.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Delta Force Xtreme

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Delta Force Xtreme Empty Delta Force Xtreme

    Mesaj  AsiRuH Cuma Kas. 14, 2008 5:05 pm

    Delta Force Xtreme 1_1_small

    Delta Force Xtreme 1_2_small


    Novalogic’i geçen seneden çok iyi hatırlıyorum. Onların oynadığım ilk
    oyunu Joint Operations’tu, ikincisi ise Delta Force Xtreme oluyor.
    Joint Ops gerçekten de piyasaya çıktığı anda beklentilerin epey
    üzerinde bir başarı ortaya koymuştu ve online aksiyon severler için
    oynanması gereken oyunlar arasında yerini üst sıralarda almıştı. Çok
    geniş alanlarda onlarca araç kullanabilme imkanı ile 100’den fazla
    oyuncunun bir arada bulunabilmesini sağlayan çok iyi bir multiplayer
    aksiyondu Joint Ops. Single Player modunun olmayışı tek ve en büyük
    eksiklerinden biriydi, ve bu yüzden oyunu tek başına oynamak isteyenler
    avuçlarını yalamak zorunda kalmışlardı. Bot atılıyor muydu, tam
    hatırlamıyorum; ama Joint Ops’ta başlı başına bir tek kişilik mod
    olması gerekliydi. Delta Force Xtreme’e ise Joint Ops’un bütün
    güzelliklerinin tek kişilik oyun moduyla birleştirilmiş hali denebilir.

    Teröristler üzerinde Raid etkisi

    Aslına bakacak olursanız oyunu ilk kez elinize alıp da ismine dikkat
    ettiğiniz zaman beklentilerinizi ister istemez pek yüksek
    tutamıyorsunuz. “Delta Force” oldukça klişe bir isim, yanındaki Xtreme
    ifadesi ise fazlasıyla ucuz ve yine yetersiz gibi. Oyunun tek CD oluşu
    da tüm bu fikirlerinizi destekler cinsten. Hatta oyundaki arabirim bile
    o kadar boş ve arka planda çalan müzik o kadar sönük ki, oyun alanına
    çıkıp da oynamaya koyulana kadar vasatın bile altında, uyduruk bir
    terörist tepeleme oyunu ile karşılaşacağınız izleniminde olmanız
    kuvvetle muhtemel. Fakat mönüleri geçip de FPS modunda elinizde
    silahınızı gördüğünüz zaman bütün önyargılarınız aniden kayboluyor,
    ondan sonra da oyunun tadını çıkarmaya başlıyorsunuz.

    İşte Delta Force’un böylesine enteresan bir havası var. Mönüler ve
    arabirim ile size pek de bir şey veremeyen oyun, beklentinizin tam
    aksine aksiyon içeren kısımlarında soluksuz bir heyecanı size sunuyor.

    Tek kişilik mod içerisinde üç tane ana görev bulunuyor. Bunlar; Çad,
    Peru ve Rusya görevleri. Tüm bölümlerdeki tek amacımız teröristleri yok
    etmek. Farklı olarak yapmamız istenen şeyler arasında ele geçirilmiş
    bazı yerleri patlatmak veya konvoyların güvenliğini sağlamak yer
    alıyor. Her üç bölüm, kendi içerisinde küçük görevlere ayrılmış
    vaziyette ve bir görevi başarıyla tamamladığınız zaman sıradaki
    geliyor. FPS ekranına geçmeden önce silah seçme penceresi ile
    karşılaşıyorsunuz ve burada istediğiniz bir silahı seçebilme imkanınız
    var. Fakat, yalnızca tek silah ile sınırlandırılmış durumdasınız, ve bu
    her ne kadar ilk bakışta yetersiz gibi görünse de oyun içerisinde
    bundan asla sıkıntı duymuyorsunuz. Alabileceğiniz silahlar arasında iki
    farklı sniper ve dört tane de makineli tüfek bulunuyor. Bu silahlardan
    birini seçiyorsunuz ve ölünceye kadar bu silah ile çarpışıyorsunuz.
    Öldükten sonra da yine aynı silah seçim ekranı sizi bekliyor. Bunun
    yanı sıra aynı ekran dahilinde bir de patlayıcı silah seçme hakkınız
    bulunuyor. Bunlar arasında bazuka, mayın ve büyük çapta etkili bir
    patlayıcı bulunuyor. El bombaları ve pistol tabancanız ise her bölüme
    başladığınızda standart olarak envanterinizde yer alıyor.
    Alpha, Bravo, Charlie

    Oyunun single player modunda toplam beş kişilik Delta Force’u oluşturan
    birimin Bravo askeri olarak bulunuyorsunuz. Alpha ve Charlie timinde
    ikişer asker varken siz tek Bravo askerisiniz. Telsiz ile bütün bu
    birimler birbiri ile temas halinde ve nerede aksiyon varsa veya
    askerlerden birisi öldüğünde size telsiz aracılığı ile bütün olan biten
    aktarılıyor. Ekranın sağ üst köşesinde işe yarar bir pusulanız var ve
    onun sayesinde gideceğiniz istikameti, düşman birliklerin konumlarını,
    sağlık ve mermi paketlerinin simgelerini görmeniz mümkün. Onun hemen
    yanındaki göstergede ise gitmeniz gereken yere ne kadar mesafe
    kaldığını öğrenebilirsiniz. Bazı bölümlerde 1 km’ye kadar bu sayının
    artması oyunun çok geniş bir araziye yayıldığını gösteriyor. Haritanın
    yapısı ise Joint Ops’taki gibi bir noktadan sonra tekrar etmiyor.
    Hatırlarsanız, Joint Ops oynarken sürekli bir yöne gitmeye devam
    ettiğinizde bir süre sonra geride bıraktığınız yerlerin üzerinden
    tekrar geçmek gibi bir durumla karşı karşıya kalıyordunuz. Delta
    Force’da ise böyle bir şey yok; her bölüm için farklı bir haritayı
    kullanıyoruz ve dünya yüzeyi her tarafta değişik bir yapıda.

    Haritanın büyüklüğü oyuna özellikle multiplayer kapsamında muhteşem bir
    tat verse de tek kişi oynarken bir süre sonra sıkıcı boyuta
    ulaşabiliyor. Oyunun single player modunda checkpoint’ler ile görev
    atladığınız ve yalnızca o bölümü bitirdiğinizde save edebildiğiniz için
    sıradaki checkpoint’e varamadan vurulmak çok pahalıya mal olabiliyor.
    Bu sebepten dolayı da bütün bölümü en baştan tekrar etmek veya icabında
    yüzlerce metre yolu tekrar geçmek insanı bunaltabiliyor. Yapımcılar ise
    harita üzerine motorlu araçlar koyarak bu sıkıntıyı biraz da olsun yok
    edebilmişler. Kullanabileceğimiz araçlar arasında motosiklet ve cip
    var, ve epey faydalılar.

    Hedef alma konusunda da Delta Force size çok farklı bir deneyim
    sunuyor. Dürbünlü ve sniper silahları seçip de hedef almak için fare
    ile sağ tıkladığınızda, ekranın sağ tarafında hedef aldığınız yerin
    zoom’lanmış görüntüsünü elde ediyorsunuz. Başlarda bunu biraz
    yadırgasanız da bir süre sonra büyük yardımlarını görüyorsunuz. Bunun
    sonucunda ekranın sağı neredeyse tamamen kaplanmış oluyor. Ekranın
    ortasındaki artı gösterge ise yerini koruyor, ve siz bu artı gösterge
    ile nereye gelirseniz sağ taraftaki zoom ekranında orayı yakınlaştırmış
    oluyorsunuz. Güzel bir yöntem ve benim fazlasıyla hoşuma gitti
    diyebilirim.

    Mühimmat ve taşıt dışında bazı teknik donanımlarınız daha var. Bunlar
    arasında en göze hoş görünenini gece görüş gözlüğü oluşturuyor.
    Klavyede “N” tuşuna basarak her tarafı yemyeşil kılabilirsiniz. Bu
    haldeyken güneşe baktığınızda ekranın parlaması gerçekten de çok hoş ve
    görüntüdeki değişim işe yarar cinsten. Ama gece görüş gözlüğü ile
    etrafta dolaşırken az önce bahsettiğim hedef alma işlemini
    gerçekleştiremiyorsunuz ve bunu kullanmanız gereken gece bölümlerinin
    azlığı, gece görüşünü biraz gereksiz kılıyor. Bunun yanı sıra bir de
    dürbününüz var. Elektronik aksamı ile baktığınız yerin ne kadar uzakta
    olduğunu bu sayede görebiliyorsunuz. Çöl fırtınası

    Oyunu oluşturan üç ana bölüm farklı mekanlarda geçiyor. Peru’da ağaçlar
    ve yeşillikler varken, Çad’a gittiğimizde çölün ortasında kendimizi
    buluyoruz ve Rusya’da ise dondurucu soğuk ile birlikte kara karşı da
    savaş veriyoruz. Bölümleri oluşturan grafikler fazlasıyla başarılı.
    Detayları artırdıkça farkı fark ediyorsunuz ve oyun daha derin bir hava
    alıyor. Askerlerin modellemeleri gayet güzel. Silahların duruşları
    gayet sağlam ve ateş ederken menzillerine göre kurşunların gidişlerini
    bile görme şansınız var. Hafif makinelilerden çıkan kurşunların
    doğrultuları sniper tüfeklerinkine oranla çok az kavisli ve dost veya
    düşman birliklerini, onların kurşun renklerinden ayırt edebiliyorsunuz.
    Düşmanlar kırmızı mermi atıyor, sizinkiler ise yeşil.

    Patlamalar ve parlamalar oyunun artıları arasında. Bir helikopteri
    düşürdüğünüzde yada bir yeri patlattığınızda parçalar etrafa
    savruluyor. Efektler de bununla birleşerek iyi bir manzara ortaya
    çıkarıyor. Güneşe baktığınızda ise her yer bembeyaz olurken silahınızı
    bile görmekte zorlanıyorsunuz. Başınızı hemen aşağı indirdiğinizde ise
    etraf bir saniye kadar kararıyor, ardından eski haline geliyor. Bu da
    güzel bir ayrıntı olmuş. Yalnız bazı gariplikler var. Mesela bazı
    ağaçlara ateş ettiğinizde ağacı yerinden kopartabiliyorsunuz ve
    koparttığınız ağaç da fizik kurallarına meydan okurcasına havaya
    zıplayıp yere yan düşüyor.

    Oyunu multiplayer oynamanın tek yolu ise NovaWorld’e bağlanmaktan
    geçiyor. Joint Operations’un tek eksiği olarak nasıl single player
    modunun olmayışı gösteriliyorsa, Delta Force’un da eksileri arasına LAN
    desteğinin bulunmayışı rahatlıkla eklenebilir. Çünkü bu oyunu ağ
    üzerinden oynamak çok güzel olurdu. Novaworld’de oyunun single player
    modunda olmayan haritalar da bulunuyor ve onlarca oyuncu bir arada bu
    heyecanın tadını çıkarıyorlar.

    Mission Completed Successfully

    Delta Force Xtreme gerçekten de Novalogic’in başarılarından bir diğeri.
    Joint Operations’u geçen senenin ortalarında başarıyla piyasaya süren
    firma, bu kez aynı şeyi de sessiz sedasız biçimde Delta Force için
    gerçekleştirmiş. Oynadıkça oynuyorsunuz ve oyunu single player modda
    bitirdikten sonra her bir bölümü tekrar tekrar oynayabiliyorsunuz, o da
    kesmezse Novaworld uzunca bir süre sizi fazlasıyla eğlendirebiliyor.
    Bazı küçük eksiklikler oyunun büyük bir hit olmasını engelliyor belki;
    ama şundan emin olun ki, Delta Force Xtreme, piyasada bulabileceğiniz
    tek CD’lik belki de en sağlam oyun.

    Delta Force Xtreme 1_8_small
    Delta Force Xtreme 1_11_small

      Forum Saati Salı Mayıs 07, 2024 12:10 am