Ağrı Hitskin_logo Hitskin.com

Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmekTemanın fişine geri dönmek

.talk4her
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ağrı

Aşağa gitmek

Ağrı Empty Ağrı

Mesaj  AsiRuH Çarş. Kas. 05, 2008 5:39 pm

Ağrı

TARİHÇE


Ağrı ilinin tarihi, Paleolitik Çağ�a kadar uzanmaktadır. Daha geç
dönemlerde bu bölge ile Mezopotamya arasında kültürel ilişkiler
olduğunu gösteren Tunç Çağı araç gereçleri bulunmuştur. Ağrı ve
çevresine yerleşen en eski topluluklardan biri Hurrilerdir. M.Ö. 14.
yüzyılda Hititlerin Doğu Anadolu Bölgesi�ndeki etkinliklerini
yitirmeleriyle ortaya çıkan Hurrilerden sonra yöre Urartu, Pers,
Makedon, Roma ve Bizans hâkimiyetine girmiştir. M.S. 7. yy. ortalarında
Arapların eline geçen ve stratejik konumu nedeniyle istilalara uğrayan
Ağrı�yı 11. yüzyılda Selçuklular egemenlikleri altına almışlardır.
Selçukluların aralıklarla süren egemenlikleri Moğol akınlarıyla son
bulmuştur. Sonradan İlhanlılar, Celayirliler, Karakoyunlular,
Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine
girmiştir. I. Dünya Savaşı�nda Ruslar tarafından işgal edilen bölge,
1921 yılında yapılan Kars Antlaşması ile Türkiye�ye iade edilmiştir.





Nüfus: 437.093 (1990)



İl Trafik No: 04



1650 metre yüksekliğindeki bir yaylada yer alan Ağrı, ismini yanında
heybetle görünen dağdan almaktadır. Türkiye'ye en tepeden
bakabileceğiniz ve doğuya açılan kapısı Ağrı, tarih boyunca çok sayıda
kavim ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ağrı ili, yazın dağcılık ve
doğa yürüyüşüne, kış mevsiminde kayak sporuna elverişli parkurlara
sahip efsanevi dağı ile doğunun turizm merkezleri arasındadır.



İLÇELER:


Ağrı ilinin ilçeleri; Diyadin, Doğubayazıt, Eleşkirt, Hamur, Patnos, Taşlıçay ve Tutak'tır.


Diyadin: Merkez ilçenin doğusunda, Erzurum - İran yolunun 50.
kilometresinde 7 km.lik bir yol ile bu yola bağlanmıştır. Murat nehri
kıyısında yer alan kaplıcaları ile ünlüdür. Diyadin Kaplıcaların suları
cilt, romatizma, adale ağrıları için şifalı sulardır.


Doğubayazıt: İl merkezinin 93 km. doğusunda, Erzurum - İran yolu
üzerindeki İlçenin en önemli tarihi eseri İshak Paşa Sarayı'dır. Balık
Gölü ve Ağrı Dağı yamacındaki Meteor çukuru, ilçenin ilgi çeken diğer
değerleridir.



Eleşkirt: 1998 yılında İlçeye, Güneykaya mevkiinde kayak turizmine yönelik tesisler yaptırılmıştır.


Hamur: İl merkezine 15 km. güneyinde yer alan İlçenin başlıca tarihi
eserleri Selçuklulardan kalma Havaran Kalesi ve Mahmut Paşa Kümbetidir.


Patnos: İlçe Ekonomisine canlılık getirecek sergi, fuar, panayır gibi
etkinlikler yapılmamaktadır. Turizm açısından da art bölgede yer aldığı
için herhangi bir faaliyet yoktur. Aynı zamanda turistlerin
ilgilenebilecekleri yeterli bir tarihi ve doğal güzellikleri
bulunmamaktadır. Mevcut eserler ise doğa ve insan tahribatı nedeniyle
gözle görülebilir özelliklerini kaybetmiştir.



Taşlıçay: Ağrı ilinin orta kısmında bulunan Taşlıçay ilçesinin kuzey ve
güneyinde bulunan 2000 m yükseklikteki dağlar,orta bölümde Murat Vadisi
ile ayrılır.Arazi volkaniktir,en yüksek noktası Güneydeki Aladağ
üzerinde bulunan Koçbaşı tepesidir.



Tutak: Deniz seviyesinden 1535 metre yükseklikteki ilçenin alanı 1562
Km². dir. Yörenin toprakları yüksek yayla karakterinde ve oldukça
engebelidir.
GEZİLECEK YERLER



Ağrı - Ağrı Dağı



Türkiye'nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik konumu ve Büyük
Tufandan sonra Nuh'un gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla
efsanevi özelliği olan bir dağdır. Kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı
Dağının farklı dillerde bir çok ismi vardır. Başlıcaları, Ararat, Kuh -
i Nuh, Cebel ül Haristir.

Marco Polonun hiç bir zaman çıkılamayacak dediği Dağa ilk tırmanışı,
kayıtlara göre 9 Ekim 1829 yılında Prof. Frederik Von Parat tarafından
gerçekleştirildi. İkinci kış tırmanışı ise ilk tırmanıştan çok sonra 21
Şubat 1970' de Dağcılık Federasyonu eski başkanlarından Dr. Bozkurt
Ergör tarafından gerçekleştirildi. 1980'li yıllarda binlerce dağcı Ağrı
Dağını ziyaret etti. Ağrıya tırmanışa 1990 yılında yasaklandı.1998 de
Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasak
kaldırıldı.

Yükseklik 5165 m.

Konumu Doğu Anadolu'da İran sınırları yakınında yükselir. (Aras-Murat Nehirleri arası)

Tırmanış Zamanı Tırmanışlar İçin En Uygun Zaman Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır. Kış tırmanışları zorlu ancak zevklidir.

Özellikleri Ağrı dağı(5165 m.), Anadolu Yarımadası ve Avrupa'nın en
yüksek doruğudur. 4000 metreye kadar bazalt daha sonra sonraki
yükseklikte andezit lavlarından oluşarak volkanik bir dağ özellikleri
gösterir. Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır. Doğu yüzünde
Serdarbulak yaylası ve 3896 m. yükseklikteki Küçük Ağrı Dağı yer alır.
Ağrı dağı yüksekliği, buzulları, insanları, değişik yapısal
görünümleri, kar sınırına kadar kaplı otlukları ve dağ çayırları ile
ilginç ve çekici bir görünüme sahiptir.

Ulaşım ve Konaklama Trabzon-Erzurum-Tahran Uluslararası kara yolları
Ağrı eteklerini dolanarak İran'a uzanır. Ankara-Erzurum arasında
düzenli olarak hava, demir ve karayolu bağlantısı mevcuttur.

Dağa en yakın merkez Doğubeyazıt'tır. Buraya Ağrı ve Erzurum'dan
ulaşmak mümkündür. Kent ve çevresinde konaklama ve lokanta tesisleri
vardır.

Tırmanışlar

Malzemeler Krampon, İp (11 mm), Buz Kazması, Emniyet Malzemeleri (Perlon, Buz Burgusu vb)

Yaz çıkışlarında (-5, -10 ºC'ye) dayanaklı uyku tulumu, anorak,
rüzgarlık, diğer kamp malzemeleri ile gerekli ihtiyaçlar, Dağcıların
çıkışları izne tabi olan Ağrı ve Küçük Ağrı dağlarına tırmanışlarında
şu noktalarından hareket etmeleri zorunludur.

* Ağrı dağına çıkışlar Doğubeyazıt - Topçatan köyü - Eli Çiftliği
güzergahından olmak şartıyla yalnızca dağın Doğubeyazıt sınırları
içinde kalan cephesinden yapılmaktadır.

* Küçük Ağrı Dağına ise yalnızca kuzeybatı güzergahından çıkış
yapılmaktadır. Ağrı Dağı doruğuna tırmanmak için haberleşme, taşıma
güvenlik ve tırmanma açısından en rahat ve sık kullanılan rota güney
rotasıdır.

* Doğubeyazıt'ta konaklayan dağcılar tırmanış için gerekli hazırlıkları
burada tamamla¤¤¤¤¤ oto mobil ile Eli köyüne ulaşırlar. Burada su
ikmali yapıldıktan sonra 7-8 saatlik bir yürüyüşle 2800 m.
yükseklikteki ilk kamp yerine varılır ve burada geceleme yapılır. 2.
gün 4-6 saatlik bir tırmanışla 4200 m. dolaylarında ikinci kamp yerine
ulaşılır. Doruk tırmanışı için krampon, buz kayması ve ip alınması
zorunludur. 8-10 saatlik tırmanışla doruğa ulaşılır ve birinci kamp
yeri olan 2800 m. ye dönüş yapılır.



Ağrı - Bubi Dağı



Doğu Anadolu Bölgesi, Ağrı ili sınırları içinde yer alan Kayak Merkezi
Ağrı şehir merkezine 18 km. mesafedeki Bubi dağında kurulmuştur.

Ulaşım: Ankara ve İstanbul'dan haftanın belirli günlerinde uçak
seferleri bulunmaktadır. 18 km. uzaklığındaki şehir merkezine ulaşım,
özel araçlarla mümkündür.



Coğrafya: Karasal iklimin hüküm sürdüğü kayak merkezinde kayak için en
uygun sezon Aralık-Nisan aylarıdır. Alpin Çayırlarla kaplı merkezde,
kayak mevsiminde kar yüksekliği 1-2 metreyi bulmaktadır.

Konaklama ve Diğer Hizmetler: Ağrı il Özel İdare Müdürlüğüne ait bir
kayak evi hizmete girmiştir. Merkezde 60 kişilik bir kafeterya
bulunmaktadır.

Mekanik Tesisler ve Pistler: Kayak Merkezinde uzunluğu 1227 m. olan 600
kişi/saat kapasiteli teleski hizmet vermektedir. Ayrıca Ağrı'ya 45 km.,
Eleşkirt ilçesine 4 km. uzaklıkta, 4 kişilik iskemleli sökülebilir
telesiyej tesisi daha yapılmıştır. Tesis uzunluğu 1650 m olup
kapasitesi. 1000 kişi/saattir.



Ağrı Dağı



Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı (5165 m.) eskiden beri
bilginlerin, dağcıların, serüvencilerin ilgisini çekmiş ve birçok
hikaye, türkü ve efsaneye konu olmuştur.

İncil ve Tevrat'ta da adı geçen dağa, turizm açısından önemli bir konum
kazandıran yaygın inanca göre; Nuh Peygamber zamanında yeryüzünü
kötülükler kaplamıştır. İnsanlara bir ders vermek amacı ile Tanrı,
Nuh'a bir gemi yapmasını emreder. 300 arşın boyunda, 50 arşın
genişliğinde ve 30 arşın yüksekliğinde yapılacak gemiye, Nuh Peygamber,
eşi, oğulları, oğullarının eşleri ile birlikte yeryüzünde bulunan bütün
canlı türlerinden 7 erkek, 7 dişi, sürüngenlerden 2 erkek, 2 dişi,
yeterli yiyecek de alarak binecektir. Nuh Peygamber, Tanrının emri
doğrultusunda gemiyi yapar ve canlılarla beraber gemiye girer. 7 gün
sonra 40 gün 40 gece süren tufan sonucunda gemidekilerin dışında kalan
tüm canlılar yok olur. Suların çekilmesi ile gemi, Ağrı Dağı'na oturur
ve içindeki canlılar sevinçle gemiden ayrılarak yeryüzüne dağılır. Bu;
yönüyle dini açıdan çok özel olan dağ, düz bir arazide aniden
yeryüzünden göğe doğru yükselen heybetli görünümü, yazın bile karlı
dorukları, bitki örtüsü ve barındırdığı hayvan türleri ile
etkileyicidir.



Nuh'un Gemisinin İzi



Türkiye-İran transit yoluna 3.5 km. uzaklıkta, Ağrı Dağı'nın güneyinde
Telçeker ile Meşar köyleri arasında yer alan doğal bir anıttır. Bu anıt
gemiye benzer bir siluettedir. Başta Amerikalı araştırmacı James Irwin
olmak üzere birçok araştırmacı büyük tufandan sonra Nuh'un gemisinin
buraya oturduğu yönündeki iddiaları araştırmak üzere kutsal geminin
kalıntılarını bulmak için 1983 yılından itibaren çalışmalara
girişmişlerdir. Kültür Bakanlığı gemi kütlesine benzeyen bu
jeomorfolojik yapının "Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı"
özelliği taşıması münasebetiyle 1987'de 3657 sayılı kararı ile burayı
doğal SİT alanı ilan etmiştir.



Meteor Çukuru



Alaska'daki meteor çukurundan sonra dünyanın 2. büyük göktaşı
çukurudur. Gürbulak Hudut Kapısı ile Sarıçavuş köyü arasında, İran
sınırına 2 km. kadar mesafededir. 70-80 yıl önce düşen bir Göktaşı
tarafından oluşturulan meteor çukuru 35 m. genişliğinde ve 60 m.
derinliğindedir.



Müzeler



Ağrı İshak Paşa Sarayı



Doğubayazıt ilçesinin 5 km. doğusunda, bir tepe üzerine kurulan saray
İstanbul Topkapı Sarayı'ndan sonra yapılmış sarayların en ünlüsüdür.

Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devri�ndeki son büyük anıt yapısıdır.
18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden
olduğu kadar, sanat tarihi yönünden de değeri büyüktür.

Saray binasının bulunduğu zemin, vadi yakası olduğundan, kayalık ve
sert bir yerdir. Eski Beyazıt şehrinin merkezinde olmasına rağmen, bu
yapının üç tarafı (kuzey, batı, güney) dik ve meyillidir. Sadece doğu
tarafında müsait bir düzlük vardır. Sarayın giriş kapısı buradadır.
Saray, kalelerin özelliğini kaybettiği, ateşli silahların bulunduğu bir
çağda yapıldığından, doğu yönündeki tepelere karşı müdafaası zayıftır.
Cümle kapısı savunma bakımından en zayıf noktasıdır. Cümle kapısı
bölümü, İstanbul ve Anadolu'da kurulan saraylarınkinden farksız olup,
taş işçiliği ve oymacılığı yönünden muntazamdır. Türklere özgü tarihi
saray örneklerindendir. 366 odadan oluşan sarayın yapımına Çıldır Beyi
Çolak Abdi Paşa tarafından 1685 yılında başlanmıştır. 1784 yılında
saray iki avlu ve bu avluda bulunan yapılar topluluğundan meydana
gelmiştir. Birinci avludaki yapıların bazıları yıkılmıştır. Dört tarafı
yapılarla çevrili ikinci avlu dikdörtgen planlıdır. Girişe göre sağ
tarafta selamlık ve onun arkasında haremlik vardır. Bunların sonunda
cami ve türbe bulunmaktadır. Türbe Selçuklu kümbet mimarisi üslubunda
inşa edilmiştir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Ağrı Empty Geri: Ağrı

Mesaj  AsiRuH Çarş. Kas. 05, 2008 5:39 pm


Mağaralar



Buz Mağarası: Küçük Ağrı Dağı eteğinin bittiği düzlükte bulunmaktadır.
Doğubayazıt-Gürbulak transit yolunda Hallaç köyü yolu sapağına 3 km.
mesafededir. Örneğine çok az rastlanılabilecek doğal bir anıt
durumundaki mağara toprağın 15-20 m. derinliğinde yer almakta olup 100
m. uzunluğa ve 50 m. genişliğe sahiptir. Mağara içinde insan
büyüklüğünde buzdan dikitler yer almakta ve bu dikitler ışık altında
farklı renklere bürünmektedir.



Meya Mağaraları: Diyadin'e 15 km. uzaklıkta bulunan, kayaların insan
eliyle oyularak barınma, ibadet ve diğer yaşamsal faaliyetlerin
gerçekleştirilmesi amacına yönelik olarak yapılmış mağaralardır. Eski
bir yerleşim merkezi olan bu mağaralar bütün olarak ele alındığında
adeta bir anıt kent niteliğinde olup, değişik inanç ve kültürlerin
izlerini taşımaktadırlar. Oldukça geniş olan mağaralarda kilise ve
mezar kalıntıları ve su kanalı bulunmaktadır. Tokluca Kalesi'nden yer
altına inen merdivenler aracılığı ile bu mağaranın bağlantısı olduğu
düşünülmektedir.



Kaleler



Tokluca Kalesi: Diyadin ilçesine 19 km. mesafede bulunan Tokluca
köyünün hemen arkasındaki tepe üzerinde bulunmaktadır. 100-150 m.
uzunluğunda bütün bir kaya kütlesi gibi duran kale 2 m. uzunluk ve
genişliğindeki taşlardan yapılmıştır. Kalenin üstünde yer alan 3 m.
genişliğindeki bir giriş deliğinden 30 basamaklı merdivenle kale
içindeki sahanlığa inilmektedir. Bu sahanlıktan üç ayrı yeraltı
tüneline açılan giriş kapıları ve merdivenler bulunmaktadır. Bu
tünellerden birine 70 basamaklı, diğerine de 350 basamaklı merdivenle
inilmekte olup bu tünellerin Meya Mağaraları'na ulaşmakta kullanıldığı
tahmin edilmektedir.



Kan Kalesi: Tutak ilçesinin 15 km. batısında eski adıyla "Kalekule"
denilen Dönertaş köyü yakınlarında bulunmaktadır. Hangi tarihte ve
kimler tarafından yaptırıldığı bilinmeyen kale "Kale-i Hum" adıyla da
bilinmektedir.



Doğubayazıt Kalesi: Eski Beyazıt'ın kuzey doğusundaki Belleburç denilen
yerde, kayalar üzerinde, Doğubayazıt'ın 5 km. doğusundadır. Kaledeki
Urartu mezarları ve antik çağlara ait kalıntılar, buranın antik kent
olduğunu göstermektedir. Kaleyi inşa edenler ya da yapım tarihi ile
ilgili bir bilgi bulunmamaktadır.



Diyadin Kalesi: Diyadin ilçe merkezinde Murat Nehri kıyısındaki
kayalıklarda kurulmuş olan kale, Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sine
göre Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ın oğlu Ziyaüddin tarafından
yaptırılmıştır. Gerçekte ise, kullanılan malzemeler ve yapılış tarzı,
Urartular tarafından inşa edildiğini göstermektedir. Akkoyunlu,
Karakoyunlu ve Osmanlılar döneminde onarım görmüştür.



Havaran Kalesi: Hamur ilçe merkezinde bulunmaktadır. Hamur Deresi'nin
üzerindeki kayalıklara kurulmuştur. Dereden yüksekliği 100 m.
civarındadır. Selçuklu dönemine ait olan kale içinde cami, kalebeyi
konağı, deve hanları ile kaleden 400 m. uzaklıkta ve kaleden daha
yüksek bir tepe üzerinde gözetleme kulesi bulunmaktadır.



Şoşik Kalesi: Hamur ilçesine 35 km. uzaklıkta bulunan Karlıca köyündeki
sarp kayalıklar üzerine kurulmuş bir kaledir. Kalenin ne zaman ve
kimler tarafından yaptırıldığı kesin olarak bilinmemekle beraber Evliya
Çelebi'nin Seyahatname'sinde kaleden "Azerbaycan Hükümdarı Ziyaüddin
tarafından yaptırılmıştır" şeklinde bahsedilmektedir. Kale içerisinde
ibadethane, hamam, gözetleme kulesi, zindanlar ile su kulesi
bulunmaktadır. Kale Karakoyunlular zamanında tamir görmüştür.



Kız Kalesi: Şoşik Kalesi'nin 2 km. doğusundaki bir tepe üstünde yer
alan kalenin Şoşik kalebeyinin kızı için yaptırıldığı rivayet
edilmektedir.



Küpkıran (Harabe Göl) Kalesi: Ağrı il merkezinin 20 km. doğusunda yer
alan Yukarı Küpkıran köyü ile Harabegöl köyü arasında bulunmaktadır.
Büyük kesme taşlardan yapılmış mazgallı bir kaledir. Eski ve önemli bir
yerleşim yeri olan Harabegöl köyünün depremler ve toprak kaymaları
sonucunda batmasıyla oluşan çukura zamanla su dolması nedeniyle köyün
yakınında bulanan kaleye bu ad verilmiştir.



Toprakkale: Eleşkirt ilçesinin 14 km. doğusunda Toprakkale köyünde
bulunmaktadır. Urartulara ait olan kalenin tapınak ve yerleşim yerleri
tamamen yok olmuş, günümüze ancak burç ve duvar kalıntıları kalmıştır.



Anzavur Kalesi: Patnos ilçesinin 2 km. kuzey batısındaki Anzavur
Tepesinde bulunan kale, Urartu medeniyetine ait olup M.Ö. 8. yüzyılda
yapılmıştır. Kalenin duvarları Urartu Kralı Menua, tapınak kısmı ise
İşpuini tarafından inşa ettirilmiştir.



Cami, Kümbet ve Kiliseler



Beyazıt Eski Camisi (Cami-i Gevher Digar): Beyazıt Kalesi'nin güney
eteğinde Birinci Selim tarafından yaptırıldığı kabul edilen camidir.
Caminin yer aldığı vadi yamacı düzeltilerek duvar örülmek suretiyle düz
bir platform oluşturulmuş ve üzerine bina inşa edilmiştir. Kesme taştan
inşa edilen cami 15x15 m. boyutlarında kare planlı ve tek kubbelidir.
Yapıda kahverengi, sarı ve beyaz renkte taşlar karışık bir biçimde
kullanılmıştır. Caminin giriş kapısı, beden duvarları, mihrabı, son
cemaat yeri duvar payları, kubbeye geçiş sistemleri duvarlardaki
kemerler, pencereler ve minare estetik bir sadelikte yapılmıştır.



Toprakkale Camisi: Toprakkale köyünde 1684 tarihinde Mirza Bin Adbi Paşa'nın yaptırdığı camidir. Höyüğün güney yamacındadır.

Sürmeli Mehmet Paşa Türbesi: Hamur ilçesi merkezinde olup, Osmanlı
döneminde inşa edilmiştir. Beyaz, yumuşak taştan yapılan kümbetin
duvarlarında iki sıralı kırmızı taştan kuşak mevcuttur.



Üç Kümbetler: Üç kümbetlerden birisi Patnos ilçesine 2 km. mesafede
olan Ziyaret, ikincisi Süphan Dağı eteğindeki Taşkıran, üçüncüsü de
Dedeli bucağının Acım köyündedir.



Hamur Kümbeti: Hamur ilçe merkezinin kuzeydoğusunda, Ağrı-Van yoluna
300 m. uzaklıktadır. Selçuklu kümbetlerinden ayrı bir mimari tarzda,
altı (gövde kısmı) dikdörtgen, üstü balık sırtı biçimindedir. Kümbetin
18. yüzyılda İshak Paşa'nın torunlarından İbrahim Paşa tarafından
yapıldığı söylenmektedir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Ağrı Empty Geri: Ağrı

Mesaj  AsiRuH Çarş. Kas. 05, 2008 5:40 pm

Karagöz Kilisesi: Tutak ilçesinin 26 km. batısındaki Dayıpınarı köyü
yakınında kayalar oyulmak suretiyle yapılmış bir yeraltı kilisesidir.



Üç Kilise: E-23 karayolunun hemen güneyinde olan Taşlıcay ilçe merkezine 18 km. uzaklıktaki Taşteker köyündedir.



Termal Merkezler



Termal merkezler yönünden oldukça zengin olan Ağrı'nın Diyadin ilçesinde Yılanlı, Davut ve Köprü
kaplıcaları bulunmaktadır. Suları romatizma ve deri hastalıklarına iyi
gelmektedir. İlçenin girişinde 3 yıldızlı bir termal otel bulunmaktadır.



Dambat Çermiği ve Maden Suyu: Ağrı'ya 5 km. uzaklıktaki Yolluyazı
(Dambat) köyünde, Murat Nehri'nin kıyısındadır. Yerden fışkıran su
kükürtlüdür. Yara, çıban, sivilce gibi deri hastalıkları ve romatizma
için şifalıdır.



Diyadin Kaplıcaları: Diyadin ilçesinin 5 km. güneyindedir. Köprü,
Yılanlı ve Davut adlarını alan üç sıcak su kaynağından oluşmaktadır.
Deri hastalıkları ile enfeksiyonlara bağlı romatizmal hastalıklara iyi
geldiği bilinmektedir. Kaplıcalar Diyadin'in 7 km. güneyindedir. Sezon
süresince devamlı dolmuş seferleri yapılan kaplıcalarda 150 yatak
kapasiteli turistik bir otel bulunmaktadır.



Kuş Gözlem Alanı



Sarısu Ovası

Doğubeyazıt Sazlığı
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz