.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    sinopun tanıtımı

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 5:45 pm

    ‘Ayancık’


    Ayancık İlçesi; Kuzeyde Karadeniz, Doğuda Erfelek İlçesi , Güneyde
    Boyabat İlçesi ve Kastamonu İli Taşköprü İlçesi, Batıda Türkeli İlçesi
    ile çevrilmiştir.
    İlçe merkezinde 4 mahallesi vardır. 71 bağlı köyü olup, bu köylere
    bağlı 312 mahalle bulunmaktadır. Bu durum, dağınık yerleşmenin niteliği
    hakkında yeterli bir fikir verebilir. Kırsal alandaki bu dağınık
    yerleşme altyapı hizmetlerinin verilmesine sınırlama getirmektedir.
    İlçe Merkezi dışında belediye teşkilatı bulunmamaktadır.
    Kaymakam Gülihsan YİĞİT
    Tel 0.368 613 10 17
    Faks 0.368 613 57 08
    Belediye Bşk. Ayhan ERGÜN
    Tel 0.368 613 10 73
    Faks 0.368 613 13 33
    Yüzölçümü 876 Km2 Kuruluş Yılı 1923
    Köy Sayısı 71 Toplam Nüfusu 27.761sinopun tanıtımı Ayancikhm8
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 5:47 pm

    sinopun tanıtımı A3kw2
    sinopun tanıtımı A4xj9
    sinopun tanıtımı A5mh0
    sinopun tanıtımı A6li2
    sinopun tanıtımı A1akgltl6
    sinopun tanıtımı A2akgol2nk7
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Ayancık’ın Önemli Turistik Mekanları

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 5:52 pm

    Ayancık ilçesi çevresinin dağlık ve ormanlık alanlardan oluşması ve
    Küre Dağlarının yüksek tepelerinin ilçe sınırlarında olması nedeni ile
    orman içi pek çok dinlenme alanı ve yaylalara sahiptir. Bu yaylaların
    en önemlileri Çangal , Akgöl ve Karlık Yaylalarıdır.
    ÇANGAL : Ayancık-Kastamonu yolunun 25. km sinde
    yoldan 3 km içeride bulunan Çangal ; orman içindeki açıklık alana
    kurulmuş bir yerleşim yeridir. Burada Orman İşletmesine ait idare
    binaları , misafirhane ve lojmanlar bulunmaktadır. Binalar tek katlı
    olup arazi üzerinde dağınık vaziyettedir.
    Küçük bir tatil köyü havası yaratılmıştır. Tesisler Ayancık kereste
    Fabrikasını kuran Belçikalı ve Almanlar tarafından 1930 lu yıllarda
    inşa edilmişlerdir. Etrafındaki geniş Göknar ormanları ve yakın
    köylerle birlikte kış turizmi , av ve dağ turizmi için uygun olup tesis
    yapmaya oldukça müsaitttir.
    AKGÖL : Ayancık ilçesinin güneyinde
    Ayancık-Kastamonu yolunun 31.km sinde, yoldan da 5 km içeride bulunan
    Akgöl ; 1200 metre yüksekliktedir. Etraftaki sık göknar ormanları
    içinden akan iki çayın birleştirerek oluşturduğu göl ortalama 3 dönüm
    alan kaplamaktadır. Gölün yanında orman işletmesine ait bir tesis
    bulunmaktadır. Günübirlik piknik için uygun olan göl civarındaki orman
    içlerinde piknik masaları ve ızgara yerleri bulunmaktadır. Çevre
    ormanlarda yaban domuzu, ayı, kurt, çakal ve tavşan gibi av hayvanları
    mevcuttur.
    Akgöl’e ulaşmak için inilen 5km lik yol stabilize olup buradan da
    İnaltı bölgesine doğru yol devam etmektedir. Bu yol üzerinde bulunan
    İnaltı Mağarası ve Kanyonları safari turlar ve yürüyüşler için de
    müsaittir. Kış mevsiminin uzun geçtiği bölgede küçük kayak pistlerinin
    de yapılabileceği uygun orman içi boşluklar mevcuttur.
    KARLIK YAYLASI VE DÜDENİ : Akgöl ve İnaltı Mağarası
    ile hemen hemen aynı bölge üzerinde bulunan Karlık yaylası 1600 metre
    yüksekliğe sahip geniş bir yayladır. Zengin bir orman yapısından sonra
    ulaşılan yaylada orman idaresine ait bir telsiz istasyonu ve gözetleme
    kulesi bulunmaktadır. Bölgenin en yüksek tepelerinden biri olan
    yayladan açık ve bulutsuz havalarda Sinop İnce burun açıkları ve şehir
    ışıkları rahatça görülmektedir.
    Geniş otlaklardan oluşan yaylanın en büyük özelliği Karlık
    Düdenidir. Bölgenin jeomorfolojik yapısından kaynaklanarak oluşan bu
    düden iki yamacın arasında çökmüş bir alan görünümü vermektedir.
    Buradaki kayalık kesime ulaşıldığında Buradan aşağıya doğru uzanan bir
    mağara daha olduğu görülmektedir. Bu mağaranın yapısı ve bölgenin
    yüksek olması nedeni ile burada biriken karlar yaz aylarında Ağustos
    sonuna kadar erimemekte olup , oluşan bu kar kütükleri eski yıllarda
    yaz aylarında çevre köylüler tarafından kullanılmakta imiş. Bölgeye de
    adını veren bu düden mağarası ve çevresi yayla turizmi ve meyilli
    otlakları nedeniyle çim kayağı için oldukça uygun ortamlara sahiptir.
    İNALTI KANYONLARI : Ayancık - Kastamonu yolunun 17.
    km sinden ayrılan stabilize yol ile ulaşılan kanyonlar ve mağara
    ilçenin en güzel rekreasyon alanlarındandır. Yol güzergahında inaltı
    yerleşmesi ve Alabalık Tesisleri de bulunmaktadır. Tesislerden sonra
    ulaşılan kanyon yolunun bir tarafı sarp kayalık öbür tarafı çay
    yatağından oluşmaktadır. Birkaç yerde çayın içinden geçen yol çay
    suları yüksek olmadıkça taksiler tarafından da kolaylıkla
    aşılabilmektedir. Ancak kar sularının eridiği ilkbahar ayları ile
    sonbahar aylarında yalnızca arazi taşıtları ile geçilebilmektedir.
    Zaman zaman da ağaç köprülerden geçilerek ilerleyen yol safari turları
    için oldukça müsait doğal bir parkurdur.
    Kanyonun en can alıcı bölümü ; sarp kayalıklardan akan suların
    oluşturduğu küçük şelaleler ve çamur ve yosunların oluşturduğu sarkıt
    ve traventenlerin bulunduğu 1 km lik mesafedir. Bu alanı gruplar ve
    ziyaretçiler özellikle yürüyerek geçmeyi tercih etmektedirler. Kanyonun
    bitiminde orman içinde devam eden yol Alabalık Üretme tesislerini de
    (kapalı) geride bıraktıktan sonra İnaltı Köyüne ulaşmaktadır.
    Ormanlardan tomruk nakletmek için kullanılan Eski buharlı trenin
    dekovil hattının da geçtiği kanyonu iki vadisinde bulunan orman
    idaresine ait terkedilmiş barakalar kanyon ve bölge turizmi
    canlandığında tesis olarak kullanılmaya oldukça müsaittir.
    İNALTI MAĞARASI : İnaltı Köyü köyün hemen arka
    yamacında bulunan mağara ile ünlenmiştir. Deniz seviyesinden 1070 m.
    yüksekte olan mağaranın oldukça büyük olan ağzı köyden
    görülebilmektedir. Köyde biraz soluklandıktan sonra yaklaşık 500
    metrelik bir tırmanıştan sonra mağaraya ulaşılmaktayken, 2002-03
    yıllarında yapılan yol ile mağaranın 50 m. altına kadar araçla
    gidilebilmektedir. Buradan 50 metrelik merdivenle mağaranın ağzına
    ulaşılabilir. Mağara ağzında geniş bir sahanlık bulunmaktadır.
    İnaltı mağarası gerek mağara içi damlataşları ve arkeolojik
    özelliği, gerekse de doğal çevrenin güzelliği nedeniyle, turizm amaçlı
    kullanıma son derece uygun şartlara sahiptir.
    Ortalama uzunluğu 7500 metre olan mağaranın son noktası girişten 24
    metre aşağıdadır. Doğu-batı yönünde büyük bir (S) çizerek uzanan
    mağaranın giriş ağzı ve gerisindeki salonun tavan yüksekliği 20
    metreden fazla, genişliği ise 18 metredir. Giriş salonu boyu 125 m,
    tavan yüksekliği 6-22 m, genişliği 7-13 metreler arasında değişen
    düzgün bir galeriye açılır. Bu galeri mağaranın en geniş ve en kuru
    bölümüdür. Buradan sonra daralarak ilerleyen mağarada sarkıt, dikit,
    sütun, örtü ve duvar damlataşları, damlataş havuzları görülmeye başlar.
    Yatay gelişmiş kaynak konumlu fosil bir mağara inaltı mağarasında
    damlataşların çoğu genişlemiş olan orta bölümde yer almaktadır. Buna
    karşılık mağara tabanına yakın alt kesimlerde ve su düzeyinin hemen
    üzerinde Karnabahar ve Patlamış Mısır şekilli damlataşlar da
    bulunmaktadır. Mağaranın içinde yer yer su birikintilerine rastlanmakta
    olup bazıları ilerlemeyi zorlaştıracak şekilde derindir. Mağara
    girişinde görülen duvar kalıntıları, tarihi dönemlerde iskan alanı
    olarak kullanıldığı sanılan mağaraya arkeolojik değer de katmaktadır.
    İnaltı mağarasının elektrifikasyonu, trafo, kapı, merdiveni, çeşme
    ve tuvaleti yapılmış; mağara içindeki gezi güzergahı ve kır kahvesi
    yapım çalışmaları devam etmektedir.
    Mağara Civarında Kanyon, Akgöl ve Karlık Yaylası ve Düdeni gibi
    doğal güzelliklerin de bulunması mağaranın önemini daha da
    arttırmaktadır. Hazırlanan projelerle günübirlik ziyaretçilerin
    ihtiyaçlarına yönelik tesislerin yapılması yanında çoğunluğu boş olan
    köy evlerinin de pansiyon olarak kullanılma açılması planlanmaktadır.
    Konaklama Tesisleri
    Belediye Apart Otel : Yalı Mahallesi sahil şeridi
    üzerinde bulunan otel 58 yatak kapasitelidir. Önü deniz arkası orman
    olan otel iki katlı özel bir mimariye sahiptir. Otel kompleksi içinde
    200 kişilik restaurant, bar, lobi kafeterya ve teras restaurant
    bulunmaktadır. Odalar balkon ve terasa sahip olup sıcak su ve telefon
    mevcuttur. Ayrıca otel bünyesinde 3 adet bungalov ev ile 1 adet de köy
    evi mevcuttur.
    Rezervasyon - Telefon : 0(368) 613 11 37 - 613 35 63
    Saymoz Otel : Yalı Mahallesi İskele meydanında
    denize nazır bulunan otel 40 yatak kapasiteli olup otelin cafe-bar ve
    yazlık çay bahçesi mevcuttur.
    Rezervasyon - Telefon : 0(368) 613 10 39
    Karahan Otel : Yalı mahallesinde Belediye Apart
    otele bitişik , 5 katlı olarak inşa edilen otel 50 yatak kapasiteli
    olup cafe,barı mevcuttur. Kahvaltı verilebilen otelde yemek ihtiyacı
    bitişikteki Apart otelin lokantasından karşılanabilir.
    Rezervasyon - Telefon : 0(368) 613 19 74 - 613 10 87
    Yavuzlar Otel : İlçemiz Yalı mahallesi Ömer
    Seyfettin caddesi üzerinde Falaka Cafe Bar Restaurantla birlikte yeni
    faaliyete geçmiş olup 40 yatak kapasitelidir.
    Rezervasyon Tel - Faks : 0(368) 613 55 15
    Kuğu Yalısı Apart Otel - Kamping : İlçenin
    batısında şehirden 3 km ilerideki Kuğu Yalısı mevkisindeki koya
    kurulmuş otel iki katlı 36 yatak kapasiteli bir tesistir.
    Rezervasyon-Telefon : 0(368) 613 25 92
    Gökay Aile Pansiyonu : Şehir içinde Yukarı
    Erkengünez mevkisinde bulunan 5 katlı bir binanın iki katı aile
    pansiyonu olarak düzenlenmiş ve hizmete sokulmuştur.
    Rezervasyon - Telefon : 0 (368) 613 24 34 - 613 27 93
    Tarihi ve Arkeolojik Değerler
    Sinop ili tarihi ve arkeolojik değerler bakımından zengin olmakla
    birlikte aynı yoğunluk Ayancık ve civarında görülmemektedir. Bununla
    birlikte ilçenin en önemli eserleri;
    ESKİ CEZAEVİ (KİLİSE) : Yalı Mahallesi sahil
    kesiminde bulunan bina eski bir kilise yapısı olup yıllarca cezaevi
    olarak kullanılmıştır. Bizans dönemine ait olan ve bugün boş olan bina
    düzenlendiğinde kültür merkezi olarak kullanılmaya müsaittir.
    İSTEFAN KAYA MEZARLARI : Ön tarih devirlerinden
    kalan ve henüz hiç bir bilimsel araştırmanın yapılmadığı Pontus
    Krallarına ait kaya mezarları İlçenin batısındaki İstefan, (Çaylıoğlu)
    köyü sınırları içinde bulunmaktadır.
    İSTEFAN SULU KİLİSESİ : Yine aynı yerleşim yerinde
    istefan burnunun batı yakasında, toprak altında olup içi toprak ve su
    dolu haldedir. Galerilerinden biri toprak üstündedir. Halk içinin su
    dolu olması ve çevresinin de su kaynağı yönünden çok zengin olması
    nedeni ile buraya sulu kilise adını vermiştir. Henüz hiçbir kazı
    çalışması yapılmadığı alanda eski bir höyük bulunmaktadır.
    YALI CAMİİ : 1981 yılında Ömer Seyfettin’in
    hikayesini anlattığı Ayancık Camiidir. Bilinmeyen bir nedenle yıkılmış
    ve yerine 1908 yılında şimdiki Yalı Camii yapılmıştır.
    AYANCIK ASKERLİK ŞUBESİ : 1900 yılında,
    İstefan’daki kilise harabelerinin sutunları kullanılarak, aynı üslupla
    inşa edilen ve Askerlik Şubesi binası olarak kullanılan bina restore
    edilmiştir. Kesme taştan yapılan binanın ön cephesi sutunlu ve iki kat
    halindedir. Yapımında kilise harabesinden getirilen taşlar
    kullanılmıştır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Ayancık’ın Ekonomik Durumu

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 5:54 pm

    Ayancık ilçesinin ekonomik sektörünü tarım-ormancılık-balıkçılık ile
    küçük sanayi ve (orman ürünlerinin taşınması suretiyle) nakliyecilik
    oluşturmaktadır.
    Ayancık altyapı yatırımlarının ve ulaşım ağının yetersizliği
    nedeniyle geri kalmış ekonomik bir yapıya sahiptir. Bu nedenle ilçeden
    sürekli yurt içi ve yurt dışına göç yaşanmaktadır. İlçe halkının en
    önemli gelir kaynağını yurt dışında çalışan işçilerin gönderdikleri
    döviz oluşturmaktadır.
    Nüfusun yaklaşık üçte ikisi kırsal kesimde yaşamakta ve geçimini
    tarım ve ormancılıktan kazanmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşları gibi
    hizmet sektörü ilçenin diğer önemli ekonomik sektörüdür.
    Sinop ilinin 1994 yılında Kalkınmada Birinci Derecede Öncelikli
    İller kapsamına alınmasından sonra ilçede ufak çapta da olsa özellikle
    tekstil alanında özel sektör tarafından küçük ve orta ölçekli
    işletmeler açılmıştır. İlçenin en önemli sanayi kuruluşları; İlçenin en
    önemli sanayi kuruluşları; Kereste ve Yonga Levha Fabrikası Ayancık
    Orman Ürünleri Sanayi ve Tic. A.Ş. (AYORSAN ), Taciroğlu Orman ürünleri
    Ticaret ve A.Ş. , Ayancık Mobilya ve Ders Araçları Üretim ve Pazarlama
    A.Ş. ve Yenikonak Köyündeki keten stok durumuna göre faaliyet gösteren
    Keten İşleme Fabrikası’dır.
    İlçe merkezinde Akbank , Halk Bankası , Ziraat Bankası ve İş Bankası olmak üzere 4 adet banka mevcuttur.
    Nakliyeciler Kooperatifine bağlı 170 kamyon bulunmaktadır. Eskiden
    650 olan bu sayı ORÜS Kereste Fabrikasının özelleştirilmesi ve
    kapasitesinin düşmesi nedenleri ile meydana gelen göçler sonucu
    azalmıştır.
    Yörenin sahip olduğu deniz kıyıları mevsimin kısalığına rağmen
    turizm hareketlerinin odak noktasını oluşturmaktadır. Tüm sahil kesimi
    konaklama tesisleri, kampingler ve günübirlik tesisler gibi
    yatırımların gerçekleştirilmesine müsaittir.
    Balıkçılık anılan faaliyetleri destekleyen doğal bir geçim kaynağı
    olma özelliğini korumuştur. Ayrıca küçük çapta ve sınırlı tarım
    arazisinde çiftçilik ve hayvancılık yapıla gelmiştir.
    Küçük el sanatlarını teşkil eden keten üretimi ve dokuması ile
    “Ayancık Bürümcüğü” adı verilen giysi imali, halı-kilim dokuma,
    iskemle, ambalaj sandığı yapımı, sepet ve küfe örücülüğü, kapı-pencere
    ve doğrama işleri ile bunların satışı da ticari faaliyetler arasında
    sayılabilir.
    İlçe merkezinde haftanın her Pazartesi ve Cuma günleri kurulan
    pazarında, her yıl Temmuz ayının son haftasında gerçekleştirilen
    Ayancık Kültür Sanat ve Keten Festivali süresince ve her yıl 18-22
    eylül arasında kurulan panayırda, köylerden ve civar İl ve ilçelerden
    gelenlerle, ticari faaliyetlerde bir hareketlilik yaşanmaktadır.
    Yöre halkı İlçe merkezinde Pazartesi ve Cuma günleri kurulan hafta
    pazarında köyde ürettiği ihtiyaç fazlası süt, yumurta, bal, yaş sebze
    ve meyve ile, fındık kestane, ceviz vb. ürünleri satarak
    değerlendirmekte ve aile ekonomisine katkı sağlamaktadır.
    İlçemizin toplam arazisi 86.600 hektar olup bu arazinin 24.350 hektarı tarıma elverişli arazi olarak değerlendirilebilir.
    Tarım arazisi olarak tanımladığımız ve İlçemiz arazisinin sadece %
    28.14 lük kısmından ibaret olan arazilerin de, büyük bir kısmını eğimli
    araziler teşkil etmektedir. Çok az bir kısım arazi ise vadi
    yataklarındaki küçük düzlüklerden ibarettir. Çiftçilerin büyük kısmının
    arazi toplamı 250 dekarın altından kalmaktadır. Bu araziler de engebeli
    ve çok küçük parçalardan oluşmaktadır. Yaklaşık 5.500 civarında küçük
    çiftçi ailesi bulunmaktadır. Tarım arazilerinin, eğimli ve yıllık yağış
    miktarının fazla olması sebebi ile erozyondan fazla etkilenmektedir.
    İlçemizde 30 civarında aile balıkçılıkla uğraşmakta ve geçimini bu
    yolla temin etmektedir. Yöre hem balık çeşidi bakımından hem de balık
    miktarı bakımından oldukça zengindir. Mevsimine göre Kalkan, Lüfer,
    Palamut, Mezgit, İstavrit, Barbunya, Kefal ve Hamsi gibi balıklar
    ekonomik önemi olan balıklardır.
    İlçede Hayvancılık ve Arıcılık alanında da son yıllarda bir canlılık
    gözlenmektedir. İlçemize bağlı köylerde 19 Tarımsal Kalkınma, 1 Su
    Ürünleri, 1 Tarım Kredi kooperatifi olmak üzere 21 tarımsal amaçlı
    kooperatif mevcuttur.
    Sonuç olarak: Sanayi, Ticaret, Tarım ve Hayvancılık sektörlerinin
    mevcut durumu; İlçe ekonomisinin içe dönük, durgun ve gelişmemiş
    olduğunu açıkça göstermektedir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 5:56 pm

    Boyabat Boyabat ve Durağan Kelimeleri
    Özellikle Boyabat ve Durağan ilçelerimizde kullanılan yerel
    kelimeleri belirlemeye çalıştık.Bu kelimelerin çoğu hala
    kullanılmaktadır.Beğenerek okuyacağınızı düşünüyoruz.Sizlerde
    ilçelerimizde ya da Sinop merkezde kullanılan bu tür orijinal
    kelimeleri açıklamalarıyla birlikte bize iletirseniz yayınlamaktan
    memnun oluruz.E-posta :sinoprehberi57@gmail.com
    Ağda :Tatlıların şerbeti.
    Alaf :Hayvanlara verilen yiyeceklerin tamamı.(özellikle ineklere)
    Amel :İshal.
    Aniyehter :Anahtar.
    Anzulamattan :Aniden.
    Avkuru :Ters.
    Avloğ :Çalı çırpıdan yapılan çit.
    Avuz :Yeni Doğum yapan ineğin ilk sağılan sütü.
    Aydaş :İnce bacaklı ,zayıf ,çelimsiz
    Badı :Ördek.
    Basak :Merdiven.
    Başlu :Tamamen.
    Bayağ gün :İş olmayan gün.
    Bayguş :Uğursuz,lanetlenmiş yer ya da kişi.
    Bencileyin :Benim gibi.
    Beyfide :Boşuna.
    Bezbecid :atik çevik kimse
    Bıldır :Geçen
    Bıldır sene :geçen sene.
    Bıtırak :Diken.
    Bidumuk :Azıcık.
    Biki :Birkaç.
    Bişi :yufka ekmeğinin kat kat döşenip üzerinin sütle bulandırılmasıyla yapılan bir tür ekmek.
    Biyol :İlk önce,evvela.
    Biyürsügün :Yarından sonraki gün.
    Bizeğem :Biraz.
    Boğün :Bugün.
    Boybat bazar gün :Pazartesi günü.
    Bük :Böğürtlen.
    Büşleğeç :Ekmek çevrilen tahta
    Calıcappar :Atik çevik.
    Cazu :Havai kız.
    Cemek :Çapa.
    Cırcır :Fermuar.
    Cırmuk :Tırnak izi.
    Cinmisiri :Patlatılabilir mısır.
    Ciynak :Tırnak,pençe.
    coynak :Zayıf, çelimsiz.
    Cöğüz :Ceviz.
    Çekelez :Sincap.
    Çember :yöresel başörtüsü.
    Çeten :İneklerin yiyeceklerinin götürüldüğü sepet.
    Çıkartma :Cumba ,eski evlerin balkon benzeri kapalı bölümü.
    Çıtık :Bir tür meyve.
    Çokmak :Havlamak.
    Çon :Kalça kemiği.
    Çöküç :Çekiç.
    Çördük :Küçük bir armut türü.
    Çükündür :şeker pancarı.
    Daraba :çit
    Datlu :Bal.
    Davun Çıksın :Yere batsın , kahrolsun.
    Dayak :Sopa.
    Dek Durmak :Uslu durmak.
    Dengilmek :Devrilmek.
    Deri :Pazar günü.
    Dırga :Geçimsiz, alıngan kişi.
    Dırnakçı :İddiacı , kıskanç.
    Dikkolu :Bir çeşit çeltik otu.
    Dirgen :demirden 5 tane sivri ucu olan tarım aleti.
    Diş Gırmak :Haset etmek.
    Divildemek :Kıpır kıpır olmak.
    Doğuz :Domuz.
    Dombu :Bidon.
    Dünyada :asla ya da büyük ihtimalle anlamlarında kullanılır.
    Dürü :Yeni evli çiftlerin yakın akrabalarına götürdükleri hediye.(giyisi ,havlu v.s.)
    Eci :Abla.
    Eğin :Üst Baş ,kıyafet.
    Eğşi :Kiren ,elma,erik gibi meyvelerden yapılan tadı ekşi olan bir yiyecek.
    Elekci :işsiz güçsüz , avare insan.
    Ellleğem :Herhalde.
    Emme :ama.
    Emüşük :süt kardeşi.
    Enteri :Giyisi.
    Enük :Köpek yavrusu.
    Fışgı :Pis,çöp.
    Filke :musluk.
    Forslu :gösterişli
    Gadak :1)Her işe burnunu sokan (işgüzar),2)küçük kardeş.
    Gağırtmak :Eğmek ,zorlamak.
    Ganet :Kilim,yolluk.
    Gapcuk :Mısır Sapı.
    Garacaörük :Siyah erik
    Gari :Çocukların annelerine hitap şekli.
    Garmagatma :Yaprak aşı.
    Gatık :Katı yoğurt.
    Gavi :Sağlam.
    Gavsa :Moral.
    Gavuç :Kasıklarda oluşan ödem.
    Gayış :1)Kemer ;2)Kararmış,uzamayan madde.
    Gazoğu :bir tür pulluk.
    Geğel :Yaş cevizi yeşil kabuğundan ayırma işlemi.
    Geğrek :Bebeklerin bir eli ile bir ayağının uçlarını sırtında çaprazlama birleştirmek.”Geğreği gelmiş mi?” diyerek yapılır.
    Gıcık :Kozalak.
    Gıdırım olmak: Sinirlenmek.
    Gılileyli Very Happyüzenbazlık
    Gırbaç :Aksi çocuk.
    Gırboğ :Kurbağa.
    Gırçıllu :Saçaklı,kılçıklı.
    Gırışma :Sırıtmak.
    Gıroğu :Kırağı.
    Gıyıgaşuk :Aralık.
    Gocuk :Parke, palto.
    Godaş :Laf getirip götüren kimse.
    Godu :Erkek Hindi.
    Golan :halat.
    Gomat :Tut,yetiş, engelle anlamında bir ünlem.
    Gompile :Komple ,tamamen.
    Govanaz :Kavonoz.
    Göğüslük :Okul önlüğü.
    Gölbez :köpek yavrusu.
    Gölük :Eşek.
    Gön :Deri.
    Görpene :Bir tür çeltik otu.
    Götü :Getirmek ve götürmek anlamında kullanılır.
    Gubartlak :Balon.
    Gubartma :Şişirme.
    Gumpiri :Patates.
    Guynuş Guynuş :Topluca ,hep beraber.
    Guyoğ :Damat.
    Güğüldemek :Yeni doğan çocuğun agu demeye başlaması.
    Günülemek :Kıskanmak.
    Hakitmek :Becermek.
    Hamoğ :Cahil ,görgüsüz ,kaba kimse.
    Hapaz :Bir avuç dolusu.
    Haya :Değil mi?
    Helkek :Büyük kova.
    Hev :İçine saman konulan sepet.
    Hevla :helva.
    Hezelpere :Küçücük Bütün soğanlarla yapılan sulu bir yemek.
    Hokelekli :Söz geçen kimse
    Homhom :söylediğinden pek bir şey anlaşılmayan kalın sesli kimse.
    Hondu :İriyarı kimse.
    Hortlu :Anası babası olmayan kimse.
    Höbelen :Bir tür mantar.
    Höşeltek :Haşat.
    Hüşgü :Çöp.
    Ikıl Ikıl :Zorlanma.
    Irbuk :İbrik.
    Isıcacuk :Sıcacık.
    İbi :Dişi Hindi.
    İğdiş :Sağlam.
    İlaç :Temizlikte kullanılan maddeler.
    İneze :Yavaş.
    İslah :İyi ,güzel.
    İyoğ :Kaburga.
    Kadimi :Devamlı
    Kelem :lahana.
    Kelik : Tarla ve bahçeye yapılan çardak.
    Kemre :Hayvan Gübresi.
    Kenef :Tuvalet,hakaret ünlemi.
    Kepüç :Zayıf ,çelimsiz.
    Kesküç :Ekmek çevrilen tahta.
    Keşen :Çeltik ekimi öncesi su ile yapılan işlem.
    Keşik :sıra.
    Kete :Yeni evli çiftlere götürülen hediyeler.
    Kevük :Ağaç Çengel.
    Kez :köşe.
    Kıçkayak :Tahtaravelli.
    Kırık :Eşşek yavrusu ,sıpa.
    Kıtıpıyoz :Kıt kanaat.
    Kiren :Kızılcık.
    Kirpitçi :Cimri.
    Kişişlemek :Kışkırtmak.
    Kömüş :manda.
    Kösüre :Bileme taşı.
    Küntüre :Küçük bent.
    Kürsü :Sandalye.
    Lovay :Laf anlamayan.
    Löngür :İriyarı Kimse
    Macisküllü :Gösterişli,ayrıntısı fazla olan.
    Mada :İştah.
    Madasuz :İştahsız , gönülsüz.
    Mağfaza :Bariyer.
    Mahsımak :önem vermek.
    Malak :manda yavrusu.
    Mancar :Ispanak ,pancar gibi yeşil sebzeler.
    Mecek :Çapa.
    Meğsimek :önem vermek.
    Mındak :Kedi yavrusu.
    Mırık :Küçük domates.
    Nacak :Küçük balta.
    Nasibetsüz :Münasebetsiz.
    Oklağaç :Oklava.
    Okumak :Davet etmek,çağırmak.
    Orum Orum :Bilinçli yapılan konuşma.
    Öğendere :Öküzlerin boynuna bağlanan değnek.
    Öllüğün Körü :Ellinin Körü.
    Örsün :Hamur kesme aleti.
    Örük :erik.
    Örüsgar :Rüzgar.
    Ötürge :Sinirlenme.
    Paçur :Bakımsız ,üstü başı dağınık kimse.
    Parpu :Dayak, kötek.
    Payınsımamak :Kaale almamak.
    Perseng :Lafın gelişi.
    Peş :Çapraz.
    Pısuk :Çekingen.
    Pıta :Hanımların başlarına örttükleri sırta doğru uzanan bir tül şal.
    Pinlik :Kümes.
    Poğ :Bohça.
    Potak :Domuz Yavrusu.
    Pöçük :Kuyruk Sokumu
    Pölize :Nişastadan yapılan jöle kıvamında bir tatlı.
    Ramuk :Traktörlerin arkasına bağlanan römork.
    Sacıyak :3 ayaklı,sacın altına konan demirden alet.
    Sağıdak :Saf olan kimse.
    Samaruk :Uyku sersemliği.
    Samramak :Uykuda sayıklamak.
    Sepgen :Dolu.
    Sergen :Raf.
    Set :Divan ,sedir.
    Seyiz :Erkek keçi,teke.
    Sıypak :İçi boş hamur.
    Silgü :Elbezi ,silgi bezi.
    Sorutmak Very Happyüşünmek,dalmak.
    Soygun :lanet(leme).
    Soygun :Ölülerin üzerinden çıkarılan giysi.
    Şallak :Çıplak.
    Tabahne :Tabakhane.
    Tahne :Tenha.
    Tellek :Yılışık
    Temüztirengez :Çok temiz.
    Tepsermek :Bir maddenin kıvama gelmesi.
    Terece :dolap.
    Tesmük :Tesbih.
    Tıngabak :Titiz.
    Tiğrek :Yöremizde kullanılan “Tiryak” adlı ilaç.
    Tikov :Orta dikili olan bir maddenin taş atılarak yıkılması esasına dayanan bir oyun.
    Toklu :Erkek kuzu.
    Tokumak Very Happyövmek.
    Tongur :Tok sesli kimse.
    Tosboğu :Kaplumbağa.
    Tot :Kozalak.
    Tukmak :Uyumak.
    Varivi :bir an önce git.
    Viri :Aman Allah’ım anlamında ünlem.
    Yabuç :Kendisinden hoşlanılmayan kimse.
    Yalak :1)oluk ; 2)laubali kimse.
    Yanşamak :Saçma sapan konuşmak.
    Yarışıvi :hızlı git.
    Yarsımak :Beğenmek,Hoşuna gitmek
    Yaşatlama :Yaşından büyük bilgili çocuk.
    Yavşu :Bitin yavrusu.
    Yazma Ekmeği :Yufka ekmek.
    Yengil : Hafif.
    Yılacan :Derin olmayan.
    Yimiş :Kuru İncir.
    Yoka :İnce.
    Zeklenmek :Alay etmek.
    Zellet :lezzet.
    Zobu :kendisine kızılan kimse için söylenir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:05 pm

    Boyabat, Karadeniz Bölgesinin Batı Karadeniz bölümünde Sinop iline
    bağlı bir ilçedir. Doğuda aynı ilin Durağan, Batıda Kastamonu ilinin
    Hanönü, Taşköprü, Kuzeyde Ayancık, Sinop, Gerze ve Erfelek, Güneyde ise
    Saraydüzü, Çorum ilinin Kargı ilçeleriyle çevrilidir. İlçe 1450 km2′lik
    bir alana sahiptir.

    2000 Genel Nüfus Sayımına Göre;
    Boyabat’ın Merkez Nüfusu :25290
    Köylerinin Nüfusu :20607
    Toplam Nüfusu :45897 dir.
    Nüfus yoğunluğu, verimli topraklar, su bulunan ve ilçede bulunan fabrikalara yakın bölgelerde toplanmıştır.
    Kaymakam Fatih KOCABAŞ
    Tel 0.368 315 20 55
    Faks 0.368 315 10 90
    E-Posta
    Web


    Belediye Bşk. Mehmet ERMİŞ
    Tel 0.368 315 30 10
    Faks 0.368 315 30 18
    E-Posta
    Web


    Yüzölçümü 1723 Km2 Kuruluş Yılı 1869
    Köy Sayısı 106 Toplam Nüfusu 43.323
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:06 pm

    sinopun tanıtımı Pict0079rb2
    sinopun tanıtımı Pict0077ij8
    sinopun tanıtımı B11gd9
    sinopun tanıtımı B13qg5
    sinopun tanıtımı B14nw6
    sinopun tanıtımı B15kq1
    sinopun tanıtımı B17sk0
    sinopun tanıtımı B18fk3
    sinopun tanıtımı B19uh6
    sinopun tanıtımı B20nv5
    sinopun tanıtımı B21is4
    sinopun tanıtımı B12mr8
    sinopun tanıtımı B16fq3
    sinopun tanıtımı B1ln9
    sinopun tanıtımı B5qq2
    sinopun tanıtımı B8tn0
    sinopun tanıtımı B6ei1
    sinopun tanıtımı B7dz9
    sinopun tanıtımı B3gk3
    sinopun tanıtımı B4ai2
    sinopun tanıtımı B10eb1
    sinopun tanıtımı Dsc02897qf1
    sinopun tanıtımı Dsc02899rv5
    sinopun tanıtımı Dsc02900xk1
    sinopun tanıtımı Dsc02904as0
    sinopun tanıtımı Dsc02905nl8
    sinopun tanıtımı Dsc02906zm8
    sinopun tanıtımı Dsc02924yh9
    sinopun tanıtımı Dsc02928or9
    sinopun tanıtımı Dsc02926jt8
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Boyabat’ın Tarihi

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:07 pm

    Boyabat ve çevresi eski bir yerleşim yeri olmakla birlikte İlçe M.Ö.
    600 yıllarında kurulmuş olup, şehrin eski adı Germanipolis’tir.
    Boyabat, Boy ve abat kelimelerinden meydana gelmiştir. Boy, uzunluk;
    Abat ova anlamına gelmektedir.Kurulduğundan bu yana Boyabat sırasıyla
    şu devletlerin himayesi altında bulunmuştur:
    Gaşkalar :M.Ö.1400-1300 yılları
    Hititler :M.Ö.1330-1100 yılları
    Paflagonya :M.Ö.1100-700 yılları
    Lidyalılar :546 yılı
    İranlılar :377 yılı
    Pontuslar :183 yılı
    Romalılar :M.Ö.64-M.S.355
    Bizanslılar:M.S.395-1126
    Boyabat yöresi Danişment hükümdarı Gümüş TEKİN tarafından
    Bizanslılardan alınmış olup; 1175 yılında Selçukluların eline
    geçmiştir.Selçuklulardan da 1309 yılında Candaroğlu Süleyman Paşa
    almıştır.Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı İmparatorluğu’na katılan
    Boyabat , Ankara savaşından sonra tekrar Candaroğulları’nın eline
    geçmiştir.1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından tekrar Osmanlı
    İmparatorluğu’nun himayesine girmiştir.
    Boyabat, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kastamonu Sancağına bağlı
    bir kadılıktı.Bağdat seferi dönüşünde IV. Murat Kurusaray köyünün Kışla
    Mahallesinde kışı geçirmiştir.Yollar açılınca İstanbul’a dönmüştür.
    Tanzimat devrinde Boyabat, kadılıktan nahiyeye dönüştürülmüş, 1868
    yılında da Kaza yapılmıştır.1923 ‘te Cumhuriyetin ilanı ile her yönden
    yeni bir döneme girmiştir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:08 pm

    ‘Dikmen’


    sinopun tanıtımı Dikmen14vx5
    sinopun tanıtımı Dikmen04xa1
    sinopun tanıtımı Dikmen01wv0
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Dikmen’in Tarihi

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:10 pm

    Dikmen ile ilgili tarihi kaynak bulunmamakla birlikte Gerze ve
    Sinop’un tarihi ile birlikte mütaala edilmesi gerekmektedir. Yörede
    yaşayanlardan edinilen bilgiler bize, Dikmen’in tarihi ile ilgili ışık
    tutmaktadır.
    Bu bilgilere göre, dikmen’in yerleşim yeri olarak seçilmesinin ana
    nedeni 1789 yılında hizmete giren camiden dolayı olduğudur. O
    tarihlerde yöre halkı, cuma günleri ihtiyacını karşılamak üzere “yeni
    cuma” diye tabir edilen merkeze gelmeye başlamışlar ve çevredeki 30 köy
    için burası bir merkez durumuna gelmiştir.
    Osmanlı döneminde saray köyü’nün nahiye olduğu, 1935 yılında ise
    dikmen’in nahiye olarak teşkilatlandırıldığı, 1957 yılında, içinde tüm
    birimlerin olduğu teşkilatlı nahiye durumuna getirildiği bilinmektedir.
    Dikmen’in bu tarihten 33 yıl sonra 20.05.1990 gün ve 20523 sayılı
    resmi gazetede yayımlanarak yürülüğe giren 3644 no’lu kanun hükmü
    gereğince, kırçal, çorak ve dumanlı köylerinin birleşmesi ile ilçe
    hüviyetine kavuşmuş, ilçeye ilk kaymakam 23.07.1991 tarihinde atanmış
    ve ilçe 30 ağustos 1991 günü fiilen faaliyete geçmiştir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:11 pm

    ‘Durağan’

    Durağan :Anadolu yarım adasının kuzeyinde Karadeniz Bölgesinin Batı
    bölümünde yer alan Sinop İlinin bir İlçesidir. Matematiksel konumu
    olarak 35-36 doğu meridyenleri (Boylam) ile 41-42 Kuzey paralelleri
    (Enlem) arasında yer alır.İlçe Merkezi alüvyonlu toprak ile kaplı olup
    Gökırmak Vadisi üzerindedir. Jeolojik yönden toprak 3. zamana
    aittir.İlçe merkezinin Sinop’ a uzaklığı 120 Km’
    dir.Boyabat-Vezirköprü-Havza karayolunun 26 Km’ sinde, bu yolun iki
    tarafında Saraydüzü-Karğı yolu ile keşiştiği kavşak üzerinde
    kurulmuştur.Kızılırmak’ın en büyük kolu olan Gökırmak, şehrin
    içerisinden akmaktadır.İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği
    (Rakımı) 220 m’dir.
    Durağan, kuzey’de Dikmen-Alaçam, doğuda Alaçam-Vezirköprü, güneyde
    Vezirköprü, batı’da Saraydüzü ve Boyabat İlçeleri ile çevrilidir.
    İlçeye bağlı toplam 65 Köy ve merkez mahallelerle birlikte 69 muhtarlık
    bulunmaktadır.
    Kaymakam Turgay Hakan BİLGİN
    Tel 416 10 01
    Faks 215 03 20
    E-Posta
    Web


    Belediye Bşk. Ahmet USTA
    Tel 416 10 09
    Faks
    E-Posta
    Web


    Yüzölçümü 1103 Km2 Kuruluş Yılı 1954
    Köy Sayısı 69 Toplam Nüfusu 30.039
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:12 pm

    sinopun tanıtımı Pict0060xx2
    sinopun tanıtımı Pict0061mm9
    sinopun tanıtımı Pict0063vr6
    sinopun tanıtımı Pict0064zf2
    sinopun tanıtımı Pict0065hy3
    sinopun tanıtımı Pict0066nr9
    sinopun tanıtımı Pict0067pw3
    sinopun tanıtımı Pict0068kq3
    sinopun tanıtımı Pict0069tn2
    sinopun tanıtımı Pict0070de9
    sinopun tanıtımı Pict0071ih9
    sinopun tanıtımı Pict0072cm1
    sinopun tanıtımı Pict0074sb9
    sinopun tanıtımı Pict0075da8
    sinopun tanıtımı Pict0073ry2
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:16 pm

    sinopun tanıtımı Pic1884gf1
    sinopun tanıtımı Pic1881sx8
    sinopun tanıtımı Pic1880iy5
    sinopun tanıtımı Pic1886oz3
    sinopun tanıtımı Pic1887vs9
    sinopun tanıtımı Pic1888wu0
    sinopun tanıtımı Pic1889pb8
    sinopun tanıtımı Pic1890lk2
    sinopun tanıtımı Pic1891ul5
    sinopun tanıtımı Pic1892ie0
    sinopun tanıtımı Pic1893ds2
    sinopun tanıtımı Pic1448al3
    sinopun tanıtımı Resim107ju3
    sinopun tanıtımı Resim105jt7
    sinopun tanıtımı Resim106ap8
    sinopun tanıtımı Pic1855mg8
    sinopun tanıtımı Pic1856or7
    sinopun tanıtımı Pic1857og6
    sinopun tanıtımı Pic1885sl7
    sinopun tanıtımı Pic1858ny4
    sinopun tanıtımı Pic1859fh2
    sinopun tanıtımı Pic1860tx2
    sinopun tanıtımı Pic1861to5
    sinopun tanıtımı Pic1862gq1
    sinopun tanıtımı Pic1863jr7
    sinopun tanıtımı Pic1864ux8
    sinopun tanıtımı Pic1865ki7
    sinopun tanıtımı Pic1866wd5
    sinopun tanıtımı Pic1867ai9
    sinopun tanıtımı Pic1868ge6
    sinopun tanıtımı Pic1869rd9
    sinopun tanıtımı Pic1870wh0
    sinopun tanıtımı Pic1871ca3
    sinopun tanıtımı Pic1872hv2
    sinopun tanıtımı Pic1873en0
    sinopun tanıtımı Pic1874tz6
    sinopun tanıtımı Pic1877kn2
    sinopun tanıtımı Pic1878ep5
    sinopun tanıtımı Pic1879hp5
    sinopun tanıtımı Pic0472ny2
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Durağan’ın Tarihi

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:17 pm

    Durağan Adı Nerden Geliyor?
    Durağan’ın uzun bir geçmişi olup, tarihi yönünden epeyce
    eskidir.Eski İstanbul, Amasya, Diyarbakır, Trabzon ve Çorum yolları
    buradan geçerdi.Eski çağlarda bugünkü modern limanlar olmadığından,
    tabi limanlar gemilere sığınak olurdu.Bu yüzden Sinop’un tabii limanına
    giden yollar, Durağan-Boyabat üzerinden geçerdi.
    Sinop’u Anadolu’nun iç kısımlarına bağlayan yolların ilçeden
    geçmesi, Durağan’ın önemini artırmış ve tarihi bir kasaba durumuna
    getirmiştir.
    İlçe adının kasabada bulunan bir handan almaktadır.Kasabanın ilk
    kurulduğu yer , ilçenin 5 Km kuzeyinde “Sakızören” denen yerdir. Burada
    bulunan kaynak suyun yanında bir süre kalınmış, kaynak suyun kuruması
    ile halk Gökırmak’ın kıyısına inerek bugünkü yerine yerleşmiştir.Bu yer
    değişikliğin önemli diğer sebepleri de, halkın yol kenarına ve Han’ ın
    yanına yerleşme istekleridir.(1) Han, 1265 yılında Pervane oğulları
    zamanında, pervane Muiüddin Süleyman tarafından yaptırılmıştır.(2)
    Han, uğrak ve durak (dinlenme) yeri olarak kullanılmıştır. Bu durum
    yıllarca sürmüş, yolcu ve halk dilinde buna hana DURAKHAN
    denilmiştir.Böylece yeni kasabanın adı, bu hana izafeten DURAKHAN ,
    zaman içinde halk dilinde DURAĞAN şeklini alarak resmi kayıtlara
    geçmiştir.
    Han (Kervansaray) , Durağan kasabası içinde eski camii (İsmail Bey
    Cami-i) yanındadır.Kitabesi caminin ön cephesinde duvara raptedilmiş
    iken, 1989 yılında başlanan ve 1992 yılında tamamlanan Durakhan’ ın
    restore çalışmaları sırasında bu kitabe İsmail Bey Camiinden alınarak
    hanın giriş kapısı üzerine yerleştirilmiştir.
    Selçuklu ordularının buraya karargah kurmaları ve çevre savaşları ile ilgili hazırlık yapmaları buranın önemini artırmıştır.
    Danişmentliler Döneminde Durağan (1105-1172)
    1071 yılında Türk’ler tarafından Bizanslılara karşı kazanılan
    Malazgirt Zaferi’nden sonra , Anadolu kapıları Türk Milletine açılmış
    oluyordu.Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması böyle başlar.
    Büyük Selçuklu Sultanı Melik - Şah, Anadolu’nun fethini tamamlaması
    için Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ı görevlendirdi.Süleyman Şah kısa
    zamanda Anadolu’ nun tamamen alınmasını sağladı. Selçuklular,
    geleneklerine göre alınan toprakları komutanlarına, başarıları
    karşılığı verirlerdi.Danişment Gazi kendisine verilen topraklarda 1085
    Danişment Beyliğini kurdu.Danişmentliler daha sonra Amasya, Çorum,
    Osmancık, Çankırı, Durağan ve Kastamonu havalesini’ de alarak
    topraklarına kattılar, Tarih kitaplarının bir çoğunda Gökırmak vadisi
    tamamen Kastamonu ile birlikte, Danişmentliler Beyliği içerisinde
    gösterilmektedir. Türk orduları, Kızılırmak Nehrini Vezirköprü-Osmancık
    arasından geçeceklerine göre Boyabat ve Durağan kısa süre içerisinde
    (Kastamonu’ dan önce veya az sonra ) Danişmentlilerin eline
    geçmiştir.(1105)
    Danişment orduları Kastamonu’ ya önemli bir geçiş yolu olan Amasya
    Gümüşhacıköy - Vezirköprü - Durağan ve Boyabat üzerinden
    geçmişlerdir.Çevrenin durumu incelendiğinden Kastamonu ile birlikte
    İsfendiyar sıra dağlarının güneyine düşen yamaçları ile Gökırmak Vadisi
    (Durağan ve Boyabat İlçe toprakları) Danişmentliler’ in eline bu sırada
    geçmiş olabileceği çok iyi anlaşılmaktadır.Kastamonu ve Vezirköprü ‘ yü
    ele geçiren Danişmentliler’in bu iki şehir arasında bulunan Gökırmak
    Vadisinin ve bu verimli topraklarıda ele geçirmeleri düşünülemez.
    Bugün Durağan’ın köylerinden olan Yağbasan, Köseli ve Salarkolu
    (Salarlu) köy adları Danişmentliler’in boy ve oymak adlarından
    gelmektedir.(1)
    Danişmentliler’i 1175 yılından ortadan kaldıran Selçuklular, Durağan
    ve çevresini yönetimleri altına almışlardır.Böylece buralara yeniden
    Türk boylarının akınları başlamıştır. Durağan ve çevresi 1105-1174
    yılları arasında Danişmentliler’in elinde kaldı.(2)
    (1) Sinop İli Tarihi - Bekir BAŞOĞLU
    (2) Selçuklu Tarihi - İbrahim KAFESOĞLU
    Selçuklular Döneminde Durağan
    Durağan, Selçuklular zamanında İç Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan
    ticaret yolu üzerinde, yolcuların uğrak ve durak yeri olarak önem
    kazanmıştır.
    Trabzon Rum İmparatorluğu’nun kurulması ile Sinop, savaşsız olarak
    bu imparatorluğa bağlanmış, Durağan -Boyabat ilçeleri ise Selçuklularda
    kalmıştır.Selçuklu Sultanı 1.İzzettin Keykavus babasının Anadoluda’ki
    iktisadi siyasetine devam etti. Kuzey Anadolu ticaretini emniyete almak
    için Sivas’a yürüyerek oradan Sinop yolu üzerinde, Trabzon Rum
    İmparatoru Aleksios’ u esir etti. Yoluna devam ederek Sinop Kalesi’nin
    alınmasını sağladı.(3) Selçuklu ordusu ve illerden gelen kuvvetler
    Gümüşhacıköy-Vezirköprü üzerinden Kızılırmak’ı geçerek Durağan’a
    gelmiştir.Selçuklu Sultanı Durağan’da ordugahını kurdu. Son
    hazırlıklarını burada tamamladı ve Sinop üzerine yürüdü. Sinop 1214
    yılında Selçukluların eline geçti. 47 yıl Selçuklu yönetiminde
    kaldı.1261 yılında, Trabzon Rum imparatorluğu tarafından alındı.Bunun
    üzerine Selçuklu Hükümdarı 4. Kılıçaslan, Pervane M. Süleyman’ı bir
    ordu ile Sinop’ a gönderdi. Pervane M. Süleyman , ordusu ile
    Tokat-Amasya ve Vezirköprü üzerinden Kızılırmak’ ı geçerek Durağan’a
    geldi.Son hazırlıklarını tamamlayarak Sinop üzerine yürüdü ve Trabzon
    Rum İmparatorluğu’ndan Sinop’u geri aldı.
    Anadolu Beylikleri Döneminde Durağan
    Durağan, Anadolu beylikleri döneminde, Candaroğulları Beyliği’nin
    egemenliği altına girdi.Çobanlar’ın , Kastamonu’da Pervanoğulları’nın
    da Sinop Beyi bulundukları sırada Kastamonu Valisi olan Şemsettin Yaman
    Candar’ın babası Mehmet Oğuzların Alayuntlu boyundandır.
    Candaroğullarını Osmanlı tarihçileri İsfendiyaroğulları diye
    yazmışlardır.Oysa, İsfendiyar Bey, Candaroğulları’nın III. Hükümdarıdır.
    1235 yıllarında, Yaman Candar’ın oğlu Şücaettin Süleyman Paşa ,
    kedisine Kastamonu’yu merkez yapmış ve bağımsızlığını ilan etmiştir.
    Böylece büyük Kastamonu’da Candaroğulları Beyliği kuruldu. Candaroğlu
    Beyliği kısa sürede güçlendi Pervaneoğulları’na son vererek Sinop’u ele
    geçirdi.Daha sonraları, Candaroğulları Beyliği, Kastamonu ve Sinop
    Beylikleri olarak ikiye ayrıldı. Sinop Beyliği üstünlük sağlayarak,
    Kastamonu Candaroğulları Beyliği aldı.
    Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt, Kastamonu’ yu almak için
    hazırlıkları tamamlayarak Kastamonu üzerine yürüdü.Kastamonu ve civarı
    1392 yıllarında Osmanlıların eline geçti. Böylece Candaroğulları
    Betliğinin Kastamonu kolu ortadan kaldırıldı. Daha sonraları, Kastamonu
    civarı ile Küre , Osmancık ve Gökırmak vadisinde, Boyabat ve Durağan’da
    kuvvetli bir ihtimalle aynı yıllarda, 1392 yılında Osmanlıların eline
    geçti.
    Timur,Yıldırım Beyazıt’ı 1402 yılında Ankara savaşında yendi.
    Yıldırım Beyazıt’ın bu savaştan sonra ölümü üzerine Osmanlılarda taht
    ve iç kavgaları başladı. Bunu fırsat bilen Candaroğlu İsfandiyar Bey,
    Çankırı ve Tosya dahil olmak üzere, Kastamonu ve çevresi ile birlikte
    Bolu’ya kadar eski toprakları geri almayı başarmıştır.
    Osmanlı Padişahı 2.Murat, Anadolu Türk Beyliğini yeniden kurmak
    istiyordu.Bu amaçla Bursa’dan harekete geçerek Candaroğlu-İsfendiyar
    Bey’in elinden, Sinop hariç diğer toprakları alarak tekrar Osmanlılar’a
    kattı.
    Candaroğulları Beyliği, 1291 ‘den 1461 tarihine kadar 170 yıl
    sürmüştür. İlk önceleri başkentleri Kastamonu idi. Daha sonra Sinop kan
    dökülmeden kolayca Fatih Sultan Mehmet tarafın’ dan alınarak Osmanlı
    egemenliğine geçti.(1461)
    Fatih Sultan Mehmet, o zaman çok kuvvetli olduğu bilinen Sinop
    donanmasını’da Osmanlı donanmasına kattı. Kendi görüşüne göre istediği
    kimseleri uygun bulduğu işlerin başına geçirdi.Kastamonu askerlerinin
    başına Kızıl Ahmet’i getirdi. Sinop Orduköy’den (Ortaköy) Boyabat’a
    dönen Fatih, Durağan-Vezirköprü üzerinden Trabzon yolunu tuttu.(1)
    Durağan, Osmanlılar zamanında Kastamonu-Samsun İlleri ve İç Anadolu
    Sinop Limanı arasında çalışan karayolu üzerinde çok önemli dinlenme ve
    durak yeri olarak görev yaptı.(2)
    Durağan’da Candaroğulları zamanında yapılan, tarihi eser olarak
    Yağbasan Türbesi vardır. Durağan İlçesinin Yağbasan Köyü Alan
    Mahallesi’ndedir. 1395 yıllarında yapılmıştır. Hitabesinde Süleyman,
    Polat, Kutluşah ve Emir-ül Kebir Hasan Bey isimleri yazılıdır.(3)
    Türbe dört köye bir temel üzerine kurulmuştur.Duvarlar yükselirken,
    dört köşeden bölünerek kubbe ile çevrilmiştir.Türbe, taş, kireç ve
    harçla yapılmıştır. Doğuya açılan dar bir kapısı vardır. Bugün kubbenin
    üst kısmı yıkılmış, duvarlarının sıvaları dökülmüş perişan bir haldedir.
    Osmanlılar Döneminde Durağan
    Yıldırım Beyazıt döneminde Durağan-Boyabat ilçe toprakları 10 (On)
    yıl 1392-1402 Osmanlılar yönetimine geçmiştir. Osmanlıların Ankara
    yenilgisinden sonra Durağan ve Kastamonu çevresi Candaroğulları
    Beyliği’nin eline tekrar geçti.Osmanlılar, Padişah 2. Murat zamanında
    bu toprakları ikinci defa egemenlikleri altına aldılar.
    Kastamonu’nun Osmanlı ülkesine katılması ile Sinop İli toprakları
    içinde bulunan Durağan, Boyabat ve Gerze, Kastamonu sancağına bağlandı.
    Tanzimat teşkilatıyla birlikte Kastamonu İl (Eyalet) Sinop Kadılığı
    da bu eyalete bağlı bir Sancak oldu. Daha önce büyük Kastamonu
    Sancağı’na bağlı kaldıklarından Durağan, Boyabat, Ayancık ve Gerze,
    yönetimine göre yeni oluşan Sinop Sancağına bağlandı.Bu ara Durağan,
    Boyabat, Ayancık ve Gerze bir süre kadılık olarak yönetimde kaldı.1899
    yılından sonra Sinop Sancağı’na bağlı merkez ilçe dahil 2 ilçe ve 3
    bucak ile 486 köy bulunuyordu.Durağan bu ilçelerden Boyabat’ a bağlı
    bir bucak ve 39 köyden meydana geliyordu.
    Sinop 1920 yılına kadar Kastamonu eyaletine bağlı sancak iken ,bu
    tarihten sonra bağımsız , Cumhuriyetten sonra sancakların kaldırılması
    ile de il olmuştur. Cumhuriyetten sonra Sinop çevresine daha çok hizmet
    götürmek için yeni ilçeler kurulmuştur.Bu sırada Durağan’ da 1954
    yılında ilçe olmuştur.
    Durağan’da Osmanlı’lar zamanında yapılan tarihi eser olarak Durağan
    Cami-i (İsmail Bey Cami-i ) vardır.Kitabesine göre ; 1867, hicri 1283
    yılında yapılmıştır.
    Cumhuriyet Döneminde Durağan
    Durağan 1923 yılında 30.05.1954 tarihine kadar Boyabat İlçesine
    bağlı nahiye olup, 01.06.1954 tarihinde kaza haline
    getirilmiştir.10.03.1955 tarihinde Belediye kurulmuştur.
    Durağan’ın kaza olduğuna dair Sinop Şeriye Sicilinden alınmış Bekir
    BAŞOĞLU’nun “Boyabat ve Çevresi Tarihi ” adlı kitabından iki madde
    alıyoruz:
    1- Sinop sancağı dahilinde Durağan kazası’ na ait Durağan Divan’ı dahilinde vaki Yassıalan…
    2- Durağan kazası’na tabi Dütmen Divanında Emirtolu Kariyesi ahalisi köy Cami-inin Cuma namazı kılınmasına açılması istekleri…
    Yukarıdaki iki maddeye göre Durağan Tanzimat Teşkilatı döneminde nahiye
    olmuştur.1954 yılında ise İlçe olarak Boyabat’ tan idari yönden
    ayrılmıştır.
    Durağan İlçesi önemini:
    Samsun-Havza-Vezirköprü-Durağan-Boyabat-Kastamonu-Bolu Karayolu ,
    Sinop-Boyabat-Durağan-Havza çizgisi ile Sinop-Boyabat-Durağan- Kargı
    çizgisi üzerinde İç Anadolu’ya bağlanan yollardan alıyor ve Durağan’da
    bulunan Kervansaray da değer kazanıyordu. Durağan’ ın bu yol ve diğer
    tabi imkanları sayesinde kolaylıkla gelişmesi akla gelirken Cumhuriyet
    döneminde başlangıçta yeterince gelişme sağlayamamıştır.Kasaba olarak
    gelişme yakın tarihlerde başlamıştır. Buda yeterli bir gelişme
    özelliğinde değildir.
    Durağan’dan Geçen Tarihî Yollar
    Selçuklular döneminde çok önemli ticari ve liman şehri olan Sinop’
    giden yollar Boyabat’ın Çukurhan mevkisinde birleşirler.İç Anadolu ve
    İç Orta Karadeniz bölgelerinden Sinop’a giden yollarda Durağan
    üzerinden geçmektedir.Bu yol hala önemini korumaktadır.
    Yaykıl Taşhanı noktasından Başsökü - Doğaçam - Durağan doğrultusunda
    bir yol vardır.Bu yol Durağan Kervansaray’ına ugrar.
    Vezirköprü-Yağbasan-Sarıyar ve (Gerze’nin Karakoyun Gürsüfet Çece Köyü)
    Gerze doğrultusu çok zayıf bir ihtimalle düşünebilir.
    Kastamonu, Taşköprü-Boyabat-Durağan-Vezirköprü doğrultusunda
    Gökırmak ve Kızılırmak kıyısı boyunca çok eskilerden beri giden bir yol
    bulunmaktadır.
    İç Anadolu’dan Sinop’ a gelen yolların hepsi
    Vezirköprü-Durağan-Boyabat çizğisinden geçmektedir.Sinop’ dan Anadolu’
    ya da yollar bu çizgi üzerinden geçmektedir.Bu yollar Selçuklular ve
    Osmanlı’lar döneminde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde önemini koruyan
    tarihi yollar durumundadır.
    Durağan-Çerçiler-Alaçam arasında bakımsız, dar, ham yol
    bulunmaktadır.Bu yolun genişletilerek asfalt yapılması durumunda
    Durağan İlçesi’ nin Orta Karadeniz ve oradan da Doğu Karadeniz
    kıyılarına ulaşımı kısadan sağlanmış olacaktır. Bu yol hem İlçe Merkezi
    hem de Çerçiler ve civarı köylerin halkı için çok önemlidir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:27 pm

    ‘Erfelek’


    ?lçemiz, Ülkemizin Bat? Karadeniz Bölgesinde yer almakta olup,
    do?uda Sinop ?l Merkezi, Güneyde Boyabat ?lçesi, Bat?da Ayanc?k ?lçesi,
    Kuzeyde Karadeniz ile çevrilmi?tir. Etraf? ormanlarla kapl?, denize de
    k?y?s? bulunan, e?siz tabiat güzellikleriyle e?ine ender rastlanan bir
    ?lçedir.
    Kaymakam Gökay ÖZKAN
    Tel 0.368 511 20 01
    Faks 0.368 511 30 14
    E-Posta erfelek@sinop.gov.tr


    Belediye B?k. ?brahim FELEK
    Tel 0.368 511 22 50
    Faks 0.368 511 22 49
    E-Posta
    Web


    Yüzölçümü 410 Km2 Kurulu? Y?l? 1960
    Köy Say?s? 46 Toplam Nüfusu 13.812
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:28 pm

    sinopun tanıtımı Erfelekie1
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Erfelek’in Tarihi

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:28 pm

    Eskiden halk arasında Cumayanı olarak bilinen İlçe Merkezi’nin
    kuruluşu 1750’li yıllara dayanmaktadır. 1876’da fahri bucaklık
    verilmesiyle ismi Karasu olarak değişmiştir. Karasu Bucağı 1911 yılında
    resmi bucak merkezi olarak teşkilatlanmış, 01.04.1960 tarihinde ise
    ilçe statüsüne kavuşmuştur. Yeni teşkilatlanan İlçenin ismi ise
    etrafındaki Erfelek ormanlarından esinlenerek Erfelek olmuştur. Erfelek
    il merkezine 28 km. uzaklıkta küçük ve şirin bir ilçe merkezidir.
    Tarihi seramik eserler, yer altı tünelleri, mağaralar ve savaş
    aletleri ilçenin toprakları üzerinde çeşitli uygarlıkların yaşadığını
    gösterir. Himmetoğlu Köyünün bulunduğu yerde Rumlar zamanından kalma
    harabeler mevcut olup burada bir kasaba kurulmuş olduğu sanılmaktadır.
    Sarıboğa Köyünde çok eskiye ait mağaralar mevcuttur. Kaldırayak Köyünün
    Gerdankıran Tepesinde tarihi bir mağara ve devamında tünel mevcuttur.
    Bu tünel yaklaşık 2 km. uzunluğunda olup Erfelek ilçesi Okçul
    Mahallesine açılmaktadır, İlçe merkezinde 1931-1932 yıllarında Ali
    KARASU adlı şahıs bahçesindeki toprağı kazarken bir tarihi eser
    kalıntısına rastlamıştır. Bu eserin etrafı temizlendiğinde bir hamam
    kubbesi meydana çıkmıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki ilçe merkezi ve
    köylerinde daha öncede çeşitli yerleşim birimlerinin kurulmuş olduğu
    anlaşılmaktadır. Horzum Köyünde tesadüfen yapılan kazılarda çeşitli
    tarihi eserler çıkmış olup bu eserler Sinop Müzesinde sergilenmektedir.
    Hemen hemen tüm köylerimizde Rum mezarlıklarına rastlamak mümkündür.
    İlçe sınırları dahilindeki kırsal kesimde tarih öncesi ( prehistarik
    ) yerleşimlere rastlanmıştır. Bu yerleşim yerleri (höyükler) Koruma
    Kurulu’nca tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Bu höyüklerden
    anlaşılacağı üzere Erfelek kırsal kesimi ilk Tunç Çağı’nda (M.Ö. 3000)
    yoğun iskan görmüştür. Bizans ve Roma yerleşimine rastlanmaktadır.
    Bunları şöyle sıralayabiliriz;
    YAMA TEPE HÖYÜK - ( Karacaköy hudutları içinde ) ilk Tunç Çağı
    HARMAN TEPE HÖYÜK - ( Bıyıklı Mahallesi hudutları içinde ) Genç Kalkolitik Çağ
    ÇİLTEPESİ - ( Başaran Köyü Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
    KUM TEPESİ - ( Hamidiye Köyü Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
    KAHKÜLTEPE - ( Hamidiye Köyü Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
    HALİL USTA TEPESİ - ( Hasandere Köyü Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
    ÜVEZ YANI - ( Kirenpara Mahallesi Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
    ÖREN TEPE - ( Mescit Düzü Köyü Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ-Roma
    GAVUR TEPESİ - ( Kazmasökü Meydan Mahallesi) İlk Tunç Çağ- Genç Frig
    SARI MUSTAFA TEPESİ - ( Kazmasökü Meydan Mahallesi) İlk Tunç Çağ
    TEPECİK ÜSTÜ - ( Sorkun Köyü ) İlk Tunç Çağ- Genç Dönem
    KIRAN TEPE - ( Çakırköy ) İlk Tunç Çağ
    MS. 110 yıllarında zamanın Sinop Valisi PLYNİ tarafından Sinop’a 16
    mil mesafeden muntazam su yolları yapılarak su getirildiği, bu su
    yolunun da ilçenin Hasandere Köyünden geçtiği kalıntılardan
    anlaşılmaktadır. İlçe merkezine 2 km. uzaklıkta Kaldırayak Kuz
    Mahallesinde Rumlara ait bir kilise kalıntısı bulunmaktadır.
    İlçenin Abdurrahmanpaşa Köyünde UZUNTÜRBE, Tekke Köyünde SARITEKKE,
    Balıfakı Köyünde FAKI TÜRBESÎ, Sarıkum Köyünde HALİL TÜRBESÎ, Akçaçam
    Köyünde AŞIK HASAN TÜRBESÎ, Kızılcaelma Köyünde ÇİLE TÜRBESİ, Yeniköyde
    ise AKPINAR ve KANLI TÜRBE’ler mevcut olup bunlardan UZUN TÜRBE ve SARI
    TEKKE’de yılın belli günlerinde pazarlar kurulur, dualar okunur.
    Akçaçarn’da bulunan AŞIK HASAN TÜRBESÎ’nde yatanın ise SEYYÎD BİLAL
    Hazretlerinin kardeşi olduğu rivayet edilmektedir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Erfelek’in Coğrafi Yapısı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:29 pm

    İlçenin yeryüzü şekilleri Karadeniz Bölgesinin yüzey şekillerine
    uygun bir özellik gösterir. Ancak denize kıyısı olan bölgelerinde
    yalıyar tipi kıyı özelliği görülmez. Dağlar denize paraleldir. Kıyıdan
    uzaklaştıkça yumuşak bir yükseltiyle tepe özelliği gösteren yapıdan
    sonra kıyıya paralel dağlar yükselir. Domuz dağı, Büyük Dağ ve Hacıbey
    ormanları en yüksek noktalardır.
    Arazi; güneyde dağlık, kuzey ve doğuda engebeli ve düz yapıdadır.
    Dağlık arazinin tamamı ormanlarla kaplıdır. İlçenin ortasından geçen
    Karasu Çayı düz ve verimli bir ova şeridi oluşturarak kuzey doğudan
    Karadeniz’e dökülür. Karasu Çayı 45 km. uzunluğunda olup, 1.175 m. kod
    farkı vardır.
    İlçenin yüzölçümü 410 km2’dir. Bunun % 68.5’i orman, %29.4’ü tarım arazisi ve %2.1’i meradır.
    İlçemizin sahil kısımlarında kışlar ılık, yazlar sıcak ve her mevsim
    yağışlı olup, yağış miktarı 600-1000 mm’dir. Güneydeki dağlık
    bölgelerde ise geçit iklimi hakimdir.Yazlar sıcak ve kurak, kışlar
    soğuk ve yağışlıdır. Yağış ortalaması 400-500 mm’dir.
    İlçemizin denizden uzaklığı ortalama 17 km, denizden yüksekliği ise ortalama 200 metre civarındadır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Erfelek’in Nüfus Durumu

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:32 pm

    İlçe nüfusu köken olarak, % 42,5 Türkmen, % 40 Gürcü, % 7 Çerkez, %
    3 Abaza ve % 3 Laz’lardan oluşmaktadır. 1854 yılında doğudan gelen
    aşiretlerin ağırlıklı olarak İncirpınarı Köyü olmak üzere Tekke,
    Yeniçam ve Dağyeri Köylerine yerleştikleri, yine aynı tarihlerde
    Kafkaslardan gelen Abaza’ların; Tekke, Yeniköy ve İnesökü Köylerine
    yerleştikleri bilinmektedir. Ayrıca 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı
    sırasında Batum ve Artvin civarından çok sayıda Gürcü ailesi gelerek,
    Hasandere, Abdurrahmanpaşa, Veysel, Değirmencili ve Hamidiye Köylerini
    kurmuşlardır. Diğer köylerde de yoğun bir şekilde Gürcü nüfusuna
    rastlanılmaktadır.
    2000 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre toplam İlçemiz nüfusu
    13.812 kişi olup, 3659 kişi İlçe merkezinde, geri kalan 10153 kişi ise
    köylerde ikamet etmektedir.
    Köylerdeki ortalama nüfus 220 kişi olup, en az köy nüfusu 59
    (Dağyeri Köyü) en fazla köy nüfusu ise 525 (Balıfakı Köyü)’dür.
    Köylerde yaşayanların yaş ortalaması 50’nin üzerindedir.
    Nüfus Bilgileri
    KÖY SAYISI 46
    İLÇE MERKEZ NÜFUSU 3.659
    KÖYLER NÜFUSU 10.153
    1990 TOPLAM NÜFUSU 19.288
    1997 TOPLAM NÜFUSU 13.816
    2000 TOPLAM NÜFUSU 13.812
    SON ON YILDA GÖÇ SAYISI 5.476
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:36 pm

    ‘Gerze’


    Do?usu Dikmen, bat?s? Sinop, kuzeyi Karadeniz, güneyi Boyabat ve
    Dura?an ilçeleri ile çevrili olan ilçemizde,yaz mevsimi k?sa, k??lar
    ?l?k ve ya???l?d?r.
    ?lçemizin toplam yüzölçümü 595 Km2.?lçe Merkezinin yüzölçümü 8 Km.2dir.
    Kaymakam Eflatun Can TORTOP
    Tel 718 15 04
    Faks 718 11 60
    E-Posta gerze@sinop.gov.tr



    Belediye B?k. Eyüp ÇAKIR
    Tel 718 15 47
    Faks 718 12 48
    E-Posta
    Web


    Yüzölçümü 1063 Km2 Kurulu? Y?l? 1920
    Köy Say?s? 42 Toplam Nüfusu 23.001
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:36 pm

    sinopun tanıtımı Gerze2yp4
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Gerze’nin Tarihi

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:37 pm

    M.Ö. 1400 yıllarında Gaşgalı’lar (Gasgaslar) tarafından küçük bir
    köy olarak kurulan şirin sahil ilçemiz, daha sonra Paflagonya
    Devletinin eline geçmiş, sırasıyla da; Hitit, Frig, Kimmer, Lidya,
    Pers, Büyük İskender, Roma ve Bizans İmparatorluklarının egemenliğine
    girmiştir.
    1214 Yılında I. İzzettin Keykavus zamanında Selçuklu devletinin
    hakimiyetine giren Gerze, bir ara Trabzon Rum İmparatorluğunun eline
    geçmiş, nihayet 1459 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı
    İmparatorluğuna bağlanmıştır.
    1896 Yılında Sinop İlinin nahiyesi yapılan Gerze, 1920 yılında aynı ile bağlı ilçe haline getirilmiştir.
    Kayıtlardan ilçemizin eski adının Zagora, Gürzühatun, Savetova,
    Argibete olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere Paflagonya’ lılar
    Kızılırmak’ ın batı yöresine mızraklılar ülkesi anlamına gelen
    Gezonolit adını vermişlerdir. Gerze adının buradan geldiği
    sanılmaktadır.
    İlçemizin yerleşim yeri olarak seçilmesi M.Ö.1400 yıllarına kadar dayanır,ilçemiz çok eski bir yerleşim yeridir.
    13. Şubat 1956 Yılında büyük bir yangın felaketi geçiren ilçemiz
    devlet tarafından yeniden imar edilerek modern bir ilçe haline
    gelmiştir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Gerze’nin Coğrafi Yapısı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:38 pm

    Karadeniz bölgesinin gezmeye, görmeye değer, tarihi ve tabiat
    güzellikleri ile dolu olan ilçemiz, antik çağlardan bu yana toplumlar
    tarafından yerleşme ve barınak yeri olarak seçilmiştir.
    Sarımsak ve Kabalı Çayı kenarlarında az miktarda ova vardır.
    İlçemizin arazi yapısı engebeli olup, orman ve mera alanları bitki
    örtüsünü oluşturmaktadır.
    İlçemizde ulaşım genelde kara yolu ile yapılmaktadır,bir sahil kenti
    olmasına rağmen deniz yolu kullanılmamakta,hava ve demir yolu
    bulunmamaktadır. Kara yolu olarak Sinop-Samsun yolundan Sinop ve
    Samsun’a,Sinop-Boyabat yolundan yurdun iç kesimleri ile İstanbul’a
    ulaşım sağlanmaktadır.Bu yollardan da Samsun yolunda Kanlıçay,Boyabat
    yolundada krandu geçişleri çok dik ve virajlıdır.Bu iki yolda da
    bölünmüş yol çalışmaları devam etmekte olup,bu yollar bittiğinde
    ilçemizin çevre iller ve iç kesimler ile bağlantısı daha kolay olacak
    ve ilçemizin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
    İlçemizde Karadeniz iklimi hüküm sürmektedir.Sahil kesiminde iklim
    biraz daha fazla ılıman yüksek kesimlere gittikçe biraz daha fazla
    soğumaktadır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Gerze’nin Nüfus Durumu

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:41 pm

    2000 Nüfus sayımına göre ilçemizin toplam nüfusu 23.295 olup; 10013
    kişi ilçe merkezinde, 13.282 kişi ise köylerde yaşamaktadır. Yenikent
    Beldesinin nüfusu 1.389′ dur.
    1990 nüfus sayımına oranla nüfusun önemli ölçüde azaldığı
    görülmektedir. Nüfus yoğunluğu 45 olan ilçemizde nüfus artış oranı %o
    10,5′ tur. Sürekli göç veren bir yöre olan ilçemizin % 52,2’si kadın, %
    47,8′i erkektir.
    İlçemizin nüfusu yaz aylarında artmakta,kış aylarında ise
    azalmaktadır.Kırsal kesimin nüfusu azalırken,azda olsa şehir merkezinin
    nüfusunda bir artma görülmektedir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    sinopun tanıtımı Empty Geri: sinopun tanıtımı

    Mesaj  AsiRuH Salı Kas. 04, 2008 6:57 pm

    ‘Hastaneler’


    Sinop ****** Devlet Hastanesi
    sinopun tanıtımı Sinop******dhastce7
    Telefon: 0 368 261 45 10
    Kuruluş
    1950 yılında Sinop Halkı tarafından kurulan bir dernek vasıtasıyla
    Sinop’a yeni bir hastane yapılması gündeme gelmiş ve yeni hastanenin
    yapımına başlanmış.
    Binanın ilk bölümü 1956 da bitirilmiş ve 80 yatak kapasitesiyle hastane hizmete girmiş.
    Osmaniye Köyü’nde bulunan ve 1988 yılında hizmete açılan SSK Hastanesi
    de 2005 yılında Merkez Devlet Hastanesiyle birleştikten sonra iki
    binada da hizmet verilmeye başlanmıştır.
    Yatak sayısı toplamda 300′dür.
    Doktorların Hizmet Verdiği Bölümler
    Aile Hekimliği / Anestezi / Beyin Cerrahi / Biyokimya /
    Çocuk Hastalıkları / Çocuk Cerrahi / Deri ve Zührevi Hastalıkları /
    Enfeksiyon Hast. / Genel Cerrahi / Göğüs Cerrahi / Göğüs Hastalıkları
    ve Tbc / Göz Hastalıkları / İç Hastalıklar / Kadın Hast. Ve Doğum /
    Kardiyoloji / KBB / Mikrobiyoloji / Nüroloji / Ortapedi / Patoloji

    Tibbi Birimler
    1-) Ameliyathane
    Anestezi Uzmanı ve teknisyenleri
    Ameliyathane Hemşireleri
    Merkezi Sterillizasyon
    2-)Görüntüleme Hizmetleri
    Bilgisayarlı Tomografi (BT)
    Direk Röntgen
    Kemik Dansitometri
    Mamografi
    Ultrasonografi (USG)
    3-) Laboratuvarlar
    Merkez laboratuarı
    Mikrobiyoloji laboratuarı
    Patoloji laboratuarı
    4-) Yoğun Bakımlar
    Koroner Yoğun Bakım Ünitesi
    5-)Diş Protez Ünitesi
    6-)Diyetisyen
    7-)Eczane

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 10:22 am