.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Wolfgang Amadeus Mozart (1756-1791)

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Wolfgang Amadeus Mozart (1756-1791) Empty Wolfgang Amadeus Mozart (1756-1791)

    Mesaj  AsiRuH Cuma Kas. 07, 2008 7:52 pm

    Wolfgang Amadeus Mozart (1756-1791) 9266mozart

    MOZART
    27 Ocak 1756/Salzburg - 5 Aralık 1791/Viyana



    Salzburgun Getreidegasse sokaginda bulunan bir evin los bir odasina
    Leopold Mozart'in Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus adli oglu
    dunyaya gelidigi zaman bu evin uzerine gokten bir nur inmisti. Sonradan
    kendisini Wofgang Amadeus adiyla tanitan bu cocugun babasi Salzburg'da
    orkestra sef muaviniydi.Asil Sef olmadigindan daima sikayet eden baba
    Mozart Schwaben eyaletinden Salzburg'a meyleden bir müzisyendi.Aydinlik
    devrinin hayalden uzak temkinli karakterini tasiyan bu adam mucizelere
    hic inanmazdi.Lakin kucuk cocugun yaptigi ilk besteleri gorunce o bile
    gozyaslarini gizleyemedi.Harika cocuk Mozart,kendisiyle hakli olarak
    iftihar eden babasi tarafından dünyanin buyuklerine takdim
    edildi.Onlarin takdirini kazandi.Imparatorlar,krallar,musikisinaslar ve
    daha once suphe etmis olanlar bile bu cocugun onunde hayranlikla
    egildiler.Fakat kisa zaman sonra cocukluk devrini geride birakan genc
    Mozart,ayni cevreden eski ilgiyi bekledigi halde,daha once harika
    meraki ile bol bol bahsedilern saygi ona tekrar gösterilmedi.30 yasinda
    iken olgunluk cagina eren Mozart,seviyesine uygun itibari gormek
    istedi.Fakat dunya buna aldirmayarak maddi sikinti icinde kivranan ve
    olum derecesinde hasta olan Mozart'i yalnizliga terk etti.

    Kendisinden sonra gelen nesiller onu yanlis anlasilan 'rokoko'
    tezniyati ile suslemis bir ideal seklinde gosterip daima harika cocuk
    olarak andilar.Onu sevdiler ama gercek buyuklugunu anlayamadilar.Kucuk
    Mozart'ida harikulade olan sey izah edilemeyecek sekilde kabiliyetli
    olusu degildir.Evet,daha bes yasinda iken ilk Menuetini yazan bu
    cocuk,hic yanilmayan isitme kabiliyeti,cesitli enstrumanlardaki
    virtuozlugunu ve irticalen calma kudretiyle insanlari teshir
    ediyordu.Fakat harika olan tarafi baska sanatkarlarin Goethe de dahil
    olmak üzere hedefe giden yola basladigi yasta onun kemale ermis
    olmasidir.Hayatinin son 10 yili yaratma kudretinin akla sigmaz derecede
    verimlesmesinden once Idomeneo operasiyla baslayan bu devre,Sihirli
    flut,Requiem eserleyile sona ermektedir.Mozart'ın hayati ve calismalari
    fani hayatinin kisaligi ile karsilastirilirsa bu son devrede gecen
    aylarin seneler kadar verimli olusu olagan ustu bir gercektir.Mozartida
    bir olcme duygusu,dis ve ic duzeni daima koruyan ve gercegin
    sinirlarini hicbir zaman asmayan bir itidal ve estetik bir guzellik
    suuru vardi.Kendi deyimiyle,ihtiraslari tiksintiye varircasina ifade
    etmekten onu her zaman koruyan bu vasiflar olmustur. Goethe gibi,büyük
    bir hayatiyetle kendi zamanina bagli olan Mozart'i yasadigi devrin
    ustunde edebi bir varlik seviyesine yukselten iste budur.

    Fakat daha dogdugu anda kendisine deha olmak inayeti bahsedilen Mozart
    bile,butun dikkatiyle ogrenmek ve yolunu aramak zorundaydi.Babasi
    tarafindan Ph. E. Bach'in ve Telemann'in zihniyetine gore yetistirilen
    ve Salzburg'da tatbik edilen Barok müzigini ogrenen harika
    cocuk,Italya,Fransa,Almanya,Ingiltere ve Isvicre gibi memleketlere
    yaptigi seyahatlerinde zamaninda olup bitenleri opera sahasinda gunun
    modasini Mannheim ekolunun inkilapci bestecilerinin curetli
    hamlelerini,Joh.Christian Bach'in eserlerindeki müstakbel stilin
    alametlerini,Gluck'un ve Shakespeare'in dramatikligini dinledi ve
    gordu.Butun bu unsurlardan farkli olarak calisti ve her etud'unde asil
    Mozart'a kat kat yukselerek cikti. Zamanın adetine gore, saray
    hizmetinde calisarak hayatini emniyet altina almaktan vazgecip serbest
    sanatkarin saglam bir temele dayanmayan yasayis tarzini benimseyen
    Mozart Viyana'da Haydn ile dost oldu.Ve onun sanatindan da faydalanmaya
    calisti.Daha sonra kemale ermis buyuk bir besteci oldugu halde
    Viyana'da oturdugu sirada ve gerekse Kuzey Almanya'ya yaptigi seyahat
    esnasinda Leipzig'de o zamana kadar hic tanimadigi Heandel ve Bach'in
    stillerini kendine mal etmek icin buyuk gayretler sarf etti.

    Ozet olarak,Mozart asrilestirdigi Opera Seria'nin Ustadi (Tito
    operasina kadar),Opera Buffa'yi dahiyane bir sekilde en yuksek
    zirvesine getiren,(Figaro,Don Giovanni ve Cosifan tutte operalarinin
    yaratcisi),Alman Müzikli piyesinin klasik bestecisi (Saraydan Kiz
    Kacirma,Sihirli Flut),dini eserlerin,liedlerin ve pek cok senfonilerin
    bestecisi olarak karsimizdadir.Bu senfonilerde Mozart kendi devrini
    asmistir.Oda muziginde Haydn'ın teknigini o kadar gelistirmistir
    ki,ihtiyar Haydn genc dostundan yeniden ögrenmeye baslamistir.Mozart
    harika cocuk,pembe isiklar altinda gorulen masal prensi degil,bilakis
    cok cepheli yaratma kudretini zenginligi bitmek tukenmek bilmeyen bir
    sanatkar ve Goethe'nin deyimiyle,hayretle seyrettigimiz ve nereden
    geldigini,nasil zuhur ettigini kavrayamadigimiz kimselerden biridir.

    Burada sizlerle, Milos Forman'inin ''Amadeus'' filminden bir sahne
    paylasacagim. Sihirli Flut operasindan 'Gece Kralice'sinin Aria'si...

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 2:04 pm