.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    KURAN'DA TARİF EDİLEN ALLAH KORKUSU

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    KURAN'DA TARİF EDİLEN ALLAH KORKUSU Empty KURAN'DA TARİF EDİLEN ALLAH KORKUSU

    Mesaj  AsiRuH Cuma Nis. 10, 2009 9:01 pm

    KURAN'DA TARİF EDİLEN ALLAH KORKUSU


    Ayette belirtilen "Allah'tan nasıl korkup sakınmak gerektiği" Kuran'da
    son derece açık ve ayrıntılı bir biçimde tarif edilmiş
    bir konudur. Korkunun ne şekilde, nasıl bir ruh halinde ve ne şiddette
    olması gerektiği de Allah'ın ayetlerinde bir bir anlatılmıştır. Zaten
    Kuran'ın indiriliş amaçlarının en önemlilerinden biri de
    budur:

    İşte
    bu (Kur'an) uyarılıp korkutulsunlar, gerçekten O'nun yalnızca
    bir tek ilah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri iyice
    öğüt alıp düşünsünler diye bir
    bildirip-duyurma (bir belağ)dır. (İbrahim Suresi, 52)

    Şimdi Allah korkusunun nasıl olması gerektiğini yine Kuran ayetlerinden görelim.

    Gücünün Yettiği Kadar Allah'tan Korkmak

    Öyleyse
    güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan korkup-sakının,
    dinleyin ve itaat edin... (Tegabün Suresi, 16)

    Allah
    Kuran'da insanlara sonsuz kudretini, makamının yüceliğini ve
    üstünlüğünü, Kendisi'ne karşı gelenler
    için hazırladığı azabın şiddetini ve
    büyüklüğünü detaylı olarak anlatmıştır. Artık
    bundan sonra kişiye düşen bu gerçekleri samimi olarak ve
    derin derin tefekkür etmesi, niyetinde ve yaptığı işlerde hep bu
    gerçeklerin bilincinde bir tavır göstermesidir. Bunu da
    ayette belirtildiği gibi gücünün yettiği derecede
    yapmaya çalışmalıdır. Yani gücünün yettiğince
    Allah'ın büyüklüğünü takdir etmeli,
    gücü yettiğince Rabbimizin tehdit ettiği azabın -cehennem
    azabının- büyüklüğünü, boyutlarını ve
    sonsuzluğunu tefekkür etmelidir. Bunun sonucunda kalbinde doğal
    olarak Allah korkusu oluşacaktır. Böylece mümin Kuran'da
    emredilen ibadetleri yapmamaktan, haram kılınan şeyleri ise yapmaktan
    gücü yettiğince korkup sakınacaktır. Zira korkup sakınacağı
    şeyler de Kuran'da kendisine detaylı olarak bildirilmiştir:

    Böylece
    Biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak
    şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki
    korkup-sakınırlar ya da onlar için düşünme
    (yeteneğini) oluşturur. (Taha Suresi, 113)

    Burada
    belirtilmesi gereken çok önemli bir nokta daha vardır:
    Allah korkusu elde edilmesi zor olan, birtakım aşamalardan
    geçerek kazanılacak bir his değildir. Aksine şuuru açık,
    düşünen her insanın aksi mümkün olmayacak şekilde
    derinden hissettiği bir duygudur. Bir insanın gerçek Allah
    korkusunu elde edebilmesi için tek bir samimi
    tefekkürü bile yeterli olabilir. Kişi yalnızca bir an
    ölümü, ölümden sonra karşılaşacaklarını
    düşünüp, Allah'a karşı saygı dolu bir korku
    hissedebilir. Bu, tamamen insanın düşünmesine ve aklını
    kullanmasına bağlıdır.

    İçi Saygı ile Titreyerek Korkmak

    Allah
    diğer dünyevi korkularla karıştırılmaması için, Kuran'da
    Kendisi'nden korkan bir müminin hislerini ve ruh halini de tarif
    etmiştir. Müminin Allah korkusu başka hiçbir korkuya
    benzemeyen, son derece içli ve saygı dolu bir korkudur. Bu korku
    diğer korkular gibi insana sıkıntı ve azap veren bir korku
    türü değildir. Tam tersine, insana kulluğunu ve aczini
    hatırlatan, onun aklını ve şuurunu açıp geliştiren, insanı
    çok üstün bir ahlak seviyesine ulaştıran bir korkudur.


    Bu korku müminin
    ahirete olan özlemini artıran, ümit ve şevkini
    körükleyen bir korkudur. Allah korkusu, müminin Allah'a
    olan yakınlığını ve sevgisini kat kat artıran, ona büyük
    manevi hazlar yaşatan asil bir duygudur. Kuran'da iman edenlerin
    taşıdıkları bu içli ve saygı dolu korkudan pek çok ayette
    bahsedilir:

    Gerçek
    şu ki, Rablerinden gayb ile (O'nu görmedikleri halde)
    içleri titreyerek-korkanlara gelince; onlar için bir
    bağışlanma ve büyük bir ecir vardır. (Mülk Suresi, 12)

    ... Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar. (Rad Suresi, 21)

    Görmediği
    halde Rahman'a karşı 'içi titreyerek korku duyan' ve
    'içten Allah'a yönelmiş' bir kalp ile gelen içindir.
    (Kaf Suresi, 33)

    Ki onlar
    (o peygamberler) Allah'ın risaletini tebliğ edenler, O'ndan
    içleri titreyerek-korkanlar ve Allah'ın dışında hiç
    kimseden korkmayanlardır. Hesap görücü olarak Allah
    yeter. (Ahzab Suresi, 39)

    Umutla Beraber Korku Duymak

    Mümin
    Allah'tan korkarken Allah'ın şefkatini, merhametini, bağışlayıcılığını,
    O'nun lütfeden, tevbeleri kabul eden olduğunu da hatırından
    çıkarmaz. Bu da onun korkarken, bir yandan da içinde
    çok şiddetli bir umut taşımasına sebep olur. İçindeki
    Allah korkusu, Allah'ın bu sıfatlarını da çok derin ve geniş bir
    biçimde tefekkür etmesine, Allah'ın
    üstünlüğünü ve
    büyüklüğünü çok daha iyi takdir
    edebilmesine, dolayısıyla Allah'a daha fazla yakınlaşmasına vesile
    olur. Allah'ın merhametinin, şefkatinin, bağışlamasının
    büyüklüğünü daha iyi idrak eder.

    İşte gerçek mümin Allah'a korku ve umut dolu bir ruh hali içinde yönelir ve dua eder:

    Onların
    yanları yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler
    ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (Secde
    Suresi, 16)

    Bu da Allah
    korkusunun hiçbir zaman ümitsizliğe, karamsarlığa
    düşürmeyen bir duygu olduğunun göstergesidir.
    Müminlerin sürekli bir umut içinde olmaları gerektiği
    Kuran'ın pek çok yerinde belirtilmiştir:

    ... O'na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır. (Araf Suresi, 56)

    De
    ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere
    ölçüyü taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden
    umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları
    bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir."
    (Zümer Suresi, 53)

    Umutsuzluğun ise inkar edenlerin bir vasfı olduğu yine ayetlerde bildirilmiştir:

    Allah'ın
    ayetlerini ve O'na kavuşmayı 'yok sayıp inkâr edenler'; işte
    onlar, benim rahmetimden umut kesmişlerdir; ve işte onlar, acı azab
    onlarındır. (Ankebut Suresi, 23)

    Ey
    iman edenler, Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli
    (dost ve müttefik) edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından
    umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmişlerdir. (Mümtehine
    Suresi, 13)



    KURAN'DA TARİF EDİLEN ALLAH KORKUSU Allah_Korkusu2

      Forum Saati Perş. Mayıs 02, 2024 10:04 am