EMNİYET
KEMERİ NEDEN GEREKLİDİR?
Emniyet kemerlerinin yararları, kaza
kategorilerinin hepsinde görülmektedir. Fakat
ölüm ve ağır yaralanmanın en çok meydana geldiği
çarpma/çarpışma kazalarındaki yararları daha
dikkat çekicidir.
Çarpma sonucu savrulan bir eşya da olsa
insan bedeni de olsa eninde sonunda bir engelle
durdurulur. Bir çarpma anında araç saniyenin ilk
on salisesinde durmakta ise de eğer emniyet
kemeri takılı değilse direksiyon, kontrol paneli
ya da ön cam tarafından durdurulana kadar araç
içindeki eşyalar ve araçta bulunan kişilerin
bedenleri aynı hızdaki hareketlerine devam
edeceklerdir.
Oysa doğru takılmış bir emniyet
kemeri insan bedenini:
Emniyet Kemeri'nin Etkileri
Hakkında Bazı Çarpıcı Araştırma Sonuçları:
Bu özelliklerine rağmen bir çok
kişi emniyet kemerlerini çeşitli nedenlerle
kullanmayı gereksiz ya da sakıncalı
bulmaktadır.
İşte bazı bahaneler ve bazı bilgiler:
Aslında emniyet kemeri kullanmamızı en çok gerektiren bu süre ve bu
mesafedir. Çünkü ölümlü trafik kazalarının %
80'i evinize 30-35 km uzaklıkta ve 55-60 km/h
hızın altında gerçekleşmektedir. Ayrıca trafik
kazası ölümlerinin % 35'i şehir içinde ve büyük
olasılıkla günlük güzergahlar üzerinde meydana
gelmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM)
Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğü'nce 1999
yılında Ankara'da trafik yoğunluğunun fazla
olduğu 27 kavşakta gözlem yoluyla yapılan bir
araştırmada, 40.587 özel araç sürücüsünden
8.557'sinin (%21,08) emniyet kemeri kullandığı
tespit edilmiştir. Bu çalışmada, arka koltukta
oturan hiçbir yolcunun emniyet kemeri
kullanmadığı rapor edilmiştir. EGM kaza
istatistiklerinde 2001 yılında meydana gelen
kazaların %88.79'unun yerleşim alanları içinde
meydana geldiği ve yaralanmaların %66.03'ünün,
ölümlerin ise %44.31'inin bu kazalar sonucu
ortaya çıktığı görülmektedir (Bu verilere
Jandarma tarafından denetlenen kırsal alan kaza
istatistikleri dahil değildir).
Emniyet kemeri
kullanmıyorsanız, 30 km/s hızda çarptığınızda
bile, ağır yaralanma riski çok fazladır. Emniyet
kemeri takmamış yaralıların % 70'i, 50 km/s'dan
daha düşük bir hızda yol alırken yaralanmıştır.
50 km/s hızdaki bir çarpma, 4. kattan düşmeyle
eşdeğerdir!
İyi sürücülüğünüz sizin kaza yapmamanızı
sağlayabilir, ama kötü bir sürücünün size
çarpmayacağından emin misiniz?
Bunu yapmak için saniyenin dilimlerini
kullanabilseniz dahi, çarpma etkisi kendinizi
frenlemek için kullandığınız kol ve
bacaklarınızı kırıp, parçalayabilir. Çünkü kol
kasları 25 kg'ın üzerindeki bir güce pek
dayanamaz. Oysa, bir duvara 50 km/h hızla çarpma
esnasında iki tonu geçen bir etki oluşur ki buna
engel olmak için 75 kg güç gerekir. Emniyet
kemeri 2,5-3 tonluk bir etkiye direnebilecek
şekilde tasarlanmıştır. Tutunabileceğiniz yerler
bunlar için tasarlanmamıştır. Kemerin
bağlanmaması durumunda, vücut ya ön cama ya da
araç içinde bir yere fırlar. Ve bu durumda,
tutunmak veya bir çocuğu kollarından tutarak
korumak imkansızdır.
İstatistiksel olarak, kaza anında en iyi yerin
aracınızın içi olduğu ispatlanmıştır. Aracın
dışına fırlatılma durumunda, ölüm riskiniz 25
kat daha fazladır. Araçtan fırladığınızda
yumuşak ve yeşil çimlerin üzerine mi
düşeceğinizi sanıyorsunuz? Bir trafik kazasında
araçtan hiçbir engele çarpmadan fırlamak
neredeyse imkansızdır. Fırlama ile aracınızın ön
camına, kaldırıma, kendi aracınıza veya başka
bir araca çarpabilirsiniz. Emniyet kemeri araçta
kalmanızı sağlayan ve sizi hayata bağlayan tek
bağdır.
Kazaların çok az (% 0.5) bir kısmını
oluşturan yanma ve suya dalma durumlarında
panik içinde dışarı çıkmanız gerektiğinde dahi
emniyet kemerinin fonksiyonu büyüktür. Çünkü
aracın içinde sağa sola fırlatılıp bilincinizi
kaybetmeyeceğiniz için dışarı çıkmak çok daha
kolay ve çabuk olacaktır. Emniyet kemeri
takanların, yangın durumunda yaşama şansı 5 kat,
suya batma durumlarında ise 3 kat daha fazladır.
Ayrıca kemerin sıkışma durumu çok ender bir
durumdur. Bu güne kadar bilimsel incelemelerde
ve kaza soruşturmalarının hiç birinde ortaya
çıkmamıştır.
Aslında modern emniyet kemerleri oldukça
rahattır. Bir çoğu da istediğiniz gibi hareket
etmenize izin vermekte ve kaza anında otomatik
olarak kilitlenmektedir. Bazılarının ise omuz
yönünden gelen kayışını istediğimiz ölçüde
gevşetebilirsiniz. Diğerlerinde de sizi fazla
sıkmayacak derecede gevşetme payları
bırakılmıştır. Emniyet kemeri bedeninize
uymuyorsa, aracınıza daha genişini monte
ettirebilir veya araç alırken böyle bir tercihte
bulunabilirsiniz. Emniyet kemerlerinin rahatsız
edici bulunmasının diğer bir sebebi ise onları
kullanmaya alışmamış olmamızdır. Emniyet kemeri
kullanımı bir tutum haline geldikten sonra
insanlar emniyet kemerini rahatsız edici
bulmamaktadır. Emniyet kemeri rahatsız edici
olsa bile bu durum trafik kazası sonucu
sakatlanan bir kişinin durumuyla asla
kıyaslanamaz.
Hava yastığı yalnızca önden şiddetli çarpmalara
karşı ek bir koruyucudur. Sürücü için hava
yastıkları, kemerlerle sabitlenmiş olan vücudun,
baş ile direksiyon arasındaki temasını
engelleyen bir tamamlayıcısıdır. Hava yastığı
emniyet kemerinin etkinliğini % 40 oranında
artırmaktadır ve emniyet kemerine yardımcı olmak
için araca yerleştirilmiştir. Hava yastıkları
yandan çarpma ve savrulmayı önlemede hiçbir
zaman emniyet kemerinin yerini tutamaz.
Bu bizim hayata bakış açımızdır. Kazaların
sadece diğer insanların başına geldiğini
düşünmek bizi rahatlatır. Ancak gözardı
edilmemesi gereken gerçekler de vardır. Örneğin;
her üç insandan biri hayatlarının herhangi bir
zamanında meydana gelen bir araç çarpışması
kazasında yaralanmaktadır. Bunun ne zaman
başımıza geleceğini tahmin edemeyiz.
KEMERİ NEDEN GEREKLİDİR?
Emniyet kemerlerinin yararları, kaza
kategorilerinin hepsinde görülmektedir. Fakat
ölüm ve ağır yaralanmanın en çok meydana geldiği
çarpma/çarpışma kazalarındaki yararları daha
dikkat çekicidir.
Çarpma sonucu savrulan bir eşya da olsa
insan bedeni de olsa eninde sonunda bir engelle
durdurulur. Bir çarpma anında araç saniyenin ilk
on salisesinde durmakta ise de eğer emniyet
kemeri takılı değilse direksiyon, kontrol paneli
ya da ön cam tarafından durdurulana kadar araç
içindeki eşyalar ve araçta bulunan kişilerin
bedenleri aynı hızdaki hareketlerine devam
edeceklerdir.
Oysa doğru takılmış bir emniyet
kemeri insan bedenini:
Çarpma etkisiyle vücutta meydana gelen
sarsıntının kademe kademe azalmasını
sağlayarak,
Kaza anında meydana gelen çarpma etkisini
vücut yapısındaki en güçlü noktalara
yönelterek,
Çarpma etkisinin vücutta tek noktada
toplanmayıp dağılmasını sağlayarak,
Çarpma/çarpışma anında koltuktan
fırlamayı engelleyerek,
Hassas ve en önemli organların yer aldığı
kafa ve omuriliğin herhangi bir yere
çarpmasını önleyerek korumaktadır.
Emniyet Kemeri'nin Etkileri
Hakkında Bazı Çarpıcı Araştırma Sonuçları:
Üç noktalı emniyet kemerleri, otomobilde
seyahat edenlerin ağır yaralanma risklerini
% 45 kamyonetlerde de % 60 oranında
azalmaktadır.
Ölümlü kazalarda emniyet kemeri
kullananların % 24.8'i hiç zarar görmeden
kazayı atlatırken, emniyet kemeri
kullanmayanlarda bu oran % 6.3'tür.
İleri düzey araştırmalarda arka koltukta
emniyet kemeri kullanımının, arka koltukta
meydana gelen ölüm ve yaralanmaların 2/3'nün
ve ön koltukta ölümlerin ise % 6'sını
önlediği saptanmıştır. Bütün ağır
yaralanmalarda ise, arka koltuk emniyet
kemerleri yaralanmanın şiddetini % 50
oranında azaltmaktadır.
TRL (İngiltere Ulaşım Araştırma
Laboratuarı) analizleri, ön koltuk
yolcularının tamamına yakınının emniyet
kemeri takmasına karşılık, daha düşük oranda
emniyet kemeri kullanan arka koltuk
yolcularının yaralanma riskinin 2 kat,
fırlatılma riskinin ise 7 kat daha fazla
olduğu ortaya koymuştur. Emniyet kemeri
takmamış arka koltuk yolcuları en çok kafa,
yüz ve boyun zedelenmelerine maruz
kalmaktadır. Arka koltuk yolcularının en
büyük yaralanma nedeni fırlatılmadır.
Genel bir ifade ile belirtecek olursak
emniyet kemeri kullanımının zorunlu olduğu
ülkelerdeki ölüm ve yaralanma oranları,
kullanımın zorunlu olmadığı ülkelere göre %
40 daha azdır.
Avustralya'nın bir eyaleti olan
Viktorya'da emniyet kemeri kullanımı 1970
yılında zorunlu hale getirilmiştir. Bundan 4
yıl sonra 1974 istatistiklerinde ölümlerde %
37'lik azalma, yaralanmalarda % 41'lik
azalma ve omurilik zedelenmelerinde ise %
27'lik azalma meydana gelmiştir.
1995'te Amerika'da ise emniyet kemerleri
9.797, hava yastıkları 475, çocuk koruma
sistemleri ise 279 kişinin hayatını
kurtarmıştır. Kanada'da, 1989'dan bu yana
emniyet kemerleri 2.400 kişinin hayatını,
55.000 kişinin yaralanmasını önlemiş, sosyal
ve sağlık maliyetlerinde 3 milyon dolar
tasarruf sağlamıştır. Yine aynı ülkede ise
1995 yılında ölümlü kazalarda, koruma
sistemi kullanmayanların (Emniyet kemeri,
araç çocuk koltuğu vs.) % 25'i aracın dışına
fırlatılmıştır.
Bu özelliklerine rağmen bir çok
kişi emniyet kemerlerini çeşitli nedenlerle
kullanmayı gereksiz ya da sakıncalı
bulmaktadır.
İşte bazı bahaneler ve bazı bilgiler:
"Kısa yolculuklarda emniyet kemeri
hiçbir işe yaramaz..."
Aslında emniyet kemeri kullanmamızı en çok gerektiren bu süre ve bu
mesafedir. Çünkü ölümlü trafik kazalarının %
80'i evinize 30-35 km uzaklıkta ve 55-60 km/h
hızın altında gerçekleşmektedir. Ayrıca trafik
kazası ölümlerinin % 35'i şehir içinde ve büyük
olasılıkla günlük güzergahlar üzerinde meydana
gelmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM)
Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğü'nce 1999
yılında Ankara'da trafik yoğunluğunun fazla
olduğu 27 kavşakta gözlem yoluyla yapılan bir
araştırmada, 40.587 özel araç sürücüsünden
8.557'sinin (%21,08) emniyet kemeri kullandığı
tespit edilmiştir. Bu çalışmada, arka koltukta
oturan hiçbir yolcunun emniyet kemeri
kullanmadığı rapor edilmiştir. EGM kaza
istatistiklerinde 2001 yılında meydana gelen
kazaların %88.79'unun yerleşim alanları içinde
meydana geldiği ve yaralanmaların %66.03'ünün,
ölümlerin ise %44.31'inin bu kazalar sonucu
ortaya çıktığı görülmektedir (Bu verilere
Jandarma tarafından denetlenen kırsal alan kaza
istatistikleri dahil değildir).
"Emniyet kemeri düşük hızla seyir
halindeyken pek işe yaramaz..."
Emniyet kemeri
kullanmıyorsanız, 30 km/s hızda çarptığınızda
bile, ağır yaralanma riski çok fazladır. Emniyet
kemeri takmamış yaralıların % 70'i, 50 km/s'dan
daha düşük bir hızda yol alırken yaralanmıştır.
50 km/s hızdaki bir çarpma, 4. kattan düşmeyle
eşdeğerdir!
"Kaza yapmam, ben iyi bir
sürücüyüm..."
İyi sürücülüğünüz sizin kaza yapmamanızı
sağlayabilir, ama kötü bir sürücünün size
çarpmayacağından emin misiniz?
"Kazada durumunda çarpma etkisini
azaltabilecek güçteyim, direksiyona ya da
kapı kollarına tutunurum..."
Bunu yapmak için saniyenin dilimlerini
kullanabilseniz dahi, çarpma etkisi kendinizi
frenlemek için kullandığınız kol ve
bacaklarınızı kırıp, parçalayabilir. Çünkü kol
kasları 25 kg'ın üzerindeki bir güce pek
dayanamaz. Oysa, bir duvara 50 km/h hızla çarpma
esnasında iki tonu geçen bir etki oluşur ki buna
engel olmak için 75 kg güç gerekir. Emniyet
kemeri 2,5-3 tonluk bir etkiye direnebilecek
şekilde tasarlanmıştır. Tutunabileceğiniz yerler
bunlar için tasarlanmamıştır. Kemerin
bağlanmaması durumunda, vücut ya ön cama ya da
araç içinde bir yere fırlar. Ve bu durumda,
tutunmak veya bir çocuğu kollarından tutarak
korumak imkansızdır.
"Aracımdan dışarı fırlamayı tercih
ederim..."
İstatistiksel olarak, kaza anında en iyi yerin
aracınızın içi olduğu ispatlanmıştır. Aracın
dışına fırlatılma durumunda, ölüm riskiniz 25
kat daha fazladır. Araçtan fırladığınızda
yumuşak ve yeşil çimlerin üzerine mi
düşeceğinizi sanıyorsunuz? Bir trafik kazasında
araçtan hiçbir engele çarpmadan fırlamak
neredeyse imkansızdır. Fırlama ile aracınızın ön
camına, kaldırıma, kendi aracınıza veya başka
bir araca çarpabilirsiniz. Emniyet kemeri araçta
kalmanızı sağlayan ve sizi hayata bağlayan tek
bağdır.
"Emniyet kemerinin kaza anında beni
araç içerisinde kilitlemesinden
korkuyorum..."
Kazaların çok az (% 0.5) bir kısmını
oluşturan yanma ve suya dalma durumlarında
panik içinde dışarı çıkmanız gerektiğinde dahi
emniyet kemerinin fonksiyonu büyüktür. Çünkü
aracın içinde sağa sola fırlatılıp bilincinizi
kaybetmeyeceğiniz için dışarı çıkmak çok daha
kolay ve çabuk olacaktır. Emniyet kemeri
takanların, yangın durumunda yaşama şansı 5 kat,
suya batma durumlarında ise 3 kat daha fazladır.
Ayrıca kemerin sıkışma durumu çok ender bir
durumdur. Bu güne kadar bilimsel incelemelerde
ve kaza soruşturmalarının hiç birinde ortaya
çıkmamıştır.
"Emniyet kemeri rahatsız ediyor..."
Aslında modern emniyet kemerleri oldukça
rahattır. Bir çoğu da istediğiniz gibi hareket
etmenize izin vermekte ve kaza anında otomatik
olarak kilitlenmektedir. Bazılarının ise omuz
yönünden gelen kayışını istediğimiz ölçüde
gevşetebilirsiniz. Diğerlerinde de sizi fazla
sıkmayacak derecede gevşetme payları
bırakılmıştır. Emniyet kemeri bedeninize
uymuyorsa, aracınıza daha genişini monte
ettirebilir veya araç alırken böyle bir tercihte
bulunabilirsiniz. Emniyet kemerlerinin rahatsız
edici bulunmasının diğer bir sebebi ise onları
kullanmaya alışmamış olmamızdır. Emniyet kemeri
kullanımı bir tutum haline geldikten sonra
insanlar emniyet kemerini rahatsız edici
bulmamaktadır. Emniyet kemeri rahatsız edici
olsa bile bu durum trafik kazası sonucu
sakatlanan bir kişinin durumuyla asla
kıyaslanamaz.
"Emniyet kemerine gerek yok, hava
yastığım var..."
Hava yastığı yalnızca önden şiddetli çarpmalara
karşı ek bir koruyucudur. Sürücü için hava
yastıkları, kemerlerle sabitlenmiş olan vücudun,
baş ile direksiyon arasındaki temasını
engelleyen bir tamamlayıcısıdır. Hava yastığı
emniyet kemerinin etkinliğini % 40 oranında
artırmaktadır ve emniyet kemerine yardımcı olmak
için araca yerleştirilmiştir. Hava yastıkları
yandan çarpma ve savrulmayı önlemede hiçbir
zaman emniyet kemerinin yerini tutamaz.
"Benim böyle bir şeyle karşılaşma
ihtimalim oldukça düşük, bunlar diğer
insanların başına gelir."
Bu bizim hayata bakış açımızdır. Kazaların
sadece diğer insanların başına geldiğini
düşünmek bizi rahatlatır. Ancak gözardı
edilmemesi gereken gerçekler de vardır. Örneğin;
her üç insandan biri hayatlarının herhangi bir
zamanında meydana gelen bir araç çarpışması
kazasında yaralanmaktadır. Bunun ne zaman
başımıza geleceğini tahmin edemeyiz.