.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:43 pm

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında
    --------------------------------------------------------------------------------

    1-el-FÂTİHA

    Müddesir
    sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 7 (yedi) âyettir. Kur'an'ın ilk
    sûresi olduğu için açış yapan, açan manasına "Fâtiha" denilmiştir.
    Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına "Ümmü'l-Kitâp" dinin
    asıllarını ihtiva eden manasına "el-Esâs", ana hatlarıyla İslâm'ı
    anlattığı için "el-Vâfiye" ve "el-Seb'u'l-Mesânî", birçok esrarı
    taşıdığı için "el-Kenz". Peygamberimiz "Fâtiha'yı okumayanın namazı
    olmaz" buyurmuştur. Onun için, Fâtiha, namazların her rekâtında okunur.
    Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve münâcâttır. Kulluğun yalnız
    Allah'a yapılacağı, desteğin yalnızca Allah'tan geldiği, doğru yola
    varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah'ın iradesine dayandığı,
    çünkü hayrı da şerri de yaratanın Allah olduğu hususları bu sûrede
    ifadesini bulmuştur. Kur'an, insanlığa doğru yolu göstermek için
    indirilmiştir. Kur'an'ın ihtiva ettiği esaslar ana hatları ile
    Fâtiha'da vardır. Zira Fâtiha'da, övgüye, ta'zime ve ibadete lâyık bir
    tek Allah'ın varlığı, O'nun hakimiyeti, O'ndan başka dayanılacak bir
    güç bulunmadığı anlatılır ve doğru yola gitme, iyi insan olma dileğinde
    bulunulur.


    2-el-BAKARA

    Medine'de
    inmiştir. 286 (ikiyüzseksenaltı) âyettir. Kur'an'ın en uzun sûresidir.
    Adını, 67-71. âyetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır.
    Yalnız 281. âyeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir. İnanca, ahlâka ve
    hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı bu sûrede yer almıştır.



    3-ÂL-İ İMRÂN

    Medine'de nâzil olmuştur. 200 (İki
    yüz) âyettir. 34-37. âyetlerde Hz. Meryem'in babasının mensup olduğu
    İmrân ailesinden söz edildiği için sûre bu adı almıştır.


    4-en-NİSÂ

    Hicretten
    sonra Medine'de nâzil olmuştur, 176 (yüzyetmişaltı) âyettir. "Nisâ"
    kadınlar demektir. Bu sûrede daha çok kadından, cemiyet içinde
    kadınların hukukî ve içtimaî yer ve değerlerinden bahsedildiği için
    adına "Nisâ" denmiştir.


    5-el-MÂİDE

    Üçüncü
    âyetin dışında sûrenin bütünü Medine'de, hicrî altıncı yılda nâzil
    olmuştur. 120 (yüzyirmi) âyettir. Buhârî ve Müslim'de, Hz. Ömer'den
    rivayet edildiğine göre "Bugün size dininizi ikmal ettim..." ifadesinin
    yer aldığı âyet Mekke'de, vedâ haccında, cuma günü, Arafe akşamı nâzil
    olmuştur. "Mâide" sofra demektir. 112 ve 114. âyetlerde, Hz. İsa
    zamanında, gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiği için
    sûreye bu isim verilmiştir. Bundan önceki sûrede dinî zümreler içinden
    münafıklar ağırlıkla söz konusu edilmişti. Bu sûrede ise yine
    münafıklardan bahsedilmekle beraber ağırlık ehl-i kitapta ve özellikle
    hristiyanlardadır. Bunun dışında sûrede hac farizası, abdest, gusül,
    teyemmüm ile ilgili bazı bilgiler, içki ve kumar yasağı, ahitlere ve
    söze bağlılık, içtimaî ve ahlâkî münasebetler, haram ve helâl
    yiyecekler gibi bilgi ve hükümlere temas edilmiºtir.


    6-el-EN'ÂM

    En'âm
    sûresi, 165 (yüzaltmışbeş) âyettir. 91, 92, 93 ve 151, 152, 153.
    âyetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Sûrenin bazı
    âyetlerinde Arapların, kurban edilen hayvanlarla ilgili birtakım
    gelenekleri kınandığı için sûreye En'âm sûresi denmiştir. En'âm; koyun,
    keçi, deve, sığır ve manda cinslerini bir arada ifade eden bir
    kelimedir.


    7-el-A'RÂF

    A'râf
    sûresi Mekke'de inmiş olup, 206 (ikiyüzaltı) âyettir. 46. ve 48.
    âyetlerde A'râf'ta yani cennet ve cehennem ehli arasındaki yüksek bir
    yerde bulunan insanlardan söz edildiği için sûreye bu ad verilmiştir.


    8-el-ENFÂL

    Enfâl
    sûresi, 75 (yetmişbeş) âyettir. 30 ilâ 36. âyetler Mekke'de, diğerleri
    Medine'de inmiştir. Enfâl, ziyade manasına gelen "nefl" kelimesinin
    çoğuludur. İslâm dinini savunmak için yapılan savaşlarda elde edilen
    sevaba ek olarak alınan ganimet malına da "nefl" denilmiştir. Sûrenin
    birinci âyetinde savaştan elde edilen ganimetlerin Allah ve Resûlüne
    ait olduğu ifade edildiği için sûreye bu ad verilmiştir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:44 pm

    9-et-TEVBE

    Tevbe sûresi,
    129 (yüzyirmidokuz) âyettir. 128 ve 129. âyetler Mekke'de, diğerleri
    Medine'de inmiştir. 104. âyet tevbe ile ilgili olduğu için sûreye bu
    isim verilmiştir. Sûrenin bundan başka birçok ismi olup en meşhuru
    Berâe'dir. Bu sûrenin Enfâl sûresi'nin devamı veya başlı başına bir
    sûre olup olmadığı hakkında ihtilâf olduğu için başında Besmele
    yazılmamıştır. Hicretin dokuzuncu yılında Hz. Ebu Bekir, hac emîri
    olarak tayin edilmiş ve müslümanlar hacca gönderilmişti. Bu sûre inince
    Resûlullah (s. a.) Allah'ın emirlerini hacdaki insanlara tebliğ etmesi
    için Hz. Ali'yi görevlendirdi. Hz. Ali hac kafilesine ulaştığında Hz.
    Ebu Bekir, "Amir olarak mı geldin, yoksa memur olarak mı?" diye sordu;
    Hz. Ali, sadece sûreyi Mekke'de hacılara tebliğ ile me'mûr olduğunu
    bildirdi. Hz. Ali bayramın birinci günü Akabe Cemresi yanında ayağa
    kalkarak kendisinin Peygamber tarafından gönderilmiş bir elçi olduğunu
    bildirdi ve bir hutbe okudu, sonra da bu sûrenin başından 30 veya 40
    âyet okuyarak dedi ki: "Dört şeyi tebliğe memurum: 1. Bu yıldan sonra
    Kâbe'ye hiçbir müşrik yaklaşmayacak, 2. Hiç kimse çıplak olarak Kâbe'yi
    ziyâret etmeyecek, 3. Müminden başkası cennete girmeyecek, 4. Müşrik
    kabileler tarafından bozulmamış antlaşmalar, antlaşma süresinin sonuna
    kadar yürürlükte kalacak."


    10-YÛNUS

    Yunus sûresi,
    109 (yüzdokuz) âyet olup 40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine'de, diğerleri
    Mekke'de inmiştir. 98. âyette Hz. Yunus'un kavminden bahsedildiği için
    sûreye bu ad verilmiştir. Mekke halkı, kendi içlerinden bir adamın
    peygamber olabileceğine inanamıyorlar ve: "Allah, Ebû Tâlib'in yetimi
    Muhammed'den başka bir peygamber bulamadı mı?" diyorlardı. Hiç olmazsa
    hatırı sayılır, zengin ve makam sahibi birisinin peygamber olmasını
    daha uygun görüyorlardı. İşte bunun üzerine bu sûre inmiştir.


    11-HÛD

    Hûd
    sûresi, 123 (yüzyirmiüç) âyet olup 12, 17 ve 114. âyetler Medine'de,
    diğerleri Mekke'de inmiştir. 50 - 60. âyetlerde Arabistan halkına
    gönderilmiş peygamberlerden biri olan Hûd (a. s.)'ın hayatından
    bahsedildiği için sûreye bu isim verilmiştir. Yunus sûresinden sonra
    inmiş olup onun devamı niteliğindedir. İtikada ait esasları, Kur'an'ın
    mucize oluşunu, ahiretle ilgili meseleleri, sevap ve cezayı ve Hz.
    Hûd'dan başka Nuh, Salih, İbrahim, Lût, Şuayb ve Musa (a. s.) gibi
    peygamberlerin kıssalarını ihtiva etmektedir.


    12-YÛSUF

    Yusuf
    suresi, 111 (yüzonbir) âyet olup 1,2 ve 3. âyetler Medine'de, diğerleri
    Mekke'de inmiştir. Sûrenin başından sonuna kadar Yusuf Peygamber'den
    bahsedildiği için bu adı almıştır.


    13-er-RA'D

    Ra'd
    Sûresi, 43 (kırküç) âyet olup Mekke'de mi, Medine'de mi indiği hakkında
    ihtilaf vardır. Sûrenin muhtevası göz önüne alınırsa Mekke'de indiğini
    söyleyenlerin görüşü biraz daha ağırlık kazanır. Sûrenin onüçüncü
    âyetinde gök gürültüsü manasına gelen "er-Ra'd" kelimesi zikredildiği
    için sûreye bu ad verilmiştir.


    14-İBRÂHİM

    İbrahim
    sûresi, 52 (elliiki) âyet olup 28 ve 29. âyetler Medine'de, diğerleri
    Mekke'de inmiştir. 35-41. âyetler Hz. İbrahim'in duasını ihtiva ettiği
    için sûreye bu ad verilmiştir.


    15-el-HİCR

    Hicr
    sûresi, 99 (doksandokuz) âyet olup 87'si Medine'de, diğerleri Mekke'de
    inmiştir. Hicr, bir yer adıdır. 80-84. âyetlerde Hicr'den bahsedildiği
    için sûreye bu ad verilmiştir.


    16-en-NAHL

    Nahl
    sûresi 128 (yüzyirmisekiz) âyet olup, son üç âyeti Medine'de, diğerleri
    Mekke'de inmiştir. 68. âyette bal arısından söz edildiği için sûreye bu
    ad verilmiştir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:44 pm

    17-el-İSRÂ

    Mekke'de nâzil
    olmuştur. Ancak 26, 32, 33 ve 57. âyetlerle 73 ilâ 80. âyetlerin
    Medine'de indiği rivayet edilmektedir. 111 (yüzonbir) âyettir. "İsrâ"
    kelimesi, geceleyin yürümek manasına gelir. Hz. Peygamber'in Mi'rac
    mucizesinin Mekke'den Kudüs'e kadar olan kısmı bu sûrede
    anlatıldığından, sûre "İsrâ" adını almıştır.


    18-el-KEHF

    Kehf
    sûresi 110 (yüzon) âyettir. Mekke'de nâzil olmuştur. Ancak, 28. âyetin
    Medine'de nâzil olduğu rivayeti de vardır. Sûre bu adı, içinde söz
    konusu edilen ve "mağara arkadaşları" demek olan "Ashâb-ı Kehf"den
    almıştır.


    19-MERYEM

    Meryem
    sûresi, 98 (doksansekiz) âyet olup Mekke'de nâzil olmuştur. Bazı
    tefsircilere göre 58. âyet, bazılarına göre de 71. âyet Medine'de nâzil
    olmuştur. Bu sûre, diğer bahisler yanında, özellikle Hz. Meryem'den ve
    onun Hz. İsa'yı dünyaya getirmesinden bahsetmesi sebebiyle "Meryem
    sûresi" adını almıştır.


    20-TÂ-HÂ

    135 (yüzotuzbeş)
    âyet olup Mekke'de nâzil olmuştur. Sûre, ismini, başındaki Tâ-Hâ
    harflerinden almıştır. Hz. Ömer'in bu sûre vesilesiyle müslüman oluşu,
    İslâm tarihinin önemli bir hatıra sayfasıdır. Olay, kısaca şöyledir:
    İslâm'ın yaman bir düşmanı olan Hattâb oğlu Ömer, Resûlullah'ı öldürme
    vazifesini üstlenmiş ve bu iş için yola çıkmıştı. Ancak, yolda kız
    kardeşi Fatıma ile eniştesi Saîd'in müslüman olduğunu öğrenince, önce
    onların işini bitirmeye karar verdi. Tâ-Hâ sûresini okumakta olan
    karı-koca, Ömer'in geldiğini görünce Kur'an sayfalarını sakladılarsa
    da, Ömer onları duymuştu. Okuduklarını görmek istediğini söyledi. İnkâr
    etmeleri üzerine Saîd'e saldırdı. Kendisine mâni olmak isteyen
    Fatıma'yı tokatladı. Yüzlerinden kanlar akan Fatıma, cesarete gelerek
    müslüman olduklarını açıkça söyledi. Kardeşinin haline acıyan Ömer, bu
    sefer yumuşak bir sesle okuduklarını tekrar istedi. Tâ-Hâ sûresinin
    yazılı bulunduğu sayfaları okuyunca, Kur'an'ın mucizeli tesirinden
    nasibini alarak Resûlullah'ın huzuruna gitti ve müslüman oldu.


    21-el-ENBİYÂ

    Enbiyâ
    sûresi, 112 (yüzoniki) âyettir ve Mekke'de nâzil olmuştur. Başka
    konular yanında bilhassa bazı peygamberler ve onların kavimleriyle olan
    münasebetlerinden bahsettiği için Enbiyâ (Peygamberler) sûresi adını
    almıştır.


    22-el-HACC

    Sûre 78 (yetmişsekiz)
    âyettir. Müfessirlerin çoğunluğuna göre 19. âyetten itibaren 6 âyet
    Medine'de, diğerleri Mekke'de nâzil olmuştur. Bu sûrede, hac
    farizasının daha önce Hz. İbrahim tarafından başlatıldığından ve Hz.
    Muhammed (s. a.) tarafından da devam ettirildiğinden bahsedildiği için
    sûreye "Hac sûresi" denilmiştir.


    23-el-MÜ'MİNÛN

    118 (yüzonsekiz) âyet olup Mekke'de nâzil olmuştur. Özellikle ilk
    âyetlerinde kurtuluşa eren müminlerin ibadetlerinden, ahlâki
    yaşayışlarından ve nâil olacakları uhrevî nimetlerden bahsedildiği için
    sûre "el-Mü'minûn" adını almıştır. Nitekim Abdullah b. Abbas'tan
    rivayet edilen bir hadiste Hz. Peygamber (s. a.), bu âyetlerin inzâlini
    müteakip, "Bana on âyet indi ki, durumu bunlara uyan cennete
    gidecektir" buyurdu ve bu sûrenin ilk on âyetini okudu.


    24-en-NÛR

    64 (altmışdört) âyetten ibaret olan sûrenin tamamı Medine'de nâzil
    olmuştur. "Nûr âyeti" diye bilinen 35. âyette Allah'ın, gökleri ve yeri
    aydınlatan nûrundan bahsedildiği için "Nûr sûresi" adını almıştır.


    25-el-FURKAN

    Bu
    sûre Mekke'de nâzil olmuştur, sadece üç âyetinin (68, 69, 70) Medine'de
    nâzil olduğu hakkında bir rivayet vardır. 77 (yetmişyedi) âyettir.
    Sûre, adını ilk âyetinde geçen "el-furkan" kelimesinden alır. "Furkan",
    hakkı bâtıldan ayırdeden demektir ve Kur'an-ı Kerim'in isimlerindendir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:45 pm

    26-eş-ŞUARÂ

    Mekke'de nâzil
    olan bu sûre, 227 (ikiyüzyirmiyedi) âyettir. 224, 225, 226, 227.
    âyetleri (dört âyet), Medine'de nâzil olmuştur. "Şuarâ", şairler
    demektir; 224. âyetinde şairlerden sözedildiği için, sûre bu ismi
    almıştır. Muhaliflerin Kur'an'a karşı ileri sürdükleri iddialarından
    biri de, onun bir şair tarafından meydana getirilmiş olduğu idi. İşte
    Kur'an, Hz. Peygamber'in irşadı ile daha önceki peygamberlerin
    irşadlarının özde birleştiğini ve Kur'an'ın bir şair eseri olmadığını
    isbat ederek, bu iddiayı çürütmekte ve reddetmektedir.


    27-en-NEML

    Bu
    sûre, Mekke'de nâzil olmuştur. 93 (doksanüç) âyettir. "Neml" karınca
    demektir. 18. âyetinde, Süleyman aleyhisselâmın ordusuna yol veren
    karıncalardan söz edildiği için sûre bu ismi almıştır.


    28-el-KASAS

    Bu
    sûre Mekke'de nâzil olmuştur. 85. âyetinin hicret esnasında Mekke ile
    Medine arasında, 52 ilâ 55. âyetlerinin ise Medine'de nâzil olduğu
    rivayet edilmiştir. 88 (seksensekiz) âyettir. "Kasas", olaylar,
    hikâyeler demektir. İsmini 25. âyetinden almıştır. Sûrenin başlıca
    konularını, Hz. Musa'nın çocukluğundan itibaren hayatı, mücadeleleri;
    tevhid ehlinnin zaferi ve dünya servetine güvenilmemesi teºkil
    etmektedir.


    29-el-ANKEBÛT

    Mekke'de nâzil olan bu
    sûre 69 (altmışdokuz) âyettir. "Ankebût", örümcek demektir. 41.
    âyetinde kâfirlerin işleri örümcek ağına benzetildiği için sûre bu ismi
    almıştır.


    30-er-RÛM

    17. âyeti hariç, sûrenin
    tamamı Mekke'de nâzil olmuştur. 60 (altmış) âyettir. İranlılarla
    yapılan savaşta yenilmiş olan Rumların (Bizanslıların) tekrar galip
    gelecekleri anlatıldığından, sûreye bu isim verilmiştir.



    31-LOKMAN

    Mekke'de
    nâzil olmuºtur. 27, 28 ve 29. âyetlerinin Medine'de nâzil olduğu da
    rivayet edilmiştir. 34 (otuzdört) âyettir. Hz. Lokman'ın kıssasını
    anlattığı için bu adı almıştır.


    32-es-SECDE

    Adını
    15. âyette geçen kelimeden alan bu sûre Mekke'de nâzil olmuştur. 18, 19
    ve 20. âyetlerinin Medine'de nâzil olduğu da rivayet edilmiºtir. 30
    (otuz) âyettir.


    33-el-AHZÂB

    Medine'de nâzil
    olmuştur. 73 (yetmişüç) âyettir. "Ahzâb", "hizb"in çoğuludur. Topluluk,
    gurup, bölük, parti gibi manalara gelir. Her gün mutad olarak devam
    edilen dua demetine, Kur'an cüzünün dörtte birine de hizip denir. Bu
    sûrede, müslümanlara karşı savaşmak üzere birleşen Arap kabilelerinden
    bahsedildiği için, bu isim verilmiştir. (Rivayete göre, bir takım ileri
    gelen müşrikler "Uhud" savaşından sonra Medine'ye gelmişler,
    münafıkların lideri Abdullah b. Übeyy'in evine misafir olmuşlardı. Hz.
    Peygamber bunlara, kendisiyle görüşmek üzere emân vermişti. Bu görüşme
    esnasında Resûlullah'a: Sen bizim taptıklarımızı diline dolamaktan
    vazgeç, "onlar menfaat sağlayabilir, şefâat edebilir" de, biz de seni
    Rabbinle başbaşa bırakalım, dediler. Orada bulunan müslümanların
    canları sıkıldı, onları öldürmek istediler. Bunun üzerine, verilmiş
    olan emânın bozulması konusunda Allah'tan korkmalarını ve kâfirler ile
    münafıkların sözlerine boyun eğmemelerini, Resûlullah'ın şahsında
    müminlerden isteyen 1. âyet nâzil oldu.


    34-SEBE'

    Mekke'de
    nâzil olmuştur. 54 (ellidört) âyettir. Yalnız 6. âyeti Medine'de
    inmiştir. Sûre adını, Yemen'de bir bölge veya kabile ismi olan Sebe'
    kelimesinin geçtiği 15. âyetten alır.


    35-FÂTIR

    Mekke'de nâzil olmuştur, 45 (kırkbeş) âyettir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:45 pm

    36-YÂSÎN

    Sûre, ismini iki
    harften ibaret olan ilk âyetten almıştır. Mekke'de inmiştir. 83
    (seksenüç) âyettir. Sûreye isim olarak verilen "yâsîn"in, genellikle
    "Ey insan!" manasına geldiği kabul edilir. Bununla kasdedilen, Hz.
    Peygamber'dir. Yâsîn sûresi Kur'an'ın kalbi kabul edilmiş ve
    müslümanlar arasında ayrı bir önem kazanmıştır. Fazileti hakkında
    hadisler vardır.


    37-es-SÂFFÂT

    Adını, saf tutmuş
    meleklere işaret eden ilk âyetten alan ve kâinattaki güçlerden söz eden
    bu sûre, Mekke'de inmiştir. 182 (yüzsekseniki) âyettir. İlk üç âyette,
    saf tutmuş meleklere, bulutları sevk ve idare eden güce, zikri yapan
    dile yahut insana yemin edilerek Allah'ın bir olduğu gerçeği ortaya
    konmuştur.


    38-SÂD

    Kamer sûresinden sonra Mekke'de inmiştir 88 (seksensekiz) âyettir. İsmini birinci âyette yer alan Sâd harfinden alır.


    39-ez-ZÜMER

    Mekke'de
    nâzil olmuştur. 75 (yetmişbeş) âyettir. Yalnız 53 - 55. âyetler
    Medine'de inmiştir. Adını, 71 ve 73. âyetlerde geçen mümin ve
    kâfirlerin oluşturduğu topluluklar anlamına gelen "zümer" kelimesinden
    almıştır.


    40-el-MÜ'MİN

    Aynı zamanda Gâfir adını da
    taşıyan bu sûre, 85 (seksenbeş) âyettir. 56 ve 57. âyetleri Medine'de
    inmiştir. Adını, Firavun ailesinden inanan bir kişinin vasıflarının
    sayıldığı 28 - 45. âyetlerden alır.


    41-FUSSILET

    Adını,
    3. âyette geçen "fussılet" kelimesinden almıştır. Secde, Hâ, Mîm ve
    Mesâbih adları ile de anılan bu sûre, Mekke'de inmiştir. 54 (ellidört)
    âyettir.


    42-eş-ŞÛRÂ

    Mekke'de nâzil olan bu sûre 53
    (elliüç) âyettir. Yalnız 23 - 26. âyetleri Medine'de inmiştir. Adını
    38. âyette geçen ve müslümanların, işlerini aralarında danışma ile
    yapmalarının gereğini bildiren Şurâ kelimesinden almıştır.


    43-ez-ZUHRUF

    Zuhruf,
    altın ve mücevher anlamına gelir. Sûrede bunlardan söz edildiği ve
    Allah'ın insana sahip olduğu altın ve mücevherle değil, inanç ve
    davranışlarına göre değer verdiği anlatıldığı için sûre bu adla
    anılmıştır. Mekke'de inmiºtir ve 89 (seksendokuz) âyettir.


    44-ed-DUHÂN

    Mekke'de inen bu sûre 59 (ellidokuz) âyettir. Adını, onuncu âyette geçen ve duman manasına gelen "duhan" kelimesinden almıştır.




    45-el-CÂSİYE

    Mekke'de
    inmiştir. 37 (otuzyedi) âyettir. Adını, 28. âyette geçen ve kıyamette
    diz üstü çökenleri anlatan "câsiye"den almıştır. Bu sûreye şerîat ve
    dehr sûresi de denilmiºtir.


    46-el-AHKAF

    Âd
    kavminin yaşadığı bölgede rüzgârlar, "ahkaf" denen kum tepeleri meydana
    getiriyordu. İçinde bu kavmin yaşadığı bölge ve kum yığınlarından söz
    edildiğinden sûre Ahkaf adını almıştır; Mekke'de inmiştir; 35 (otuzbeş)
    âyettir.


    47-MUHAMMED

    Adını Peygamberimizin
    isminden alan bu sûreye aynı zamanda Kıtâl sûresi de denmiştir.
    Medine'de inmiştir, 38 (otuzsekiz) âyettir.


    48-el-FETİH

    İçinde
    İslâm'ın elde edeceği fetih, başarı ve zaferden bahsedildiği için Fetih
    adını alan bu sûre, hicretin altıncı yılında Hudeybiye antlaşması
    dönüşünde Mekke ile Medine arasında inmiş ve Medine'de inen sûrelerden
    sayılmıştır; 29 (yirmidokuz) âyettir.


    49-el-HUCURÂT

    Bu
    sûrede müminlere bazı görgü kuralları, Peygamber'e ve birbirlerine
    karşı nasıl davranacakları öğretilmektedir. Medine'de inmiştir. 18
    (onsekiz) âyettir. Adını, dördüncü âyetteki "odalar" anlamına gelen
    "hucurât" kelimesinden alır.


    50-KAF

    Mekke'de inmiştir. 45 (kırkbeş) âyettir. "Kaf" harfi ile başladığı için bu adı almıştır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:46 pm

    51-ez-ZÂRİYÂT

    Mekke'de
    inmiştir. 60 (altmış) âyettir. İlk âyette geçen ve "rüzgârlar" anlamına
    gelen "zâriyât" kelimesi, sûrenin adı olmuştur.


    52-et-TÛR

    Mekke'de
    inmiştir. 49 (kırkdokuz) âyettir. Adını, birinci âyette geçen ve
    üzerinde Hz. Musa'ya Tevrat'ın indiği, böylece onun ilâhi hitaba mazhar
    olduğu Tûr dağından almıştır.


    53-en-NECM

    Mekke'de inmiştir. 62 (altmışiki) âyettir. Yalnız 32. âyeti Medine'de nâzil olmuştur.



    54-el-KAMER

    Ayın yarılması mucizesi bu sûrede anlatılır. Onun için bu adı almıştır. Mekke'de inmiºtir, 55 (ellibeº) âyettir.


    55-er-RAHMÂN

    Mekke'de
    inmiştir. 78 (yetmişsekiz) âyettir. İlk kelime olan "er-rahmân" sûreye
    ad olmuştur. Bu sûrede Allah'ın nimetleri sayılır. Bunlar sayılırken
    bütün şuurlu varlıklara hitaben "O halde Rabbinizin nimetlerinden
    hangisini yalanlıyorsunuz?" anlamına gelen ayet sık sık tekrar edilir.


    56-el-VÂKIA

    Mekke'de
    inmiştir: 96 (doksanaltı) âyettir. Adını ilk âyetinde geçen ve kıyamet
    olayını ifade eden "vâkıa" kelimesinden almıştır.


    57-el-HADÎD

    Arapça'da
    demir anlamına gelen "hadid" kelimesiyle isimlenen ve demirin önemine
    işaret ettiği için bu adı alan sûre Medine'de inmiştir. 29 (yirmidokuz)
    âyettir.



    58-el-MÜCÂDELE

    Medine'de inmiştir; 22 (yirmiiki) âyettir. Adını, ilk âyetinde geçen "tecâdilü" kelimesinden alır.


    59-el-HAŞR

    Medine'de
    inmiştir. 2 - 7. âyetlerinde yahudi kabilelerinden Nadîroğullarının
    sürülmeleri hakkında bilgi verdiği için bu adı almıştır. 24 (yirmidört)
    âyettir.


    60-el-MÜMTEHINE

    Adını, 10. âyette geçen "imtehınû" kelimesinden alan bu sûde Medine'de inmiºtir; 13 âyettir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:47 pm

    61-es-SAFF

    Adını,
    müminlerin saf tutarak Allah yolunda savaştıklarını bildiren 4.
    âyetinden almıştır; Medine'de inmiştir; 14 (ondört) âyettir.


    62-el-CUM'A

    Adını, 9. âyetinde geçen "cum'a" kelimesinden alır. Medine'de inmiştir; 11 (onbir) âyettir.


    63-el-MÜNÂFİKÛN

    Medine'de inmiştir; 11 (onbir) âyettir. Münafıkların davranışlarından söz ettiği için bu adı almıştır.



    64-et-TEĞÂBÜN

    Medine'de
    inmiştir; 18 (onsekiz) âyettir. Adını, dokuzuncu âyette geçen ve
    aldanma, kâr-zarar manasına gelen "teğâbün" kelimesinden alır.


    65-et-TALÂK

    "Talâk",
    boşama anlamına gelir. Sûre boşama konusunu ihtiva ettiği için bu ismi
    almıştır; Medine'de inmiştir. 12 (oniki) âyettir.


    66-et-TAHRÎM

    Adını
    Hz. Peygamber'in bazı yiyecekleri kendisine yasakladığını anlatan
    birinci âyetten alır. Medine'de nâzil olmuştur, 12 (oniki) âyettir.


    67-el-MÜLK

    Mekke'de
    nâzil olmuştur; 30 (otuz) âyettir. Adını, birinci âyetinde geçen
    "el-mülk" kelimesinden almıştır. Ayrıca Tebâreke, Münciye, Mücâdele,
    Mâni'a, Vâkiye adları ile de anılır. Bu sûreyi her gece okuyanın, pek
    büyük sevaba nâil olacağına ve sûrenin faziletlerine dair hadisler
    vardır.


    68-el-KALEM

    Mekke'de nâzil olmuştur, 52 (elliiki) âyettir. "Nûn" sûresi diye de anılır. Adını ilk âyetindeki "kalem" kelimesinden alır.


    69-el-HÂKKA

    Mekke'de
    nâzil olan bu sûre, 52 (elliiki) âyettir. Adını, ilk âyetindeki
    "el-hâkka" kelimesinden almıştır. "Hâkka"ya değişik manalar
    verilmiştir. "Hak" kökünden geldiği için, hepsinde hak ve hakikat
    manası vardır. Daha çok "kıyamet" manası verilmektedir.


    70-el-MEÂRİC

    Mekke'de
    nâzil olan bu sûre, 44 (kırkdört) âyettir. Adını, üçüncü âyetindeki
    "el-meâric" kelimesinden almıştır. Meâric, "ma'rec"in çoğulu olup
    "yükselme dereceleri" demektir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:48 pm

    71-NÛH

    Mekke'de nâzil
    olmuştur; 28 (yirmisekiz) âyettir. Hz. Nuh'un ilâhî elçi olarak
    gönderilişi ve mücadeleleri anlatıldığından sûre bu ismi almıştır.


    72-el-CİNN

    Mekke'de
    nâzil olmuştur: 28 (yirmisekiz) âyettir. Cinlerin Kur'an dinleyip
    hidayete geldikleri anlatıldığından, sûre bu ismi almıştır. Hz.
    Peygamber, amcası Ebu Talip ve eşi Hz. Hatice'yi kaybettikten sonra
    Tâif'e gitmiş, orada çirkin davranışlarla karşılaşmıştı. Bu sıralarda
    Kureyş müşrikleri de müslümanlara karşı düşmanlıklarını iyice arttırmış
    bulunuyorlardı. işte Tâif dönüşünde nâzil olarak Resûl-i Ekrem'e
    teselli veren bu sûre, yalnız insanların değil, cinlerin de Kur'an'a
    tâbi olduklarını bildiriyor, İslâm'ın muzafferiyetini müjdeliyordu.


    73-el-MÜZZEMMİL

    Mekke'de
    nâzil olmuştur; 10, 11 ve 20. âyetlerinin Medine'de nâzil olduğu
    rivayet edilmiştir. 20 (yirmi) âyettir. Sûre, adını, ilk âyetindeki
    "el-müzzemmil" kelimesinden almıştır. "Müzemmil" örtünüp bürünen
    demektir.



    74-el-MÜDDESSİR

    Mekke'de
    nâzil olmuştur; 56 (ellialtı) âyettir. Sûre, adını ilk âyetindeki
    "el-müddessir" kelimesinden almıştır. "Müddessir", örtüsüne bürünen,
    sarınan demektir. Hz. Peygamber'e hitap eden ilk âyet, Müzzemmil
    sûresinden önce nâzil olmuştur.


    75-el-KIYÂME

    Mekke'de nâzil olan bu sûre, 40 (kırk) âyettir. Adını, ilk âyetinde geçen "el-kıyâme" kelimesinden almıştır.


    76-el-İNSÂN

    Mekke'de
    veya Medine'de nâzil olduğuna dair rivayetler vardır; 31 (otuzbir)
    âyettir. Adını ilk âyetinde geçen "el-insân" kelimesinden almıştır.
    "Hel etâke", "ed-Dehr", "el-Ebrâr" ve "el-Emşâc" isimleri ile de
    anılır.



    77-el-MÜRSELÂT

    Mekke'de
    inmiºtir. 50 (elli) âyettir. "Gönderilenler" anlamına gelen
    "el-mürselât" kelimesi ile başladığı için sûre bu adı almıştır.
    Müfessirler, "gönderilenler"den maksadın, âlemin idaresi ile görevli
    bir kısım melekler veya rüzgârlar, yahut peygamberler, yahut da Kur'an
    âyetleri olabileceğini belirtmişlerdir.


    78-en-NEBE'

    Meâric'den
    sonra inmiştir; ilk Mekkî sûrelerden olup 40 (kırk) âyettir. "Nebe' "
    haber demektir. Kıyamet haberlerini ihtiva ettiği için bu ad
    verilmiştir.


    79-en-NÂZİ'ÂT

    Nebe' sûresinden sonra
    Mekke'de inmiştir; 46 (kırkaltı) âyettir. Adını, "söküp çıkaranlar"
    manasına gelen "nâziât" kelimesinden alır. Ana fikir olarak kıyameti
    konu edinir. Cenab-ı Allah, sûrenin başında, kendilerini, ilk beş
    âyette belirtilen güç ve melekelerle donattığı varlıklara yemin
    etmektedir.



    80-ABESE

    Mekke'de
    inmiştir, 42 (kırkiki) âyettir. Adını, "yüzünü ekşitti, buruşturdu"
    anlamına gelen ilk kelimesinden almıştır. Bu sûrenin iniş sebebiyle
    ilgili olarak şöyle bir hadise nakledilmiştir: Efendimiz; Velîd, Ümeyye
    b. Halef, Utbe b. Rabîa gibi Kureyş'in ileri gelenlerine İslâm'ı
    anlattığı bir sırada âmâ olan Abdullah b. Ümmü Mektum gelir ve "Yâ
    Resûlallah! Allah'ın sana öğrettiklerinden bana da öğret" der. O esnada
    Resûlullah (a. s.) cevap vermez. Çünkü Kureyş'in bu ileri gelen
    kimseleri, zaten kendilerine özel muamele edilmesini istiyorlardı.
    Efendimiz onları gücendirmek istemedi. Abdullah tekrar seslenince
    elinde olmayarak yüz hatları değişti. Bu esnada onlar kalkıp gittiler.
    Biraz sonra bu âyetler geldi. Resûlullah'ın bazı davranışlarını tenkit
    ve onu ikaz mahiyetinde gelen bu ve benzeri âyetler, onun hak peygamber
    olduğuna en büyük delildir. Zira hiç kimse kendisini bu şekilde tenkit
    etmez.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:48 pm

    81-et-TEKVÎR

    Mekke'de
    inmiştir, 29 (yirmidokuz) âyettir. Sûrenin başında güneşin
    dürülmesinden söz edilmiş ve adını da buradan almıştır. Sûrenin söz
    dizisinde, ihtiva ettiği konuya ilişkin anlamları yankılandıran ve
    güçlendiren mükemmel bir musikî taklit edilemez bir âhenk vardır.


    82-el-İNFİTÂR

    Nâziât
    sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 19 (ondokuz) âyettir. Manası
    "yarılmaktır"tır. Göğün yarılmasından söz ederek başladığı için bu adı
    almıştır. Konusu ahiret âlemidir.


    83-el-MUTAFFİFÎN

    Mekke'de inmiştir, 36 (otuzaltı) âyettir. Ölçü ve tartılarında hile yapanları kötüleyerek başladığı için bu adı almıştır.


    84-el-İNŞİKAK

    İnfitâr sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 25 (yirmibeş) âyettir. Göğün yarılmasından söz ettiği için bu adı almıştır.


    85-el-BÜRÛC

    Şems
    sûresinden sonra Mekke'de inmiştir; 22 (yirmiiki) âyettir. "Bürûc",
    burc kelimesinin çoğuludur. Sûrede burçları olan gökyüzüne, kıyamet
    gününe ve o güne tanıklık edecek olanlarla, yine o gün müşahede
    edilecek olaylara yemin edildikten sonra Yemen'de geçmiş bir olaya
    temas edilir: Yahudi Zûnuvas ve adamları, yahudiliği kabul etmeyen
    Necran hıristiyanlarını, Hendek içinde yakılmış bir ateşe atarak
    yakarlar ve yanmakta olan insanları seyrederler. Bu şekilde işkence ile
    yakılıp öldürülen kimseler inançları uğrunda ölmüşlerdir.



    86-et-TÂRIK

    Beled
    sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 17 (onyedi) âyettir. Adını, 1.
    âyette geçen "târık" kelimesinden alır. Târık, geceleyin gelen,
    şiddetlice vuran, kapı çalan demektir. Sûrede geçen târık ise gece
    fazla ışık saçan yıldıza denir ki, bu, sabah yıldızıdır. Mecâzî olarak
    da ünlü kişiye denir. Bir edebî sanat olarak cahiliye devri geceye, o
    devirde gelen Hz. Peygamber de geceyi aydınlatan ve sabahı müjdeleyen
    sabah yıldızına benzetilmiş olabilir.


    87-el-A'LÂ

    Allah'ın
    "Yüce" anlamındaki adıyla başladığı için "el-A'lâ" denilen bu sûre 19
    (ondokuz) âyet olup, Mekke'de inen ilk sûrelerdendir. Cenab-ı Allah bu
    sûrede kâinatın esrarını, oluşunu, işleyişini özlü bir anlatımla ifade
    etmiştir.


    88-el-ĞÂŞİYE

    Adını,
    ilk âyette geçen ve her şeyi saran, kaplayan, dehşeti her şeye ulaşan
    kıyamet günü anlamına gelen "ğâşiye" kelimesinden alır. İlk gelen
    sûrelerden olup, Zâriyât sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. Bu sûrede
    kıyamet ve ahirete ait haberler vardır. ayrıca Allah'ın varlığını
    anlamaya yardım edecek bazı kevnî deliller serdedilmiştir. Hayatın bir
    plan ve program içinde akıp gittiği, bu akışın sonunda Allah'a
    varılacağı ve O'nun katında hesap verileceği anlatılır. 26 (yirmialtı)
    âyettir.


    89-el-FECR

    Fecr, tan yerinin
    ağarması ve şafak manasına gelir. Fecr sûresi, Leyl sûresinden sonra
    Mekke'de inmiştir, 30 (otuz) âyettir. Bu sûrede eski kavimlere ait
    kıssalar hatırlatılır. İnsanoğlunun kötülüğe yönelmekte olduğu
    belirtilerek bunun kötü sonucu, dünya hayatından sonraki hayat ve
    oradaki durumlar kısaca anlatılır.


    90-el-BELED

    Mekke'de
    Kaf sûresinden sonra inmiştir. 20 (yirmi) âyettir. Adını, ilk âyette
    geçen, Mekke'yi anlatan ve "şehir" anlamına gelen "beled" kelimesinden
    almaktadır. Bu sûrede insanın yaratılışından, onun bazı
    davranışlarından, insana verilen üstün vasıflardan, o vasıfları iyiye
    kullanmayanın kötü âkıbetinden, iyiye kullananların da mutlu
    geleceklerinden söz edilir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:49 pm

    91-eş-ŞEMS

    Kadir
    sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 15 (onbeş) âyettir. Adını, sûrenin
    ilk kelimesi olan ve "güneş" anlamına gelen "şems"ten alır. Bu sûrede
    insanın yaratılışında var olan iki özellik ele alınır: İyilik ve
    kötülük. İnsanın yaratılışında, iyi olmak da kötü olmak da kabiliyet
    olarak vardır.


    92-el-LEYL

    Geceye yeminle başladığı
    için "Leyl" denilmiştir. Mekke'de inmiştir, 21 (yirmibir) âyettir. Bu
    sûrede insanoğlunun iki zıt davranışından, cömertlik ve cimrilikten
    bahsedilir. İmanlı olmakla cömertlik, imansızlıkla cimrilik arasındaki
    ilişkiye dikkat çekilir.


    93-ed-DUHÂ

    Duhâ, kuşluk
    vakti demektir. Sûre, adını ilk ayette geçen bu kelimeden alır. Fecr
    sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 11 (onbir) âyettir. Sûrede âhir
    zaman Peygamberinin hususiyetlerinden biri yani yetim oluşu ele alınır
    ve kendisi teselli edilir.



    94-el-İNŞİRÂH

    "İnşirâh"
    açılmak, genişlemek, sevinmek manalarına gelir. Duhâ sûresinden sonra
    Mekke'de inmiştir. 8 (sekiz) âyettir. Bu sûrede Peygamberimizin,
    çocukluğunda risalete hazırlamak üzere kalbinnin açılıp arıtılmasından
    söz edilmektedir. Ayrıca, onun getirdiği dindeki kolaylıklara dikkat
    çekilerek Allah'a ºükretmeye teºvik edilmektedir.


    95-et-TÎN

    "Tîn", dağ adı veya incir demektir. Bürûc sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 8 (sekiz) âyettir.


    96-el-ALAK

    Alak,
    insanın yaratılış safhalarından olan aşılanmış yumurtayı ifade eder. Bu
    sûreye "İkra' sûresi" de denir. Mekke'de inmiştir; 19 âyettir. İlk 5
    âyeti, Kur'an'ın ilk inen âyetleridir. Bu sûrede okumanın, öğrenmenin
    üstünlüğü, insanın yaratılışı, kalemin özelliği, bunların insana
    Allah'ın ihsanı olduğu, insanın bunları düşünmesi, Rabbine itaat etmesi
    gerektiği, aksi halde azaba dûçar olacağı anlatılır.


    97-el-KADR

    Kadir
    gecesinden söz ettiği için bu adı almıştır. Abese sûresinden sonra
    Mekke'de inmiştir. 5 (beş) âyettir. Sûrede, Kadir gecesinden, onun
    faziletinden, o gecede meleklerin yeryüzüne iniºinden bahsedilir.


    98-el-BEYYİNE

    Açık
    delil manasına gelen ve birinci âyette geçen "beyyine" kelimesi sûreye
    ad olmuştur. Talâk sûresinden sonra Medine'de inmiştir, 8 (sekiz)
    âyettir. Bu sûrede kâfirlerden ve müşriklerden söz edilmiş, onların
    bazı davranışları anlatılmış, inanan ve iyi işler yapanların kurtuluşa
    ereceği ifade edilmiºtir.


    99-ez-ZİLZÂL

    Deprem
    demek olan "zilzâl", sûrenin ilk âyetinde geçer. Nisâ sûresinden sonra
    Medine'de inmiştir, 8 (sekiz) âyettir. Kıyametin kopmasından,
    insanların yeniden dirilip hesap vermelerinden, herkesin -iyi ya da
    kötü- ettiğini bulacağından bahseder.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:49 pm

    100-el-ÂDİYÂT

    Âdiyât,
    koşan atlar demektir. Asr sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 11
    (onbir) âyettir. Bu sûrede insanoğlunun nankörlüğünden, kıyamet günü
    ortaya çıkacak acıklı durumdan söz edilir.


    101-el-KÂRİA

    Kâria,
    kapı çalan demektir ve kıyamet kasdedilmiştir. Kureyş sûresinden sonra
    Mekke'de inmiştir, 11 (onbir) âyettir. Bu sûrede, kıyametin kopuşunda
    meydana gelecek olaylardan ve insanın âkıbetinden söz edilmiştir.


    102-et-TEKÂSÜR

    Tekâsür,
    çokluk yarışı ve çoklukla övünmek demektir. Kevser sûresinden sonra
    Mekke'de inmiştir. 8 (sekiz) âyettir. Cahiliye Arapları, mal, evlât ve
    akrabalarının çokluğunu bir gurur ve şeref sebebi sayarlar, hatta bu
    hususta yaşayanlarla yetinmeyip kabilelerinin üstünlüğünü geçmişleriyle
    de isbat etmek için kabirlere gider, ölmüş akrabalarının çokluğuyla
    övünürlerdi. Sûrede onların bu tutumu eleştirilmekte ve gerçek
    üstünlüğün ahirette ortaya çıkacağı belirtilmektedir.


    103-el-ASR

    Asr,
    yüzyıl, ikindi vakti ve meyvenin suyunu çıkarmak gibi manalara gelir.
    "Asr"a yemin ile söze başladığı için bu adı almıştır. İnşirâh
    sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 3 (üç) âyettir. Sûrede kurtuluşun
    imana, iyi işler yapmaya hakkı ve sabrı tavsiye etmeye bağlı olduğu
    anlatılmıştır.



    104-el-HÜMEZE

    Hümeze,
    birini arkasından çekiştirmek, onunla alay etmek, kırmak ve incitmek
    manalarına gelir. Kıyamet sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 9 (dokuz)
    âyettir.


    105-el-FÎL

    Kâbe'yi yıkmak isteyen
    Ebrehe'nin fillerle hücumunu konu edindiği için bu adı almıştır.
    Kâfirûn sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 5 (beº) âyettir.


    106-KUREYŞ

    Kureyş'e
    cahiliye devrinde verilen bazı imtiyazlardan bahsettiği için bu adı
    almıştır. Tîn sûresinden sonra Mekke'de inmiºtir, 4 (dört) âyettir.


    107-el-MÂÛN

    Mâûn,
    zekât vermek yahut bir şeyi geçici olarak kullanması için birine vermek
    şeklinde yardım demektir. Âlimlerin çoğuna göre tamamı Mekke'de
    inmiştir, 7 (yedi) âyettir. Dini yalanlayan, iyilikten uzak duran
    kimseler hakkında inmiştir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında Empty Geri: Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 25, 2008 11:50 pm

    108-el-KEVSER

    Kevser,
    çok nimet demektir; ayrıca cennette bir havuzun da adıdır. Âdiyât
    sûresinden sonra Mekke'de inen bu sûre 3 (üç) âyettir. Erkek çocukları
    yaşamadığı için Peygamberimize müşrikler, nesli kesik manasına "ebter"
    dediler. Sûrede buna cevap verilmiştir.


    109-el-KÂFİRÛN

    Kâfirlerden söz ettiği için bu adı almıştır. Mâûn sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 6 (altı) âyettir.


    110-en-NASR

    Nasr,
    yardım demektir. Sûrede Allah'ın Hz. Peygamber'e yardım ederek
    fetihlere kavuşturduğu ifade edildiği için bu adı almıştır. Bu sûre,
    Mekke'nin fethi sırasında inmiş olmakla beraber Medine devrinde yani
    hicretten sonra indiği için medenî (Medine'de inen) sûrelerdendir. 3
    (üç) âyettir. İslâm zaferini haber verir. İbn Ömer'den gelen rivayete
    göre bu sûre indikten sonra Peygamberimiz seksen gün yaşamıştır.


    111-TEBBET

    Tebbet,
    "kurusun" manasına bedduadır. Ebu Leheb hakkında inmiştir. Zira o,
    eziyet etmek kasdıyla Resûlullah'ın yoluna gizlice diken koymuş, bu
    işte kendisine karısı da yardım etmişti. Sûre, "Mesed sûresi" diye de
    anılır. Fâtiha sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 5 (beş) âyettir.
    (Bir rivayete göre Şuarâ sûresinin 124. âyeti gereğince Efendimiz yakın
    akrabasını çağırarak, onları İslâm'a dâvet etmişti. Amcası Ebû Leheb
    galiz sözler sarfederek, "Bizi bunun için mi çağırdın?" demişti. Bunun
    üzerine bu sûre indi.)


    112-el-İHLÂS

    İhlâs, samimi
    olmak, dine içtenlikle bağlanmak, esaslarını sırf Allah rızası için
    uygulamak anlamınadır. Mekke'de inmiştir, 4 (dört) âyettir. İslâm'ın
    tevhid akîdesinin en özlü ve anlamlı ifadesidir.


    113-el-FELAK

    Felak,
    sabah manasına geldiği gibi yarmak manasına da gelir. Bunndan sonra
    gelen Nâs sûresiyle birlikte ikisine "iki koruyucu" anlamında
    "muavvizeteyn" denir. Bu sûrelerin şifa maksadıyla okunduğuna dair
    hadisler vardır. Medine'de inmiºtir. 5 (beº) âyettir.


    114-en-NÂS

    Nâs, insanlar demektir. Medine'de inmiştir, 6 (altı) âyettir.

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 11:56 am