiyorum
I don't wanna take away his life
Hayatından götürmek istemiyorum
I don't wanna be...
Olmak istemiyorum
a murderer
Bir katil
I feel it in the air
Havada hissediyorum
as I'm doing my hair
Saçlarımı yaparken
Preparing for another day
Bir başka gün için hazırlanırken
A kiss up on my cheek
Yanağımda bir öpücük
He's here reluctantly
O istemeyerek burada
as if I'm gonna be out late
Geç kalacak olduğumda
I say I won't be long
Uzun sürmeyeceğini söylerim
Just hanging with the girls
Sadece kızlarla takılırım
A lie I didn't have to tell
Bir yalan söylememeliydim
Because we both know
Çünkü birbirimizi biliyoruz
Where I'm about to go
Yaklaştığım yer
And we know it very well
Ve biz onu çok iyi biliyoruz
Cause I know that he knows I'm unfaithful
Çünkü beni sadakatsiz olarak bildiğini biliyorum
And it kills him inside
Bu onun yüreğini öldürür
To know that I am happy with some other guy
Benim bir başkasıyla mutlu olduğumu bilmesi
I can see him dying
Ölümünü görebiliyorum
I don't wanna do this anymore
Artık bunu yapmak istemiyorum
I don't wanna be the reason why
Nedeni olmak istemiyorum
Everytime I walk out at the door
Her zaman kapı dışında yürürüm
I see him die a little more inside
Yüreğinin biraz daha fazla öldüğünü görebiliyorum
I don't wanna hurt him anymore
Artık onu incitmek istemiyorum
I don't wanna take away his life
Onun hayatından götürmek istemiyorum
I don't wanna be...
Olmak istemiyorum
a murderer
Bir katil…
our love
Aşkımızın
His trust
Güveninin
I might as well take a gun and put it to his head
İyi bir silah almalı ve başına dayamalıyım
Get it over with
Cezasını vermeliyim
I don't wanna do this
Bunu yapmak istemiyorum
Anymore (anymore)
Artık (artık)
I don't wanna do this anymore
Artık bunu yapmak istemiyorum
I don't wanna be the reason why
Nedeni olmak istemiyorum
And everytime I walk out at the door
Her zaman kapı dışında yürürüm
I see him die a little more inside
Yüreğinin biraz daha öldüğünü görürüm
I don't wanna hurt him anymore
Artık onu incitmek istemiyorum
I don't wanna take away his life
Hayatından biraz daha alıp götürmek istemiyorum
I don't wanna be...
Olmak istemiyorum…
a murderer (a murderer)
Bir katil ( Bir katil)
No no no
Hayır hayır hayır
Yeah eah eah...
Evet evet evet...
Story of my life
Hayat hikayem
Searching for the right
Doğruyu arıyorum
But it keeps avoiding me
Ama o benden kaçmakta kararlı
Sorrow in my soul
Ruhum kederli
Cause it seems that wrong
Çünkü yanlış ortada
Really loves my company
Gerçek aşklar benim arkadaşım
He's more than a man
O bir erkekten fazla
And this is more than love
Ve bu, aşktan fazla
The reason that the sky is blue
Gökyüzünün mavi olmasının nedeni
The clouds are rolling in
Bulutlar gürüldüyor
Because I'm gone again
Çünkü ben gittim
And to him I just can't be true
Ve ona karşı henüz dürüst olamam
And I know that he knows I'm unfaithful
Beni sadakatsiz olarak bildiğini biliyorum
And it kills him inside
Bu onun yüreğini öldürür
To know that I am happy with some other guy
Benim bir başkasıyla mutlu olduğumu bilmesi
I can see him dying
Ölümünü görebiliyorum
I don't wanna do this anymore
Artık bunu yapmak istemiyorum
I don't wanna be the reason why
Nedeni olmak istemiyorum
Everytime I walk out at the door
Her zaman kapı dışında yürürüm
I see him die a little more inside
Yüreğinin biraz daha öldüğünü görürüm
I don't wanna hurt him anymore
Artık onu incitmek istemiyorum
I don't wanna take away his life
Hayatından götürmek istemiyorum
I don't wanna be...
Olmak istemiyorum
a murderer
Bir katil
I feel it in the air
Havada hissediyorum
as I'm doing my hair
Saçlarımı yaparken
Preparing for another day
Bir başka gün için hazırlanırken
A kiss up on my cheek
Yanağımda bir öpücük
He's here reluctantly
O istemeyerek burada
as if I'm gonna be out late
Geç kalacak olduğumda
I say I won't be long
Uzun sürmeyeceğini söylerim
Just hanging with the girls
Sadece kızlarla takılırım
A lie I didn't have to tell
Bir yalan söylememeliydim
Because we both know
Çünkü birbirimizi biliyoruz
Where I'm about to go
Yaklaştığım yer
And we know it very well
Ve biz onu çok iyi biliyoruz
Cause I know that he knows I'm unfaithful
Çünkü beni sadakatsiz olarak bildiğini biliyorum
And it kills him inside
Bu onun yüreğini öldürür
To know that I am happy with some other guy
Benim bir başkasıyla mutlu olduğumu bilmesi
I can see him dying
Ölümünü görebiliyorum
I don't wanna do this anymore
Artık bunu yapmak istemiyorum
I don't wanna be the reason why
Nedeni olmak istemiyorum
Everytime I walk out at the door
Her zaman kapı dışında yürürüm
I see him die a little more inside
Yüreğinin biraz daha fazla öldüğünü görebiliyorum
I don't wanna hurt him anymore
Artık onu incitmek istemiyorum
I don't wanna take away his life
Onun hayatından götürmek istemiyorum
I don't wanna be...
Olmak istemiyorum
a murderer
Bir katil…
our love
Aşkımızın
His trust
Güveninin
I might as well take a gun and put it to his head
İyi bir silah almalı ve başına dayamalıyım
Get it over with
Cezasını vermeliyim
I don't wanna do this
Bunu yapmak istemiyorum
Anymore (anymore)
Artık (artık)
I don't wanna do this anymore
Artık bunu yapmak istemiyorum
I don't wanna be the reason why
Nedeni olmak istemiyorum
And everytime I walk out at the door
Her zaman kapı dışında yürürüm
I see him die a little more inside
Yüreğinin biraz daha öldüğünü görürüm
I don't wanna hurt him anymore
Artık onu incitmek istemiyorum
I don't wanna take away his life
Hayatından biraz daha alıp götürmek istemiyorum
I don't wanna be...
Olmak istemiyorum…
a murderer (a murderer)
Bir katil ( Bir katil)
No no no
Hayır hayır hayır
Yeah eah eah...
Evet evet evet...
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
Avril Lavigne - when you're gone
I always needed time on my own
-hep yalnız zamanlara ihtiyaç duydum.
I never thought I'd need you there when I cry
-ağlarken senin orda olmana ihtiyaç duyacağımı hiç düşünmedim
And the days feel like years when I'm alone
-ve günler, yıllar gibi geldiyor yalnızken
And the bed where you lie is made up on your side
-ve yatakta senin yattığın taraf düzeltildi
When you walk away
- gittiğin zaman
I count the steps that you take
-attığın adımları saydım
Do you see how much I need you right now?
-şimdi sana nasıl ihtiyaç duyduğumu görüyor musun?
When you're gone
-gittiğin zaman
The pieces of my heart are missing you
-kalbimin parçaları seni özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
The face I came to know is missing too
-görmek için geldiğim yüz de özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
All the words I need to hear to always get me through the day
-duymam gereken bütün kelimeler beni bütün gün anlıyor
And make it OK
-bunu başarıyorsun
I miss you
-seni özlüyorum
I've never felt this way before
-daha önce hiç böyle hissetmemiştim
Everything that I do
-yaptığım herşey
Reminds me of you
-bana seni hatırlatıyor
And the clothes you left
-ve bıraktığın bütün elbiseler
they lie on the floor
-yerde uzanıyorlar
And they smell just like you
-ve aynı senin gibi kokuyorlar
I love the things that you do
-yaptığın şeyleri seviyorum
When you walk away
- gittiğin zaman
I count the steps that you take
-attığın adımları saydım
Do you see how much I need you right now?
-şimdi sana nasıl ihtiyaç duyduğumu görüyor musun?
When you're gone
-gittiğin zaman
The pieces of my heart are missing you
-kalbimin parçaları seni özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
The face I came to know is missing too
-görmek için geldiğim yüz de özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
All the words I need to hear to always get me through the day
-duymam gereken bütün kelimeler beni bütün gün anlıyor
And make it OK
-ve bunu başarıyorsun
I miss you
-seni özlüyorum
We were made for each other
-biz birbirimiz için yaratıldık
Out here forever
Buranın dışında sonsuza dek
I know we were
-olduğumuzu biliyorum
Yeah Yeah
Evet evet
All I ever wanted was for you to know
-şimdiye kadar istediğim herşey senin bilmek içindi
Everything I do I give my heart and soul
-yaptığım herşey kalbimi ve ruhumu sana veririm
I can hardly breathe I need to feel you here with me
-zor nefes alabiliyorum, seni burada benimle hissetmem gerekiyor
Yeah
-evet
When you're gone
-gittiğin zaman
The pieces of my heart are missing you
-kalbimin parçaları seni özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
The face I came to know is missing too
-görmek için geldiğim yüz de özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
All the words I need to hear to always get me through the day
-duymam gereken bütün kelimeler beni bütün gün anlıyor
And make it OK
-ve bunu başarıyorsun
I miss you
-seni özlüyorum
I always needed time on my own
-hep yalnız zamanlara ihtiyaç duydum.
I never thought I'd need you there when I cry
-ağlarken senin orda olmana ihtiyaç duyacağımı hiç düşünmedim
And the days feel like years when I'm alone
-ve günler, yıllar gibi geldiyor yalnızken
And the bed where you lie is made up on your side
-ve yatakta senin yattığın taraf düzeltildi
When you walk away
- gittiğin zaman
I count the steps that you take
-attığın adımları saydım
Do you see how much I need you right now?
-şimdi sana nasıl ihtiyaç duyduğumu görüyor musun?
When you're gone
-gittiğin zaman
The pieces of my heart are missing you
-kalbimin parçaları seni özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
The face I came to know is missing too
-görmek için geldiğim yüz de özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
All the words I need to hear to always get me through the day
-duymam gereken bütün kelimeler beni bütün gün anlıyor
And make it OK
-bunu başarıyorsun
I miss you
-seni özlüyorum
I've never felt this way before
-daha önce hiç böyle hissetmemiştim
Everything that I do
-yaptığım herşey
Reminds me of you
-bana seni hatırlatıyor
And the clothes you left
-ve bıraktığın bütün elbiseler
they lie on the floor
-yerde uzanıyorlar
And they smell just like you
-ve aynı senin gibi kokuyorlar
I love the things that you do
-yaptığın şeyleri seviyorum
When you walk away
- gittiğin zaman
I count the steps that you take
-attığın adımları saydım
Do you see how much I need you right now?
-şimdi sana nasıl ihtiyaç duyduğumu görüyor musun?
When you're gone
-gittiğin zaman
The pieces of my heart are missing you
-kalbimin parçaları seni özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
The face I came to know is missing too
-görmek için geldiğim yüz de özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
All the words I need to hear to always get me through the day
-duymam gereken bütün kelimeler beni bütün gün anlıyor
And make it OK
-ve bunu başarıyorsun
I miss you
-seni özlüyorum
We were made for each other
-biz birbirimiz için yaratıldık
Out here forever
Buranın dışında sonsuza dek
I know we were
-olduğumuzu biliyorum
Yeah Yeah
Evet evet
All I ever wanted was for you to know
-şimdiye kadar istediğim herşey senin bilmek içindi
Everything I do I give my heart and soul
-yaptığım herşey kalbimi ve ruhumu sana veririm
I can hardly breathe I need to feel you here with me
-zor nefes alabiliyorum, seni burada benimle hissetmem gerekiyor
Yeah
-evet
When you're gone
-gittiğin zaman
The pieces of my heart are missing you
-kalbimin parçaları seni özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
The face I came to know is missing too
-görmek için geldiğim yüz de özlüyor
When you're gone
-gittiğin zaman
All the words I need to hear to always get me through the day
-duymam gereken bütün kelimeler beni bütün gün anlıyor
And make it OK
-ve bunu başarıyorsun
I miss you
-seni özlüyorum
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
Aaron -Lili..
Lili,take another walk out of your fake world
Lili ,Şu sahte yaşamından sıyrıl birdaha
please put all the drugs out of your hand
Lütfen bırak tüm alışkanlıklarını
you'll see that you can breath without not back up
Göreceksin yaşanıyor ihtiyaç olmadan yardıma
some much stuff you got to understand
Pek çoğu var öğreneceğin dahası
for every step in any walk
ileriye atacağın her adımda
any town of any thought
Karşına çıkacak her sorunda
i'll be your guide
Ben olacağım yanında
for every street of any scene
Ortasından gececeğin her sokakta
any place you've never been
Önceden bulunmadığın mekanlarda
i'll be your guide
Ben olacağım yanında
lili,you know there's still a place for people like us
Lili, biliorsun bizim gibiler için bir yer var hala
the same blood runs in every hand
Her damarda dolanır aynı kandan
you see its not the wings that makes the angel
Seni melek yapanın kanatlar olmadığını anlarsın
just have to move the bats out of your head
Tek yapacağın çıkarmak kötülükleri aklından
for every step in any walk
ileriye atacagın her adımda
any town of any thought
Karsına çıkacak her sorunda
i'll be your guide
Ben olacagım yanında
for every street of any scene
Ortasından gececeğin her sokakta
any place you've never been
Önceden bulunmadığın mekanlarda
i'll be your guide
Ben olacagım yanında
lili,easy as a kiss we'll find an answer
Lili, bir busedeki göz açıp kapamada bulacağız cevabı
put all your fears back in the shade
it tüm korkuları gölgelerin derinlerine
don't become a ghost without no colour
Benzeme sakın renksiz bir hayalete
Because you're the best paint life ever made
Çünkü hayatın en güzel resmi senin içinde
Lili,take another walk out of your fake world
Lili ,Şu sahte yaşamından sıyrıl birdaha
please put all the drugs out of your hand
Lütfen bırak tüm alışkanlıklarını
you'll see that you can breath without not back up
Göreceksin yaşanıyor ihtiyaç olmadan yardıma
some much stuff you got to understand
Pek çoğu var öğreneceğin dahası
for every step in any walk
ileriye atacağın her adımda
any town of any thought
Karşına çıkacak her sorunda
i'll be your guide
Ben olacağım yanında
for every street of any scene
Ortasından gececeğin her sokakta
any place you've never been
Önceden bulunmadığın mekanlarda
i'll be your guide
Ben olacağım yanında
lili,you know there's still a place for people like us
Lili, biliorsun bizim gibiler için bir yer var hala
the same blood runs in every hand
Her damarda dolanır aynı kandan
you see its not the wings that makes the angel
Seni melek yapanın kanatlar olmadığını anlarsın
just have to move the bats out of your head
Tek yapacağın çıkarmak kötülükleri aklından
for every step in any walk
ileriye atacagın her adımda
any town of any thought
Karsına çıkacak her sorunda
i'll be your guide
Ben olacagım yanında
for every street of any scene
Ortasından gececeğin her sokakta
any place you've never been
Önceden bulunmadığın mekanlarda
i'll be your guide
Ben olacagım yanında
lili,easy as a kiss we'll find an answer
Lili, bir busedeki göz açıp kapamada bulacağız cevabı
put all your fears back in the shade
it tüm korkuları gölgelerin derinlerine
don't become a ghost without no colour
Benzeme sakın renksiz bir hayalete
Because you're the best paint life ever made
Çünkü hayatın en güzel resmi senin içinde
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
Cancer - My Chemical Romance
Cancer - Kanser
Turn away,
Geri dön
If you could get me a drink of water
Bana içicek su gibi bişey getirirsen eğer
Cause my lips are chapped and faded
Çünkü dudaklarım çatladı ve soldu
Call my Aunt Marie
Marie teyzemi ara
Help her gather all my things,
Tüm eşyalarımı toplamasına yardım et,
And bury me in all my favorite colors
Ve göm beni bütün sevdiğim renklerle
My sisters and my brothers still,
Tüm kardeşlerim sessiz
I will not kiss you
Seni öpmeyeceğim
'Cause the hardest part of this, is leaving you
Çünkü en zor kısım seni terketmek
Now turn away,
Şimdi geri dön,
Cause I'm awful just to see
Çünkü berbat görünüyorum
Cause all my hair's abandoned all my body,
Çünkü tüm saçlarım bütün vüduma dökülmüş,
Oh, my agony
Ah, benim sancım
Know that I will never marry
Asla evlenmeyeceğimi biliyorum
Baby, I'm just soggy from the chemo,
Bebeğim, kemo dan sırılsıklamım
But counting down the days to go
Ama günleri sayıyorum gitmek için
It just ain't living
Bu yaşamak değil
And I just hope you know,
Ve umarım biliyorsundur
That if you say goodbye today,
Eğer bugün veda edeceksen,
I'd ask you to be true.
Senden dürüst olmanı istiyorum
'Cause the hardest part of this, is leaving you
Çünkü en zor kısım seni terketmek
'Cause the hardest part of this, is leaving you
Çünkü en zor kısım seni terketmek
Cancer - Kanser
Turn away,
Geri dön
If you could get me a drink of water
Bana içicek su gibi bişey getirirsen eğer
Cause my lips are chapped and faded
Çünkü dudaklarım çatladı ve soldu
Call my Aunt Marie
Marie teyzemi ara
Help her gather all my things,
Tüm eşyalarımı toplamasına yardım et,
And bury me in all my favorite colors
Ve göm beni bütün sevdiğim renklerle
My sisters and my brothers still,
Tüm kardeşlerim sessiz
I will not kiss you
Seni öpmeyeceğim
'Cause the hardest part of this, is leaving you
Çünkü en zor kısım seni terketmek
Now turn away,
Şimdi geri dön,
Cause I'm awful just to see
Çünkü berbat görünüyorum
Cause all my hair's abandoned all my body,
Çünkü tüm saçlarım bütün vüduma dökülmüş,
Oh, my agony
Ah, benim sancım
Know that I will never marry
Asla evlenmeyeceğimi biliyorum
Baby, I'm just soggy from the chemo,
Bebeğim, kemo dan sırılsıklamım
But counting down the days to go
Ama günleri sayıyorum gitmek için
It just ain't living
Bu yaşamak değil
And I just hope you know,
Ve umarım biliyorsundur
That if you say goodbye today,
Eğer bugün veda edeceksen,
I'd ask you to be true.
Senden dürüst olmanı istiyorum
'Cause the hardest part of this, is leaving you
Çünkü en zor kısım seni terketmek
'Cause the hardest part of this, is leaving you
Çünkü en zor kısım seni terketmek
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: yabancı şarkıların türkçe anlamları
3 Doors Down - Here Without You
A hundred days had made me older
Yüz gün beni daha yaşlandırdı
Since the last time that I saw your pretty face
Senin güzel yüzünü son kez gördüğümden beri
A thousand lights had made me colder
Bin tane ışı beni daha soğuk yaptı
And I don’t think I can look at this the same
Ve buna aynı şekilde bakabileceğimi sanmıyorum
But all the miles had separate
Ama bütün miller bölündü
They disappeared now when I’m dreaming of your face
Senin yüzünü düşlerken şimdi hepsi kayboldu
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still on my lonely mind
Ama sen hala benim kimsesiz aklımdasın
I think about you baby
Seni düşünüyorum bebeğim
And I dream about you all the time
Ve sürekli seni düşlüyorum
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still with me in my dreams
Ama sen hala düşlerimde benimlesin
And tonight it’s only you and me
Ve bu gece sadece sen ve ben varız
The miles just keep rolling
Miller yuvarlanmaya devam ediyor
As the people either way to say hello
İki yöne de, insanlar gibi, merhaba demek için
I hear this life is overrated
Hayata gereğinden fazla değer verildiğini duyuyorum
But I hope it gets better as we go
Ama umarım biz gittikçe daha iyi olur
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still on my lonely mind
Ama sen hala benim kimsesiz aklımdasın
I think about you baby
Seni düşünüyorum bebeğim
And I dream about you all the time
Ve sürekli seni düşlüyorum
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still with me in my dreams
Ama sen hala düşlerimde benimlesin
And tonight it’s only you and me
Ve bu gece sadece sen ve ben varız
Everything I know, and anywhere I go
Bildiğim her şey, ve gittiğim her yer
It gets hard but it won’t take away my love
Daha da zorlaşıyor ama aşkımı alıp götüremeyecek
And when the last one falls, when it’s all said and done
Ve son kişi düştüğünde, her şey söylenip bittiğinde
It get hard but it won’t take away my love
Daha da zorlaşıyor ama aşkımı alıp götüremeyecek
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still on my lonely mind
Ama sen hala benim kimsesiz aklımdasın
I think about you baby
Seni düşünüyorum bebeğim
And I dream about you all the time
Ve sürekli seni düşlüyorum
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still with me in my dreams
Ama sen hala düşlerimde benimlesin
And tonight it’s only you and me
Ve bu gece sadece sen ve ben varız
Cat Stevens - Wild World
Now that I've lost everything to you
Artık sana karşı her şeyi kaybettim
You say you wanna start something new
Yeni bir şeyler başlatmak istediğini söylüyorsun
And it's breakin' my heart you're leavin'
Ve gidiyor olman kalbimi kırıyor
Baby, I'm grievin'
Bebeğim kahroluyorum
But if you wanna leave, take good care
Ama gitmek istiyorsan, kendine iyi bak
Hope you have a lot of nice things to wear
Umarım giyeceğin çok güzel şeylerin olur
But then a lot of nice things turn bad out there
Fakat birçok güzel şey orada kötüye döner
Oh, baby, baby, it's a wild world
Oo bebeğim bu vahşi bir dünya
It's hard to get by just upon a smile
Sadece gülümsemeyle yaşayabilmek zor
Oh, baby, baby, it's a wild world
Oo bebeğim bu vahşi bir dünya
and I'll always remember you like a child, girl
ve seni hep küçük bir çocuk olarak hatırlayacağım
You know I've seen a lot of what the world can do
Biliyorsun dünyanın yapabileceği birçok şeyi gördüm
And it's breakin' my heart in two
ve bu kalbimi ikiye bölüyor
Because I never wanna see you a sad, girl
Çünkü seni asla üzgün görmek istemem kızım
Don't be a bad girl
Kötü kız olma
But if you wanna leave, take good care
Yine de gitmek istiyorsan, kendine iyi bak
Hope you make a lot of nice friends out there
Umarım birçok iyi arkadaşın olur orada
But just remember there's a lot of bad and beware
Ama unutma ki kötüleri de var ve dikkatli ol
Oh, baby, baby, it's a wild world
Oo bebeğim bu vahşi bir dünya
and I'll always remember you like a child, girl
ve seni hep küçük bir çocuk olarak hatırlayacağım
Baby, I love you
Bebeğim seni seviyorum
But if you wanna leave, take good care
Yine de gitmek istiyosan, kendine iyi bak
Hope you make a lot of nice friends out there
Umarım birçok iyi arkadaşın olur orada
But just remember there's a lot of bad and beware
Ama unutma ki kötüleri de var ve dikkatli ol
Oh, baby, baby, it's a wild world
Oo bebeğim bu vahşi bir dünya
and I'll always remember you like a child, girl
ve seni hep küçük bir çocuk olarak hatırlayacağım
Darren Hayes - Insatiable
When moonlight crawls along the street
Ay ışığı cadde boyunca süründüğü zaman
Chasing away the summer heat
Yaz sıcaklığının peşinden giderek
Footsteps outside somewhere below
Dışarıda ayak sesleri var aşaığıda bir yerlerde
The world revolves I let it go
Dünya dönüyor kendi haline bırakıyorum
We build our church above this street
Bu caddenin yukarısına kilisemizi inşa ediyoruz
We practice love between these sheets
Bu çarşafların arasında aşkımızı uyguluyoruz
The candy sweetness scent of you
Şeker tatlılığındaki kokun
It bathes my skin Im stained by you
Derimi yüzüyor, senin tarafından lekeleniyorum
And all I have to do is hold you
Ve tek yapmam gereken sana sarılmak
Theres a racing in my heart
Kalbimde bir yarış var
I am barely touching you
Sana zar zor dokunuyorum
Turn the lights down low
Işıkları kıs
Take it off let me show
Üzerini çıkar göstermeme izin ver
My love for you insatiable
Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu
Turn me on never stop
Beni azdır asla durma
Wanna taste every drop
Her damlayı tatmak istiyorum
My love for you insatiable
Sana olan sevgim doyumsuz
The moonlight plays upon your skin
Ay ışığı teninin üzerinde oynuyor
A kiss that lingers takes me in
Uzun süren bir öpücük beni içeri alıyor
I fall asleep inside of you
Senin içinde uyuyakalıyorum
There are no words
Hiçbir sözcük yok
Theres only truth
Sadece gerçekler var
Breathe in Breathe out
Nefes al nefes ver!
There is no sound
Hiç ses yok
We move together up and down
Birlikte aşağı yukarı hareket ediyoruz
We levitate our bodies soar
Havaya yükseliyorz vücutlarımız süzülüyor
Our feet dont even touch the floor
Ayaklarımız zemine bile değmiyor
And nobody knows you like I do
Ve hiç kimse seni tanımaz benim tanıdığım gibi
The world doesnt understand
Dünya anlamıyor
But I grow stronger in your hands
Ama ellerinde daha da güçleniyorum
Turn the lights down low
Işıkları kıs
Take it off let me show
Üzerini çıkar göstermeme izin ver
My love for you insatiable
Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu
Turn me on never stop
Beni azdır asla durma
Wanna taste every drop
Her damlayı tatmak istiyorum
My love for you insatiable
Sana olan sevgim doyumsuz
We never sleep were always holdin hands
Asla uyumuyoruz her zaman elele tutuşuru
Kissin for hours talkin makin plans
Saatlerce öpüşür, konuşup planlar yaparız
I feel like a better man
Daha iyi bi adam gibi hissediyorum
Just being in the same room
Sadece aynı odada olduğumuz için
We never sleep theres just so much to do
Asla uyumayalım yapacak çok şey var
Too much to say
Konuşmak için çok fazla şey
Cant close my eyes when Im with you
Seninle birlikte olduğum zaman gözlerimi kapayamam
Insatiable the way Im loving you
Doyumsuz bir şekilde seviyorum seni
Turn the lights down low
Işıkları kıs
Take it off let me show
Üzerini çıkar göstermeme izin ver
My love for you insatiable
Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu
Turn me on never stop
Beni azdır asla durma
Wanna taste every drop
Her damlayı tatmak istiyorum
My love for you insatiable
Sana olan sevgim doyumsuz
A hundred days had made me older
Yüz gün beni daha yaşlandırdı
Since the last time that I saw your pretty face
Senin güzel yüzünü son kez gördüğümden beri
A thousand lights had made me colder
Bin tane ışı beni daha soğuk yaptı
And I don’t think I can look at this the same
Ve buna aynı şekilde bakabileceğimi sanmıyorum
But all the miles had separate
Ama bütün miller bölündü
They disappeared now when I’m dreaming of your face
Senin yüzünü düşlerken şimdi hepsi kayboldu
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still on my lonely mind
Ama sen hala benim kimsesiz aklımdasın
I think about you baby
Seni düşünüyorum bebeğim
And I dream about you all the time
Ve sürekli seni düşlüyorum
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still with me in my dreams
Ama sen hala düşlerimde benimlesin
And tonight it’s only you and me
Ve bu gece sadece sen ve ben varız
The miles just keep rolling
Miller yuvarlanmaya devam ediyor
As the people either way to say hello
İki yöne de, insanlar gibi, merhaba demek için
I hear this life is overrated
Hayata gereğinden fazla değer verildiğini duyuyorum
But I hope it gets better as we go
Ama umarım biz gittikçe daha iyi olur
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still on my lonely mind
Ama sen hala benim kimsesiz aklımdasın
I think about you baby
Seni düşünüyorum bebeğim
And I dream about you all the time
Ve sürekli seni düşlüyorum
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still with me in my dreams
Ama sen hala düşlerimde benimlesin
And tonight it’s only you and me
Ve bu gece sadece sen ve ben varız
Everything I know, and anywhere I go
Bildiğim her şey, ve gittiğim her yer
It gets hard but it won’t take away my love
Daha da zorlaşıyor ama aşkımı alıp götüremeyecek
And when the last one falls, when it’s all said and done
Ve son kişi düştüğünde, her şey söylenip bittiğinde
It get hard but it won’t take away my love
Daha da zorlaşıyor ama aşkımı alıp götüremeyecek
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still on my lonely mind
Ama sen hala benim kimsesiz aklımdasın
I think about you baby
Seni düşünüyorum bebeğim
And I dream about you all the time
Ve sürekli seni düşlüyorum
I’m here without you baby
Burada sensizim bebeğim
But your still with me in my dreams
Ama sen hala düşlerimde benimlesin
And tonight it’s only you and me
Ve bu gece sadece sen ve ben varız
Cat Stevens - Wild World
Now that I've lost everything to you
Artık sana karşı her şeyi kaybettim
You say you wanna start something new
Yeni bir şeyler başlatmak istediğini söylüyorsun
And it's breakin' my heart you're leavin'
Ve gidiyor olman kalbimi kırıyor
Baby, I'm grievin'
Bebeğim kahroluyorum
But if you wanna leave, take good care
Ama gitmek istiyorsan, kendine iyi bak
Hope you have a lot of nice things to wear
Umarım giyeceğin çok güzel şeylerin olur
But then a lot of nice things turn bad out there
Fakat birçok güzel şey orada kötüye döner
Oh, baby, baby, it's a wild world
Oo bebeğim bu vahşi bir dünya
It's hard to get by just upon a smile
Sadece gülümsemeyle yaşayabilmek zor
Oh, baby, baby, it's a wild world
Oo bebeğim bu vahşi bir dünya
and I'll always remember you like a child, girl
ve seni hep küçük bir çocuk olarak hatırlayacağım
You know I've seen a lot of what the world can do
Biliyorsun dünyanın yapabileceği birçok şeyi gördüm
And it's breakin' my heart in two
ve bu kalbimi ikiye bölüyor
Because I never wanna see you a sad, girl
Çünkü seni asla üzgün görmek istemem kızım
Don't be a bad girl
Kötü kız olma
But if you wanna leave, take good care
Yine de gitmek istiyorsan, kendine iyi bak
Hope you make a lot of nice friends out there
Umarım birçok iyi arkadaşın olur orada
But just remember there's a lot of bad and beware
Ama unutma ki kötüleri de var ve dikkatli ol
Oh, baby, baby, it's a wild world
Oo bebeğim bu vahşi bir dünya
and I'll always remember you like a child, girl
ve seni hep küçük bir çocuk olarak hatırlayacağım
Baby, I love you
Bebeğim seni seviyorum
But if you wanna leave, take good care
Yine de gitmek istiyosan, kendine iyi bak
Hope you make a lot of nice friends out there
Umarım birçok iyi arkadaşın olur orada
But just remember there's a lot of bad and beware
Ama unutma ki kötüleri de var ve dikkatli ol
Oh, baby, baby, it's a wild world
Oo bebeğim bu vahşi bir dünya
and I'll always remember you like a child, girl
ve seni hep küçük bir çocuk olarak hatırlayacağım
Darren Hayes - Insatiable
When moonlight crawls along the street
Ay ışığı cadde boyunca süründüğü zaman
Chasing away the summer heat
Yaz sıcaklığının peşinden giderek
Footsteps outside somewhere below
Dışarıda ayak sesleri var aşaığıda bir yerlerde
The world revolves I let it go
Dünya dönüyor kendi haline bırakıyorum
We build our church above this street
Bu caddenin yukarısına kilisemizi inşa ediyoruz
We practice love between these sheets
Bu çarşafların arasında aşkımızı uyguluyoruz
The candy sweetness scent of you
Şeker tatlılığındaki kokun
It bathes my skin Im stained by you
Derimi yüzüyor, senin tarafından lekeleniyorum
And all I have to do is hold you
Ve tek yapmam gereken sana sarılmak
Theres a racing in my heart
Kalbimde bir yarış var
I am barely touching you
Sana zar zor dokunuyorum
Turn the lights down low
Işıkları kıs
Take it off let me show
Üzerini çıkar göstermeme izin ver
My love for you insatiable
Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu
Turn me on never stop
Beni azdır asla durma
Wanna taste every drop
Her damlayı tatmak istiyorum
My love for you insatiable
Sana olan sevgim doyumsuz
The moonlight plays upon your skin
Ay ışığı teninin üzerinde oynuyor
A kiss that lingers takes me in
Uzun süren bir öpücük beni içeri alıyor
I fall asleep inside of you
Senin içinde uyuyakalıyorum
There are no words
Hiçbir sözcük yok
Theres only truth
Sadece gerçekler var
Breathe in Breathe out
Nefes al nefes ver!
There is no sound
Hiç ses yok
We move together up and down
Birlikte aşağı yukarı hareket ediyoruz
We levitate our bodies soar
Havaya yükseliyorz vücutlarımız süzülüyor
Our feet dont even touch the floor
Ayaklarımız zemine bile değmiyor
And nobody knows you like I do
Ve hiç kimse seni tanımaz benim tanıdığım gibi
The world doesnt understand
Dünya anlamıyor
But I grow stronger in your hands
Ama ellerinde daha da güçleniyorum
Turn the lights down low
Işıkları kıs
Take it off let me show
Üzerini çıkar göstermeme izin ver
My love for you insatiable
Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu
Turn me on never stop
Beni azdır asla durma
Wanna taste every drop
Her damlayı tatmak istiyorum
My love for you insatiable
Sana olan sevgim doyumsuz
We never sleep were always holdin hands
Asla uyumuyoruz her zaman elele tutuşuru
Kissin for hours talkin makin plans
Saatlerce öpüşür, konuşup planlar yaparız
I feel like a better man
Daha iyi bi adam gibi hissediyorum
Just being in the same room
Sadece aynı odada olduğumuz için
We never sleep theres just so much to do
Asla uyumayalım yapacak çok şey var
Too much to say
Konuşmak için çok fazla şey
Cant close my eyes when Im with you
Seninle birlikte olduğum zaman gözlerimi kapayamam
Insatiable the way Im loving you
Doyumsuz bir şekilde seviyorum seni
Turn the lights down low
Işıkları kıs
Take it off let me show
Üzerini çıkar göstermeme izin ver
My love for you insatiable
Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu
Turn me on never stop
Beni azdır asla durma
Wanna taste every drop
Her damlayı tatmak istiyorum
My love for you insatiable
Sana olan sevgim doyumsuz
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Similar topics
» Oto Amblemleri Ve Anlamları
» bayan isimler ve anlamları
» Esma-Ül HÜsna Anlamları
» ßurçların şiirsel anlamları
» Microsoft Terimlerinin Anlamları ve Açıklamaları
» bayan isimler ve anlamları
» Esma-Ül HÜsna Anlamları
» ßurçların şiirsel anlamları
» Microsoft Terimlerinin Anlamları ve Açıklamaları
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz