Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmek • Temanın fişine geri dönmek
Uykusuz Yorgun Araç Kullanımı
.talk4her :: motorlu araçlar :: trafik
1 sayfadaki 1 sayfası
Uykusuz Yorgun Araç Kullanımı
Birçok kişi alkollü araç kullanmanın ne kadar tehlikeli
olduğunun bilincinde ve farkında olmakla birlikte, yorgun ve
uykusuz araç kullanmanın da en az alkollü araç kullanmak
kadar tehlikeli olduğu ve en önemli kaza nedenlerinden biri
olduğu gerçeğini yeterince bilmemekte ya da göz ardı
etmektedir. Oysa, uykusuzluk, tıpkı alkol ve uyuşturucunun
etkisi altındayken olduğu gibi sürücülük performansını
olumsuz etkilemekte ve ciddi trafik kazalarına neden
olmaktadır.
ABD Ulusal Karayolları Trafik Güvenliği Dairesi (NHTSA)
verilerine göre yorgun ve uykusuz araç kullanmaya bağlı her
yıl yaklaşık 100.000 kaza (tüm kazaların % 1.5'i) ve yılda
yaklaşık 1500 ölüm (tüm ölümlü kazaların % 4'ü) meydana
gelmektedir. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre,
kendileriyle mülakat yapılan ağır vasıta sürücüleri en
önemli kaza nedenleri olarak, alkollü iken araç
kullanmak(%23.5), hatalı sollama yapmak (%22), yorgun ve
uykusuz araç kullanmak (% 17.1), yeterli sürücülük deneyimi
olmamak(%16.2) ve trafiğin akışına göre hızı ayarlayamamak
gibi sürücü hatalarını belirtmişlerdir(Sönmez, 1999)
DİREKSİYON BAŞINDA YORGUNLUK VE UYKU BELİRTİLERİ
Direksiyon başındayken yorgunluk ve uykusuzluğun basit
işaretleri vardır. Bunlar,
Gözlerin karıncalanması
Ensede gerginlik
Sırt ağrıları
Esneme
Başı dik tutmakta güçlük çekilmesi
Gözleri belirli bir noktaya odaklamada güçlük
çekilmesi
Trafik işaretlerinin atlanması ya da hatırlanmaması
SÜRÜCÜ YORGUNLUĞUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Özellikle ticari araç ve ağır vasıta sürücüleri olmak üzere
sürücüler hangi nedenlerle yorgun ve uykusuz olarak
direksiyon başına geçmektedirler? Bu alanda yapılan
araştırmalar incelendiğinde, uykusuz araç kullanmaya bağlı
faktörlerin dört temel grup altında toplandığı
görülmektedir.
1. Zaman
Günün hangi saatlerinde ve ne kadar süreyle araç
kullanıldığı yorgunluğu ve uykusuzluğu belirleyen en temel
faktör olarak görülmektedir. Araştırma bulgularına göre, 8-9
saatten fazla araç kullanıldığında, yorgunluk ve dikkat
dağılmasına bağlı ciddi sorunlar başlamakta, sürücülük
performansı olumsuz etkilenmekte ve kaza riski önemli ölçüde
artmaktadır. Özellikle kamyon sürücülerinin yorgunluğa ve
uykusuzluğa bağlı kazalara daha yatkın oldukları
görülmektedir . Her yıl katedilen mesafeye ek olarak, birçok
kamyon sürücüsü vücudun en uykulu ve yorgun olduğu zamanda,
gece araç kullanmaktadır. Ülkemizde, karayolu ile yük
taşımacılığının diğer taşıma sistemleri içindeki payının %90
olduğu, yolcu taşımacılığının ise % 95 olduğu ve ölümlü
trafik kazalarının % 13.9' unun ağır vasıta kazaları olduğu
göz önünde bulundurulduğunda, ağır vasıta sürücülerinin
önemli bir risk grubu oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre, kendileriyle mülakat
yapılan ağır vasıta sürücüleri en önemli kaza nedenleri
olarak, alkollü iken araç kullanmak(%23.5), hatalı sollama
yapmak ( %22), yorgun ve uykusuz araç kullanmak (% 17.1),
yeterli sürücülük deneyimi olmamak(%16.2) ve trafiğin
akışına göre hızı ayarlayamamak gibi sürücü hatalarını
belirtmişlerdir (Sönmez, 1999).
2. Direksiyon başına geçmeden önce uykusuz kalmak ya
da yeterli uyku uyumamak
Araştırmalar göstermektedir ki, genelde ortalama 16 saatten
fazla uykusuz kalma sonucunda sürüş performansında önemli
derecede bozulmalar başlamakta ve trafik güvenliği açısından
da ciddi tehlikeler başlamaktadır.
Bir araştırmada kazaya
sebebiyet veren sürücülerin aynı kazaya karışan diğer
sürücülere göre kaza öncesi uyku sürelerinin daha kısa
olduğu bulunmuştur.
3. Uyku bozukluğu
Ağır vasıta sürücülerinde görülme sıklığı daha fazla olan
çeşitli sağlık sorunlarına bağlı (uyku apne sendromu ve
narkolepsi gibi) uyku bozuklukları, sürücülerin direksiyon
başında uyuya kalmasına neden olmakta ve trafik güvenliği
açısından ciddi tehlikeler oluşturmaktadır
4. Çevresel faktörler
Yolların monoton olması, uyarıcı önlemlerin alınmamış
olması, iklim koşullarının elverişsiz olması ya da
sürücülerin ihtiyaç duyduklarında dinlenme ve uyku
molalarına olanak sağlayacak tesis veya mola yerlerinin
bulunmayışını da yorgunluğu artıran önemli faktörler
arasında sayabiliriz. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik
Araştırma Merkezi'nin Hacettepe Üniversitesi ile ortaklaşa
yapmış olduğu, ağır vasıta sürücülerinin yaşam ve çalışma
koşullarına ilişkin araştırmaya göre, araştırmaya katılan
kamyon, otobüs ve çekici sürücülerinin yaklaşık yirmide biri
uyuyacak ve yemek yiyecek yer bulma , onda biri
temizlik-tuvalet-şahsi bakım ve haberleşme ihtiyacının
giderilmesi, üçte biri ise araçların küçük arızalarını
gidermek için uygun yer bulmada sorun yaşadıklarını
belirtmişlerdir.
UYKUSUZLUĞUN PERFORMANS ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Uykusuzluk, kişilerin güvenli sürüş için kritik olan
performanslarını olumsuz yönde etkilediğinden en önemli kaza
nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. ( Dinges ve
Kribbs, 1991). Peters ve arkadaşlarının yaptığı bir
araştırmada, aşamalı uyku yoksunluğunun, simülasyonlu sürücü
performansı üzerindeki etkilerine ve kaza oranlarına
bakılmış ve uykusuzluğun yoldan çıkma kazalarına neden olan
anlamlı bir faktör olduğu görülmüştür.Kaza oranlarında,
orta düzeyde bir uyku kısıtlamasından sonra(4 saat) küçük
bir artış, uyku kısıtlamasının artmasıyla birlikte, ciddi
artışlar görülmüştür. Bu çalışma sonucunda, 36 ve 60 saat
uyanık kalma durumunda, trafik güvenliği açısından çok ciddi
tehlikelerin ortaya çıktığı görülmektedir.
Laboratuar ortamında ve araç içi çalışmalarda belirlenen
etkiler şunlardır:
DAHA YAVAŞ TEPKİ ZAMANI:
Uykusuzluk, optimum tepki zamanlarını azaltmakta ve orta
derecede uykulu kişilerde performansı azaltarak, tehlike
anında zamanında durabilmelerini engellemektedir(Dinges,1995).
Tepki
zamanındaki çok hafif yavaşlamalar ise, özellikle yüksek
hızlarda kaza riskleri üzerinde derin bir etki
yaratabilmektedir.
GENEL DİKKAT DÜZEYİNİN AZALMASI:
Sürücüler yaşları ve fiziksel durumları ne olursa olsun,
her 90-120 dakikada bir dikkat azalmasına maruz
kalırlar. Uykusuzluk ise dikkat azalmasını artıran en
önemli etkenlerden biridir. Bununla birlikte, sürücülük
gibi dikkate dayalı işlemlerdeki performans uykusuzluğa
bağlı olarak düşmekte, tepkisizlik süreleri veya
gecikmiş tepkilerin oranı artmaktadır. ( Haroldsson ve diğ.,
1990;
Kribs ve Dinges, 1994 ). Uyku ihtiyacı olan kişi
direksiyonda daha çabuk yorulmakta, zamanla dikkati
azalmakta ve direksiyon başında uyuya kalarak kazaya
neden olabilmektedir.
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Geri: Uykusuz Yorgun Araç Kullanımı
BİLGİ İŞLEMEDE BOZUKLUK: Bilgiyi
işleme ve birleştirme işlemleri daha uzun sürmekte, kısa
süreli bellek doğruluğu azalmakta ve performans
düşmektedir. (Dinges, 1995). Özetle, uykusuzluk, tıpkı
alkol ve uyuşturucunun etkisi altındayken olduğu gibi,
tepki zamanı, dikkat, algılama, muhakeme ve koordinasyon
gibi zihinsel ve psikomotor becerileri olumsuz yönde
etkilemekte ve kazaya neden olmaktadır. Diğer bir
ifadeyle,
uykulu ve yorgun bir sürücü, çevreden gelen
bilgileri uyanık bir sürücüyle aynı hızda ve aynı
doğrulukta algılayamamakta, değerlendirememekte ve
tehlike anında kazayı önleyebilmek için yeterince hızlı
tepki verememektedir. Uykusuzluk ve yorgunluğun sürüş
performansı üzerine etkilerinin alkolün etkileriyle
karşılaştırıldığı bir araştırmada, deneklerin bir bölümü
28 saat uyanık tutulmuşlar, diğerlerine ise kanlarındaki
alkol oranı 0.1 promile
ulaşıncaya dek her yarım saatte
bir alkol verilmiş ve her yarım saate bir el-göz
koordinasyon testi uygulanmıştır. 28 saat uykusuz kalan
deneklerin koordinasyon düzeyleri, 0.1 promil oranında
alkol alan deneklerinkine,
17 saat uykusuz kalanların
ise 0.5 promil oranında alkol alanlarınkine eşdeğer
düzeyde bozuk çıkmıştır (NSF, National Campaign on
Drowsy Driving,1993).
YORGUNLUK VE UYKUSUZLUĞA BAĞLI KAZALAR EN ÇOK
KİMLERİ TEHDİT
ETMEKTEDİR?
Özelikle ağır vasıta sürücüleri olmak üzere,
dinlenmeden uzun süre araç kullanan sürücüler
Sık sık gece yolculuğu yapanlaruyku bozukluğu olan
kişiler (kronik uykusuzluk, narkolepsi veya uyku apnesi
gibi gündüz aşırı derecede uykusuzluk yaratan
bozukluklar)
Uyku getiren ilaç kullanan veya alkolün etkisinde
araç kullananlar
Vardiya sistemiyle çalışanlar
UYKUSUZ VE YORGUN ARAÇ KULLANMAYA BAĞLI KAZALARIN
GENEL
ÖZELLİKLERİ
Uykusuzluğu , alkole bağlı kazaların aksine, kaza mahallinde
ölçebilecek kan, nefes testi gibi objektif ölçme yöntemleri
henüz mevcut değildir. Bu nedenle, uykusuz araç kullanmaya
bağlı kazalarla ilgili değerlendirmeler , sübjektif
bulgulara, polis kaza tespit raporlarına ya da sürücülerin
kendi beyanlarına dayanmaktadır. Bu değerlendirmeler
ışığında ortaya çıkan uykusuz ve yorgun araç kullanmaya
bağlı kazaların genel özellikleri aşağıda sıralanmıştır;
KAZANIN GECE GEÇ SAATLERDE MEYDANA GELMESİ:
Günün saati sürücü yorgunluğunu ve dikkatini
etkileyen en tutarlı etkendir. Sürücü yorgunluğu gece
sürüşünde gündüze oranla çok daha yüksek
düzeydedir( Lavie,1998) Uykusuz araç kullanmaya bağlı kazalar,
ağırlıklı olarak gece yarısından sonra meydana
gelmektedir. Uykusuzluğa bağlı kaza riski, hem genç
sürücülerde( 25 yaş ve altı) hem de 26-45 yaş
sürücülerde gece saatlerinde artış göstermektedir.
Ancak, 65 yaş üzerindeki sürücülerin öğleden sonra kaza
riski daha fazladır (Pack ve ark.,1995; Wang, Knipling,
Goodman,1996).
AĞIR KAZA OLMASI: Uykusuzluğa bağlı
trafik kazalarında muhtemelen yüksek hız, gecikmiş tepki
zamanıyla birleştiği için, ağır yaralanma ve ölümler çok
daha fazla görülmektedir. Pack (1995) ve Maycock (1996)
en ciddi kazaların büyük oranda uykusuzluğa bağlı olduğu
sonucuna varmışlardır.
KAZAYA KARIŞAN TEK ARACIN OLMASI VE ARACIN
YOLDAN ÇIKMASI: ABD ( Kuzey Carolina) Polis
kaza raporlarının analizi sonucunda, alkol temelli
olmayan uykusuz araç kullanmaya bağlı kazaların büyük
oranında yoldan çıkan tek aracın olduğu görülmüştür (Pack
ve ark., 1995).
KAZANIN HIZ LİMİTİNİN YÜKSEK OLDUĞU YOLLARDA
MEYDANA GELMİŞ OLMASI: NHTSA verileri,
uykusuzluğa veya yorgunluğa bağlı kazaların hız
limitlerinin yüksek olduğu karayollarında meydana
geldiğini göstermektedir. Pack ve ark.(1995),
uykusuzluğa bağlı kazaların daha çok hız limitinin
yüksek olduğu yollarda meydana gelmesini gecikmiş tepki
zamanıyla açıklamaktadırlar.
SÜRÜCÜNÜN KAZAYI ÖNLEYEBİLMEK İÇİN HERHANGİ
BİR GİRİŞİMDE BULUNAMAMIŞ OLMASI: Kaza
verileri, uykulu sürücülerin kazayı önleyici bir
harekette bulunma olasılıklarının oldukça
düşük olduğunu
ortaya koymaktadır (Wang, Knipling, Goodman, 1996).
SÜRÜCÜNÜN ARAÇTA YALNIZ OLMASI:
Kaza araştırmalarına göre, uykusuz araç kullanmaya bağlı
kazaların yaklaşık %80'ninde sürücünün araçta yalnız
olduğu saptanmıştır( Mc. Carlt ve diğ.,1996)Öte yandan,
direksiyon başında uyuya kalan ancak,kaza yapmayan
sürücülerin ise araçta yalnız olmadıkları görülmüştür (Wilkins
ve ark.,1997)
ALINACAK ÖNLEMLER VE ÖNERİLER
Uykusuz ve yorgun araç kullanmaya karşı alınacak önlemler ya
doğrudan uykusuz araç kullanmamayı amaçlayan ya da
uykusuzluk meydana geldikten sonraki durumu düzeltmeye
yöneliktir. Yeterli uyku uyuyarak uykusuzluğu
önlemek
herhangi bir telafi edici önlemden hem daha kolaydır hem de
daha etkilidir. Uyku geldikten sonra alınan önlemlerin
etkisi çok fazla sürmemektedir. En fazla sürücülerin
uyuyabilecek bir yer bulmalarına yetecek kadar
bir süre için
etkili olabilmektedir.
Kafein alımı, radyo dinlemek, araçtan inip kısa bir yürüyüş
yapmak, camı açmak vb gibi geçici önlemler kesinlikle iyi
bir uyku alışkanlığının yerini almamalı ve uykusuz
sürücülerin varacakları yere güvenle varmalarını sağlayacak
etkili stratejiler olarak algılanmamalıdır.
SÜRÜCÜLERİN ALABİLECEKLERİ ÖNLEMLER
DİREKSİYON BAŞINA GEÇMEDEN ÖNCE
Uykusuzluğa neden olan hastalıkların tedavi edilmesi
Yeterli uyku uyumak için zamanın iyi planlanması
Uykulu iken yasal limitin altında bile alkol
alınmaması
Gece saat 12 ile sabah saat 6 arası mümkün olduğunca
araç kullanılmaması · uyku getirici ve uyuşturucu etkisi
olan ilaç tedavisi süresince araç kullanılmaması
DİREKSİYON BAŞINDAYKEN
Uzun süreli araç kullanırken düzenli aralıklarla
dinlenme molaları verilmesigünde ortalama 8-9 saatten
fazla araç kullanılmaması
Yorgun ve uykusuz hissedilmesi halinde araç
kullanmayı bırakıp, uygun bir yerde yeterli uykuyu
alıncaya kadar uyunması
Yola devam etmeden önce kısa bir uyku molası
verilmesi: 15-20 dakikalık uyku molalarının performansı
artırdığı görülmüştür (Horne&Reyner, 1995; Dinges ve
ark., 1987; Philip ve ark.,1997). Laboratuar ortamında
yapılan bir araştırmada, 35 saat süresince her altı
saatte bir verilen uyku molalarının performansı
sürdürmekte etkili olduğu bulunmuştur.Bazı araştırma
sonuçları, Kahve, çay veya kola gibi kafein içeren
uyarıcıların, uykulu kişilerde dikkati artırdığını
göstermektedir (Regina ve ark., 1974; Lumley ve ark.,
1987;Griffiths ve ark., 1990; Lorist ve ark.,1994)..
Örneğin,uzun süreli sürüş işleminde, kafeinin,
yorgunluğun gelişmesindeki etkilerine
bakıldığı bir
araştırmada, 200 mg (2-3 fincan kahve) kafeinin,
yorgunluğun belirtilerini azalttığı ve genel performansı
artırdığı bulunmuştur (Gibson, Mascard&Starmer,1995).
Ancak, kafeinin performans üzerinde deneylerle
kanıtlanmış etkileri bulunmakla birlikte , bu etkilerin
kısa süreli olduğu ve sadece uygun bir yer bulup
dinleninceye kadar işe yarayabileceği ve uykusuzluğu
gidermenin en etkili yolunun sadece uyumak olduğu
gerçeği göz ardı edilmemelidir.
AsiRuH- yönetici
-
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08
Similar topics
» alkollü araç kullanımı
» 8000 dolara cin mali arac...
» bu gördüğünüz araç bildiğimiz Renoult Toros
» Bazı Araçların Teknik Verileri 55 ARAÇ!!!
» Otomobil niyetine ticari araç alıyoruz
» 8000 dolara cin mali arac...
» bu gördüğünüz araç bildiğimiz Renoult Toros
» Bazı Araçların Teknik Verileri 55 ARAÇ!!!
» Otomobil niyetine ticari araç alıyoruz
.talk4her :: motorlu araçlar :: trafik
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz