.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    İmtihan Ateşi:"fitne"-forumnetten-

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    İmtihan Ateşi:"fitne"-forumnetten- Empty İmtihan Ateşi:"fitne"-forumnetten-

    Mesaj  AsiRuH Salı Ocak 13, 2009 6:59 pm

    Resulullah’ın (sav) dualarında
    sık sık dile getirdiği “Allah’ım! Ahirzaman fitnelerinden,
    Mesih-Deccal fitnesinden, kadın fitnesinden, kabir fitnesinden…
    sana sığınırım” şeklindeki fitne tehlikesinin
    büyüklüğü karşısında Allah’a sığınmışlık
    mıydı yaptığı? Yoksa ümmetinin giriftar olacağı fitnelerin
    tehlikesi karşısında onları uyarmak mıdır endişesi? Peygamber-i
    Zişan’ı (sav) yalvara yakara Rabbi’nin koruyuculuğuna
    iltica ettiren fitnelere karşı ne kadar teyakkuzdayız?

    Fitnenin
    mahiyetini ve mana olarak kullanımındaki genişliğini biliyor muyuz?
    Fitnelerden Allah’a sığınma gibi, vird-i zeban dualarımız ve
    gayretimiz var mı? Sahi, bizim fitne gibi bir derdimiz var mı? Yoksa
    fitne tarihte mi kaldı?

    İnsanların çoğunun gırtlağına
    kadar battığı fitneler deryasında, fitneyi sadece nifak ehlinin
    çirkin ameli olarak bilip bunu da 1400 yıl önceki varlığına
    hapsetmek, İbn-i Selül’ün şahsiyetinde
    mücessemleştirecek dar anlamlı fitne anlayışına sahip olmak, asıl
    fitne olmasın mı?

    İslam dünyası kanlar içinde
    boğulurken duasız, dertsiz, kaygısız, lakayd bir hayat yaşamak,
    deliksiz uykular çekmek fitne olmasın mı?

    Zalimlerden
    gelecek zararın korkusuyla iman ehline düşmanlık besleyip
    aleyhlerinde yer almak veya zalimleri adalet ehli görüp dost
    olmak fitne olmasın mı?
    Dünyaya dalıp ahireti unutmak,
    cenneti kadınların şehvetine satmak fitne olmasın mı? “İyilikte
    ve takvada yarışın, günahta ve düşmanlıkta yarışmayın”
    ilahi emrin zıddınca “günahlarda ve düşmanlıkta yarışıp
    iyilikte ve takvada yarışmamak”, gelişen maddenin nimetlerini
    elde etme yarışı içinde olmak fitne olmasın mı?

    Hanımı ve
    çocuklarına mutlu bir dünya hayatı yaşatmak
    düşüncesi ve ticaretin kişiyi, Allah’a ibadetten ve
    camilerden uzak bırakması fitne olmasın mı?

    Bütün
    servetini çocuklarının ve ailesinin dünyaya ait
    geleceklerine yatırım yapıp ahiretlerine ait gelecekleri için
    bir yatırımda bulunmamak fitne olmasın mı?

    Allah’ın dini
    için çekilen bu kadar çile, zulüm ve
    zindandan sonra Ka’b bin Malik yanılgısıyla dünyanın
    rehavetine kapılmak, davanın zorluklarından rahata/gölgeliklere
    kaçmak, hurmalıklara, bağlara, bahçelere, dairelere,
    arabalara gönül bağlayarak mücadeleden geri kalmak fitne
    olmasın mı?

    Çıkarları hakkın üzerinde tutmak, hak
    dağıtımında akrabayı, dostu, yakını kayırmak fitne olmasın mı? Ala-yı
    İlliyin’e çıkarcasına, Rabbin maddi ve manevi
    lütuflarından nimetlenirken dünya ve içindekilere
    göz dikip muvakkat dünyaya meftun (fitnelenmiş) bir şekilde
    fani nimetleri tercih ederek esfel-i safiline doğru alçalmak
    fitne olmasın mı?

    Türlü türlü tutkuların
    mahbusu olarak veya nefsanî basit sebeplerden dolayı akrabalarla
    ilişkiyi kesmek, anne-babaların husumetini sürdürerek sıla-i
    rahmi kesip akrabalara düşmanlık beslemek fitne olmasın mı?

    İnsanlara
    zahiren emin görünerek güvenlerini aldıktan sonra onları
    ticarette, arkadaşlıkta, komşulukta, namuslarında aldatarak sukut-u
    hayale uğratmak fitne olmasın mı?
    Vatanlarını işgal eden kafir ve
    zalimlere karşı ortak mücadele vermek gerekirken, küfrün
    oyunlarına alet olup mezhebi/taassubi çatışmalara girmek veya
    günümüz Filistin’inde olduğu gibi, işgalcilerle
    işbirliğine girip ehl-i imana savaş açmak fitne olmasın mı?

    Allah’ın
    dini uğrunda malı-canı feda etmek konusunda ağırdan alıp yere
    çakılırken; ırkçılık, milliyetçilik, batıl
    ideolojiler ve ailevi kavgalar uğruna malı-canı telef etmek fitne
    olmasın mı?

    Kendilerine yaratıcılarını tanıtmamız ve
    O’na kulluk için yaratılmış olduğumuz inancı doğrultusunda
    yetiştirmemiz gereken yeni neslin, din düşmanlığı güden bir
    zihniyet elinde namazı zayi edip, sapıtır şekilde yetişmesi fitne
    olmasın mı?

    Hayatın daha da kolaylaşması ve şükrün
    edası için verilen Allah’ın nimetlerini,
    fuhşiyatın/ahlaksızlığın yayılması için ve Allah’ın
    dininin ortadan kaldırılıp, şeytani hayatın umumileştirilmesi
    için kullanmak fitne olmasın mı?

    Akrabaların, yetimlerin,
    fakirlerin, muhtaçların haklarının içinde olduğu malın
    zekâtını vermemek, malı yığın yığın biriktirerek infak etmemek,
    Allah yolunda harcamamak fitne olmasın mı?

    Gurbete gelmiş bir
    akrabayı, arkadaşı, dostu, Müslüman kardeşi, külfet
    olur, geçim darlığına sebep olur düşüncesi ve ev
    halkının hoşnutsuzluğu kaygısıyla misafir etmemek, barındırmamak fitne
    olmasın mı?

    İşin ehli olduğu halde bir şey yapmadan oturmakla
    beraber, Allah’ın dini için çalışıp
    çırpınanları liyakat ehli görmeyerek, onlardaki bazı
    kusurları dile dolayıp köstek olmak fitne olmasın mı?

    Kur’an’da
    pek çok ayetle sabit olmasına ve Resulullah (sav) kendi
    örnek hayatında yaşamasına rağmen, vahiyden ve sünnetten
    haberli/habersiz bir şekilde “benim dinimde bu yok,
    İslam’da şu yok” deyip Müslümanların hidayet
    üzerindeki hallerini taraftarlarına, avama nefret ettirmek fitne
    olmasın mı? Başındaki örtüsüyle bir ablanın/teyzenin
    veya cami cemaatinin müdavimlerinden bir amcanın banka kapısından
    içeri girerek elindeki hesap cüzdanını memura uzatarak
    kısık bir sesle “bu ayın faizini çekmek istiyorum”
    talebindeki hali fitne olmasın mı?

    Hayatı bu kadar
    kolaylaştıran ulaşım, iletişim, üretim ve kullanım
    araçlarının varlığına rağmen, Kur’an ve kitap okumaya veya
    bir sohbete katılmaya davet edilen birinin “inan ki, hiç
    zamanım yok” mazeretiyle beraber saatlerini, günlerini;
    televizyona, gazetelere, oyuna, eğlenceye, gezmeye, boş konuşmalara
    veren birinin mazuratı fitne olmasın mı?

    Azizlerini her
    gün kendi elleri ile toprağa gömdüğünü
    gördüğü, cehennem insan için tutuşturulduğu ve
    hesap günü yaklaştığı halde hazırlıksız bir şekilde kahkaha
    ile gülmek fitne olmasın mı?

    Kalbin katılığı,
    günahların ağırlığı, gafletin kalınlığı, cehaletin karanlığı,
    hayallerin aşırılığı, zihnin bulanıklığı, dertlerin dağınıklığı,
    çoğunluğun sapıklığı, artan günahlar ve eksilen bir
    ömür içinde yaşamayı kâr saymak fitne olmasın mı?

    Her
    şeyi biliyorum kibri ile hareket edip nasihatçinin
    öğütlerini küçük görmek;
    sözün amelle, dışın içle, ğaybın müşahede edilir
    halle (gözden uzak halin görünür halle) uyuşmazlığı
    fitne olmasın mı?

    Tarihte yaşanmış Müslümanlar
    arasındaki acı anlaşmazlıklardan ders almaktan ziyade, bu ihtilafları
    sürekli canlı tutarak gündem konusu yapmak, yeni ayrılıklara
    ve cepheleşmelere sebep olmak fitne olmasın mı?

    Soruların
    sonundaki ‘fitne olmasın mı?’ kısmı ‘fitnedir’
    diye değiştirilip okunabilir, bu şekilde fitne kelimesinin geniş
    anlamını ve bizleri kuşatan fitneleri daha iyi anlayabiliriz.
    Fitnelerin idrakine varıp fitne ateşinden kurtulma duası ile

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 11:56 am