müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi |
| | aşk hikayeleri | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: aşk hikayeleri Paz Mayıs 03, 2009 12:28 am | |
| Ağlatan bir aşk hikayesi Kalbimin hiç tanımadığı duyguları daha yeni yeni hissetmeye başladığı dönemlerdi,çevremde bir sürü erkek ve kız arkadaşlarım vardı,ama bi gariplik vardı,mutlu değildim sanki aradığım başka birşeydi,her akşam eve gelir odama çekilir ağlardım,noluyordu bana anlayamıyordum,birgün yine arkadaşlarla beraberdim,beraberdim derken nasıl bi beraberlik,onlar bi araya toplanır gülüp eğlenirlerken bense bi kenara çekilip içimdeki fırtınaları dinliyordum her zamanki gibi,artık arkadaşlarımda alışmıştı bu durumuma,yanıma gelip oturduğunu hiç farketmemişim,taki sanki çok derinlerden gelen bi SELAM sesini duyana kadar,selam dedim bende,neden yalnız oturuyosun dedi,bilmiyorum dedim,kimse seni anlamıyor,hatta kendin bile kendini anlamıyorsun değilmi dedi,evet dedim,bende bu yüzden yanına geldim zaten dedi,bende aynı durumdayım,seni arkadaşlarından ayrı derin düşüncelere dalmış görünce işte benim gibi biri daha dedim, ve ilk defa onun yüzüne baktım,o anda kalbim durdu sanki,donup kalmıştım,ne zaman ayrıldık eve nasıl geldim bilmiyorum,o gün sürekli onu düşündüm,sanki aradığım şey buydu hissedebiliyordum bunu, o günden sonra hergün buluşmaya başladık,evleri iki mahalle kadar uzaktaydı,bizim mahallede akrabaları vardı,ilk tanıştığımız gün onlara gelmişler,böylece aylar geçti,artık ailelerimizde biliyordu,ya ben onlara gidiyordum yada o bize geliyordu,yani her günümüzü birlikte geçiriyorduk, ama ikimizinde anlayamadığı birşeyler vardı,birbirimizi çok seviyorduk,görmeden yapamıyorduk,arkadaşlık değildi bu,çünki diğer arkadaşlarımızıda seviyorduk,bu çok farklı bişeydi,kimseyede soramıyorduk,nasıl soralımki,biz bile bilmiyorduk ne olduğunu,bu çok yoğun duyguların etkisiyle bazen mutluluktan bulutlara kadar çıkıyorduk,bazende o küçücük kalplerimize sığdıramadığımız ve bi türlü anlamadığımız hisler dünyasında sebepsiz yere ağlıyor gözyaşlarımızı birbirimize hediye ediyorduk,,belki size saçma gelicek ama birbirimizi ilk gördüğümüz günü anlatmıştım,ondan sonraki ilk buluşmamızda biraz konuştuktan sonra bi ara gözgöze gelmiştik,ve daha ne olduğunu anlamadan ikimizde sebepsiz yere birden ağlamaya başlamıştık,hemde ne ağlama sanki hiç bitmeyecek gibiydi göz yaşlarımız,işte o günden sonra bir daha biribirimizin yüzüne uzun süre bakamadık,hatta çoğu zaman sırtlarımız birbirimize dönük otururduk,bi gören olsa bize gülerdi heralde,ama elimizde değildiki bakamıyorduk işte, ama ne olursa olsun çok mutluyduk,artık ne güneşin doğuşunun,ne çiçeklerin kokusunun,nede kuşların aşk şarkılarının farkındaydık,biz birbirimizde kaybolmuştuk,taki bi akşam bizim evin zili uzun uzun çalana kadar,kapıyı annem açtı,gelen onun teyzesinin kızıydı,anneme bişeyler söyledi,annemde hemen babamla bişiyler konuşup,banada sen evden ayrılma biz hemen geliyoruz diyerek aceleyle çıktılar,bende hemen arkalarından çıktım,hava kararmıştı,beni görmesinler diye onları uzaktan takip ettim,biraz gittikten sonra bizim evin biraz ilerisinde bi market vardı,orada bi kalabalık gördüm,oraya gidiyorlardı,biraz daha yaklaşınca babam koşmaya başladı,yerde yatan biri vardı,bende biraz daha yaklaştım,babam yerde yatan kişiyi kucağına almıştı,bikaç adım daha yaklaştım ve kalbime binlerce ok birden saplandı sanki,yerde yatan benim meleğimdi,oda beni gördü,eliyle bana gelme diye işaret yaptı,ve bana bişeyler söylemek için ağzını açtığında,ağzından kan boşaldığını gördüm,yanına gittim,o güzel başını babamın kucağından kendi kucağıma aldım,hafifçe gülümsedi ve bak dedi napmışsın yeni gömleğine,onun kanına bulanmış gömleğimi göstererek,iki hafta önce doğum günümde o almıştı,ve birden başını karanlıkta benim seçemediğim kazanın olduğu bi yere çevirip tüh yaa dedi,ne demek istediğini anlamamıştım,başını tekrar çevirdiğimde ölmüştü,ondan sonrasını hatırlamıyorum,gözümü evde açtım,orada bayılmışım,beni doktora götürmüşler sakinleştirici filan yapmışlar,uzun süre baygın halde yatmışım, kendime gelir gelmez ağlamaya başladım,kimse müdahale etmedi,doktor ağlarsa müdahale etmeyin demiş,tekrar kendimden geçene kadar ağlamışım,ondan sonraki günlerde gözyaşım hiç dinmedi,aradan iki ay filan geçmişti,birgün anneme onlara gitmek istediğimi söyledim,annem önce kabul etmedi ama yalvarmalarıma dayanamayıp bi şartla kabul etti,gideriz ama orada ağlayıp annesini üzmeyeceğine söz verirsen dedi,bende söz verdim ve gittik,bi süre oturduk ama ben kendimi zor tutuyordum ağlamamak için,bak oğlum dedi annesi,biribirinizi ne kadar çok sevdiğinizi hepimiz biliyoruz,ne kadar üzüldüğünüde biliyorum ama senden bir ricam var dedi,kızım son nefesini senin kucağında vermiş,bana son anlarını anlatmanı istiyorum dedi,şaşırdım,nasıl anlatabilirdimki,anneme baktım boynunu büktü,bende onu üzmeyecek şekilde anlattım,ama bi ara karanlıkta bi yere bakıp tüh yaa dediğini anlamadığımı söyleyince,annesi bana sarılıp öyle bi ağlamaya başladıki,bende zaten zor tutuyordum kendimi,ikimizde uzun süre ağladık, biraz sakinleştikten sonra,artık bu dünyada yaşamam için hiç bir sebebin kalmadığına karar vermeme sebep olan şeyi anlattı, ogün annesi evlerinde benim çok sevdiğim bir yemeği yapmış,anne demiş bu yemeği ayhan çok sever,bizim yiyeceğimiz kadarını ver ben ayhanlara gidip onunla beraber yiyeceğim demiş,anneside yalnız göndermemek için yakınlarında oturan teyzesinin kızıyla bize göndermiş,yolda gelirlerken teyzesinin kızı,sen biraz bekle bende marketten içecek birşeyler alayım demiş,kaldırımda beklerken bi araba vurup kaçmış,bize yakın oldukları için teyzesinin kızı hemen bize haber vermeye gelmiş o akşam,ve o karanlığa bakıpta tüh yaa dediği şeyde,bana getirdiği yemeklerin dökülmüş olmasına üzüldüğü içinmiş,son anlarını yaşayan birisinin canından daha çok bana getirdiği yemeklerin dökülmüş olmasına üzülecek kadar seven bir kalp varmıdır daha şu lanet dünyada,başkasını sevebilirmiyim artık,aşık olabilirmiyim başkasına,tahammül edebilirmiyim artık saçma sapan şeylerin adını aşk koymalarına,bizim yaşadıklarımız bilemesekte gerçek aşktı,bunu şimdi biliyorum, ama o bilmiyor,birgün birbirimize bir söz vermiştik,hangimiz önce ölürsek diğerimizi cennetin kapısında bekleyecekti,şimdi bende bilmeden yaşadığımız o tarif edilmez duygunun gerçek aşk olduğunu,o aşkı sonsuza kadar yaşayacağımız cennetin kapısında beni bekleyen meleğime anlatmak için,gelmesi için hergün yalvarıp dua ettiğim beni ona kavuşturacak kişiyi bekliyorum,Azraili
O Öldükten Sonra
bu gün hafta sonu,aşkımla buluşacağız,en güzel elbiselerimi giymeliyim,hangi gömleği giysem acaba,yanakları gibi kırmızı olanımı yoksa gözleri gibi kapkara olanımı,yada kazanın olduğu gün kanıyla üzerine çiçekler yaptığı gömleğimi,ne kazası ne kanı yaa nerden çıktı şimdi ,ben en iyisi son buluşmamızda başını omuzuma koyduğu o kokan gömleği giyeyim,evet evet bu daha iyi,anne ben çıkıyorum,onamı, tabiki anne yaa,her hafta sonu kiminle buluşurum ben,iyide neden ağlıyosunki,şimdi gidip annesindende izin almalıyım,günaydın müsade ederseniz kızınızla gezicez biraz,tabi oğlum,ona iyi bak olurmu,bak buda ağlıyor,noluyo bunlara anlamıyorum,koşar adımlarla gidiyorum aşkıma,bu yolda ne kadar uzun,her zamanki gibi bekçi amca karşılıyo beni,hoşgeldin oğlum,oda seni bekliyodu,biliyorum,günaydın aşkım ben geldim,bak hala yatıyo,hemde bembeyaz gelinliğiyle,yanaklarına küçük bir öpücük kondurup uyandırıyorum onu,her zamanki gibi toprak kokuyor meleğim, uzatıyor kollarını yattığı yerden,tutuyorum ellerinden,tüy kadar hafif,ne kadarda güzel meleğim benim,hoşçakal bekçi amca,bak koskoca adamda ağlıyo,iyi eğlenin olurmu diyor kirli sakallarından süzülen yaşları silerek, onun en sevdiği yerleri geziyoruz elele,allahım onunla olunca o kadar mutluyumki,bi ara yine gözgöze geliyoruz,bakmamalıydık,yine ağlıycaz,ne kadar ağladığımızı akşam ezanını duyunca anlıyorum,işte bu günde bitti,gitmeliyiz,bekçi amca kızar sonra,hoşgeldiniz iyi eğlendinizmi bari,neler yaptınız bakalım,ağladık akşama kadar,her zamanki gibi ha,evet,hadi meleğim sen şimdi yat,ben haftaya yine gelirim,,birgün diyorum,birgün bende bembeyaz damatlıklarımı giyip geleceğim yanına,kapkara gözlerini açarak yalvarırcasına,çabuk gel olurmu diyor,yakında meleğim çok yakında,biliyorum şimdi iyi geceler öpücüğüm olmadan uyuyamaz bi tanem,yanaklarına bi öpücük konduruyorum,yine o toprak kokusu,geldim anne,hoşgeldin oğlum,öldür beni anne ben de toprak kokmak istiyorum. | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Sevda uğruna öLüm Paz Mayıs 03, 2009 12:29 am | |
| Kadın yirmi yedi yaşında... Yüreği kar beyaz soğuklara terkedilmiş ama inat bu ya hala sımsıcak. Düşünceleri kah hayatın gitgide ağırlaşan gerçeklerinde kah aydınlık hayallerde dolaşıyor nefes nefese.. Elinde samur fırçası geçmişi karalayıp bugünü renklendiriyor hiç durmadan. Renkler kıpırkıpır içindeki çocuk haşarı mı haşarı... Gözleri ise buğulu bakmakta hüzünlere yenik... Hayatı sorgulamaktan çoktan caymış.
Omuzları bir küçük kız çocuğun şımarıklığını sergilercesine “Bana ne” ifadesinde. Kıpırkıpır ya içi.. Arayışları var kendisinden bile sakladığı. Bela da geliyorum demez ya... İşte böyle bir anda; ruhu sanal dünyanın kapısından sızıverir içeri sessiz habersiz.. Hani şu chat canavarı var ya bu günlerin belalısı. Orada kendisi gibi şaşkın yüreklerin arasında buluverir kendini. Ve... olanlar olur o zaman. Hiç beklenmeyen anda buzda kayar gibi “Hooop” havada bulur duygularını darmadağınık. Sanki başında deli rüzgarlar hiç esmiyormuş esenler de yetmiyormuş gibi. Erkeğin yaşı otuz. Hırslı kendinden emin. Kendisiyle barışık ve yaşadığına memnun. Kahkahası ekrandan yüreklere taşan mutlu ve duygu dolu bir bulut adam. Eşi ve çocuğu için yaşamakta olduğunu saklamadan kadını davet eder sanal dünyanın sanal aşk oyununa. Acemidir kadın. Belki genç adam da öyle. Oynadıkları oyunun tehlikesinden habersiz bir masalı yaşamaya başlarlar. Ekranın karşısında nefeslerini tutup beklerler sevdalının gelmesini. Karşılaşmaları her defasında kahkahaları hatırlatırcasına şen olur. Zamanın koordinatları buluşamadığında birbirlerine teğet geçtiklerinde hüzün yayılır gecelere. Uyku tutmaz bekleyişlerde ikisini de. Sabah yeni umutlara gebe başlar. Ve ekranda doğarlar her buluşmayla yeniden.. Duyguların en fırtınalısına yakalanırlar. Birbirlerini gerçekten merak ederler. Bulut adam kadının açlığından üşümesinden bile sorumlu tutmaya başlar kendini. Kadınsa adamın yorgun hallerine dayanamaz. Elleri dokunmasa da ellerindedir artık. Birbirlerini el üstünde tutarlar anlayacağınız. Günler aylar geçer... Hayaller ekranlara sığmaz olur. Artık görmek isterler birbirlerini. Dokunmak sarılmak isterler. Hatta çılgıncasına sevişmek... Kadın kıvranır onsuzluğun acılarında.. Özlem şiddete dönüşür. Acıtır... İşkencelere yatırır kadını. Oyun değildir artık bu. AŞK ekranda değil hayatın ta içinde yaşamaktadır. Bulut adam sorar durmadan ; -N’olacak şimdi... Kadın adam kadar cevapsız... “Bilmiyorum” der.”Bilmiyorum”
Artık sorgulamalar başlar duyguları ... [/color] ”Bu nedir?...Bunun adı ne..?”
Kadın aşkı tanımlar ama çare değildir tanımlamak.. Yaşananlardır gerçek olan. Hissedilenlerdir. Her sevdanın başını bir karabasan bekler ya...Beklemese sevda denen şey olmaz zaten. İşte bu bir sevdadır ve başında karabasanlar. Kadın unuttuğu aşk gözyaşlarını hüzünlere sancılara onulmaz ağrılara boyar alaca bulaca. Artık her şeye gözlerindeki buğuların ardından bakmaktadır. Ve ekrana şunları; buzların arasından aldığı yüreğinin kalemiyle yazar. Yüreğini buzlara iade etmek üzere... “Beni ignore et*.Ne olur bunu yap.” Bulut adam şaşkındır belki ama adı gibi bilir. Doğru olan budur. Düşünür bir süre.Susar ekran. Susar kadının yüreği...Ölüm anıdır bu.Verilen son nefestir sanki.. “Sevdam HAYIR dese” “ Sensiz yapamam dese” diye bekler nefes almak için. Bulut adamın suskunluğu bozduğu yerde ölecektir kadın.. Bunu ikisi de bilirler. Bir yazı belirir ekranda çaresizce okunan “Netten çıkıyorum o zaman” “Hoşçakal” Mavi üzerine siyah yazılmış sözcükler kararlı ve kesindir... Titreyen ve cansızlaşan parmakları son bir kez tuşları gezinir kadının “Hoşçakal” Düşer Bulut adamın gülen yüzü ekrandan. Ve KADIN ÖLÜR... | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: ÖzLemi arıyorum Paz Mayıs 03, 2009 12:29 am | |
| Benim adım Emin şu an vatani görevimi yapıyorum. Hikayem 3 yıl önce Cumhuriyetin 75. yıl kutlamalarında başladı. Bursa’ da kutlamalar çerçevesinde ibrahim Tatlıses ve Grup Laçin konseri vardı. Bende konserdeydim. Arkamda çok güzel benim gibi uzun boylu bir kız vardı. Onunla tanıştık adı Özlem’di. O akşam epeyce gezdikten sonra onu evine bıraktım ve telefon numaramı verdim. Beni aradı ve buluşmak istedi. Buluşup bir kulübe gittik. Dans ettik, konuştuk. Akşama doğru evine bırakırken elini tuttum. Oda etkilenmişti bana telefon numarasını verdi. Ve zaman geçtikçe aramızdaki aşk dahada alevlendi. Niyetim ciddiydi. Konuyu aileme açtım. Ancak ailem Özlem’i istemedi. Büyük kavgalar sonucu evden ayrıldım. Sokaklarda bir marangozhane de yatmaya başladım. Bu durum üç ay sürdü. Babam beni eve almadı. Özlem de bu durumu babasına anlattı. Özlem’in babası beni yattığım marangozhaneden aldı evine götürdü. Her şeyi ona anlattım. Üzülme oğlum her şeyin bir çaresi vardır dedi. O gün Özlem ‘ler de kaldım. Ertesi gün özlemin babasıyla benim babama gittik. Ama babam bizi kovdu. Özlem’in babası Ramazan Bey bunun üzerine ‘’Bundan sonra sen de benim evladımsın. Artık bizde kalırsın. Kızımla da evlendiririm evlendireceğim dedi.
Artık onlarda kalıyordum. 1 ay sonra nişan yaptık. Ancak Özlem’in dayısının oğlu Emrullah, bu ilişkiyi çekemiyordu. Çünkü Özlem de gözğ vardı. Bana sürekli tehditler savuruyordu. Emrullah ve iki arkadaşı bir gün yolumu kesti. Beni acımasızca dövüyorlardı. Bir fırsatını bulup kaçtım ama ardımdan silahla ateş etti. Bir kurşun sırtıma saplandı. Ben yere düşünce yanıma geldi ve kurşunu bittiği için ateş edemeyince bıçağını çekip sırtıma sapladı.
Ama öldürmeyen Allah öldürmüyor. Ben hastanede iken Emrulah Özlem’i kaçırdı ve 15 gün boyunca nişanlıma tecavüz etti. Sonra Özlem’i eve yolladı. Özlem babasına her şeyi anlatınca babası utancından her şeyi toplamış ve başka bir yere taşınmış.
Bu arada benim başka bir arkadaşım, gidip Emrullah’ı bulmuş ve bıçaklayarak öldürdükten sonra polise teslim olmuş. Ben 3 ay sonra hastaneden çıktım. Öğrendim ki Özlem artık bana layık olmadığını düşündüğü için 29 yaşında evlenmiş boşanmış 2 çocuk sahibi bir adamla evlenmiş. Her yerde aradım ama bulamadım. Bu arada bana babam kadar yakın olan bir insan beni Fatma adında bir kızla nişanladı. Fatma’ya özlemi sevdiğimi söyledim ama Fatma ben senin her şeyine razıyım dedi.
3 yıldır bir saniye bile Özlem’i aklımdan çıkaramadım. Özlem’i kabul etmeye hazırım. Bir bulsam ah bir bulsam... | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Bir Aşk Hikayesi/İskender PaLa Paz Mayıs 03, 2009 12:30 am | |
| Geceleri balkonda ışığın etrafını alan pervane böceklerini fark etmiş miydik hiç? Ya onların aşk uğruna yaşadıklarını bilir miyiz? Yani pervanenin mum ışığıyla yaşadığı aşkın hikayesini… Aşk bir farkına varış bir idrak seviyesidir… ‘Aşk odu önce ma’şuka andan âşıka düşer.’ derler malum. Yani aşk ateşi önce sevilene ondan sonra sevene düşer. Önce sevilende bir ateş yanmalı ki pervane onun etrafında dönsün pervane o ateşi görsün sonra aşkının farkına varsın… Pervane aşkını ispat edebilmek için gördüğü anda ışığı etrafında dönmeye başlar. Bir cezbedir bu. Bu cezbenin gittikçe daralan bir çemberi vardır. Işığın etrafında döner döndükçe biraz daha yakından dönmek ister. Işığı gördüğü anda aşkı ilmel yakin olarak tanıyan pervane onu aynel yakin bilmek istediği için gittikçe mumun etrafındaki çemberi daraltıyor. Çember daraldıkça pervanenin aşkı artıyor şevki artıyor coşkusu artıyor. Coşkusu arttıkça da cesareti artıyor. Aşk cesaret işidir neticede. Ve pervane cesaretle kanadını şöyle bir değdirir ateşe. İlk lezzettir işte o acı. Acı verir yakar içini. Ama ona verdiği acı o kadar hoşuna gider ki daha fazla dönmeye başlar. Acı ve lezzet… Birbirine zıt bu iki duygunun bir arada olması nasıl mümkün… İşte bu noktada azabın ve acının lezzet olmasındaki sırrı yakalamak gerek. Azap kelimesi azp kelimesinden türüyor. Azp lezzet demek. Azabın ne olduğunu buna göre ölçün ve düşünün. İşte kanadının ucunu bir defa yaktığı zaman pervane ilk azabı duyar; fakat öyle bir lezzettir ki o azap… Bu azap ve ondan alınan lezzet insanı yavaş yavaş nefsinden sıyırıp vuslatı mümkün kılar. Bu sefer daha büyük bir cesaretle kendini ateşe atarcasına gider ışığı kucaklar. Ve burada ateş pervaneyi yakar kavurur. Bir buğday tanesi gibi toparlayıp yere düşürür. Artık pervane ‘hakkal yakin’ biliyordur vuslatı. Bu fenadır. Bu canını verdiği noktadır. Mumun bundan haberi bile yoktur belki. Olmasına da gerek yoktur. Bu pervanenin aşkıdır çünkü. Aşkı uğruna can veren pervanenin aşkı. Ama öbür taraftan mum da yanar. Onun aşkı da acısı da kendincedir. Önce can ipliğine bir ateş düşer ve yanmaya başlar mum… Sonra içindeki o yangını söndürmek için gözyaşı döker. Ateşi su söndürür çünkü. Ama mumun gözyaşları onun ateşine daha da bir güç verir elemi arttıkça artar. Ve erir can ipi sevgilinin yolunda yok olana dek… İskender Pala | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: şu papatyaLarın bir yaprağı daha oLsa Paz Mayıs 03, 2009 12:31 am | |
| Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış. Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde, kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış. Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da, rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.
Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış. Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye. Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını bilememiş. içinden "Ne muhteşem bir çiçek" diye geçirmiş. Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.
"Merhaba" demiş papatyaya, "sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim.". Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve "Merhaba" demiş, "ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten." Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini, nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.
Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş. Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış. Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini. Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler.
Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip de, kelebek artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve; "Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek" demiş. Papatya buna bir anlam verememiş. "Neden" demiş. "Yoksa benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis, sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."
Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten. Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya "Sevi seviyorum" diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece "Bende..." diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş.
İçinden "Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim. Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim." diye geçirmiş. Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da dökülmeye başlamış. Her düşen yaprakta papatya, "seviyormuş" diye geçirmiş içinden.
İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş: "Seviyor mu, sevmiyor mu?"... | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Aşığım Diyenlere.. İbretlik Bir Hikaye! Paz Mayıs 03, 2009 12:31 am | |
| Karımı 1998'in sonbaharında kaybettim.. Yedi senelik evliliğimizin iki senesini kanser tedavisi için hastahanelerde geçirmiştik..
Karım, her evlilik yıldönümümüzde ikimizin fotoğrafını çerçeveler, 'Bunlar bizim hayatımızın gölgeleri..' derdi.. Öldüğünde yedi tane fotoğrafımız vardı..
97'nin bir gecesinde onu aldattım. Oysa ona sürekli onu ne kadar çok sevdiğimi ve sonsuza kadar ona sadık kalacağımı söylerdim. Ölmeden iki hafta önce de aynı şeyi tekrarladım..
Tuhaf bir gülümsemeyle baktı ve sadece 'Biliyorum' dedi..
İzmir'e kar yağdığı gün, yani bir ay önce, evdeydim. Fotoğraflarımıza bakıyordum yine.. Her çerçevenin altında bir harf olduğunu ilk kez o gün farkettim.-A.-R.-K.-A.-S.-I.-N. Gerisi için yılları yetmemişti..
Ama sanırım 'Arkasına Bak!' falan yazmaya niyetlenmişti. Hemen çerçevenin arkasına baktım. Hiçbir şey yoktu. Sonra bir şey dürttü beni, hepsini teker teker söktüm..
İnanabiliyormusunuz, her birinin arkasından bir mektup çıktı! Geçirdiğimiz her sene için sevgi dolu sözler yazmıştı..
1997'deki resmimizin arkasından çıkan zarf ise simsiyahtı. Ve içinden şu sözler çıktı:
'14 Mart 1997/Gözlerin bana başka birine dokunmuş gibi baktı/Söylemene gerek yok,biliyorum..'
2002'deyiz. Onu kaybedeli 4, aldatalı 5 yıl oluyor. İçim acıyor şimdi. Çünkü; kadınlar biliyor, hissediyor..
Seni seviyorum diyenin sevgisinden şüphe et, çünkü; aşk sessiz, sevgi dilsizdir..!! | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: biLqisayar başında öLüm.. Paz Mayıs 03, 2009 12:32 am | |
| Her Akşam oLduğu gibi bu akşamda PC başında oturuyodu Her eve geLdiğinde BiLgisayar başına oturur Net"e bağLanırdı Annesi yatağa yoLLayana kadar hep Net başında otururdu Ama Bu sefer herşey farkLıydı Aşık oLmuştu! Bi dakika oLsun akLından hiç çıkmıyodu Sadece Nickini ve kendi hakkında oLan tarifi biLiyodu Hep onun nasıL biri oLabiLeceğini hayaL ediyodu AsLında hiç kendiLerinden bişey konuşmadıLar… ince detaya hiç girmemişLerdi… meseLa diğerinin nerede oturduğunu Sadece onunda kendi gibi Türkiyede oturduğunu biLiyodu ama 400 km gidip görmek için çok fazLaydı Ona günveniyodu..kendini saLabiLiyodu... rahat davranabiLiyodu OnunLa chatLeşirken…asLen yapamadığı birşeydi Gerçekte hiçbirşey yapamayan çekingen biriydi Ama Chat"te...onunLa konuşuyoken herşey koLay geLiyodu Ve HisLerini ortaya dökebiLiyodu Ama yinede ona Aşık oLabiLeceğini hiç tahmin etmemişti Hiç düşünemiyodu biLe Chat"te Aşık oLacağını ama yapcak bişey yoktu...oLan oLdu Buna karşı bişey yapamazdı artık Aradan bikaç gün geçmişti ve her saniye onu düşünüyodu Bikaç kez söyLeyecek oLdu ama sonradan yine yapamadı Ve O Gün geLdi...Kesin söyLeyecekti ona karşı oLan duyguLarını OkuLdan geLdiği gibi hemen Chat"e girdi ama o yoktu Uzun süre bekLedi ama geLmedi...Yoksa herseferinde oLuyodu Her gün aynı saat"te..ama bugün yoktu Araya ne girdiğini biLmiyodu ve akLına hemen en kötü ihtimaL geLiyodu akLına geLen tek şey MaiLLerini gözden geçirmekti Ve evet ondan MaiL vardı BaşLığı okuduğunda fena oLdu Birden ne oLduğunu anLayamadı ve zorLana nefes aLıyodu BaşLıkta şöyLe yazıyodu..: Özür diLerim ama senden hoşLanmıyorum
MaiL"i açtı....
SeLam! Özür diLerim, sana daha önce söyLemem gerekiyodu
bunu böyLe bu kadar uzatmamam gerekiyodu
ben senin tanıdığın o değiLim
Basitinden bir insanım ve samimi söyLüyorum senLe ne yapacağımı biLemiyorum
Sana şimdiye kadar hep yaLan söyLedim
AsLında aLayımı geçebiLeceğim birini arıyodum...AsLında seni hiç çekemiyorum
Senin dırdırın ve hayata bakış açından bıktım
Bu Oyunu sürdürdüm çünkü senin istediğin buydu
Ama işte seni çekemiyorum ve seni bundan sonra rahat bırakıcam
Bu benden duyduğun son şey oLucak
oLanLara inanamıyordu Her keLime KaLbine bir hançer gibi sapLanıyordu okurken canı çok acıyordu GözyaşLarına engeL oLamıyordu yanağından aşağı doğru akıyoLardı Sanki diken gibi batıyoLardı yüzüne Allahtan evde yaLnızdı Yoksa odasından çımaya cesaret edemezdi YıLLardır ağLamamış gibi döküLüyordu GözyaşLarı Sanki KeLimeLer içini paramparça ediyodu...yakıyordu Artık istemiyordu...O"na güvenmişti Kendisini anLattığı tek kişiydi…...amahepsi bir oyunmuş hiç bişey gerçek değiLdi...Sevdiği ondan nefret ediyordu Yaşamak istemiyordu...inandığı tek şey koca bir yaLan oLdu En kötüsü de bunu böyLe öğrenmesiydi başka türLüde yapabiLirdi Ama neden? Niye ben...niye başka saf biri değiLde ben düzgün göremiyordu..gözLeri doLuydu Ama hatırLadığı kadarıyLa annesi uyku hapı aLmıştı Banydoda oLması gerekiyodu Tesadüfen buLdu o hapLarı Yeniden gidip biLgisayar başına oturdu, MaiL"in başına -Yeni bir MaiL yok.... Kapağını açar ve içindeki beyaz hapLara bakar o kadar küçük ama bi o kadarda tehLikeLiLer içinden birtane aldı ve yuttu iğrenç bir tadı vardı...acayip acı bir tat ama Hap hemenmiğdemde kayboLdu geriside o kadar kötü oLamaz ya zaten birazdan herşey bitiyor ve hapLarın tamamını yuttu ne kadar orda oturup ondan MaiL bekLediğini kimse biLemez SaatLer oLmaLı… Kafası ağırLaşıyodu, Göz kapakLarı kurşun gibi ağırLaştı Midesi yanıyodu...ama artık hiçbişey hissetmiyordu SesLer çok uzaktan geLiyodu Başı kLavyenin üzerine indi ve gözeLeri kapandı KaLbi gitgide yavaşLıyordu ve herşey uyuyodu...Sonsuza kadar Ertesi kız buLunuyo BiLgisayar başında..öLü...eLindede hapLarın kutusu Ekrandada bi MaiL gözüküyo...aynen şöyLe yazıyodu
SeLam! Allahım, kardeşim neLer saçmaLamış öyLe?
Özür diLerim ama bunu ben yazmadım...
İnan bana Lütfen...
Ben senin kaLbini asLa kıramam...
Çünkü
seNi sevioRum ! . | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: okuyan agLıyor Paz Mayıs 03, 2009 12:33 am | |
| ArkadaSLaR Simdiki Yazacaqim Yazi ßenim Hayatimda YaSAdiqim en Kötü oLayin yazisidir... CocukLuqumdan ßeri Tek emeLim Cok seveßiLeceqim Ve ßir okadar SeviLEcegim ßirini ßuLmakti.Rizede Dogdum,iZmirde ßüyüdüm,Sonrada ßurSaya TaSindik.HiÇ Kimseyi tanimiyordum ßursada,yeni ßir Hayat Yeni ßir Serüvendi ßenim iÇin ßuraSi.YaLnizdim Hemde Çok Yalnizdim.iLk 1 Sene ßöyLe YaLniz qeÇirdim ßurada.21 YaSima Kadar HiÇßir kiza Çikma TekLifi etmedim.ßenim iÇin TekLif Çok önemLi ßir oLaydi Hayatimda.iLk TekLif edeceqim KiZ evlEneCeqim Kiz oLmaliydi.ßen ßöyLe DüSünüyordum..
ßir internet Cafe aÇtik.Gece Gündüz Cafedeydim.Herqün Cafenin önüden Kizin ßiri qeÇiyordu.Hep ßana ßakiyordu.HiÇ KompLekSLi ßiri oLmamiSimdir Hayatimda.ßirisi ßana ßakiyoSa iLLa ßeqendiqinden ßakmiyodur Diye DüSünen ßi Yapim var.Ama ßu ßakiSLar qün qeÇtikCe ManaLaSip Yerini qüLümSemeye Hatta SeLamLaSmaya ßirakmiSti.Çok qüzeL ßiriydi.iNsanLiqi,HareketLeRi,Uzun ßoyu,SapSari saçLaRi,ßeni ßüyüLemeye YetmiSti. ßiqün internet Cafenin Yanindaki idda ßayisinde Duruyorum Osirada Yine Kapinin önünden qeçiyordu.qözLeri ßeni ariyodu ßiLiyorum,ßeni qörDü,qüLümSedi Ve Durdu kenarda.ßir Çok keZ Onun üzerine düsünmüStüm,ßu ßenim aradiqim KiSi oLaßiLimi Diye.evet Oydu.O ßenim Aradiqim inSandi.YalnizLiqimdi,SuskunLuqumdu.qittim arkasindan. iLk defa ßi ßayanLa konuSmuyordum,Ama inaniLmaz HeyecanLAnmiStim.iki Lafi ßi araya qetiremiyordum.neYseki kiz anLadi Derdimden.Derken Hayatimin en qüzeL qünLerini yaSatip Sonundada En kötü qününü YaSatacak ßir Serüven ßasLamiS oLdu.Haftanin Her akSami ßuLuSup qeZiyorduk.EL eLe KoL koLa.Onun yanindayken Her SEy Çok qüzeLdi.AnnemLe TaniStirmiStim,Niyetimiz Ciddiydi,EvLenecektik.Onun aileside ßiLiyoR Ve destek Veriyordu ßu iLiSkiye.ßir iLiskide HiÇmi Kavqa . oLmaz,oLmuyordu iSte,TarTiSmiyorduk ßiLe.
GünLer Günleri KovaLadi ßizim sevqimiz dahada artti.qöremeDiqim anLaR Hep ßir Yanim Eksik oLuyordu Sanki.qeZdiqimiz qördüqümüz HerkeS HerSey ßize Imreniyordu.ßöyLesine ßir aSki ßuLmanin Çok Zor oLduqunun HerkeS ßiLincindeydi. ßi Pazar qünü ßuLuSaCaktik.Mesaj Çektim Uykucu aSkim HaLa Yatiyomusun.hadi kaLk Artik diye. MeSajima KaRSilik vermedi.iLk defa ßöyLeßirSEy oluyodu.ßenim MeSajima 2 Dakika iÇinde Cevap vermeSi LAzimdi.ßöyLe anLaSmistik.eqer VermezSe kötü ßirSey olmustur .MerakLanmiStim,aSkima ßirSEy oLdu Diye.qerqin ßir ßekleYiSin aRdindan Hayatimi Karartan ßi mesaj qeLdi.SunLar Yaziyodu MeSajda.Seni Çok seviyorum Ama AyriLmamiz Lazim.Yürümeyecek ßir iLiSki ßizimkiSi.Senin Hayatini Karartmak istemiyorum.Seni Seve Seve senden VazGeÇiyorum.YikiLmiStim ßir anda.ßeniÇok Sevdiqini ßiLdiqim ßirisinin ßir anda ßöyLe ßir MeSaj YoLLamaSi ßeni Çok SaSirtmiS Vede üzmüStü.AcaßaßenimLe qönüLmü eqLendirdi Demekten Kendimi aLamamiStim.Hemen teLeFona sariLdim.Kendinden Duymak istedim ßütün ßu oLanlaRi.inanamiyordum ßütün ßunLara.Ama TeleFonu KaPaliydi,ulaSiLAmiyodu ßitürLü KenDisine.
KüSmüStüm,Hayata,YaSamaya,Aynada ßaktiqim Yüze.
Nereye ßakSam onu qöRüyordum.Kizmalimiydim AqLamaLimiydim neyapacaqimi ßiLmiyordum.ßiLdiqim Tek ßiRSeY Vardi ßen ßunu Hak etmiyordum.ßöyLeSine Sevmenin Sonu ßir meSajLa ßitiriLmemeLiydi.
Aradan 1 Hafta qeÇti.ßen haLa Ayni PsiKoloji içindeydim.Durumum qerÇekten Cok kötüydü.Cafenin önünde DikiLiyordum öylesine.Yine akLimda O Vardi.Cami Cok Yakindi ßize.SeLa VeriLmeye ßaSLandi.iÇeri qirip Müziqi Kapattim.ßir yandanda ALLAH RAhmet eyLesin.ALLAH AiLeSine ßaSsaqLiqi Versin Diyordum.SeLa ßitti....SeLanin ßitiSi ßenim Hayatimin ßitiSi oLmuStu... Çünkü SelaNin Sonunda ZikrediLen isim ßenim Canimdan Cok Sevdigim Kisinin ismiydi.O öLmüStü.Haykirdim,ßaqirdim Avazim Ciktigi kadar.oLmamaliydi ßöyle ßise.O YaSaMaLiydi.ßenden uzak oLsun ßeni isTemeSin Ama YaSaSin.ALLAHim NoLur ßenim canimida aL diye Bagira Cagira kosuyordum Camiye Dogru.ßaßasini qöRdüm.ßaßa nolur O öLmedi De Diye YaLvariyordum.qittii oqLum öLdü O.Artik Yok.Düqününüzü qöremeden Muradina eremeden öLdü.ßirßirimize Sarilip DakikalarCa SesLe aqLadik. ßir Rüya qißi ßaSLaDi ßir Rüya qißi ßitti HerSey.qeride kaLan IÇimdeki Sevqi Ömür ßoyu ßitmeyeCek ßir Sanciydi.DüSündükÇe öLdüqünü ÖLüm akLima qeliyordu.Daha Dün ßiz eL eLe qeZmiyormuyduk.Daha Dün qözLerinden aSki iÇtiqim inSan KarSimda ßir meLek edaSinda Yatiyordu. Hazmedemiyordum ßunu.HerkeS ßiLiyordu ßizim a$kimizi.
iSin aSLini aßLaSindan öqRendim.Beyninde damar Tikanikliqi VarmiS.Bayaqi iLerLemiS.ßiqün FenaLaSip HaStaneye kaLdiriLdiginda Doktor HerSey için qeÇ olduqunu.TeDavisinin iSe Ancak Yurt disinda oLaßiLeceqini SöyLemiS.StreS Sikinti KesinLikLe YaSakLanmiS.KEndini ÖLüme HazirLamis ßenim aSkim.ßana attiqi ayrilik mesaji ßuyüzdenmis.OnunLa ßeraßerken öLümünü qörmemi istememiS.Neden ßöyLe Yaptin ße aSkim.ßiLiyorum ßenden ayrilmak istediginde Sen öLüm Fermanini kendin imZaLadin Zaten ßiz ßirßirimiz oLmadan YaSaYaßiLirmiyiz.StrEs YaSak oLan ßiri ßenden ayrilarak MutLumu oLacakti.Neden aSkim Nedenn ALLAH Kimseye ßöyLe ßi Aci vermeSin.O An HerSeyi DüSüneßiliyosunuz intihar eTmeyi kaçip qitmeyi ne qeLirSe akLiniza...ßen Simdi KimSeyi sEvemiyorum.Sevmenin ne oLduqunu unuttum.Sevme HiSSi onunLa qöMüLdü MezaRa.MahSere Kadar UYanmayaCak.UyanmaSinda....Simdi Sizde ßirkeRe DüSünün SöYLe ßir Sela Okunuyor Ve ßu SeLa ALLAH korusun Sevdiqiniz KiSinin.ßu Yazimi Okuyup Simdi sevgilinize ßir meSaj cekin Ve Onu HerSeyden Çok sevdiqinizi SöyLEyin.ßuna Imkani oLmayanLar Var.ßunu HerSEyden Çok isteyenler Hemde....
$imdi Ne HaLdeyim NeLEr Yapiyorum ßiLmek isTeyen Varmi? Her qeCe ßa$imi Yastiqima Koyduqumda TeLEFonumu eLime aLir,ßana qönderdiqi TeLeFonumda SakLi oLan 232 meSaji Tek Tek Okumadan Yatmam Çikmiyor aKLimdan,Ya$aniLan qüzeL qünLer mih qißi akLimda.Di$arida ßir Çifti eL eLe qörmek ßeni Ne Duruma Koyuyor ßunu KimSe ßiLemeZ.Çok Mu $ey iSTedim ALLAHimdan 1 Kere Sevdim ßen Çok deqiL.MutLuLuK HayaL oLaRak kaLdi ßana.$imdi naSiL Seveyim ßa$Kasini.nasiL qöNüL Vereyim ßir ßa$KaSina. | |
| | | | aşk hikayeleri | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|