ALLAH KURAN'DA KENDİSİNDEN KORKMAYI EMREDİYOR
Herşeyden önce iyi bilinmelidir ki, Allah korkusu birtakım cahil
insanların sandıkları gibi, yalnızca peygamberlere ya da evliyalara has
özel bir üstünlük değil, tüm iman edenlerin
kalplerinde taşıdıkları ve diğer tüm insanların da taşımaları
gereken bir duygudur. Çünkü Allah Kuran'da
Kendisi'nden korkulmasını emretmiştir:
Ey
iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim
ettiğine baksın. Allah'tan korkun. Hiç şüphesiz Allah,
yaptıklarınızdan haberdardır. (Haşr Suresi, 18)
Tüm
insanları Allah yaratmıştır ve onları kendilerini bilip tanıdıklarından
kat kat daha iyi bilip tanır. Herkesin kalplerinde gizli olanı,
gizlinin de gizlisini bilir. Nefsinin insana ne tür vesveseler
verdiğinden, ne tür oyunlar oynayacağından da çok iyi
haberdardır. Çünkü nefsi yaratan, ona -imtihan
için- sınır tanımaz kötülüğünü ve bu
kötülükten sakınmayı ilham eden Allah'tır. Şeytanı da
imtihan ortamının bir parçası olarak yaratmış ve ona bu
amaç doğrultusunda birtakım özellikler vermiştir.
Allah
korkusu ise bu imtihan ortamında müminin en büyük
dayanağı olacaktır. Çünkü Allah korkusu kişiyi her an
Allah'ın istediği gibi davranmaya, O'nu hoşnut etmeye çalışmaya,
şeytanın ve nefsinin isteklerinden sakınmaya, onların hile ve
oyunlarına karşı uyanık ve tedbirli olmaya sevk edecektir. Bu da,
insana kendi sınır tanımaz isteklerini uygulatmaya çalışan
nefsin ve şeytanın hiç işine gelmeyen bir durumdur.
Bu
sebeple şeytan ve nefsi, insanı en başta Allah korkusundan
uzaklaştırmaya çalışır. Allah'tan korkmanın gereksiz, hatta
yanlış olduğu, asıl önemli olanın Allah sevgisi ve kalp temizliği
olduğu gibi telkinlerle onun Allah'tan korkup sakınmasını engellemek
ister. Oysa Kuran'ı okuyan şuurlu bir insan, şeytanın bu tür
telkinlerinin hiçbir gerçekliği olmadığını, tamamen
saptırma ve aldatma amacı taşıdığını rahatlıkla görür. Zira
Allah, müminlere Kendisi'nden korkmalarını Kuran'da son derece
açık bir biçimde emretmiştir. Bu emir Kuran'ın sayısız
ayetinde yer alır. Bu ayetlerden birkaç örnek şöyledir
:
... Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek çetin olandır. (Bakara Suresi, 196)
...
Allah'tan korkup-sakının ve gerçekten bilin ki, siz O'na
döndürülüp-toplanacaksınız. (Bakara Suresi, 203)
... Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah herşeyi bilendir. (Bakara Suresi, 231)
... Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah yaptıklarınızı görendir. (Bakara Suresi, 233)
Ey
iman edenler, Allah'tan korkup-sakının ve (sizi) O'na (yaklaştıracak)
vesile arayın; O'nun yolunda cehd edin (çaba harcayın), umulur
ki kurtuluşa erersiniz. (Maide Suresi, 35)
Mümin
her konuda olduğu gibi Allah'ın bu emrini de kayıtsız şartsız yerine
getirmeye çalışır. Kuran'dan habersiz cahil kimseler gibi,
Allah'tan korkmanın gerekip gerekmediği, Allah korkusunun mu yoksa
Allah sevgisinin mi önemli olduğu, Allah'ı seven bir kimsenin
neden Allah'tan korkması gerekeceği gibi, şeytani kuruntu ve
vesveselere kapılmaz. Allah'tan korkmanın, tıpkı namaz kılmak,
oruç tutmak gibi "farz kılınmış" bir ibadet olduğunu bilir ve bu
ibadeti en güzel biçimde yerine getirmeye çalışır.
Bununla birlikte, Allah Kuran'da insanın neden Kendisi'nden korkması
gerektiğinin hikmetlerini de ayrıntılı olarak açıklamıştır.
İlerleyen bölümlerde bu konu detaylı olarak ele alınacaktır.
Herşeyden önce iyi bilinmelidir ki, Allah korkusu birtakım cahil
insanların sandıkları gibi, yalnızca peygamberlere ya da evliyalara has
özel bir üstünlük değil, tüm iman edenlerin
kalplerinde taşıdıkları ve diğer tüm insanların da taşımaları
gereken bir duygudur. Çünkü Allah Kuran'da
Kendisi'nden korkulmasını emretmiştir:
Ey
iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim
ettiğine baksın. Allah'tan korkun. Hiç şüphesiz Allah,
yaptıklarınızdan haberdardır. (Haşr Suresi, 18)
Tüm
insanları Allah yaratmıştır ve onları kendilerini bilip tanıdıklarından
kat kat daha iyi bilip tanır. Herkesin kalplerinde gizli olanı,
gizlinin de gizlisini bilir. Nefsinin insana ne tür vesveseler
verdiğinden, ne tür oyunlar oynayacağından da çok iyi
haberdardır. Çünkü nefsi yaratan, ona -imtihan
için- sınır tanımaz kötülüğünü ve bu
kötülükten sakınmayı ilham eden Allah'tır. Şeytanı da
imtihan ortamının bir parçası olarak yaratmış ve ona bu
amaç doğrultusunda birtakım özellikler vermiştir.
Allah
korkusu ise bu imtihan ortamında müminin en büyük
dayanağı olacaktır. Çünkü Allah korkusu kişiyi her an
Allah'ın istediği gibi davranmaya, O'nu hoşnut etmeye çalışmaya,
şeytanın ve nefsinin isteklerinden sakınmaya, onların hile ve
oyunlarına karşı uyanık ve tedbirli olmaya sevk edecektir. Bu da,
insana kendi sınır tanımaz isteklerini uygulatmaya çalışan
nefsin ve şeytanın hiç işine gelmeyen bir durumdur.
Bu
sebeple şeytan ve nefsi, insanı en başta Allah korkusundan
uzaklaştırmaya çalışır. Allah'tan korkmanın gereksiz, hatta
yanlış olduğu, asıl önemli olanın Allah sevgisi ve kalp temizliği
olduğu gibi telkinlerle onun Allah'tan korkup sakınmasını engellemek
ister. Oysa Kuran'ı okuyan şuurlu bir insan, şeytanın bu tür
telkinlerinin hiçbir gerçekliği olmadığını, tamamen
saptırma ve aldatma amacı taşıdığını rahatlıkla görür. Zira
Allah, müminlere Kendisi'nden korkmalarını Kuran'da son derece
açık bir biçimde emretmiştir. Bu emir Kuran'ın sayısız
ayetinde yer alır. Bu ayetlerden birkaç örnek şöyledir
:
... Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek çetin olandır. (Bakara Suresi, 196)
...
Allah'tan korkup-sakının ve gerçekten bilin ki, siz O'na
döndürülüp-toplanacaksınız. (Bakara Suresi, 203)
... Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah herşeyi bilendir. (Bakara Suresi, 231)
... Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah yaptıklarınızı görendir. (Bakara Suresi, 233)
Ey
iman edenler, Allah'tan korkup-sakının ve (sizi) O'na (yaklaştıracak)
vesile arayın; O'nun yolunda cehd edin (çaba harcayın), umulur
ki kurtuluşa erersiniz. (Maide Suresi, 35)
Mümin
her konuda olduğu gibi Allah'ın bu emrini de kayıtsız şartsız yerine
getirmeye çalışır. Kuran'dan habersiz cahil kimseler gibi,
Allah'tan korkmanın gerekip gerekmediği, Allah korkusunun mu yoksa
Allah sevgisinin mi önemli olduğu, Allah'ı seven bir kimsenin
neden Allah'tan korkması gerekeceği gibi, şeytani kuruntu ve
vesveselere kapılmaz. Allah'tan korkmanın, tıpkı namaz kılmak,
oruç tutmak gibi "farz kılınmış" bir ibadet olduğunu bilir ve bu
ibadeti en güzel biçimde yerine getirmeye çalışır.
Bununla birlikte, Allah Kuran'da insanın neden Kendisi'nden korkması
gerektiğinin hikmetlerini de ayrıntılı olarak açıklamıştır.
İlerleyen bölümlerde bu konu detaylı olarak ele alınacaktır.