Kobe Bryant-biyografisi- Hitskin_logo Hitskin.com

Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmekTemanın fişine geri dönmek

.talk4her
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi
 
AnasayfaLatest imageschatboxKobe Bryant-biyografisi- ReportGiriş yapKayıt Ol

 

 Kobe Bryant-biyografisi-

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Kobe Bryant-biyografisi- Empty
MesajKonu: Kobe Bryant-biyografisi-   Kobe Bryant-biyografisi- I_icon_minitimeSalı Ocak 13, 2009 9:26 pm

Kobe Bryant

--------------------------------------------------------------------------------

Lise yıllarında efsane Wilt Chamberlain’in 4 yıllık toplam sayı
rekorunu kıran, NBA’e girdiği yıllarda oynadığı oyunla herkesin
taktirini toplayan 18 yaşındaki ufaklık, aradan geçen yıllarda
önce Shaq ile takımın en önemli gücü kim
tartışmasını başlattı, ardından bu senede saldırgan tavırlarıyla takım
arkadaşları ve rakip oyuncularla kavga etti.

Kariyerinin başındaki güler yüzlü ve neşeli insan gitti,
yerine saldırgan, hırçın ve kavgacı bir insan geldi.

Kobe bu sene başı ile bir anda huysuzlaştı, laf dalaşı yapmaya ve kavga
çıkartmaya başladı. Acaba ne kadar sert olduğunu mu kanıtlamaya
çalışıyor? Yoksa sadece hala büyümeye devam ettiğini
mi?

23 yaşına 2 NBA şampiyonluğu ve 1 All-Star MVP ödülü
sığdıran Kobe, bu sezon Memphis maçında 56 sayı üreterek o
dönemki kariyer rekorunu kırdı.

EFSANE TAKIM VE EFSANE OYUNCULARI
Los Angeles şehrinin 2 takımından biri olan Lakers; 80’li
yıllarda Magic Johnson, Kareem Abdul-Jabbar, James Worthy, Byron Scoot,
Michael Cooper, A.C. Green ve coach Pat Riley önderliğinde
Lakersball adını alan hızlı hücuma ve show’a dayalı oyunları
ile gönüllerde taht kurmuş, 8 NBA Finali sonucunda da 5 defa
şampiyonluğa ulaşmıştı. Bu başarılı takım 90’ların başında
yaşlanan kadrosunu Vlade Divaç, Sam Perkins ve Elden Campbell
gibi genç oyuncularla takviye ederek sadece 1 yıl aradan sonra
1991’de tekrar NBA Finaline çıkmıştı. Ama final serisinde
-6 şampiyonluğun ilkine ulaşacak olan- Chicago’ya 4-1 kaybeden
Lakers için bu sonuç, başarılı bir döneminin sonu
olmuştu.
1992’de Lakers, 82 maçlık normal sezonun sonunda ilk defa
Los Angeles’ın diğer takımı olan Clippers’ın altına
düşüyor (Oysa 1987’de Clippers ile aralarında 53
maçlık bir galibiyet sayısı farkı vardı) ve ancak 8. sırayı
alabiliyordu. 1993’de bir kez daha Clippers’ın ardında
kalan Lakers yine 8. sıradan playofflara dahil oldu ama aynı bir
evvelki sene gibi ilk turda elendi. Ama daha kötüsü
1994’de oldu. Lakers 33 galibiyet ile 19 yıl sonra ilk defa
playofflara katılamadı. 1995’de Cedric Ceballas, Eddie Jones
takviyeleri sonucunda biraz toparlanan Lakers, Magic’in
basketbola tekrar dönmesi ile 1996’da Batı’da 4.
sıraya kadar yükseldi. Fakat ilk turda Houston’a
3-1’lik skorla elenerek bir kez daha sezonu erken kapadı.
Şaşalı ve zengin Los Angeles’ın tarihi başarılarla dolu takımı
Lakers, 1996 yılının yazında büyük bir transfer
gerçekleştirerek Orlando takımından dev pivot Shaquille
O’Neal’ı kadrosuna kattı. Bir de Charlotte’ın draftta
13. sırada seçtiği -henüz 18 yaşındaki- Kobe
Bryant’ı, Vlade Divaç karşılığında takas etti. Shaq,
NBA’de oynadığı 4 yılda kendini ispatlamıştı ama bu 18 yaşındaki
çocuk NBA’in devleri arasında ne yapabilirdi?
Kobe, bunun cevabını çok geciktirmeden daha ilk yılında verdi.
NBA tarihinde en küçük yaşta forma giyen oyuncu
olurken, 31 sayı ile Rookie All-Star maçın hala kırılamayan sayı
rekorunu eline geçirdi. Ardından Slam Dunk yarışmasının en
genç şampiyonu oldu. Bir sene sonra, kendi takımında ilk 5
başlamamasına rağmen seyircilerden aldığı oylarla gerçek
All-Star’ların arasına katıldı ve yine bir ilki
gerçekleştirerek All-Star maçları tarihinin en
genç oyuncusu oldu. Shaq, pota altını cehenneme
çevirirken, Kobe kritik anlarda penetreleri, fake-away şutları
ve birbirinden güzel smaçları ile Lakers’ı 9 yıl
aradan sonra 2000 yılında tekrar NBA Finaline taşıdı. Bu Final serisi
ile NBA şampiyonluğu sevincini 22 yaşında tadan Kobe, hep
karşılaştırıldığı Jordan’ın 7 yıl sonunda yakaladığı bu başarıyı
5. NBA sezonunda elde etti.
KOBE’DEKİ BÜYÜK DEĞİŞİM
Kobe, parmaklarında 2 şampiyonluk yüzüğü taşıyan 24
yaşında bir NBA yıldızı. Ama lige katıldığı ilk dönemlerde bir
çok kişinin sevgilisi haline gelen bu genç yıldız şimdi
bir o kadar kişi tarafından da sevilmeyenler listesinde.
18 yaşında bir çaylakken herkes tarafından taktir gören ve
maçları ilgi ile izlenen Kobe, 4 yıl sonra Shaq’la takımın
en önemli gücü kim kavgası yapmasıyla manşetlerde
negatif düşüncelerle yer almaya başlamıştı. O sırada 22
yaşındaydı, 2 kez All-Star seçilmişti ve 1 şampiyonluğa sahipti.
Buna rağmen ligdeki hiçbir oyuncuyla yakın ilişki geliştirmeyi
başaramamıştı. Lakers’dan ayrılmak istediğini söylüyor
ve gerçek liderin kendisi olacağı bir takım istiyordu. Coach
Phil Jackson’ın çabaları ile Shaq ile arasındaki buzlar
eridi ve 2001’de 2. şampiyonluk yüzüğü geldi.
2001 sezonun ardından geçtiğimiz yaz Shaq ile arasındaki
sorunları gideren Kobe, onun çok büyük bir oyuncu
olduğunu belirten açıklamalarda bulundu. Shaq’ta
Kobe’yi himayesine aldığını, ona yapılacak her türlü
gereksiz sertlik ve haksızlıkla savaşacağını söylüyordu. Evet
Kobe, Shaq ile aralarındaki sürtüşmeyi bitirmesinden dolayı
taktir toplamıştı ama sezonun start alması ile başka büyük
sorunlar çıkarttı.
Bir çok maçta hem kendi hem de rakip takım oyuncuları ile
laf dalaşı yapmaya ve kavga çıkartmaya başladı. Hatta bu
dalaşmanın boyutunu Indiana maçında Reggie Miller ile yumruk
yumruğa kavga etmeye kadar ilerletti. Takım arkadaşı Samaki
Walker’la da idman sonrası takım otobüsünde kavga etti.
2 ay evvel Şubat ayında All-Star maçında 31 sayı atmasına rağmen
bencil oyunu ile doğduğu şehir’in taraftarlarınca yuhalandı. Evet
artık işler hiç iyi gitmiyordu. Acaba 18 yaşındaki çocuk
büyümüştü de ne kadar sert olduğunu mu kanıtlamaya
çalışıyordu? Yoksa hala büyümeye devam ettiğini mi?
Kobe’nin bu sezonki saldırgan davranışlarının nedenlerine
geçmeden, çocukluktan NBA yıldızlığına nasıl geldiğini
inceleyelim...
WILT CHAMBERLAIN’İN REKORUNU KIRAN UFAKLIK
Babası da bir NBA oyuncusu olan Kobe, Joe "Jellybean" Bryant’ın
Sixers forması giydiği sırada 23 Ağustos 1978’de
Philadelphia’da doğdu. Adını babasının en sevdiği lokantalardan
birindeki bir et yemeği menüsünden alan Kobe, San Diego
Clippers ve Houston Rockets takımlarına transfer olan baba Bryant ile
birlikte çocukluğunda oldukça dolaştı. Ama asıl uzun
mesafeli yolculuğunu babasının basketbol macerasını Avrupa’da
devam ettirmesi sebebi ile İtalya’ya yaptı. 8 yaşındayken
İtalya’ya gelen Kobe, okul hayatına burada başladı. Bryant ailesi
5 yıl boyunca İtalya’da kalırken, Kobe o yılların gözde
takımı olan Lakers’ın maçlarının sürekli İtalyan
televizyonlarında yayınlanmasından dolayı Magic Johnson hayranı
oluyordu.
13 yaşındayken Amerika’ya dönen Bryant ailesi Kobe’yi
Pennsylvania’daki seçkin Lower Marion Lisesine yazdırdı.
Kobe’nin takıma katılımından evvel 24 maçta sadece 6
galibiyet alan Marion Lisesi genç oyuncunun katılımı ile bundan
sonraki 3 yılda 91 maçta 77 galibiyet almayı başardı.
İtalya’dayken Magic Johnson hayranı olan Kobe, Amerika’ya
gelir gelmez Michael Jordan’ı izlemeye başladı. Onun her yaptığı
hareketi okul müdüründen aldığı salon anahtarları
sayesinde Merion lisesinin salonunda yüzlerce hatta binlerce defa
tekrarladı. Bu çalışma azmi ve Allah vergisi kabiliyeti
sayesinde 18 yaşında bir Jordan kopyası haline geldi. Onun gibi drive
ediyor, onun gibi fake atarak dönüşler yapıyor,
fake’den sonra geriye doğru uçarak şut çekiyor, son
saniye atışlarını kullanıyor ve hatta onun gibi faul atıyordu.
Son sezonunda 30.8 sayı, 12.0 ribaund, 6.5 asist, 4.0 top çalma,
3.8 blok ortalamalarını tutturan ve 34 maçta 31 galibiyet ile
takımına eyalet şampiyonluğunu kazandıran Kobe, liseler arasında
Naismith, Gatorade Circle, USA Today ve Parade Magazine tarafından
yılın oyuncusu seçilirken, McDonalds All-America Takımının da
bir üyesi oldu. Ayrıca Pennsylvania eyaletinin o seneye kadar en
skorer lise oyuncusu olan efsane Wilt Chamberlain’in toplam 2359
sayılık rekorunu da 2883 sayı ile tarihe gömmeyi başardı.
Kobe, bu çok başarılı lise sezonun ardından kendini hazır
hissettiğini söyledi ve üniversiteye gitmek yerine, tercihini
direk profesyonel olmak yolunda kullandı.
NBA LİGİNİN EN KÜÇÜK OYUNCUSU
Draftta Charlotte tarafından 13. sırada seçilen Kobe Bryant,
Vlade Divaç karşılığında Lakers’a takas edildi. Yaz ayını
ağırlık idmanları ile geçiren Kobe, ligin ilk maçını
belindeki rahatsızlıktan dolayı kenardan izledi. 3 Kasım 1996’da,
sezonun 2. maçında Minnesota karşısında son dakikalarda oyuna
giren Kobe, 18 yıl, 2 ay ve 11 gün ile NBA ligi tarihinde en
küçük yaşta forma giyen oyuncu oldu. (Daha sonra -o
yıllarda- Portland forması giyen –şimdi Indiana’lı-
Jermaine O’Neal bu rekoru daha aşağılara çekti.)
Maçta sadece 6 dakika oynayan ve 1 şut girişiminde bulunan Kobe
ilk NBA maçını 1 ribaund, 1 top kaybı ve 1 faul ile tamamladı.
Ligdeki ilk sayısını bir sonraki maçta New York’a karşı
faul atışından bulan Kobe, ligdeki 4. maçında Toronto karşısında
bu sefer 17 dakika sahada kaldı ve kariyerinde ilk çift haneli
rakama ulaşarak maçı 10 sayı ile tamamladı. 28 Ocak’ta
Dallas maçında (12 sayı üretti) sahaya ilk 5 çıkan
Kobe, 18 yıl, 5 ay ve 5 gün ile NBA tarihinin en
küçük yaşta ilk 5’te sahaya çıkan
oyuncusu oldu. İlk sezonunda 25 maçta 10 sayı, 4 maçta 20
sayı barajını geçerken, 8 Nisan’da Golden State karşısında
25 dakikada 8/7 ikilik, 3/2 üçlük ve 7/4 faul atışı
ile 24 sayı üreterek kariyerinin en yüksek skoruna ulaştı.
Ama asıl başarısını Rookie All-Star maçında Doğu takımı adına
hala kırılamayan 31 sayılık performansı ile yaptı. Aynı organizasyonda
Slam Dunk şampiyonluğuna ulaşan en genç oyuncuda oldu. İlk
sezonunu 71 maçta (6 kere ilk 5 çıktı) 15.5 dakika oyunda
kalarak 7.6 sayı ortalaması ile tamamlayan Kobe, ligin en iyi ikinci
rookie 5’ine de seçilmeyi başardı.
İlk playoff maçına Portland karşısında çıkan Kobe, bu ilk
maçında sadece 2 sayı üretebildi. Serinin 3.
karşılaşmasında 27 dakikada 22 sayı atarken 4 maçlık seriyi 7.5
sayı ortalaması ile tamamladı. Fakat 2. turda işler hiç iyi
gitmedi. Oysa 3. maçta 19 dakikada 19 sayı üretmiş ve
Lakers’ın serideki ilk galibiyeti almasını sağlayan oyunculardan
olmuştu. Ama 5. maçta normal sürenin bitimine 11 saniye
kala skor 87-87 berabere iken son şutu kaçıran Kobe, uzatmada da
2 kritik şut kaçırarak Lakers’ın maçı ve seriyi
kaybetmesine yol açmıştı. Evet 18 yaşındaki genç oyuncu
ilk sezonunu kaçırdığı bu kritik şutlarla kapadı.
ALL-STAR MAÇLARI TARİHİNİN EN GENÇ OYUNCUSU
Kobe, 1997 yazını ağırlık ve şut idmanları ile geçirdi. Ayrıca
birkaç kilo aldı. 2. sezonun başında 17 Aralıkta Jordan’lı
Chicago karşısında kariyerinin en başarılı oyunlarından birini
çıkardı ve 33 sayı üretti. New York’taki All-Star
maçında Batı takımında 19 yaşında ilk 5 başlayarak en
küçük yaşta ilk 5 başlayan oyuncu oldu. Bununla da
kalmayarak 18 sayı ve 6 ribaund ile takımının en yüksek
rakamlarına ulaştı. İlk sezonundaki 15.5 olan oyunda kalma
süresini, 2. sezonunda 26 dakikaya çıkaran Kobe, sayı
ortalamasını da 15.4’e yükseltti. Artık 19 yaşındaki
Kobe’yi tüm dünya tanıyordu.
3. sezonunda Lakers’ın ilk 5’ine yerleşen Kobe, lokavt
nedeni ile sadece 50 maç olarak gerçekleştirilen normal
sezona fırtına gibi girdi. İlk 5 maçta üst üste
double-double yaptı ve 21.0 sayı, 10.4 ribaund, 2.8 asist
ortalamalarını tutturdu. Normal sezonda 50 maçın 11’inde
takımının en skorer oyuncusu olan Kobe, 19.9 ortalama ile lig genelinde
sayı krallığında 15. sırayı aldı. 21 Mart’taki Orlando
maçında 33’ü ikinci yarıda olmak üzere 38 sayı
ile kariyerinin en yüksek skoruna ulaştı. Evet Kobe, 3. NBA
sezonunda ligin en iyi 3. beşine seçiliyordu. Fakat takım
içinde bazı huzursuzluklarda adı geçmeye başlamıştı.
Playoff’larda ilk tur ilk maçında Houston karşısında son
5.3 saniye kala 2 kritik faul atışında başarılı olarak
101-100’lük galibiyeti getirdi. 4. ve son maçta da 24
sayı ile sahanın en skorer oyuncusu oldu. Seride Lakers 3-1
üstünlük sağlarken Kobe, 18.3 sayı, 7.3 ribaund, 5.8
asist ortalamalarını tutturdu. Fakat 2. turda San Antonio karşısında
21.3 sayı ortalaması 4-0’lık hezimet karşısında unutuldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Kobe Bryant-biyografisi- Empty
MesajKonu: Geri: Kobe Bryant-biyografisi-   Kobe Bryant-biyografisi- I_icon_minitimeSalı Ocak 13, 2009 9:27 pm

devamı
KOBE-SHAQ ATIŞMASI BAŞLIYOR
2000 sezonunun başı ile Kobe, maçlarda gerektiği kadar top
alamadığından ve tüm topları Shaq’ın harcadığından yakınmaya
başladı. Aslında bunu 2001 sezonunda yapacağı gibi basının karşısında
dobra dobra söylemiyordu ama bir çok konuşmasında bu konuya
da üstü kapalı değiniyordu. Daha fazla top kullanabileceği
daha fazla sorumluluk alabileceği bir takımda oynamak istediğine dair
ilk sözleri de bu dönemde ortaya çıktı. Basketbolda
“ben” diye bir şey olmamasına rağmen Kobe, Lakers’ın
başarılarında kendisinin en büyük etken olduğu teorisine
inanıyordu. O’na göre başarısı da bunun kanıtıydı.
Bencilliğiyle beraber koroya ve şefe (Phil Jackson) güvenmiyordu.
Takımla hiç uyumlu olmuyordu. Yolculuklar sırasında herkes
birbirleri ile geçen maçların tartışmalarını, gelişen
olayları konuşuyor ama Kobe bunların hiç birine katılmıyordu. O
kendini onlardan uzak tutuyordu. Bu düşüncelerini
konuşmalarına ve oyununa da yansıtınca biranda ligin sevilmeyenleri
arasına dahil oldu.
Bir de NBA’de yer alan bir çok oyuncunun aksine rahat bir
çocukluk geçirmesinden dolayı bazı oyunculardan tepki
görmeye başlamıştı. Seyircilerde, her zaman zorluk çeken ve
ezilen kesimin yanında olduğundan yavaş yavaş ona karşı olan olumlu
izlenimde ortadan kalkmıştı. Fakat ortadan kalkmayan bir gerçek
onun gün geçtikçe yükselen performansı idi. Bir
çok maçta son saniyelerde galibiyeti getiren sayılara
imza atarken, geriye doğru zıplayarak attığı fake-away şutlarla
çok can yakmaya başlamıştı. Oda aynı Jordan gibi tüm zorlu
savunmalara karşı kolay sayı üretebiliyor ve maç
içine sazı eline aldığında ard arda sayılar bularak
Lakers’a kritik maçlar kazandırıyordu. Tabi yıldız
olabilmek için sadece hücuma yönelik bir oyuncu olmak
büyük eksiklikti. Bunun bilincine varan Kobe, ligdeki bu 4.
sezonunda savunması ile de kendini gösterdi. Sezonun en iyi
savunma beşine seçilirken, ligin en iyi 2. beşinin de elemanı
oluyordu. 10/16 Nisan tarihleri arasında 29.7 sayı, 7.0 asist, 6.0
ribaund ortalamaları ile haftanın oyuncusu seçilen Kobe, 12
Mart’ta da Sacramento karşısında 40 sayı ile kariyer rekorunu
kırdı. Fakat tüm bu başarıların yanında sağ elinden sakatlanan
genç oyuncu 16 maç kaçırdı.
Sezonu 22.5 sayı (lig 12.si), 6.3 ribaund ve 4.8 asist ortalamaları ile
tamamlayan Kobe, playoff’larda da çok başarılı
maçlar çıkardı. İlk turda Sacramento karşısında 2. ve 4.
maçlarda 32, 3. maçta 35 sayı attı. Batı finalinde
Portland karşısında 5. maçta 33 sayı üretirken 6.
maçta 25 sayı, 11 ribaund, 7 asist, 4 blok ile tüm bu
kategorilerde sahanın en iyisi olarak Lakers’ı 9 yıl sonra NBA
Finaline taşıdı. Final serisinde rakip Indiana’ydı ve ilk
maçta 104-87’lik farklı skorda Kobe’nin 14 sayılık
bir katkısı oldu. Ama 2. maçın 9. dakikasında sakatlandı ve bir
daha oyuna dönemedi. 3. maçta da yer alamayan Kobe,
deplasmandaki 4. maçta 8’i uzatma bölümünde
28 sayı üretirken, 36 sayı, 21 ribaund ile oynayan O’Neal
ile birlikte bu kritik maçın kazanılmasında (120-11 başroldeydi.
Fakat 4. maçta uzatma bölümünde bulduğu 8 sayıyı,
5. maçta 20/4 şut yüzdesi ile tüm maç boyunca
atabilince seri 6. maça uzadı.
6. maçın son periyoduna Lakers 85-79 geride girdi.
4’ü son 13 saniyede olmak üzere bu son periyotta 8 sayı
üreten Kobe maçı da 26 sayı, 10 ribaund ve 4 asist ile
tamamlayarak kariyerindeki ilk NBA şampiyonluğuna 22 yaşında ulaştı.
Bir çok NBA yıldızının tüm kariyerini bu uğurda harcadığını
ve bu yüzüğe sahip olamadan kariyerini noktaladığını
düşündükçe benliği ve egosu daha da
büyüdü.
ARTAN GERİLİME RAĞMEN GELEN 2. ŞAMPİYONLUK
2001 sezonu ile Kobe ile Shaq arasındaki gerginlik giderek arttı. Kobe,
basına Shaq ile maç içinde top bölüşmekten
bıktığını maç boyunca topların ona indirilmesinden sıkıldığını
söylüyordu. Shaq’ta daha fazla sessiz kalamadı ve
Kobe’nin elinde olsa maç boyunca tüm topları
kullanacağını, onun maçı kazanmak gibi bir düşüncesi
olmadığını tek amacının sayı ortalamasını yükselterek herkesten
üstün olduğunu göstermeye çalışan, egosu altında
ezilen ve sevilmeyen zengin bir züppe olduğunu söyledi.
Tüm bu atışmalar sezon boyunca devam etti. Ama bu tartışmaların
yanında, Aralık’ta 16 maçta 32.3 sayı ortalaması ile ayın
oyuncusu seçildi. Sezon boyunca 24 defa 30, 6 defa 40 sayı
barajını geçti. 2 kere triple-double, 8 kere double-double
gerçekleştirdi. 6 Aralıkta Golden State maçında 51 sayı
ile kariyer rekorunu kırdı. 8-18 Kasım tarihleri arasında oynanan 5
maçta ard arda 30 sayı barajını geçerken, 68 maçta
28.5 ortalama ile sayı krallığında lig genelinde 4. sırayı aldı. Sol
eli ve sağ ayak bileği sakatlıkları sebebi ile 14 maçta
oynamazken, 20 Aralıktaki Clippers maçında 2 teknik faulden
dolayı ilk defa oyundan atıldı.
Playoff’larda fırtına gibi esen Lakers takımı NBA Finaline kadar
Portland, Sacramento ve San Antonio engellerini yenilgisiz
geçti. Kobe özellikle Batı Finalinde San Antonio karşısında
çok başarılı maçlar çıkardı. İlk maçta
35/19 şut yüzdesi ile 45 sayı atarak kariyer Playoff rekorunu
kırarken, seriyi de 4 maçta 33.3 sayı, 7.0 ribaund ve 7.0 asist
ortalamaları ile tamamladı.
NBA Finalinde yeni rakip Philadelphia’ydi ve herkes
Lakers’dan yenilgisiz bir süpürme daha bekliyordu. 11
playoff maçını ard arda kazanarak bir NBA rekorunu egale eden
Lakers bir galibiyet daha aldığı taktirde rekoru geliştirecekti. Ama
San Antonio serisinin yıldızı Kobe uzatmaya giden ilk maçta
kendi seyircisinin önünde 52 dakika oyunda kalıp, 22/7 şut
yüzdesi ile sadece 15 sayı üretebilirken, 6 da top kaybı
yapınca Shaq’ın 44 sayı, 20 ribaund’luk performansına
rağmen gülen taraf 107-101’lik skorla Sixers oldu. Ligin bir
başka genç süper starı Iverson ilk raundu kazanan taraf
olmuştu. Bu şok yenilginin ardından 2. maçta 31, 3. maçta
32 sayı ile oynayan Kobe seride durumu 2-1’e getirdi. 4.
maçta düşük şut yüzdesine rağmen 19 sayı, 10
ribaund ve 9 asistlik performansının ardından, 5. maçta 26 sayı,
12 ribaund ve 6 asist ile oynayarak ilk maçtaki düşük
performansını unutturuyor ve ard arda 2. defa şampiyonluk kupasını
kaldırıyordu. Ama seride yine MVP ödülünü alan Shaq
olmuştu.
Ölü sezonda herkes Shaq ve Kobe ikilisinin arasındaki soğuk
savaşın büyüyeceğini ve belki de bu 2 oyuncudan birinin
takımdan ayrılacağını düşünüyordu. Ama böyle
olmadı. Bu 2 oyuncuda rota değiştirerek birbirlerini öven ve
yücelten demeçler vermeye başladı. Buna en çok
sevinen coach Jackson oldu. Çünkü yeni sezonda bu
süper ikilinin çok iyi anlaşmaları Lakers’a yeni
rekorlar getirebilirdi. Yaz boyunca Shaq, yeni sezonda Kobe’nin
MVP ödülüne ulaşacağını umduğunu söylerken,
Kobe’de Shaq’ın vazgeçilemez ve durdurulamaz bir
oyuncu olduğunu söylüyordu. Ve hatta bir makinenin dişlileri
gibi olduklarını ikisinin de görevlerinin farklı olduğunu ve
kazanmak için ne gerekiyorsa onu yapacaklarını
söylüyordu.
Bu olumlu gelişmeler sezonun ilk ayında kendini gösterdi ve Lakers
17 maçta 16 galibiyet alarak zirveye oturdu. Fakat daha sonra
istikrarsız ve isteksiz oyun Lakers’ın bu süper başlangıcını
gölgeledi ve ard arda alınan yenilgilerle ekip 3. Sıraya kadar
düştü. Kobe’de ligdeki ilk 5 yılında olmadığı kadar
sinirli, saldırgan bir yapıya bürünmüştü. Hem takım
arkadaşları ile hem de rakiplerle tartışıyordu. Shaq’ta kendine
yapılan sert faullere yumrukları ile karşılık verince Lakers başarılı
takım sıfatından olaylar takımı unvanını aldı.
NAZİK ÇOCUKTAN SALDIRGAN ADAMA GEÇİŞ
Artık aralarından su sızmayan ikiliden Shaq’ın Bryant’a
yaptığı bir muzurluktan bahsederek Kobe’nin tüm bu
başarılara rağmen son dönemlerdeki davranışlarındaki saldırgan
tavrı ve neden fazla sevilmediğini anlamaya çalışalım.
Mart ayının ilk günlerinde Shaq, soyunma odasında pakete sarılmış
bir şeyi Kobe’nin anı olarak imzalamasını isteyerek ona verdi.
Bryant paketi açınca aslında 5 gün evvel meşhur olan
kapışmasını yaptığı Indiana guard’ı Reggie Miller’ın
Bobble-Head bebeğini buldu. (Bobble-Head bebekler şu anda
Amerika’da çok moda olan ve ufak temaslarda bile deli gibi
sallanan büyük kafaları olan oyuncaklar) O anda kahkahalara
boğularak “Hey, bunun yüzünde çizikler var ve
hatta bir kaç tane ezik bile var” dedi.
Aslında son zamanlarda Bryant’ın davranış şekline bakarak eğer
oyuncağı parçalayıp kafasını bir sağ hook atışla fırlatsa
şaşırmamak gerekirdi. Belki hala espri yeteneğini korumasına rağmen
Kobe’de yeni beliren saldırgan davranışlar ortaya çıktı.
Bu sadece hakemlere aşırı derecede sıklıkla laf atması, sezonun daha
ilk ayında geçen sezonun tümünde aldığından çok
teknik faul alması, takım otobüsünde power forvet Samaki
Walker’ın söylediği küçük bir şey nedeni
ile ikisinin yumruk yumruğa kavga etmesi ve ardından Miller’la
ikisinin iki maç ceza almasına neden olan kavga değil. Aynı
zamanda saha dışında da daha sinirli davranışlarda bulunuyor. Eskiden
karşısına çıktığında her bakımdan üstün bir profil
çizmeye dikkat ettiği medya karşısında bile daha ahlaksız
konuşuyor. Konuşmalarını eskiden kullanmayacağı şekilde şiddet
referansları ile süslüyor, ne kadar rekabetçi bir
oyuncu olduğunu belirtirken “Senin kalbini sökmek
istiyorum” diyor ve tahminen biri kendisi olmak üzere diğeri
de Jordan’ı ima ederek ”Ligdeki sadece iki katilden biri
olduğunu” deklare ediyor. Dostu, düşmanı, taraftarı, herkes
ondaki değişimi fark etti ve hepsi aynı şeyi merak ediyor:
Kobe’nin nesi var?
Bryant, hiçbir problemi olmadığı konusunda ısrar ediyor ve
kavgalarına rağmen, performansı onu kurtarıyor. Mart ayı sonunda 25.3
sayı, 5.5 asist ve 5.6 ribaund ortalamaları ile Lakers’a Batıda
en iyi üçüncü konumu kazandıran 50-21’lik
duruma gelinmesinde Shaq ile birlikte başrollerde. Coach Phil Jackson,
Bryant’ı daha çok duygusal olan bir lider olması
için uyarmıştı ama bu kadar da duygusal değil. ”Onda başka
dereceye yönlenmesini istedim, agresif olmasını istiyoruz
düşmanlık yapıp kavga çıkartmasını değil” diyor
Jackson. Yeni “Huysuz” Kobe huysuzluğunu azaltmak isterken
bile kendisini belli ediyor. ”Bence herkes aşırı analiz yapıyor,
Medya durmadan bu Miller olayı üstünde konuşmaya devam ediyor
sanki biz kahrolası Mike Tyson ve Evander Holyfield‘ız. Bu
çok saçma! Alt tarafı biraz boğuştuk herifin kulağını
ısırıp koparmadım” diyor.
Peki Kobe’nin bu saldırgan tutumunun altında bir çok NBA
oyuncusundan ayıran imtiyazlı geçmişi söz konusu olabilir
mi? Çocukluğunun bir kısmını babası Joe’nun basketbol
oynadığı italya’da geri kalanını da Philadelphia‘nın ferah
Lower Merion semtinde geçirmiş olması şatafata düşkün
ve seçkin çevresi olan yılları geçmişinde
taşıması, kendisine göre çok daha az avantajla
büyümüş diğer NBA oyuncularının ona karşı olan
saygılarını kazanmasını zorlaştıran bir geçmiş. Kobe lige bir
sokak kredisi olmadan girdi ve sevilmemesindeki en büyük
neden belki de bu!. Şu anki patırtılı kavgaları, yeni modası olan
soyunma odasında rap çığırarak yürümesi bu saygıyı
kazanmak için bir çaba olabilir.
Rick Fox: “Eğer NBA’de 6 yıl geçirdiyseniz sonunda
ya daha güçlü olursunuz ya da artık etrafta
olmazsınız!.”
Bryant’ın bir zor durumu da, onun halk tarafından sevilmesine
neden olan bazı özelliklerinin takım arkadaşları tarafından hanım
evladı olarak algılanmasına neden olabilmesi. Sevgi dolu, duyarlı,
çocuksu olmanın Kobe’yi ürün oyuncusuna
dönüştürmek isteyen firmalar için bir sakıncası
yok ama NBA’de hayatta kalabilmek için sınırlarınızı
zorlamanız gerekli. ”6 yıl evvel lige girdiği ilk andan itibaren,
Bryant‘a olan saldırının temeli şu hem fiziksel hem de zihinsel
olarak saldır. Eğer onun ruhuna işlerseniz ve maçı
kişiselleştirmesine neden olursanız bundan uzak dursanız iyi
olur” diyor ve ekliyor bir NBA gözlemcisi ”Oyuncular
eskiden vücut temasına girip onu itip kakarlardı ama şimdi daha
güçlü ve hakemler onu daha çok koruyorlar.
Dolayısıyla bunu ancak konuşarak onun kafasına girip
yapabilirsiniz.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Kobe Bryant-biyografisi- Empty
MesajKonu: Geri: Kobe Bryant-biyografisi-   Kobe Bryant-biyografisi- I_icon_minitimeSalı Ocak 13, 2009 9:28 pm

Peki ya rakipleri onun
konsantrasyonunu sarsmaya çalıştıkları zamanlarda ne
söylüyorlar? 11 aylık karısı Vanessa hakkındaki yorumlara
karşı hassas olduğunu herkes biliyor. Çift hakkında bir
kaç TV ve radyo programına espri olmaktan çok daha
fazlası var. Nişanlandıkları zaman Vanessa’nın Huntinton Beach
Californiada Marina Lisesi son sınıf öğrencisiydi. Belki bu
yüzden oldukça gizli olarak hareket ediyorlardı. Karısı
maçlarda nadiren gözükür veya fotoğrafı
çekilir, Kobe de halkın karşısında nadiren onu tartışır. Bu
limitlerinin dışına ait bölge hakkında konuşmaya niyetlenen
rakipleri karşısında Kobe’den boşalan öfkeyi hayal etmek
güç olmasa gerek.
“23 yaşındayken 18 ya da 20 yaşında olduğu aynı insan olması onun
için pek mantıklı olmazdı, özellikle o yılları etrafta
kolej çocuğu olmak yerine erkek olmakla geçirmiş
biriyseniz” diyor takım arkadaşı Rick Fox ve ekliyor ”Eğer
NBA’de 6 yıl geçirdiyseniz sonunda ya daha
güçlü olursunuz ya da artık etrafta olmazsınız.”
Bryant’taki değişiklik ayrıca daha çok bilinçli bir
seçim gibi gözüküyor. Uzun süreçte
onun için ne kadar iyi işleyeceği ise pek berrak değil. Hem
takım arkadaşları hem de kamuoyu onu zaten tatlı, duyarlı bir
genç adam olarak tanıyorlar ve bu gruplardan hiçbiri onu
kaçak numaralarla dövüşen sert bir adam olarak satın
almayı arzulamaz. Kavga etmek acaba rakiplerinin ona zalimce
davranmasını engelleyecek mi yoksa sadece onun sarsılabileceği ve
onların bunu daha sık denemesi gerektiği konusunda ikna edici mi
olacak? Bryant için tehlikeli olan şu an kendisini eğlenceli bir
yetenekken karanlık mutsuz bir stara dönüştüren Ken
Jefferey Jr’ın NBA versiyonuna dönüşme yolunda olması
[b] tecavuz 2003 yılında kobe tatilde bulundugu bir otelde bir kadına
tecavuz etmekten şuçlanmıştı.kobe bunu sonra basının önunde
itiraf etti ama kadının ilişkiye girmek istegini vurguladı dava 2 yıl
surdu ve geçen coloradoda yapılan son duruşmada kadını isteksiz
tavirları yuzunden kobe dava kazandı.. 2003-2004 shaq,malone,payton ve
kobe
bu sezon aslında b kobe için garip geçti tecavuz davası
sürerken kobe maçlara genellikle geç geliyor ve
yorgun olması gereken maçlarda 40 sayılarla oynuyordu lakers o
sezon 56-26 dereceleriyle batıda 2inci olmuştu batı finalinde minnesota
ile eşleşti ve 4-2 kazanıp 1 yıl sonra nba finallerine geri
dönmüştu rakip detroitti herkese göre lakers detroiti
eleyecek diye düşünürken lakers sadece kobenin 2inci
maçta son saniyede attıgı üçlukle maçı
uzatmaya göturup detroiti sadece o maçta perişan eden
lakers diger 4 maçta perişan oluyordu....ve sonra skandallar
peşpşeşe geldl..kobe o sezon 24.0 sayı ortalamları edinmişti..
2004-2005 sezonu Yüzündeki öfke Allen Iverson veya Gary
Payton için işe yarayabilir ama Bryant doğal olarak nazik,
kötü yapısı olmayan biri. Eğer gerçekten imajını
yenilemeye kalkıyorsa çok geç olabilir. kobe
pişmanlıklarla dolu 2004-2005 sezonuda 27.6 sayı ortalamaları yakalamış
ıversonun ardından sayı krallıgında 2incı olmuştu.o sezon shaqin
gönderilmesinde baş rolde olduğu hakkındakı soylentilere
çok cevap vermemişti.miamiden gelen 3oyuncunun sadece 1i bu
takımda kalması yapılan hataların ne boyutta gösteriyordu zaten
tek oyuncu lamardı temel taşlardan biriydi brain grantin gelmesi ve
gitmesi lakers için bir kayıptı nedeni çok para almasıydı
.ve o sezon lakers 34 galibiyet 48 malubiyetle nba de sondan onuncu
olmuş kobe liderliginde lakers play offa kalamamıştı..ve zen masterın
dönuşuyle lakers toparlanma surecine girdi. 62-81 ve 40li sayılar
phil dönmesiyle trigle hucuma dönen lakers kolay bir
olmayacaktı. kobe kafasına koymuştu takımı playoff potasına sokmaya bu
sezon onun için hiçte kolay olmayacakti .geçen
sezon yaşanan olaylardan sonra kobe bu sezon 3çeyrekte dallasa
ve 81 sayı torontoya atmış ligin en kaliteli oyuncusuyum dercesine bu
perfomasını surduruyordu. sayı krallıgında birinci 35.0 ortalamasıyla
şu anda. takımı ise det.sas gibi rakiplerini yenip 33-31 derecesiyle
batıda 7inci sırada bakalım sezon sonu kobe emeginin karşılıgın
alabilecek mi
Season Highs / Career Highs
2005-06 HIGHS CAREER HIGHS
Points 81 vs. Toronto 01/22/06 81 vs. Toronto 01/22/06
Field Goals Made 28 vs. Toronto 01/22/06 28 vs. Toronto 01/22/06
Field Goals Attempted 46 vs. Toronto 01/22/06 47 @ Boston 11/07/02
Three Point Field Goals Made 7 3 Times 12 vs. Seattle 01/07/03
Three Point Field Goals Attempted 15 @ L.A. Clippers 01/07/06 18 vs. Seattle 01/07/03
Free Throws Made 23 @ New York 01/31/06 23 2 Times
Free Throws Attempted 26 @ New York 01/31/06 26 2 Times
Offensive Rebounds 4 @ NO/Okla. City 03/08/06 8 @ Dallas 04/18/00
Defensive Rebounds 10 vs. Philadelphia 01/06/06 13 vs. Seattle 01/17/00
Total Rebounds 10 2 Times 15 2 Times
Assists 10 vs. Sacramento 02/23/06 15 vs. Washington 02/12/02
Steals 7 vs. Utah 02/13/06 7 vs. Utah 02/13/06
Blocks 2 3 Times 5 3 Times
Minutes Played 50 vs. New Jersey 11/27/05 54 vs. Houston 02/18/03



Tam Isim: Kobe Bryant
Uzunluk: 6' 6"

Agirlik: 220 lbs.

Pozisyon: Guard

Dogum Yeri: Philadelphia, Pennsylvania

Dogum tarihi: Agustos 23, 1978

Bitirdigi Okul: Lower Merion (PA)

NBA Takimi: L.A. Lakers

en iyi arkadaşı:t-mac

en sevdigi film:karate tarzı filmler[özellikle tracyiyde özendirdi]
en sevdigi şarkıcı: will smith











__________________
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kobe Bryant-biyografisi-
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
.talk4her :: bilgi bankası :: biyografiler-
Buraya geçin: