Kalbim gözlerine takılıp düşerken, yağmurlar yağıyordu bu şehre.
Mevsimsiz yağmurlar mevsimindeyim şimdi. Gözyaşlarımla yağmura
bıraktığım, gözlerin değil mi? Yağmurlar bitince unutur muyum
gözlerini?
Gözlerinin ışığı, ucu kalbimde yanan ateşin parıltısıdır
ancak…Pervasız bakışlarının pervanesiyim. Öyle kaç
bakışınla daha vurulur kalbim bilmem. Her bakışınla kanayan, ama bir
türlü kanamadığım gözlerinin, pervanesiyim.
Yağmurlu bir gecede sığındığım bir hüzzam şarkı kadar mahzun
kalbim. Her hüzne karşılık bir umudum var benim. Umut, kara
gözlerinde ki aydınlıktır sevgilim. Senden başlasam,sana gelsem
vefalı mıdır gözlerin? Benden sana giden yolun sonunda ,senden
sana giden yolda kendimi arıyorum. Dursam gelir misin?
Yürüsem,bekler misin ? Geri dönsem,
‘gelseydin’ der misin?
Hisleri tarifsiz kılan, sesleri suskunluğa kundaklayan
gözlerindir. Gözlerine yaklaşırken, uzaklaşan sen mi yoksa
ben miyim? Hep uzakta mı biter yollar? Biri biter öteki mi başlar?
Zordur gözlerini,kalbimde saklamak.. Sende mi, gözlerinde mi yüreğim?
Gözlerinde mi doğuyor sabahlar,gözlerinden mi batıyor
güneş…. Bir önceki günden kalma sitemler, seher
vaktinin ferahlığında kayboluyorsa gözlerini sevdiğimdendir ve
seni sevdiğimdendir hüznü sahiplenişim.
Aklımın ermediği,kalbimin bilmediği, gözlerinden süzülen
bir melodiye kapılan yüreğim, suskunluğu giyindi şimdi.
Sessizliğin kıskacında, özgürlük istiyorum
gözlerinde…