Bir gün Fatih Terim Fransa milli takımı antrönörü Aime jacquet ile karşılaşmış. - Hocam sen bu takımı nasıl seçtin de şampiyon oldunuz? demiş. -Çok kolay zekalarına göre seçiyorum. Bak mesela sana bir örnek vereyim demiş ve Zidane'ı çağırmış. - Zidan'a oğlum söyle bakayım senin annenin ve babanın çocuğu olan ama senin kardeşin olmayan kimdir? Zidane biraz düşünmüş, tabiiki ben oluyorum demiş. Fatih Terim bundan çok etkilenmiş. Türkiye'ye döner dönmez Hakan Şükür'ü çağırmış. - Hakan sana bir soru soracağım eğer bilirsen bu hafta seni takıma alırım, bil bakalım annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir? Hakan biraz düşünmüş işin içinden çıkamamış, biraz zaman istemiş ve hemen koşmuş Arif'i bulmuş. - Arif annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir? Arif cevap vermiş: Benim tabiiki, Hakan sevinçle Fatih Terim'in yanına dönmüş: - Sorunun cevabını buldum hocam: Arif'imiş Fatih Terim köpürmüş
- Vay salak herif Arif olur mu hiç, doğru cevap Zidane idi
Baba kutup ayısı ile oğlu dolaşıyorlarmış.
Yavru ayı: -Baba, benim dedem kutup ayısı mıydı? diye sormuş.
Babası da: -Tabii ki oğlum diye cevaplamış. Biraz daha yürüdükten sonra
Yavru ayı: -Peki, dedemin babası kutup ayısı mıydı?
Baba biraz meraklanarak: -Tabii ki yavrum, dedenin babası da kutup ayısıydı, niye merak ettin ki?
Yavru ayı: -Hiiç... diye cevap vermiş. Biraz daha yürüdükten sonra
Yavru ayı yine: -Peki, dedemin annesi?
Baba, biraz da sinirlenerek: -Evet yavrum, o da kutup ayısıydı sertçe karşılık vermiş. Aradan fazla geçmeden
Yavru ayı yine: -Peki baba, dedemin babasının babası, annesi, amcası filan hepsi kutup ayısı mıydı? diye sormuş.
Babası bu sefer kızarak: -Evet, hepsi kutup ayısıydı. Benim babam, annem, annenin babası, annesi, onaların babaları, annaleri, senin bütün sülalen kutup ayısı tamam mı? diye bağırmış. Ardından da niye soruyosun bunları diye azarlamış oğlunu.
Oğlu da: -Nerden bileyim. Üşüyorum, ?mına koyim. demiş
Adamın biri bayan bevliye mütehasısına muayene için gider.Bayan doktor hastaya derdini sorar. Hasta adam "VALLA DOKTOR HANIM YAPAMIYORUM"der. Doktor hanım hastayı muayene eder, tahliller yapar sonunda reçetesini yazar ve hastayı bir ay sonra tekrar gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta adam tekrar kontrole gelince doktor hanım sorar "NE OLDU TEDAVİM İŞE YARADIMI?". Hasta "MAALESEF DOKTOR"der. Doktor "ALLAH ALLAH" der. Tekrar aynı muayene ve tahlilleri yapar hastaya reçeteyi düzenleyip bir ay sonra gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta tekrar gelir, sonuç aynı. Doktor aynı işlemleri tekrarlar fakat sonuç değişmez. Doktor en son kontrole gelişinde artık yaptığı tedaviden sonuç alamamanın kızgınlığıyla hastaya "GEÇ ODAYA SOYUN"der. Hasta soyunur, doktorda soyunur, bir güzel işi bitirirler. Doktor sinirlenir ve "HANİ ULAN YAPAMIYORDUN" der. Hasta sırıtarak "BULUNCA YAPIYORUM DOKTOR" der.
Adam bürosuna gelir gelmez sekreterine kendisini arayan olup olmadığını sormuş. Sekreter bir beyin geldiğini ancak adını söylemediğini belirtmiş. Adam "O sersem kardeşim olmalı" diye söylenince sekreter, "Olabilir efendim. Çünkü size çok benziyordu" demiş.