.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    roket motorları

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    roket motorları Empty roket motorları

    Mesaj  AsiRuH Perş. Kas. 13, 2008 12:19 am

    1) Kimyasal Yakıtlı Roketler
    a) Katı Yakıtlı Roket Motorları
    b) Sıvı Yakıtlı Roket Motroları
    2) Elektrikli Roket Motorları
    a) Elektrotermal Motorlar
    b) Elektrostatik Motorlar (İyon Motorları)
    c) Elektromanyetik Motorlar (Plazma Motorları)
    3) Güneş Işınımlı İtme Motorları
    4) Nükleer Motorlar


    KİMYASAL YAKITLI MOTORLAR

    Katı ve sıvı yakıt kullanan motorlara kimyasal motorlar denir.
    Genellikle taşıyıcı olarak kullanılan dev yapılı roketlerin motorları
    bu şekildedir. Ancak uydu üzerine monte edilmiş sıvı yakıt kullanan
    küçük motorlar uydunun döndürülmesinde ve yörünge değişiminde
    kullanılırlar. Boyut olarak küçüktürler. Yakıt olarak uydunun içinde
    bulunan yakıtı kullanırlar. Yakıt bitincede uydu yörünge kaymasından
    dolayı atmosfere girerek yanar. Yani yakıtın miktarı uydunun ömrünü
    belirler. Uydulara yakıt nakli yapmak çok zor bir iş olduğundan uydunun
    düşmesine göz yumulur ve o uydunun işlevini yapacak yeni bir uydu
    yörüngeye oturtulur. Sadece yörüngede dolanan ve uzay istasyonu
    (Skylab, Mir gibi) olarak adlandırılan ve yaşam üniteleri olan uydulara
    yakıt takviyesi yapılabilmektedir (uzay mekikleri aracılığıyla).
    Başlangıç yükü ile karşılaştırıldığında yerden fırlatılan roketler
    ancak toplam yükünün binde yedisini yörüngeye yerleştirebilmektedir.



    ELEKTRİKLİ ROKET MOTORLARI

    Adından da anlaşıldığı gibi elektrik enerjisini ya doğrudan ya da başka
    enerji türlerine çevirmek amacıyla yapılmış motorlardır. Bu nedenle
    büyük elektrik gereksinimleri vardır. Elektrik enerjisi ise
    jeneratörlerden elde edilir ve jeneratöründe yakıtı yine kimyasal bir
    yakıttır. Bu nedenle akü sistemleri ve güneş enerjisini elektrik
    enerjisine çeviren ara sistemlere ihtiyaç vardır. Bunlarda hem yükü
    arttırır, hem de maliyeti kabartırlar. Ancak gezegenler arası uydular
    için uzun zamanda büyük hızlar elde etmeye olanak tanıdığından dış
    gezegenlere gönderilen uydularda ve yer yüzündeki uyduların ara
    yörüngelere oturtulmasında kullanılırlar.


    a) Elektrotermal Motorlar

    Motor yapıları, kimyasal roket motorlarına çok benzemektedir. Basitçe
    kimyasal bir motorun elektrik ısıtıcısı olmuş halidir. Bir patlama
    olmadan elektrik enerjisiyle patlama (genleşme ve moleküler bozulma
    sağlanarak) elde edilerek bir itme kuvveti yaratılır. Ancak gaza
    verilecek ısı moleküllerin atomlarına ayrılmasına harcanacağından verim
    kaybı büyük olur. Sistemin gereksinim duyduğu elektrik enerjisi
    genellikle güneş pillerinden elde edilir. Şu anda Resistojet ve Arcjet
    olarak adlandırılan iki elekrotermal motor türü kullanılmaktadır.
    Resistojet sisteminde gaz elektrik ile ısıtılarak itme sağlanmakta,
    Arcjet sisteminde ise yanıcı gaz ateşlenerek itme sağlanmaktadır.
    Burada ateşlemeyi sağlayan elektrik donanımıdır. Arcjet’lerin termal
    verimi az olduğundan, geniş güneş panelleri ve yörünge aktarımı
    sırasında uzun görev süresine ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle yörünge
    aktarımları için uygun değillerdir.

    b) Elektrostatik Motorlar (İyon Motorları)

    Bu tip motorlar ilk defa Oberth tarafından ortaya atıldı. Prensip
    olarak elektrik ile iyonlaştırılan atomların elektrik ve manyetik
    alanlar tarafından ivmelendirilmesine dayanıyor. Bu da kimyasal
    motorların geliştirilmiş bir halidir. Çünkü iyon için gaz kullanılıyor.
    En büyük özellikleri ise eksoz hızlarının yüksek olmasıdır. Eksoz hızı
    10000 km/saniye kadar çıkabilmektedir. Halbuki kimyasal motorlarda bu
    değer 3 km/saniye dolayındadır. Bu da yakıt yükünde büyük bir tasarruf
    sağlar. Bu sistemin çalışma süresi kısa olduğundan küçük yörünge
    düzeltmelerinde kullanılmaktadır. Yakıt olarak genelde buharlaştırılmış
    Cs kullanılmaktadır. Şimdiye kadar Civa ve Sezyum kullanan iki tür
    elektrostatik motor yapılmıştır. 20 Temmuz 1964 yılında ise ilk
    denemeleri gerçekleştirilmiştir. Sezyumun atom ağırlığının iki katı bir
    element kullanılırsa ivmelendirme dört katına çıkabiliyor. Bu
    motorların %90 gibi yüksek bir verimliliği olduğu halde uzun süre
    çalıştırılamamaları bir dezavantajlarıdır. Uzun süre
    çalıştırılmamalarının nedeni çok yüksek bir elektirik gerilimine
    ihtiyaçları vardır ve bu gerilimin ömrü de üç beş saniyeyi
    geçmemektedir. Bu nedenle gerekli olan elekritik atom gücüyle çalışan
    elektirik jeneratörleri yardımıyla ya da güneş enerjisiyle
    sağlanmaktadır. Kullanılan yakıtın iyonlaşma potansiyelinin düşük ve
    atomlarının ağır olmaları tercih ediliyor. İyonların eksoza doğru
    ivmelendirilmeleri iki yolla mümkün olmaktadır:

    Elektrik alan yaratarak
    Değişebilen manyetik alan yaratılarak
    Yer yörüngesine oturtulan uzun ömürlü uydular bu tür motor kullanarak
    yörünge düzeltmeleri yapmaktadırlar. Yer yörüngesinde nükleer yakıt
    bulunduran uyduların nükleer yakıtlarının kullanımı sadece elektik
    üretimini sağlamak içindir. Bu da uydunun yükünün artması açısından
    dezavantajdır.

    Uzaya atılan yer yörüngesine yerleştirilen büyük kütleli uydu ve
    labaratuarlarda yörüngeyi bozucu birçok etken vardır. Bu etkiler:

    Çok azda olsa atmosferin frenleme etkisi
    Yer’in şeklinin tam bir küre olmaması ve dağların etkisi
    Diğer dış etkenler, meteorlar, gezegenler, Ay’ın konumu, Yer-Güneş uzaklığındaki değişimler
    Bu etkilerden dolayı yörüngeler bozulur. Bozucu etkilerin sonucu küçük
    ve uzun sürede oluşur. Dolayısıyla bir motoru çok kısa zaman
    çalıştırmakla etkiyi yok etmek mümkündür. Bu tür işler için iyon
    motorları kullanılır. Bu tür uydular erken uyarı uyduları (askeri),
    haberleşme uydularıdır. Genelde 24 saat peryotlu Yer ile senkronize ve
    Yer yarıçapının 5.6 katı uzaklıkta dairesel yörüngelere oturtulmuş
    uydulardır.



    b) Elektromanyetik Motorlar (Plazma Motorları)

    Henüz deney aşamasındaki motorlardır. Bu tip motorlarda gaz plazma
    haline getirilmekte, eksoza giden yanma odasında (bu odada kimyasal bir
    yanma ve ısı üretimi söz konusu değildir) elekromanyetik bir ortam
    elektrik akımıyla sağlanarak plazmanın eksoz dışına doğru hareketi
    mümkün kılınmaktadır. Hem yakıtı plazma haline getirmek hem de güçlü
    bir manyetik alan yaratmak için çok fazla elektik üretimine ihtiyaç
    vardır. Plazma motorları çok teferruatlı ve ağır yapılardır. Böyle bir
    motora sahip uydunun yörünge dışına çıkarılması çok zordur. Ancak
    yörüngede montajı mümkündür. Gezegenler arası çalışmalar için
    düşünülmektedir. Gaz olarak da Helyum atomu kullanılmaktadır. 15
    km/saniye gibi yüksek itme hızları elde edilebilmektedir.



    GÜNEŞ IŞINIMLI İTME MOTORLARI

    Bu sistemde güneş enerjisi toplanıp parabolik ayna ile odaklandıktan
    sonra 'kara cisim' özelliğindeki bir noktada toplandıktan sonra
    hidrojen gazının ısıtılmasında kullanılmaktadır. Bu yolla hidrojen 2727
    °C’ye kadar ısıtılmakta, sıcak gazın atılması ile itme sağlanmaktadır.
    Yanma olmaması, hareketli parça bulunmaması ve güneş enerjisinin
    doğrudan kullanımı nedeni ile verimi yüksektir. Yörünge aktarımı
    amacıyla kullanılabilecek yöntemleri karşılaştırıldığında, solar termal
    sistemler en yüksek verimi sağlamaktadır. Ekonomik kriterler
    düşünüldüğünde solar termal sistemler diğer sistemlere göre daha
    avantajlı olmaktadır. Bu sistem kullanılarak yörüngeye yük taşıma
    kapasitesi 2 ile 7 kat arasında artacağı düşünülmektedir.



    NÜKLEER MOTORLAR

    Uzun uçuşlar için uygun motorlardır. Gerek uranyum gerek plutonyum
    radyoaktif maddeler oldukları için radyasyondan korunmak için özel
    şekilli uzay araçlarının yapılması gereklidir. Proton-proton zinciriyle
    hidrojenden helyuma dönüşüm yapılarak enerji elde edilebilir, ancak
    böyle bir sistem henüz gerçekleştirilememiştir. Hidrojenin helyuma
    dönüştürülebilmesi için çok yüksek sıcaklıklara ihtiyaç vardır. Böyle
    bir sıcaklığa dayanabilecek reaktör yuvası henüz yapılamamıştır. Teorik
    olarak böyle bir roket yapılabilirse itme hızının 5 kh/sn olması
    beklenmektedir. Nükleer motorlardan fazla bir verim elde
    edilememektedir. Buna rağmen kimyasal motorlardan 2-3 kat itme gücü
    elde edilebilmektedir. Nükleer motorların iki tipi vardır:

    1. Tip: Atom enerjisinin ısısından yararlanıp, itme gücü sağlayan gazın
    ısınmasından eksoz hızı elde etmek. Bu tür motorlarda 6 km/sn’lik bir
    eksoz hızı elde edilebiliyor. Radyoaktif maddenin bozulması sırasında
    oluşan enerji ya direkt olarak gazın ısıtılmasında kullanılır ya da ek
    sistemlerle elektrik enerjisine çevrilir. Sistemin avantajı, bozulma
    sırasında oluşan ürün çekirdeklerinin dışarı atılması gerekmiyor.
    Nükleer yakıt kaybı yok. Dezavantajları ise reaktörün sıcaklığı yakıt
    olarak kullanılacak gazdan daha fazla. Bir soğutma sorunu var. Ayrıca
    reaktörün etrafına çok güçlü koruma kalkanlarının konulması gerekli.
    Sistem hacim ve ağırlık olarak büyük.

    2. Tip: Radyoaktif maddenin bozulması sonucunda oluşan ışınımı
    kullanmak. Sistem genelde basittir. Roketin arka kısmına radyoaktif
    madde sürülür. Maddenin bozulma hızından yararlanılarak oluşan
    parçacıklar (a, b ve g tanecikleri) rokete bir itme kazandırırlar.
    Böylece 10 km/sn’lik bir hıza ulaşılabilir. Genelde radyoaktif madde
    plutonyumdur. Sistemin avantajı itme kuvveti için gaz kullanmamasıdır.
    Dezavantajı ise bozulma işleminin düzenli olmaması ve kontrol
    edilememesidir.

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 12:57 pm