.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Fatih Sultan Mehmet

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Fatih Sultan Mehmet Empty Fatih Sultan Mehmet

    Mesaj  AsiRuH Cuma Kas. 07, 2008 1:00 am

    Fatih Sultan Mehmet Fatihhbr42




    Çağ açan Osmanlı hükümdarı... Bizans İmparatorluğu'na son veren
    hükümdar. Osmanlı hanedanının ilk resmî sultanı. 29 Mart cumartesi
    gecesi Edirne Eski Saray'da doğdu. Babası II. Murad, annesi İsfendiyar
    Beyi'nin kızı Hatice Hüma Sultan'dır. Tahsile başlayana kadar geçen
    zaman içinde, Edirne Sarayı ve II. Murad'ın Bursa'daki evinde yaşadı.
    Ve gelenek gereği yedi yaşında okumaya başladığı zaman üç ayrı hocadan
    ders aldı. Kültür, sanat ve askerlik konularında gördüğü bu dersler,
    zamanın en ileri gelen bilginleri tarafından veriliyordu.

    1443'de Amasya Valisi iken ölen ağabeysi Alâaddin Ali Çelebi'den sonra,
    tahtın tek varisi olmuştu. 11 yaşında Manisa Valiliği'ne atandı. Ve 12
    yaşına bastığı yıl da, babası tahttan feragat ederek kendisinin yerine
    oğlunu hükümdar yaptı.

    Bu feragat, tarihlerde çeşitli yorumlara yol açmıştır. Bazı tarihçiler
    II. Murad'ın Osmanlı ileri gelenlerinin ellerinde biriktirdikleri
    varlığı devlete intikal ettirmek sureti ile ikta sistemini yürürlüğe
    koymak istemesinden kaynaklandığını ileri sürerler. Diğer tarihçiler de
    II. Murad'ın, sağlığında oğlunun hükümdarlığını görmek istemesi sebebi
    ile bu feragatte bulunduğunu yazarlar. Ancak, 12 yaşındaki II.
    Mehmet'in padişahlığının devlet ileri gelenlerini memnun etmediğine
    bakılacak olursa, birinci ihtimal zayıf düşer.

    BİZANS VE VENEDİKLİLERLE BİRER YILLIK ANLAŞMA İMZALADI

    Murad Han, Balkanlarda barışı sağladıktan sonra çekilmişti. Fakat
    Papa'nın da zorlaması ile Macar kralı bir Haçlı seferi düzenledi.
    100.000 kişilik bir Haçlı ordusu Türk sınırlarını geçti. Edirne'de
    toplanan saltanat şûrası II. Murad'ı padişahlığa davet etmeye karar
    verdi. Sultan Murad önce bu daveti reddetti ise de daha sonra oğlunun:
    "Eğer padişah biz isek size buyuruyoruz, gelip ordunuzun başına geçin,
    yok siz iseniz, devletinizi müdafaa edin" demesi üzerine II. Murad
    daveti kabul etti. Ve Varna'da düşman ordusunu yendi. Osmanlı ileri
    gelenleri, Fatih adına basılan paraya hile karıştırıp eksik para
    bastılar. Bu, askerin maaşından indirmek demekti. Zafer kazanmış
    Yeniçeri buna isyan etti. Edirne'de yangın çıkarıp şehrin yarıdan
    fazlasının yanmasına sebep oldu. Genç padişah öfke ve üzüntü içinde
    idi. "Babamızın verdiği saltanatı bizden kıskandılar" diyordu. Bu durum
    karşısında Sultan Murad tekrar tahtına döndü. 3 Şubat 1451 günü 48
    yaşında iken hayata gözlerini yumunca, II. Mehmed yeniden Osmanlı
    tahtına oturdu.

    Yeni padişahı genç ve tecrübesiz gören Batılı hükümdarlar ve Bizans,
    ümitlere kapıldılar. Bizans ordusu, Çorlu'ya kadar olan toprakları
    işgal edip, elinde bulunan şehzade Orhan'ı "Sultan" tanıdığını ilân
    etti. Karamanoğlu İbrahim Bey de Akşehir ve Seydişehir'i aldı. Sırplar,
    II. Mehmet'in tahta çıktığı zaman memleketine gönderdiği Mara Sultan'ın
    masraflarına karşılık Alacahisar'ı istediler. II. Mehmet, bunların
    hepsini kabul etti. Bizanslılarla ve Venediklilerle üç yıl süreli birer
    anlaşma imzaladı. Padişahın bu tutumunu yanlış değerlendiren Batılılar,
    Çanakkale Boğazı'nı kuşattılar. Bizans elçileri yeni isteklerde
    bulundu. Ve Orhan Çelebi'yi salıvermek tehdidi ile padişahı ürkütmeyi
    denediler. II. Mehmet, susuyor ve kafasındaki planı uyguluyordu.
    Karamanoğlu ile anlaştı. Yeniçeri ocağını gözden geçirdi ve askeri,
    disiplin altında avucuna topladı.. İstanbul Boğazı'nda Yıldırım Bayezid
    tarafından yapılmış olan Anadolu Hisarı'nın tam karşısına, Rumeli
    Hisarı'nın yapılmasını emretti. Padişah ve paşaların gayreti ile 5.5 ay
    gibi kısa bir zaman içinde hisar tamamlandı (1452).

    ŞEHRE GİRMEYE TEREDDÜT EDİYORDU

    Hisarın bitirilmesi üzerine Turhan Bey oğulları emrinde, bir kuvveti
    Mora'ya geçirerek, Bizans imparatoru Konstantin'in kardeşlerini baskı
    altına aldı. Sıra İstanbul'un fethine gelmişti. II. Mehmet, saray
    divanını topladı, fikrini açtı. Zağnos ve Şehabettin paşalar padişahın
    düşüncesinden yana idiler ama, Çandarlı Halil ve bazı arkadaşları
    İstanbul'un fethini şüpheli görüyorlardı. II. Mehmet büyük bir
    sükûnetle konuşulanları dinledi ve istediği savaş kararını meclisten
    aldı. İlk iş olarak gönderdiği bir kuvvetle İstanbul ve çevresini yağma
    ettirdi. Konstantin, arkadan kuşatmanın geleceğini farkettiği için,
    kapıları ördürüp surları tamir ettirdi. II. Mehmet, Karadeniz
    kıyılarındaki kaleleri, şehrin fethine hazırlık olmak üzere birer birer
    ele geçirdi. Edirne'de büyük toplar dökülüyordu, bu topların her biri
    Edirne'den İstanbul'a 400 asker ve 60 manda gücüyle çekilebilmiştir.
    Ayrıca uçan alevli bombalar hazırlanmıştı. 6 Nisanda kuşatma başladı,
    mancınıkla atılan bombalar surları aşarak şehrin içine düşüyor,
    İstanbul'u velveleye veriyordu. 18 Nisanda adalar alındı, 22 Nisan
    gecesi bir mucize başarılmış Türk donanması karadan yürütülüp Haliç'e
    indirilmişti. 5 Mayısta Beyoğlu tepelerine Türk topları yerleştirildi.
    26 Mayısta Papa'nın teşviki ile gönderilen Macaristan elçileri Fatih'i
    ziyaret ederek, savaşa devam ettiği takdirde bütün Avrupa devletlerinin
    kendisine savaş açacaklarını bildirdiler. 29 Mayıs günü sabahı da Türk
    topçularının açtığı kahredici ateş altında Türk yiğitleri surlara
    tırmanmaya başlamıştı. Bizans İmparatoru Konstantin öldü, şehir alındı
    ve Fatih beyaz atının üzerinde İstanbul'a girdi.

    RUMLARA VE YAHUDİLERE İMTİYAZ TANIDI

    Fetihle birlikte, Çandarlı Kara Halil'i ve Bizans'a âlet olmuş Orhan
    Çelebi 'yi idam ettirdi. Bütün dünya, Bizanslı Rumların zulüm
    göreceklerini bekliyorlardı. Fatih, Rumların ve Yahudilerin dinî
    teşkilâtını olduğu gibi bıraktı ve kendilerine imtiyaz tanıdı. Bu
    tolerans örneği bugün de dünya tarihçilerinin örnek saydıkları bir
    davranıştır.

    Fatih İstanbul'u aldıktan sonra imparatorluğun sınırlarını genişletmek
    için çeşitli savaşlar verdi. 1481'de yeni bir sefere çıkmak üzere iken
    şüpheli bir şekilde öldü. Fatih'in zehirlendiği hususundaki iddialar
    bugün de kuvvetlidir.

    Fatih, Batı uygarlığı ile direkt teması kuran padişahlardan biridir.
    İtalya'dan ressam Bellini'yi davet ederek portresini yaptırdığı
    bilindiği gibi bazı Batı mimarlarını da davet ederek eserler
    vermelerini sağladığı bir gerçektir.

    Fatih, Osmanlı tarihinin en büyük padişahlarından biri, belki de en büyüğüdür.

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 3:15 pm