Sûrelerin İniş Sebepleri Hakkında
--------------------------------------------------------------------------------
1-el-FÂTİHA
Müddesir
sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 7 (yedi) âyettir. Kur'an'ın ilk
sûresi olduğu için açış yapan, açan manasına "Fâtiha" denilmiştir.
Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına "Ümmü'l-Kitâp" dinin
asıllarını ihtiva eden manasına "el-Esâs", ana hatlarıyla İslâm'ı
anlattığı için "el-Vâfiye" ve "el-Seb'u'l-Mesânî", birçok esrarı
taşıdığı için "el-Kenz". Peygamberimiz "Fâtiha'yı okumayanın namazı
olmaz" buyurmuştur. Onun için, Fâtiha, namazların her rekâtında okunur.
Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve münâcâttır. Kulluğun yalnız
Allah'a yapılacağı, desteğin yalnızca Allah'tan geldiği, doğru yola
varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah'ın iradesine dayandığı,
çünkü hayrı da şerri de yaratanın Allah olduğu hususları bu sûrede
ifadesini bulmuştur. Kur'an, insanlığa doğru yolu göstermek için
indirilmiştir. Kur'an'ın ihtiva ettiği esaslar ana hatları ile
Fâtiha'da vardır. Zira Fâtiha'da, övgüye, ta'zime ve ibadete lâyık bir
tek Allah'ın varlığı, O'nun hakimiyeti, O'ndan başka dayanılacak bir
güç bulunmadığı anlatılır ve doğru yola gitme, iyi insan olma dileğinde
bulunulur.
2-el-BAKARA
Medine'de
inmiştir. 286 (ikiyüzseksenaltı) âyettir. Kur'an'ın en uzun sûresidir.
Adını, 67-71. âyetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır.
Yalnız 281. âyeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir. İnanca, ahlâka ve
hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı bu sûrede yer almıştır.
3-ÂL-İ İMRÂN
Medine'de nâzil olmuştur. 200 (İki
yüz) âyettir. 34-37. âyetlerde Hz. Meryem'in babasının mensup olduğu
İmrân ailesinden söz edildiği için sûre bu adı almıştır.
4-en-NİSÂ
Hicretten
sonra Medine'de nâzil olmuştur, 176 (yüzyetmişaltı) âyettir. "Nisâ"
kadınlar demektir. Bu sûrede daha çok kadından, cemiyet içinde
kadınların hukukî ve içtimaî yer ve değerlerinden bahsedildiği için
adına "Nisâ" denmiştir.
5-el-MÂİDE
Üçüncü
âyetin dışında sûrenin bütünü Medine'de, hicrî altıncı yılda nâzil
olmuştur. 120 (yüzyirmi) âyettir. Buhârî ve Müslim'de, Hz. Ömer'den
rivayet edildiğine göre "Bugün size dininizi ikmal ettim..." ifadesinin
yer aldığı âyet Mekke'de, vedâ haccında, cuma günü, Arafe akşamı nâzil
olmuştur. "Mâide" sofra demektir. 112 ve 114. âyetlerde, Hz. İsa
zamanında, gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiği için
sûreye bu isim verilmiştir. Bundan önceki sûrede dinî zümreler içinden
münafıklar ağırlıkla söz konusu edilmişti. Bu sûrede ise yine
münafıklardan bahsedilmekle beraber ağırlık ehl-i kitapta ve özellikle
hristiyanlardadır. Bunun dışında sûrede hac farizası, abdest, gusül,
teyemmüm ile ilgili bazı bilgiler, içki ve kumar yasağı, ahitlere ve
söze bağlılık, içtimaî ve ahlâkî münasebetler, haram ve helâl
yiyecekler gibi bilgi ve hükümlere temas edilmiºtir.
6-el-EN'ÂM
En'âm
sûresi, 165 (yüzaltmışbeş) âyettir. 91, 92, 93 ve 151, 152, 153.
âyetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Sûrenin bazı
âyetlerinde Arapların, kurban edilen hayvanlarla ilgili birtakım
gelenekleri kınandığı için sûreye En'âm sûresi denmiştir. En'âm; koyun,
keçi, deve, sığır ve manda cinslerini bir arada ifade eden bir
kelimedir.
7-el-A'RÂF
A'râf
sûresi Mekke'de inmiş olup, 206 (ikiyüzaltı) âyettir. 46. ve 48.
âyetlerde A'râf'ta yani cennet ve cehennem ehli arasındaki yüksek bir
yerde bulunan insanlardan söz edildiği için sûreye bu ad verilmiştir.
8-el-ENFÂL
Enfâl
sûresi, 75 (yetmişbeş) âyettir. 30 ilâ 36. âyetler Mekke'de, diğerleri
Medine'de inmiştir. Enfâl, ziyade manasına gelen "nefl" kelimesinin
çoğuludur. İslâm dinini savunmak için yapılan savaşlarda elde edilen
sevaba ek olarak alınan ganimet malına da "nefl" denilmiştir. Sûrenin
birinci âyetinde savaştan elde edilen ganimetlerin Allah ve Resûlüne
ait olduğu ifade edildiği için sûreye bu ad verilmiştir.
--------------------------------------------------------------------------------
1-el-FÂTİHA
Müddesir
sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 7 (yedi) âyettir. Kur'an'ın ilk
sûresi olduğu için açış yapan, açan manasına "Fâtiha" denilmiştir.
Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına "Ümmü'l-Kitâp" dinin
asıllarını ihtiva eden manasına "el-Esâs", ana hatlarıyla İslâm'ı
anlattığı için "el-Vâfiye" ve "el-Seb'u'l-Mesânî", birçok esrarı
taşıdığı için "el-Kenz". Peygamberimiz "Fâtiha'yı okumayanın namazı
olmaz" buyurmuştur. Onun için, Fâtiha, namazların her rekâtında okunur.
Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve münâcâttır. Kulluğun yalnız
Allah'a yapılacağı, desteğin yalnızca Allah'tan geldiği, doğru yola
varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah'ın iradesine dayandığı,
çünkü hayrı da şerri de yaratanın Allah olduğu hususları bu sûrede
ifadesini bulmuştur. Kur'an, insanlığa doğru yolu göstermek için
indirilmiştir. Kur'an'ın ihtiva ettiği esaslar ana hatları ile
Fâtiha'da vardır. Zira Fâtiha'da, övgüye, ta'zime ve ibadete lâyık bir
tek Allah'ın varlığı, O'nun hakimiyeti, O'ndan başka dayanılacak bir
güç bulunmadığı anlatılır ve doğru yola gitme, iyi insan olma dileğinde
bulunulur.
2-el-BAKARA
Medine'de
inmiştir. 286 (ikiyüzseksenaltı) âyettir. Kur'an'ın en uzun sûresidir.
Adını, 67-71. âyetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır.
Yalnız 281. âyeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir. İnanca, ahlâka ve
hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı bu sûrede yer almıştır.
3-ÂL-İ İMRÂN
Medine'de nâzil olmuştur. 200 (İki
yüz) âyettir. 34-37. âyetlerde Hz. Meryem'in babasının mensup olduğu
İmrân ailesinden söz edildiği için sûre bu adı almıştır.
4-en-NİSÂ
Hicretten
sonra Medine'de nâzil olmuştur, 176 (yüzyetmişaltı) âyettir. "Nisâ"
kadınlar demektir. Bu sûrede daha çok kadından, cemiyet içinde
kadınların hukukî ve içtimaî yer ve değerlerinden bahsedildiği için
adına "Nisâ" denmiştir.
5-el-MÂİDE
Üçüncü
âyetin dışında sûrenin bütünü Medine'de, hicrî altıncı yılda nâzil
olmuştur. 120 (yüzyirmi) âyettir. Buhârî ve Müslim'de, Hz. Ömer'den
rivayet edildiğine göre "Bugün size dininizi ikmal ettim..." ifadesinin
yer aldığı âyet Mekke'de, vedâ haccında, cuma günü, Arafe akşamı nâzil
olmuştur. "Mâide" sofra demektir. 112 ve 114. âyetlerde, Hz. İsa
zamanında, gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiği için
sûreye bu isim verilmiştir. Bundan önceki sûrede dinî zümreler içinden
münafıklar ağırlıkla söz konusu edilmişti. Bu sûrede ise yine
münafıklardan bahsedilmekle beraber ağırlık ehl-i kitapta ve özellikle
hristiyanlardadır. Bunun dışında sûrede hac farizası, abdest, gusül,
teyemmüm ile ilgili bazı bilgiler, içki ve kumar yasağı, ahitlere ve
söze bağlılık, içtimaî ve ahlâkî münasebetler, haram ve helâl
yiyecekler gibi bilgi ve hükümlere temas edilmiºtir.
6-el-EN'ÂM
En'âm
sûresi, 165 (yüzaltmışbeş) âyettir. 91, 92, 93 ve 151, 152, 153.
âyetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir. Sûrenin bazı
âyetlerinde Arapların, kurban edilen hayvanlarla ilgili birtakım
gelenekleri kınandığı için sûreye En'âm sûresi denmiştir. En'âm; koyun,
keçi, deve, sığır ve manda cinslerini bir arada ifade eden bir
kelimedir.
7-el-A'RÂF
A'râf
sûresi Mekke'de inmiş olup, 206 (ikiyüzaltı) âyettir. 46. ve 48.
âyetlerde A'râf'ta yani cennet ve cehennem ehli arasındaki yüksek bir
yerde bulunan insanlardan söz edildiği için sûreye bu ad verilmiştir.
8-el-ENFÂL
Enfâl
sûresi, 75 (yetmişbeş) âyettir. 30 ilâ 36. âyetler Mekke'de, diğerleri
Medine'de inmiştir. Enfâl, ziyade manasına gelen "nefl" kelimesinin
çoğuludur. İslâm dinini savunmak için yapılan savaşlarda elde edilen
sevaba ek olarak alınan ganimet malına da "nefl" denilmiştir. Sûrenin
birinci âyetinde savaştan elde edilen ganimetlerin Allah ve Resûlüne
ait olduğu ifade edildiği için sûreye bu ad verilmiştir.