.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    TBMM Açılışı - Tarih

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    TBMM Açılışı - Tarih Empty TBMM Açılışı - Tarih

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Kas. 05, 2008 3:29 pm

    TBMM’NİN AÇILIŞI ve TEPKİLER

    1. TBMM'nin Açılması
    İstanbul'un
    işgali ve Mebuslar Meclisi'nin dağıtılması üzerine harekete geçen
    Mustafa Kemal yayınladığı bir genelge ile Ankara'da olağanüstü bir
    meclisin toplanacağını bildirdi.

    TBMM açıldıktan bir gün sonra Mustafa Kemal'in meclise verdiği bir önerge kabul edildi.

    Buna göre;

    • Hükümet kurmak zorunludur.
    • Geçici hükümet başkanı ya da padişah vekili atamak doğru değildir.
    • Meclisten seçilecek bir kurul hükümet işlerine bakar. Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır.
    • Yasama ve yürütme gücü meclise aittir. TBMM'nin üstünde bir güç yoktur.
    • Mecliste ortaya çıkan millet iradesi yurt kaderine el koymuştur.
    • Padişah ve halifenin durumunu ülke işgalden kurtulduktan sonra meclis belirleyecektir. Bu kararlar;
    Meclisin sürekli olacağını (b), İstanbul
    Hükümeti'nin yok sayıldığını (a,d), millet egemenliğine dayalı yeni bir
    yönetimin kurulduğunu göstermektedir.

    İlk
    TBMM gücünü halktan alan bir halk meclisidir. Çok farklı düşünceye
    sahip milletvekillerinden oluşmuştur. Meclisteki ortak düşünce ülkenin
    işgalden kurtarılması olmuştur.


    2. TBMM'ye Karşı Ayaklanmalar
    TBMM'nin
    açılmasına İstanbul Hükümeti'nin başında bulunan Damat Ferit sert tepki
    gösterdi. Yayınlattığı hükümet bildirileri, şeyhülislam fetvaları ve
    padişah fermanları ile TBMM'yi komünist olmakla suçladı. Halkı
    ayaklanmaya teşvik etti. Mustafa Kemal ve arkadaşlarını gıyabında
    yargılatarak idama mahkum ettirdi. Vergi ve askerliğin kaldırıldığını
    ilan ederek TBMM'nin asker ve para kaynaklarını kurutmaya çalıştı.

    İtilaf
    Devletleri de İstanbul Hükümeti’ni desteklediler. Hükümet bildirileri,
    ferman ve fetvaları uçaklarla Anadolu köylerine attırdılar. TBMM'yi
    Osmanlı Devleti’nin bir iç sorunu olarak gördüler.

    Anadolu
    halkı genelde TBMM'yi destekledi. Buna rağmen yıllarca süren
    savaşlardan, vergilerden ve askerlikten bıkan halkın bir kısmı ile
    çıkarları elden giden bazı kişiler İstanbul Hükümeti'nin de kışkırtması
    ile ayaklandılar. Azınlıklar da çeşitli ayaklanmalar çıkardılar. Bu
    ayaklanmalar;


    • Doğrudan İstanbul Hükümeti'nin çıkardığı ayaklanmalar; Ahmet Anzavur ve Kuva-yı İnzibatiye (Halifelik Ordusu).
    • Anadolu halkının çıkardığı ayaklanmalar; Bolu - Düzce - Hendek -
      Adapazarı Ayaklanması, Yozgat Ayaklanması, Konya Ayaklanmaları, Afyon
      Ayaklanması, Milli Aşireti Ayaklanması
    • Azınlıkların çıkardığı ayaklanmalar; Pontusçu Rumlar ve Ermeni ayaklanmaları
    • Kuvayı Milliye yanlısı olup sonradan ayaklananlar; Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe
    TBMM ayaklananların üzerine milli kuvvetler
    sevk ettirdi. Hıyanet-i Vataniye kanunu çıkarıldı. Bu kanunu uygulamak
    üzere üyeleri milletvekili olan, İstiklal Mahkemeleri kuruldu (Meclis
    yargı yetkisine sahip olmuştur). Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi ve
    arkadaşları tarafından fetvalar yayınlandı. Ayrıca Mustafa Kemal’in
    emri ile kurulan Anadolu Ajansı da halkın doğru bilgilendirilmesi için
    çalıştı.

    Ayaklanmalar; Kurtuluş
    Savaşı’nın uzamasına, Yunan işgalinin yayılmasına ve uzamasına,
    TBMM'nin asker ve silah kaybına yol açtı. Buna rağmen TBMM Anadolu'da
    otoritesini sağladı.


    3. Sevr Antlaşması
    İtilaf
    Devletleri aralarındaki uzun görüşmeler sonunda Osmanlı Devleti ile
    yapacakları barışın esaslarını belirlediler. 10 Ağustos 1920'de Sevr
    Antlaşması’nı imzaladılar.

    Buna göre;

    • İstanbul
      antlaşma şartlarına uymak şartıyla Osmanlı başkenti olarak kalıyordu.
      Boğazlar Türklerin yer almadığı uluslar arası bir komisyon yönetecekti.
    • Doğuda Ermeni ve Kürt Devleti kurulacaktı.
    • Çukurova, Güneydoğu ve Sivas'a kadar olan yerler Fransa'ya Antalya
      ve çevresi İtalyanlara, Batı Anadolu ve Trakya Yunanlılara verilecekti.
    • Osmanlı Devleti savaş tazminatı ödeyecek, maliyesi İtilaf
      Devletleri’nin kontrolünde olacaktı. Azınlıklara her türlü ayrıcalık
      tanınacaktı. Kapitülasyonlardan tüm devletler yararlanacaktı.
    • Askerlik zorunlu olmayacak, 50 bin asker olacak, ordunun ağır silahları bulunmayacaktı.
    Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti yok sayılmış,
    toprakları yağmalanmıştır. Antlaşma Mebuslar Meclisi tarafından
    onaylanmadığı için hukuken geçersizdir. TBMM antlaşmayı tanımadı.
    İmzalayanları da vatan haini ilan etti. Türk halkı kurtuluşun ancak
    mücadele etmekle mümkün olacağını anladı.

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 9:10 am