.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    DESTANLAR ve ÖZELLİKLERİ

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    DESTANLAR ve ÖZELLİKLERİ Empty DESTANLAR ve ÖZELLİKLERİ

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 9:43 pm

    DESTANLAR ve ÖZELLİKLERİ
    Destanlar, toplum hayatında derin izler bırakan büyük olayların
    (kuraklık, gttç, düşman istilası, tabiî afetler, savaşlar vb.) o
    topluluğun hafızasında yoğrula yoğrula şekillenmesi ile oluşur. Halk
    şairleri, bu önemli olaylanrı manzum olarak terennüm ederler. Bu
    şekilde meydana gelen destanlar, bazen yüzyıllarca sonra yazıya
    geçirilir. Aradan geçen zamanda, destanlar, yeni eklemeler yapılması,
    yeni semboller ve motifler ilavesi suretiyle zenginleşir, hatta bir
    ölçüde değişikliğe uğrayabilir. Böylece destan bütün bir milletin ortak
    eseri halini alır. Bu durum, destanların değerini azaltmaz.Destanda
    geçen olaylar, tarihî gerçeklere tam olarak uymasa bile, destan sahibi
    toplulukların millî mizaçları, anlayışları, tutum ve davranış
    özellikleri hakkında fikir sahibi olmamızı sağlar. Bazı milletler ise,
    destanlarında tarihî gerçeklerden fazla uzaklaşmazlar, onlan
    abartmazlar veya kendi lehlerine değiştirmezler. Türk destanları
    genellikle bu niteliktedir. Millî mizacımıza uygun olarak net, açık ve
    yalın ifadelerle dile getirilmiştir. Bu özellikleri ile, tarihî bazı
    olayların aydınlatılmasına bile yardımcı olurlar.
    TÜRK DESTANLARININ NİTELİKLERİ
    Her millet, destan sahibi değildir. Destan sahibi olmak için bir
    milletin, tarihin en eski dönemlerinde yaşamış olması gerekir. Ayrıca,
    o millet zengin bir geçmişe de malik bulunmalıdır. Ancak böyle bir
    geçmiş, unutulması mümkün olmayan olağanüstü hadiseleri sinesinde
    barındırabilir. Türk milleti, bu nitelikleri taşıdığı için bahtiyar bir
    millet sayılır. Türk destanlar arasında, millî motifler bakımından
    özellikle dikkat çekenler:
    1. Oğuz Destanı
    2. Bozkurt Destanı
    3. Ergenekon Destanı
    4. Göç Destanı
    Oğuz Destanı, Hunlar; Bozkurt ve Ergenekon destanları, Göktürkler; Göç
    Destanı Uygurlar dönemlerine aittir. Oğuz Kağan Destanı'ndaki Oğuz
    Han'ın, büyük Hun hükümdarı Mete olduğu genellikle kabul edilmektedir.
    Destan, Mete'nin diğer kavimler ve devletler üzerine yaptığı seferleri
    anlatmaktadır. Bozkurt Destanı'nda, düşman baskınına uğrayan Aşına
    boyundan bir tek çocuğun kurtuluşu ve bu boyun, kurtulan çocuk
    sayesinde varlığını devam ettirişi dile getirilmektedir. Ergenekon
    Destanı ise, düşman karşısında kırılan Göktürklerden sadece iki prensin
    sağ kalışı; bunların, kadınlarıyla birlikte tutsaklıktan kurtuluşu ve
    "Ergenekon" adını verdikleri, insan ayağı değmemiş bir yere sığınışları
    ifade edilmektedir. Göktürkler, burada dört yüz yıl yaşayıp
    çoğalmışlardır. Sonunda ayrılan o kadar artmıştır ki, Ergenekon'dan
    çıkış yollan aramak zorunda kalmışlardır. Demirden bir dağı eritip
    kendilerine yol açmışlar, kağanlı ve illi bir topluluk haline gelip
    düşmanlarını yenerek öclerini almışlardır. Göç Destanına gelince: Bu
    destanda, ülkedeki kutsal sayılan bir kayanın Çinlilere verilmesi
    üzerine uğranılan felaketler, bunun sonucunda büyük bir göç hareketinin
    başlaması ve yeni bir yurt edinilmesi hikaye edilmektedir. BOZKURT Bu
    dört destandaki ortak ve temel motif "Bozkurtur. Bozkurt, seferleri
    sırasında Oğuz Han'a yol gösterip kılavuzluk yapmış, Oğuz Han'ın
    orduları bu sayede zaferler kazanılmıştır. Bozkurt Destanı'nda,
    ayakları ve kollan kesildiği halde hayatta kalan genci dişi bir kurt
    besleyip yaşamasını sağlamış, yeni bir düşman baskınında bu genci deniz
    aşın bir yere, Altay Dağları'na kaçınp kurtarmıştır. Dişi kurt, gençle
    evlenip on oğlan doğurmuştur. Bu çocukların büyüyüp çoğalması ile Aşına
    boyu eriyip gitmekten kurtulmuştur. Hükümdar olan Aşına, kurdun
    hatırasını unutmadığını göstermek için, çadırının önüne kurt başlı bir
    bayrak diktirmiştir. Ergenekon Destanı'nda da, Bozkurt, demir dağı
    eritip çıkan Türklere yol göstermektedir. Çıkıştan sonra, Türklerin ilk
    hükümdarı da Börteçene (Bozkurt) adını almıştır.Göç Destanı'nda, ana
    yurtlarından ayrılmak zorunda kalan Uygurlara, göç sırasında bir
    Bozkurt yol göstermektedir Bu destanlarda, Bozkurt'un şu temel
    nitelikleri öne çıkmaktadır:
    1. Neslin devamım sağlamak,
    2. Türklere rehberlik etmek,
    3. Türkleri felaketlerden kurtarmak.
    Unutmamak gerekir ki, bir milletin yüz yıllarca tarih sahnesinde
    kalabilmesi, ancak bu sayede mümkün olabilir. Yani, bir millet,
    varlığını sağlam ve diri olarak muhafaza edebilmeli, millî bir rehbere
    sahip olabilmeli ve başına gelecek her felaketten kurtulmasını
    bilebilmelidir. Türk destanlarındaki ışık, kutlu dağ, Bozkurt gibi
    motifler, hiç şüphesiz birer semboldür. Bozkurt hayatiyetin, millî
    rehberin, kurtuluşun (hür ve bağımsız yaşamanın) sembolü olmuştur. Yine
    kolayca tahmin edilebilir ki, tarih öncesi ve sonrası pek çok millî
    kahraman, Bozkurt sembolü ile temsil edilmiştir. "Aşına'nın hem Bozkurt
    anlamına gelmesi hem de Hun ve Göktürk hükümdarlık ailesinin adı olması
    tesadüf değildir.Bozkurt'tan türemiş olmak inancı, Türklere uzun çağlar
    boyunca büyük bir gurur, itimat, emniyet ve geleceğe güvenle bakma
    duygusu vermiştir. Yine Türklerin dar zamanlarında millet hayatında
    büyük etkisi olacak hareketlere girişileceği Bozkurt onlara yol
    göstermekte, eşi bulunmaz şekilde rehberlik etmektedir. Türk'ün başı
    çok sıkıştığı zaman Bozkurt'un meydana çıkarak onu kurtarması, evladı
    üzerine şefkatle eğilen bir anababa duygusunu hatırlatacak ölçüde derin
    bir mana taşımaktadır. Sanki Bozkurt, manevî bir filemden Türk
    milletinin akıp giden hayatını devamlı olarak takip etmekte ve çaresiz
    kalındığı zaman ortaya çıkarak onlara yol göstermektedir. Bütün
    bunların gösterdiği gibi, milletin büyümesi, güçlenmesi ve yayılması
    için takibi gereken metodları destanlar maddî unsurlarla ifade
    etmektedir. "Bozkurt" bu unsurların biri ve en önemlisidir. Eğer,
    Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türk topraklarının işgaline karşı
    girişilen Millî Mücadele, destan çağlannda cereyan etmiş olsaydı,
    Kurtuluş Destanı'nda mutlaka bir "Bozkurt” motifi bulunacaktı. Mustafa
    Kemal Paşa, Anadolu'ya çıkışından itibaren Millî Mücadele'nin öncüsü ve
    en baştaki teşkilatçısı olmuş, bu niteliği ile bir "rehber" vazifesi
    görmüştür. Daha sonra, Büyük Zafer'in kazanılması ve istilacı düşmanın
    denize dökülmesi ile "kurtarıcı" (müncî) durumuna yükselmiştir.
    Nihayet, inkılapları ile çağdaş, ileri, milliyetçi Türk nesilleri
    yetiştirme gayreti, onun, Türk milletinin bekasını sağlamaya yönelik
    amacını göstermektedir. Kendisine teklif edilen soyadları arasından
    "******'ü seçmesi ise, onun, gelecekteki Türk nesilleri tarafından
    "ata" olarak anılma arzusunun işaretidir. Böylece rehber, kurtarıcı ve
    ata niteliklerini kendisinde birleştirmiştir. Bu sebepledir ki, bazı
    yabancı mualifler tarafından derin bir sezgi ile "Bozkurt" olarak
    isimlendirilmiştir. Burada, Türkçülüğün aslî unsurlarını hatırlayalım.
    Bu unsurlar, birlik ve bütünlük, hür ve bağımsız yaşamak, Türk
    varlığının, gittikçe güçlenerek, sonsuza kadar devam ettirilmesi azim
    ve iradesi, başka bir deyişle millî ülküsüdür.Şu halde "Bozkurtta
    sembolleşen düşüncelerle Türkçülüğün hedefleri tam bir ayniyet içinde
    bulunmaktadır. Bunun içindir ki, Bozkurt, aynı zamanda Türkçülüğün de
    sembolü olmuştur.Sonuç olarak, Bozkurt, Türk destanlarındaki müstesna
    mevkii kadar, Türkçülük tarihinde de seçkin bir yere sahiptir.

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 12:18 pm