.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Uykusuz Yorgun Araç Kullanımı

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Uykusuz Yorgun Araç Kullanımı Empty Uykusuz Yorgun Araç Kullanımı

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Ekim 13, 2008 6:22 pm


    Birçok kişi alkollü araç kullanmanın ne kadar tehlikeli
    olduğunun bilincinde ve farkında olmakla birlikte, yorgun ve
    uykusuz araç kullanmanın da en az alkollü araç kullanmak
    kadar tehlikeli olduğu ve en önemli kaza nedenlerinden biri
    olduğu gerçeğini yeterince bilmemekte ya da göz ardı
    etmektedir. Oysa, uykusuzluk, tıpkı alkol ve uyuşturucunun
    etkisi altındayken olduğu gibi sürücülük performansını
    olumsuz etkilemekte ve ciddi trafik kazalarına neden
    olmaktadır.

    ABD Ulusal Karayolları Trafik Güvenliği Dairesi (NHTSA)
    verilerine göre yorgun ve uykusuz araç kullanmaya bağlı her
    yıl yaklaşık 100.000 kaza (tüm kazaların % 1.5'i) ve yılda
    yaklaşık 1500 ölüm (tüm ölümlü kazaların % 4'ü) meydana
    gelmektedir. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre,
    kendileriyle mülakat yapılan ağır vasıta sürücüleri en
    önemli kaza nedenleri olarak, alkollü iken araç
    kullanmak(%23.5), hatalı sollama yapmak (%22), yorgun ve
    uykusuz araç kullanmak (% 17.1), yeterli sürücülük deneyimi
    olmamak(%16.2) ve trafiğin akışına göre hızı ayarlayamamak
    gibi sürücü hatalarını belirtmişlerdir(Sönmez, 1999)




    DİREKSİYON BAŞINDA YORGUNLUK VE UYKU BELİRTİLERİ

    Direksiyon başındayken yorgunluk ve uykusuzluğun basit
    işaretleri vardır. Bunlar,






    • Gözlerin karıncalanması



    • Ensede gerginlik



    • Sırt ağrıları



    • Esneme



    • Başı dik tutmakta güçlük çekilmesi



    • Gözleri belirli bir noktaya odaklamada güçlük
      çekilmesi



    • Trafik işaretlerinin atlanması ya da hatırlanmaması






    SÜRÜCÜ YORGUNLUĞUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER

    Özellikle ticari araç ve ağır vasıta sürücüleri olmak üzere
    sürücüler hangi nedenlerle yorgun ve uykusuz olarak
    direksiyon başına geçmektedirler? Bu alanda yapılan
    araştırmalar incelendiğinde, uykusuz araç kullanmaya bağlı
    faktörlerin dört temel grup altında toplandığı
    görülmektedir.


    1. Zaman

    Günün hangi saatlerinde ve ne kadar süreyle araç
    kullanıldığı yorgunluğu ve uykusuzluğu belirleyen en temel
    faktör olarak görülmektedir. Araştırma bulgularına göre, 8-9
    saatten fazla araç kullanıldığında, yorgunluk ve dikkat
    dağılmasına bağlı ciddi sorunlar başlamakta, sürücülük
    performansı olumsuz etkilenmekte ve kaza riski önemli ölçüde
    artmaktadır. Özellikle kamyon sürücülerinin yorgunluğa ve
    uykusuzluğa bağlı kazalara daha yatkın oldukları
    görülmektedir . Her yıl katedilen mesafeye ek olarak, birçok
    kamyon sürücüsü vücudun en uykulu ve yorgun olduğu zamanda,
    gece araç kullanmaktadır. Ülkemizde, karayolu ile yük
    taşımacılığının diğer taşıma sistemleri içindeki payının %90
    olduğu, yolcu taşımacılığının ise % 95 olduğu ve ölümlü
    trafik kazalarının % 13.9' unun ağır vasıta kazaları olduğu
    göz önünde bulundurulduğunda, ağır vasıta sürücülerinin
    önemli bir risk grubu oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
    Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre, kendileriyle mülakat
    yapılan ağır vasıta sürücüleri en önemli kaza nedenleri
    olarak, alkollü iken araç kullanmak(%23.5), hatalı sollama
    yapmak ( %22), yorgun ve uykusuz araç kullanmak (% 17.1),
    yeterli sürücülük deneyimi olmamak(%16.2) ve trafiğin
    akışına göre hızı ayarlayamamak gibi sürücü hatalarını
    belirtmişlerdir (Sönmez, 1999).


    2. Direksiyon başına geçmeden önce uykusuz kalmak ya
    da yeterli uyku uyumamak

    Araştırmalar göstermektedir ki, genelde ortalama 16 saatten
    fazla uykusuz kalma sonucunda sürüş performansında önemli
    derecede bozulmalar başlamakta ve trafik güvenliği açısından
    da ciddi tehlikeler başlamaktadır.
    Bir araştırmada kazaya
    sebebiyet veren sürücülerin aynı kazaya karışan diğer
    sürücülere göre kaza öncesi uyku sürelerinin daha kısa
    olduğu bulunmuştur.


    3. Uyku bozukluğu
    Ağır vasıta sürücülerinde görülme sıklığı daha fazla olan
    çeşitli sağlık sorunlarına bağlı (uyku apne sendromu ve
    narkolepsi gibi) uyku bozuklukları, sürücülerin direksiyon
    başında uyuya kalmasına neden olmakta ve trafik güvenliği
    açısından ciddi tehlikeler oluşturmaktadır


    4. Çevresel faktörler

    Yolların monoton olması, uyarıcı önlemlerin alınmamış
    olması, iklim koşullarının elverişsiz olması ya da
    sürücülerin ihtiyaç duyduklarında dinlenme ve uyku
    molalarına olanak sağlayacak tesis veya mola yerlerinin
    bulunmayışını da yorgunluğu artıran önemli faktörler
    arasında sayabiliriz. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik
    Araştırma Merkezi'nin Hacettepe Üniversitesi ile ortaklaşa
    yapmış olduğu, ağır vasıta sürücülerinin yaşam ve çalışma
    koşullarına ilişkin araştırmaya göre, araştırmaya katılan
    kamyon, otobüs ve çekici sürücülerinin yaklaşık yirmide biri
    uyuyacak ve yemek yiyecek yer bulma , onda biri
    temizlik-tuvalet-şahsi bakım ve haberleşme ihtiyacının
    giderilmesi, üçte biri ise araçların küçük arızalarını
    gidermek için uygun yer bulmada sorun yaşadıklarını
    belirtmişlerdir.






    UYKUSUZLUĞUN PERFORMANS ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ




    Uykusuzluk, kişilerin güvenli sürüş için kritik olan
    performanslarını olumsuz yönde etkilediğinden en önemli kaza
    nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. ( Dinges ve
    Kribbs, 1991). Peters ve arkadaşlarının yaptığı bir
    araştırmada, aşamalı uyku yoksunluğunun, simülasyonlu sürücü
    performansı üzerindeki etkilerine ve kaza oranlarına
    bakılmış ve uykusuzluğun yoldan çıkma kazalarına neden olan
    anlamlı bir faktör olduğu görülmüştür.Kaza oranlarında,
    orta düzeyde bir uyku kısıtlamasından sonra(4 saat) küçük
    bir artış, uyku kısıtlamasının artmasıyla birlikte, ciddi
    artışlar görülmüştür. Bu çalışma sonucunda, 36 ve 60 saat
    uyanık kalma durumunda, trafik güvenliği açısından çok ciddi
    tehlikelerin ortaya çıktığı görülmektedir.


    Laboratuar ortamında ve araç içi çalışmalarda belirlenen
    etkiler şunlardır:






    • DAHA YAVAŞ TEPKİ ZAMANI:
      Uykusuzluk, optimum tepki zamanlarını azaltmakta ve orta
      derecede uykulu kişilerde performansı azaltarak, tehlike
      anında zamanında durabilmelerini engellemektedir(Dinges,1995).
      Tepki
      zamanındaki çok hafif yavaşlamalar ise, özellikle yüksek
      hızlarda kaza riskleri üzerinde derin bir etki
      yaratabilmektedir.




    • GENEL DİKKAT DÜZEYİNİN AZALMASI:
      Sürücüler yaşları ve fiziksel durumları ne olursa olsun,
      her 90-120 dakikada bir dikkat azalmasına maruz
      kalırlar. Uykusuzluk ise dikkat azalmasını artıran en
      önemli etkenlerden biridir. Bununla birlikte, sürücülük
      gibi dikkate dayalı işlemlerdeki performans uykusuzluğa
      bağlı olarak düşmekte, tepkisizlik süreleri veya
      gecikmiş tepkilerin oranı artmaktadır. ( Haroldsson ve diğ.,
      1990;
      Kribs ve Dinges, 1994 ). Uyku ihtiyacı olan kişi
      direksiyonda daha çabuk yorulmakta, zamanla dikkati
      azalmakta ve direksiyon başında uyuya kalarak kazaya
      neden olabilmektedir.

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Uykusuz Yorgun Araç Kullanımı Empty Geri: Uykusuz Yorgun Araç Kullanımı

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Ekim 13, 2008 6:23 pm




    • BİLGİ İŞLEMEDE BOZUKLUK: Bilgiyi
      işleme ve birleştirme işlemleri daha uzun sürmekte, kısa
      süreli bellek doğruluğu azalmakta ve performans
      düşmektedir. (Dinges, 1995). Özetle, uykusuzluk, tıpkı
      alkol ve uyuşturucunun etkisi altındayken olduğu gibi,
      tepki zamanı, dikkat, algılama, muhakeme ve koordinasyon
      gibi zihinsel ve psikomotor becerileri olumsuz yönde
      etkilemekte ve kazaya neden olmaktadır. Diğer bir
      ifadeyle,
      uykulu ve yorgun bir sürücü, çevreden gelen
      bilgileri uyanık bir sürücüyle aynı hızda ve aynı
      doğrulukta algılayamamakta, değerlendirememekte ve
      tehlike anında kazayı önleyebilmek için yeterince hızlı
      tepki verememektedir. Uykusuzluk ve yorgunluğun sürüş
      performansı üzerine etkilerinin alkolün etkileriyle
      karşılaştırıldığı bir araştırmada, deneklerin bir bölümü
      28 saat uyanık tutulmuşlar, diğerlerine ise kanlarındaki
      alkol oranı 0.1 promile
      ulaşıncaya dek her yarım saatte
      bir alkol verilmiş ve her yarım saate bir el-göz
      koordinasyon testi uygulanmıştır. 28 saat uykusuz kalan
      deneklerin koordinasyon düzeyleri, 0.1 promil oranında
      alkol alan deneklerinkine,
      17 saat uykusuz kalanların
      ise 0.5 promil oranında alkol alanlarınkine eşdeğer
      düzeyde bozuk çıkmıştır (NSF, National Campaign on
      Drowsy Driving,1993).





    YORGUNLUK VE UYKUSUZLUĞA BAĞLI KAZALAR EN ÇOK
    KİMLERİ TEHDİT




    ETMEKTEDİR?




    • Özelikle ağır vasıta sürücüleri olmak üzere,
      dinlenmeden uzun süre araç kullanan sürücüler



    • Sık sık gece yolculuğu yapanlaruyku bozukluğu olan
      kişiler (kronik uykusuzluk, narkolepsi veya uyku apnesi
      gibi gündüz aşırı derecede uykusuzluk yaratan
      bozukluklar)



    • Uyku getiren ilaç kullanan veya alkolün etkisinde
      araç kullananlar



    • Vardiya sistemiyle çalışanlar





    UYKUSUZ VE YORGUN ARAÇ KULLANMAYA BAĞLI KAZALARIN
    GENEL




    ÖZELLİKLERİ




    Uykusuzluğu , alkole bağlı kazaların aksine, kaza mahallinde
    ölçebilecek kan, nefes testi gibi objektif ölçme yöntemleri
    henüz mevcut değildir. Bu nedenle, uykusuz araç kullanmaya
    bağlı kazalarla ilgili değerlendirmeler , sübjektif
    bulgulara, polis kaza tespit raporlarına ya da sürücülerin
    kendi beyanlarına dayanmaktadır. Bu değerlendirmeler
    ışığında ortaya çıkan uykusuz ve yorgun araç kullanmaya
    bağlı kazaların genel özellikleri aşağıda sıralanmıştır;






    • KAZANIN GECE GEÇ SAATLERDE MEYDANA GELMESİ:
      Günün saati sürücü yorgunluğunu ve dikkatini
      etkileyen en tutarlı etkendir. Sürücü yorgunluğu gece
      sürüşünde gündüze oranla çok daha yüksek
      düzeydedir( Lavie,1998) Uykusuz araç kullanmaya bağlı kazalar,
      ağırlıklı olarak gece yarısından sonra meydana
      gelmektedir. Uykusuzluğa bağlı kaza riski, hem genç
      sürücülerde( 25 yaş ve altı) hem de 26-45 yaş
      sürücülerde gece saatlerinde artış göstermektedir.
      Ancak, 65 yaş üzerindeki sürücülerin öğleden sonra kaza
      riski daha fazladır (Pack ve ark.,1995; Wang, Knipling,
      Goodman,1996).




    • AĞIR KAZA OLMASI: Uykusuzluğa bağlı
      trafik kazalarında muhtemelen yüksek hız, gecikmiş tepki
      zamanıyla birleştiği için, ağır yaralanma ve ölümler çok
      daha fazla görülmektedir. Pack (1995) ve Maycock (1996)
      en ciddi kazaların büyük oranda uykusuzluğa bağlı olduğu
      sonucuna varmışlardır.




    • KAZAYA KARIŞAN TEK ARACIN OLMASI VE ARACIN
      YOLDAN ÇIKMASI:
      ABD ( Kuzey Carolina) Polis
      kaza raporlarının analizi sonucunda, alkol temelli
      olmayan uykusuz araç kullanmaya bağlı kazaların büyük
      oranında yoldan çıkan tek aracın olduğu görülmüştür (Pack
      ve ark., 1995).




    • KAZANIN HIZ LİMİTİNİN YÜKSEK OLDUĞU YOLLARDA
      MEYDANA GELMİŞ OLMASI:
      NHTSA verileri,
      uykusuzluğa veya yorgunluğa bağlı kazaların hız
      limitlerinin yüksek olduğu karayollarında meydana
      geldiğini göstermektedir. Pack ve ark.(1995),
      uykusuzluğa bağlı kazaların daha çok hız limitinin
      yüksek olduğu yollarda meydana gelmesini gecikmiş tepki
      zamanıyla açıklamaktadırlar.




    • SÜRÜCÜNÜN KAZAYI ÖNLEYEBİLMEK İÇİN HERHANGİ
      BİR GİRİŞİMDE BULUNAMAMIŞ OLMASI:
      Kaza
      verileri, uykulu sürücülerin kazayı önleyici bir
      harekette bulunma olasılıklarının oldukça
      düşük olduğunu
      ortaya koymaktadır (Wang, Knipling, Goodman, 1996).




    • SÜRÜCÜNÜN ARAÇTA YALNIZ OLMASI:
      Kaza araştırmalarına göre, uykusuz araç kullanmaya bağlı
      kazaların yaklaşık %80'ninde sürücünün araçta yalnız
      olduğu saptanmıştır( Mc. Carlt ve diğ.,1996)Öte yandan,
      direksiyon başında uyuya kalan ancak,kaza yapmayan
      sürücülerin ise araçta yalnız olmadıkları görülmüştür (Wilkins
      ve ark.,1997)










    ALINACAK ÖNLEMLER VE ÖNERİLER




    Uykusuz ve yorgun araç kullanmaya karşı alınacak önlemler ya
    doğrudan uykusuz araç kullanmamayı amaçlayan ya da
    uykusuzluk meydana geldikten sonraki durumu düzeltmeye
    yöneliktir. Yeterli uyku uyuyarak uykusuzluğu
    önlemek
    herhangi bir telafi edici önlemden hem daha kolaydır hem de
    daha etkilidir. Uyku geldikten sonra alınan önlemlerin
    etkisi çok fazla sürmemektedir. En fazla sürücülerin
    uyuyabilecek bir yer bulmalarına yetecek kadar
    bir süre için
    etkili olabilmektedir.


    Kafein alımı, radyo dinlemek, araçtan inip kısa bir yürüyüş
    yapmak, camı açmak vb gibi geçici önlemler kesinlikle iyi
    bir uyku alışkanlığının yerini almamalı ve uykusuz
    sürücülerin varacakları yere güvenle varmalarını sağlayacak
    etkili stratejiler olarak algılanmamalıdır.


    SÜRÜCÜLERİN ALABİLECEKLERİ ÖNLEMLER
    DİREKSİYON BAŞINA GEÇMEDEN ÖNCE





    • Uykusuzluğa neden olan hastalıkların tedavi edilmesi



    • Yeterli uyku uyumak için zamanın iyi planlanması



    • Uykulu iken yasal limitin altında bile alkol
      alınmaması



    • Gece saat 12 ile sabah saat 6 arası mümkün olduğunca
      araç kullanılmaması · uyku getirici ve uyuşturucu etkisi
      olan ilaç tedavisi süresince araç kullanılmaması




    DİREKSİYON BAŞINDAYKEN





    • Uzun süreli araç kullanırken düzenli aralıklarla
      dinlenme molaları verilmesigünde ortalama 8-9 saatten
      fazla araç kullanılmaması




    • Yorgun ve uykusuz hissedilmesi halinde araç
      kullanmayı bırakıp, uygun bir yerde yeterli uykuyu
      alıncaya kadar uyunması




    • Yola devam etmeden önce kısa bir uyku molası
      verilmesi: 15-20 dakikalık uyku molalarının performansı
      artırdığı görülmüştür (Horne&Reyner, 1995; Dinges ve
      ark., 1987; Philip ve ark.,1997). Laboratuar ortamında
      yapılan bir araştırmada, 35 saat süresince her altı
      saatte bir verilen uyku molalarının performansı
      sürdürmekte etkili olduğu bulunmuştur.Bazı araştırma
      sonuçları, Kahve, çay veya kola gibi kafein içeren
      uyarıcıların, uykulu kişilerde dikkati artırdığını
      göstermektedir (Regina ve ark., 1974; Lumley ve ark.,
      1987;Griffiths ve ark., 1990; Lorist ve ark.,1994)..
      Örneğin,uzun süreli sürüş işleminde, kafeinin,
      yorgunluğun gelişmesindeki etkilerine
      bakıldığı bir
      araştırmada, 200 mg (2-3 fincan kahve) kafeinin,
      yorgunluğun belirtilerini azalttığı ve genel performansı
      artırdığı bulunmuştur (Gibson, Mascard&Starmer,1995).
      Ancak, kafeinin performans üzerinde deneylerle
      kanıtlanmış etkileri bulunmakla birlikte , bu etkilerin
      kısa süreli olduğu ve sadece uygun bir yer bulup
      dinleninceye kadar işe yarayabileceği ve uykusuzluğu
      gidermenin en etkili yolunun sadece uyumak olduğu
      gerçeği göz ardı edilmemelidir.


      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 2:43 am