.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Hürriyet'ten Kanadoğlu itirafı !-11.Ocak.2009 14:25:43-

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Hürriyet'ten Kanadoğlu itirafı !-11.Ocak.2009 14:25:43- Empty Hürriyet'ten Kanadoğlu itirafı !-11.Ocak.2009 14:25:43-

    Mesaj  AsiRuH Paz Ocak 11, 2009 3:52 pm

    Hürriyet'ten Kanadoğlu itirafı !
    Hürriyet, Sabih Kanadoğlu'nun Susurluk'taki derin hamlesini farkında olmadan itiraf etti.

    Ergenekon
    Terör Örgütü’ne yönelik son operasyonda
    Sabih Kanadoğlu’nun evinin aranması en çok tartışılan konu
    oldu. Başını Ertuğrul Özkök, Enis Berberoğlu, Uğur
    Dündar ve Bekir Coşkun’un çektiği cephe,
    “İbrahim Şahin’i mahkum ettiren kişi Sabih
    Kanadoğlu’ydu. Şimdi ikisi aynı örgütün üyesi
    nasıl olur?” şeklinde özetlenebilecek bir karşı çıkış
    sergiliyorlardı.

    Ancak bugün Hürriyet Gazetesi’nin kendisi farkında
    olmadan bu tezi çürüttü. Hürriyet
    Gazetesi’nde bugün gazeteci Saygı Öztürk imzasıyla
    manşetten verilen haber, Sabih Kanadoğlu’nun İbrahim Şahin ve
    Susurluk’un tetikçi ekibini aslında küçük
    bir cezayla kurtardığının kanıtıydı.

    Susurluk yargılama sürecindeki akışı bilenler bunu fark ettiler.
    Ancak Hürriyet yazı işleri bunu gözden kaçırmıştı.

    İŞTE SABİH KANADOĞLU GERÇEĞİ VE HÜRRİYET’İN FARKINDA OLMADAN SABİH KANADOĞLU’NU DEŞİFRESİ

    Bilindiği gibi Susurluk Davası 2001'de İbrahim Şahin, Korkut Eken ve
    Sami Hoştan'ın da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında verilen
    mahkumiyet kararı ile sonuçlandı. Hakkında yüzlerce manşet
    atılan, yüzlerce kitap yazılan, onlarca fail-i mechul cinayetten
    bahsedilen Susurluk Davası sonucunda dağ fare doğurmuştu.
    Özellikle İbrahim Şahin’in 6 yıl cezayla kurtulması kimseyi
    tatmin etmemişti.

    Dava sürerken Mahkeme Başkanı Sedat Karagül görevden
    alındı ve yerine Metin Çetinbaş atandı. Çetinbaş
    yüzlerce klasör delilden oluşan davayı iki ayda jet hızıyla
    bitirdi. Sözkonusu davada yargılanan eski Özel Harekat Polisi
    Ayhan Çarkın geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada
    “Bizi dava sürecinde 3.5 sene yargılayan bir heyet vardı.
    Başkan Sedat Karagül. O adamda ben adaleti gördüm.
    Allahım bu adam her şeyi kuyruğundan yakaladı. Hepimize bu
    yerleştirecek müebbedi , idamı dedim. Bunun işi bizle değil
    şükürler olsun. Asil bir adam. Keşke o adamdan idam cezası
    alsaydık. Son 15 gün Mesut Yılmaz hükümetinin atadığı
    bir başka bir heyet geldi. 15 günde sen benim iddianamemi
    inceleyip gerekçeli karara kanaatini yazamazsın.
    Suçlamaya bak, aldığımız cezaya bak. Bizim hakkımız o
    suçlamalara göre idamdı. 4 sene aldık. Bunun cezası
    idamdır. Herkes herkesi biliyor kimse kıvırmasın.” demişti.
    Susurluk Davası hakimi değişmiş ve işler jet hızıyla ilerletilmişti.
    Ama işi jet hızıyla bitiren başka biri daha vardı: Sabih Kanadoğlu…

    Dava sonuçlandıktan sonra birkaç sanık avukatı sonuca
    itiraz etti. Konuyu inceleyen Yargıtay 8. Dairesi’nin o
    dönem başkanlığını yürüten Naci Ünver ve ekibi,
    bambaşka bir noktadan kararı bozdular; “EKSİK SORUŞTURMA”

    Yargıtay 8. Ceza Dairesi, eksik soruşturmadan bozma kararını iki
    gerekçeye dayandırıyordu. “Korkut Eken'in avukatının
    'müvekkilinin kayıp silahlarla ilgili gizli oturumda
    açıklama yapacağına' ilişkin talebinin yerine
    getirilmemesi” ve , “Susurluk çetesinin eylemi
    olduğu iddia edilen Ömer Lütfi Topal cinayetiyle ilgili
    davanın sonucunun beklenmesi”

    Susurluk Davasını jet hızıyla bitiren mahkeme heyeti eğer “kayıp
    silahlarla ilgili gizli oturumu” yapmış olsa Susurluk’un en
    kilit sırrı çözülecek, bu silahlarla işlenen cinayet
    ağı ortaya dökülecekti. Yine Ömer Lütfi Topal
    cinayetinin davasının sonucu beklense Topal cinayeti Susurluk'a
    bağlanacak ve sözkonusu sanıklar ağırlaştırılmış müebbet
    hapis istemiyle yargılanacaktı.
    Yargıtay 8. Ceza Dairesi verdiği “bozma” kararıyla bu iki
    şeyin yapılmasını istedi. İşte bu noktada devreye Sabih Kanadoğlu
    girdi. Kanadoğlu, 8. Dairenin “bozma istemine” itiraz etti
    ve Susurluk Davası’na son anda atanan ve davayı iki ayda jet
    hızıyla bitiren mahkeme heyetinin verdiği kararın onanmasını istedi.

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Sabih Kanadoğlu’nun isteğine uydu ve
    Susurluk’un tetik ekibi 4/6 yıl arası cezalarla kurtuldular.

    ZAMAN AŞIMI MANEVRASI NE KADAR DOĞRU?

    Süreç böyleyken, Sabih Kanadoğlu’yla ilgili
    yapılan savunmanın temeli; “Sabih Kanadoğlu kararın onanmasını
    sağlamasaydı, Susurlukçular zaman aşımından kurtulacaktı”
    söylemine oturtuluyor.

    Bu söylem dile getirilirken, zaman aşımının hemen dolacağı
    zannediliyor. Oysa belgelere bakınca, zaman aşımının dolmasına tam 3
    yıl olduğu ortaya çıkıyor.

    Üstelik hukukçular, “zaman aşımı dolacak, hiç
    olmazsa bunlara 4/6 yıl ceza vermiş olalım” şeklinde bir mantığın
    yürütülemeyeceğini. Zaman aşımı dolsun dolmasın,
    yargılamanın “gerçeği ortaya çıkarmak”
    ekseninde sürdürülmesi gerektiğini, “kayıp
    silahları ortaya çıkartacak sürecin” işletilmesinin
    ve sözkonusu bilginin elde edilmesinin, Susurluk’u
    çözmek adına İbrahim Şahin ve ekibinin 4/6 yıl ceza
    almasından daha önemli olduğunu belirtiyorlar.

    HÜRRİYET GERÇEĞİ FARKINDA OLMADAN İTİRAF ETTİ

    Hürriyet Gazetesi’nin Yayın Yönetmeni Ertuğrul
    Özkök, Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu başta olmak
    üzere hemen bütün yazarlarının savunduğu “İbrahim
    Şahin’i mahkum ettiren Sabih Kanadoğlu, onunla aynı
    örgütün üyesi nasıl olabilir” teziyle ilgili
    gerçekleri yukarıda okudunuz.

    Peki Hürriyet Gazetesi hem de manşetinden kendi tezini farkında olmadan nasıl çürüttü?

    Hürriyet Gazetesi’nin önemli muhabirlerinden Saygı
    Öztürk, yerel mahkemenin jet hızıyla verdiği 4/6 yıl
    mahkumiyet kararlarını “eksik soruşturma”
    gerekçesiyle bozan dönemin Yargıtay 8. Dairesi Başkanı Naci
    Ünver’le görüştü.

    Hürriyet bugün bu görüşmeyi Manşetine
    çekti. Görüşmede Naci Ünver’in
    söylediklerini Hürriyet aynen şu şekilde aktarıyordu:


    “Naci Ünver, Hürriyet’e yaptığı
    açıklamada, Susurluk davasını iki nedenle bozduklarını belirtti.
    Ünver, "Bize gelen dosya, Susurluk davasının suyunun suyu bile
    değildi. Kayıp silahların yerini bildiğini belirten sanığın ifadesinin
    alınmaması büyük eksiklikti" dedi. Kayıp silahlar konusunun
    "Devlet sırrı" diye üzerinin kapatıldığını belirten Naci
    Ünver, Hürriyet’e yaptığı açıklamada şunları
    söyledi: "Dosyayı incelediğimizde, sanıklardan birisinin yargılama
    sırasında gizli oturum yapılması halinde kayıp silahlar konusunda
    açıklama yapacağını söylediğini okuduk. Ancak, buna fırsat
    verilmediğini gördük. Eğer, yerel mahkeme, Susurluk
    Davası’yla ilgili olarak kayıp silahların yerini kapalı oturumda
    söylemek isteyen sanığı dinlemiş olsaydı, çoğu suikast
    silahı olarak bilinen silahların yeri o yıllarda belirlenmiş
    olabilecekti. Nitekim, Susurluk davasında 6 yıl hapis cezasını
    onadığımız Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim
    Şahin’in, evinde bulunduğu belirtilen krokilere dayalı olarak
    bazı silah ve bombaların bulunduğunu, aramaların devam ettiğini
    görüyoruz. Susurluk Davası’nın bize ancak suyunun suyu
    gelmişti. Silah ve bombaların bulunması da o zaman kararımızın
    haklılığını gösteriyor."

    İşte Hürriyet Naci Ünver’i konuşturarak, “Kayıp
    silahların yerinin öğrenileceği duruşmayı yapmadan Susurluk
    Davası’nın kapatılmasını” önemli buluyor ve manşetine
    çekiyordu.

    Peki Hürriyet yazı işleri, “kayıp silah celsesini”
    yaptırtmayan kararı kesin olarak onaylatan kişinin; Sabih Kanadoğlu
    olduğunu fark etselerdi bu haberi yaparlar mıydı?

    Kayıp silahlarla ilgili gizli celsenin yapılması için zaman aşımı açısından tamı tamına 3 yıl vardı.

    Çünkü kayıp silahlarla ilgili her şeyi ortaya
    çıkartacak o celseyi yaptırmayan Hakimi bugün iki Ergenekon
    sanığını avukatı; o kararı kesin olarak onaylatan Sabih
    Kanadoğlu’nu ise Ergenekon sanığı olarak karşımızda buluyoruz.

    AKTİFHABER
    11.Ocak.2009 14:25:43

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 10:43 pm