.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    E.........

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    E......... Empty E.........

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 04, 2008 2:03 am

    Ebegümeci (hubbaz) : Ebegümecigillerden; çiçekleri
    ilaç, yaprakalrı da sebze olarak kullanılan ve genellikle tarla
    kenarlarında kendi kendine yetişen bir ottur. 20-70 cm. boyundadır.
    Yaprkalrı sarmaldır. Mayıs - Ağustos ayları arasında çiçek açar. Yaprak
    ve çiçeklerinde fazla miktarda müsilaj vardır. Yaprak ve çiçekleri
    kurutulmadan kullanılır.
    Faydası : Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Mide ve
    bağırsakların muntazam çalışmasını sağlar. Kabızlığı giderir. Mide
    bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp, vücuda rahatlık verir.
    Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Nezle, bronşit, nefes darlığı
    tedavisinde kullanılır. Lapası çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Burun
    kanamasını durdurur. Dişeti hastalıklarını tedavi eder. Mide ağrısını
    keser. Burun tıkanıklığını giderir. Ebücehil karpuzu (acıhıyar) : Kabakgillerden elma iriliğinde meyvesi çok acı ve ishal yapıcı bir bitkidir. İçeriğinde "colocynthine" vardır. Zehirlidir ve 2 gramdan fazlası öldürebilir. Haricen kullanılır.
    Faydası : Romatizma, mafsal ve nikris ağrılarını dindirir. Kaşıntıları geçirir. Eğir (Acorus calamus) : Eğir, azakeğeri, ve hazambel
    olarak da bilinen bu su bitkisi, genellikle göllerin, su
    birikintilerinin ve durgun suların kıyılarında yetişir. Kıyı çamurunda
    yatay olarak gelişen kökten çıkan kılıç biçimindeki yapraklar 1 m' ye
    kadar yükselir. Yassı bir yapıya sahip olan sapın ortasında, konik
    biçiminde yeşilden kahverengi- sarıya kadar değişebilen bir koçan
    vardır. Çok yıllık, otsu bir bitkidir. Yaprakları şerit biçiminde,
    kenarları kıvırcıklı, kokulu ve boyuna çizgilidir. Çiçekler 5-9 cm
    uzunlukta bir başak durumunda toplanmışlardır. Anadolu'da Sapanca,
    Yeniçağa ve Beyşehir göllerinin kenarlarında yetişmektedir. İlkbahar
    başlangıcında veya sonbahar sonunda toplanır. Dış kabuğu soyulduktan
    sonra veya soyulmadan güneşte kurutulur. %1,5-3,5 arasında uçucu yağ
    taşır. Bu yağda asamil alkol, ögenol ve asaron bulunmaktadır.
    Faydası : Eğir kökü güçlendirici etkileri nedeniyle, yalnızca
    sindirim sistemi genel güçsüzlüğünde, mide ve bağırsak gazlarında ve
    koliklerinde kullanılmakla kalmayıp, beze ve gut hastalıklarında da
    büyük bir başarıyla yardım eder. Tembel midelerin ve bağırsakların
    ısıtılmalarında ve salgılardan arındırılmalarında bitki çok
    başarılıdır. Metabolizma ve bağırsak tembelliklerinde olduğu kadar,
    kansızlık solgunluklarında ve ödemlerde de önerilir. Kilolarını iyi
    beslenmemekten ötürü yitirmemiş olan çok zayıf kişiler, eğir kökü çayı
    içmeli ve arada sırada, eğir kökü katkılı banyolar almalıdırlar. Bitki,
    iştahsızlığı giderir, böbrek rahatsızlıklarında yardım eder ve tüm
    bedenin temizlenmesini sağlar. Hatta son zamanlarda çocuklarda sıkça
    görülmeye başlanan, tahıl alerjilerinde bile, eğir çayı yardım eder.
    Kurutulmuş kök yavaş yavaş çiğnendiğinde, kişiyi sigara alışkanlığından
    kurtarabilir. Taze eğir kökünün özsuyu kapalı gözkapaklarına
    sürüldüğünde, zayıf gözler güçlenir. Gözkapakları birkaç dakika kapalı
    tutulduktan sonra, soğuk suyla yıkanmalıdır. Kökler akşamdan soğuk suya
    koyulup, ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi
    için 5 dakika beklenir. Biraz soğuması beklendikten sonra, çok soğuk
    olmayan bu suyun içinde organlar 20 dakika banyo edilir. Bu su, yeniden
    ısıtılarak, 3-4 kere daha kullanılabilir. Soğuk ellerde ve ayaklarda da
    bu banyolar yardımcı olur. Ama bu gibi durumlarda, banyo suyu mümkün
    olduğu kadar sıcak olmalıdır.Eğirotu (azakeyeri) : Yılanyastığıgiller
    familyasından; akarsu kıyıları ve bataklıklarda yetişen 60-70 cm.
    boyunda bir otsu bitkidir. Meyveleri yeşilimsi renktedir. Çiçekleri,
    siyahımsı-erguvani renklidir. Tadı mayhoştur.
    Faydası : İştahı açar, mide ve bağırsak gazlarını giderir.
    Mide ekşimesini geçirir. Mide ülserini iyileştirir. İdrar ve adet
    söktürür. Dişetlerini kuvvetlendirir. Ter söktürür, ateşi düşürür ve
    ağrıları dindirir. Kusturur, aksırtır. Sinirleri yatıştırır. Sarılık ve
    nikris tedavisinde kullanılır. Eğreltiotu (nepkrodium filixmas) :
    Eğreltiotugillerden; kumlu yerlerde yetişen bir cins bitkidir. Çok
    çeşidi vardır. Boyu 120 cm. kadardır. Kökü kalındır. Dışı siyahi, içi
    beyazdır. Zehirlidir. Tavsiye edilen miktarı aşmamak gerekir.
    Hekimlikte erkek eğreltiotu kullanılır. Gebeler ve kansızlar kullanamaz.
    Faydası : Bağırsak solucanları ve tenyaları düşürür. Memeli basur ve variste de faydalıdır. Ekmek ağacı (artocarpus) : Dutgillerden; tropik asya
    adalarında yetişen ve her mevsimde mahsul veren bir bitkidir. Meyveleri
    ananasa benzer. İçeriğinde bol miktarda nişasta vardır. Meyve ve
    yaprakları yenir. Ekmek yapmak için de kullanılır.
    Faydası : Besleyicidir. Ekşi Elma (yabani elma) : Gülgillerden; ormanlarda yetişen bir ağacın meyvesidir. Meyveleri küçük ve çok ekşidir. Çiçekleri, açık pembedir.
    Faydası : Mide ve bağırsaklardaki gazı boşaltır. Buralardaki iltihapları giderir.Ekşi Yonca (Oxalis Acetosella) : Ekşi Yonca ormanların
    tabanlarını, açık yeşil yaprakları ve incecik beyaz çiçekleri ile bir
    halı gibi kaplar. Yoncaları yenilebilen, çiçekleri ise çay harmanı için
    kullanılabilen bir bitkidir. Ekşi Yonca kurutulmaz, yalnızca tazeyken
    kullanılır.
    Faydası : Mide yanmasına, hafif karaciğer ve sindirim
    bozukluklarına iyi gelir. Bu rahatsızlıklara karşı kullanıldığında,
    soğuk olarak, günde 2 bardak bitki çayı içilir. Sarılık, böbrek
    iltihabı, egzemalar ve bağırsak kurtlarında bu miktar çay sıcak içilir.
    Taze bitkinin özsuyu, baslangıç durumundaki mide kanseri, habis dahili
    ve harici çıbanlara önerilir. Taze özsu, meyve sıkacağı kullanılarak
    elde edilebilir. Her saat başı 3-5 damla, suyla veya bitki çayı ile
    inceltilerek içilir. Habis harici çıbanlara, bitki özsuyu doğrudan
    sürülür. Parkinson hastalığında özsu, her saat başında 3-5 damla,
    civanperçemi çayına karıştırılarak alınır ve dıştan da belkemiğine
    sürülür.Elma (malus) : Gülgillerden çiçekleri pembe, oldukça
    yüksek bir ağacın meyvesidir. Meyvesi (elma); çoğu yumruktan küçük ve
    yuvarlak, kabuğu parlak ve sert, kırmızıdan yeşile kadar türlü
    renktedir. Çekirdekleri ufaktır. Dokusu gevşektir. Kokusu hoş, tadı
    mayhoş veya tatlıdır. Amasya, Gümüşhane, Niğde ve Ferik gibi birçok
    çeşidi vardır.
    Faydası : Sinirleri ve adaleleri kuvvetlendirir. Bedeni ve
    zihni yorgunluğu giderir. Hamilelerin bulantı ve kusmalarını azaltır.
    Hastalıkların çabuk geçmesini sağlar. İdrar söktürür, vücutta biriken
    zararlı maddelerin atılmasında yardımcı olur. Böbreklerdeki kum ve
    taşların dökülmesine yardım eder. Kanı temizler. Kolestrolü düşürür.
    Damar sertliği ve kalp krizlerini önler. Kandaki şeker miktarını
    düşürür. Kabızlığı giderir. Şeker hastaları için faydalıdır. Dizanteri
    ve paratifoda iyileşmeye yardımcı olur. Öksürüğü keser. Kompostosu
    ateşi düşürür. Susuzluğu keser. Uçukları geçirir. Cildin taze ve güzel
    kalmasını sağlar. Göz ve kulak ağrılarında da kullanılır. Enginar (cynara) : Bileşikgillerden; kökü yıllarca
    yaşayıp, her ilkbaharda yeniden süren dikenli bir bitki ve bunun sebze
    olarak yenen iri topuz biçimindeki yeşil çiçeğidir. Killi, kumlu ve
    rutubetli toprakalarda yetişir. Çok iyi bir besindir. İçeriğinde
    "cynarine" vardır.
    Faydası : Kandaki üre ve kolestrolü düşürür. İdrar söktürür.
    Kandaki şeker miktarını ayarlar. Şeker hastaları için çok faydalıdır.
    Bedeni ve ruhi bitkinliği giderir. Vücuda dinçlik verir. Sinirleri
    güçlendirir. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbreklerdeki
    kumların dökülmesine yardım eder. Karaciğer hastalıklarının çabuk
    geçmesini sağlar. Sarılıkta faydalıdır. Romatizmanın şikayetlerini
    geçirir. Mide ve bağırsakları temizler. İshali keser. Emzikli kadınlar,
    böbreklerinde veya mesanelerinde itihap olanlar yememelidir. Ergeç Sakalı (çayırmelikesi) : Gülgillerden dalları
    sağlam ve sert kırmızımtırak bir bitkidir. Çiçekleri kar taneleri
    gibidir ve dalların ucunda toplanmışlardır. Yaz aylarında toplanıp
    kurutulur. Bitkinin her yeri kullanılır.
    Faydası : İdrar söktürür, vücutta biriken zararlı maddelerin
    atılmasını sağlar. Böbrek mesane ve idrar yollarındaki iltihapları
    giderir. Soğuk algınlığını geçirir. Kanı temizler. Sinirleri
    yatıştırır. Kalbi kuvvetlendirir. Nefes darlığı ve astımda faydalıdır.
    Diş ağrılarını keser. Diş eti ve boğaz iltihaplarını giderir. Erik (prune) : Gülgillerden beyaz çiçekli bir ağacın
    yemişidir. Erik, çoğu ceviz büyüklüğünde, kabuğu ince, sarıdan
    kırmızıya ve mora kadar türlü renkte, tadı mayhoş veya tatlı, etli,
    sulu tek ve sert çekirdekli bir yemiştir. B vitamini bakımından
    zengindir.
    Faydası : Sinirleri kuvvetlendirir. Zihin yorgunluğunu
    giderir. Kabızlığı giderir. İdrar söktürür ve vücudun rahatlamasını
    sağlar. Karaciğer şişliğini giderir. Böbrekleri dinlendirir. Kansızlığı
    giderir. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar ve hazmı kolaylaştırır.
    Romatizma, mafsal kireçlenmesi ve nikriste faydalıdır. Çekirdekleri de,
    bağırsak solucanlarını düşürmekte kullanılır. Eşek Kulağı (mayasılotu) : Sığırdiligillerden;
    çiçekleri beyaz ve menekşeye çalar renkte, yaprakları neşter şeklinde
    bir bitkidir. Mart-Temmuz ayları arasında toplanıp, kurutulur.
    Faydası : Müzmin ishali keser. Nefes darlığını giderir. Göğsü
    yumuşatır. Bronşitte faydalıdır. Öksürüğü keser. Ağız, dil ve boğaz
    iltihaplarını giderir.

      Forum Saati Paz Mayıs 12, 2024 4:14 pm