Yüce
Allah'ın imandan sonra insanlara verdiği en büyük ve en değerli
nimetlerden birisi de sağlıktır. Sağlık olmadan hayatta hiçbir şey
olmaz. Çünkü sağlıksız hayatın ne tadı ve ne de bir anlamı vardır.
İnsan; hayatını sağlık, afiyet ve mutluluk içerisinde sürdürdüğü
müddetçe neşeli, mutlu, huzurlu ve verimlidir. Bu sayede insan hayatın
tadı ve güzelliğine; ahiret alemindeki tüm saadetlerin kazanılmasına
ulaşır. Sağlığı, huzuru ve mutluluğu yerinde olmayan bir Müslüman'ın,
ne kendisine, ne ailesine ve ne de içinde yaşadığı topluma bir faydası
olamaz.
Her zorluğun bir kolaylığı, her yokuşun bir inişi olduğu gibi,
yaşlılıktan başka her derdin de bir devası vardır. Yüce Allah, şifası
olmayan bir hastalık yaratmamıştır. Peygamberimiz (s.a.s.) "Allah,
şifası olmayan hiçbir hastalık yaratmamıştır."[1] "İhtiyarlık hariç her
hastalığın bir çaresi ve ilacı vardır."[2], diye buyurmaktadır. Bu
nedenledir ki. İslam dinî, insan sağlığına çok önem vermiştir. Kur'an-ı
Kerim'de ve Peygamberimizin sahih sünnetinde hayatın ve sağlığın
Cenab-ı Hakk'ın en büyük emanet ve nimeti olduğu belirtilerek bunların
korunması emredilmiştir.
Bilgi çağının tüm nimetlerim paylaştığımız şu zamanda modern dünyanın
teknik buluşları, sanayileşme, büyük kalabalıkların bir arada yaşama
zorunluluğu, iletişimin zirveye ulaştığı çağımızda insanlara bir takım
kolaylıklar sağladığı gibi rahatsız eden bir takım hastalıkları da
beraberinde getirmiştir. Stres,gürültü, çevre kirliliği, hastalıklı ve
zararlı besin maddeleri ve buna benzer diğer zararlı maddeler gibi...
Sağlığımızı korumanın iki yönü vardır. Birincisi tedbir ikincisi tedavidir.
Bulaşıcı hastalıklardan kaçınmak, her türlü temizlik kurallarına azami
şekilde dikkat etmek; her vesileyle ellerimizi sabunla yıkamak, dengeli
beslenmek, gıdasız kalmamak, her türlü mikroplu içecek ve yiyeceklerden
uzak durmak ve mutlaka bu hususta hekimin tavsiyelerine uymak
tedbirdir. Her türlü tedbire ve korunmalara rağmen hastalık gelirse,
şifa aramak ve bulmak için gereğini yapmak da tedavidir. Bu hususta
Sevgili Peygamberimiz; "Ey Allah'ın kulları tedavi olunuz.! Zira Allah,
ihtiyarlıktan başka dermansız bir hastalık vermemiştir."[3] Yüce Allah
ise Kur'anda "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız"[4] diye
buyurmaktadır.
Hayat mücadelesinde başarılı olmak istiyorsak sağlıklı olmak ve
sağlıklı yaşamak mecburiyetindeyiz. Çünkü insanoğlu kıyamet gününde ilk
olarak sağlık nimetine değer verip vermediğinden sorulacaktır. Dünyada
huzurlu ve mutlu olabilmek, başkalarına muhtaç olmadan yaşayabilmek,
ahirette de hesabı kolay verebilmek için sağlığımıza son derece dikkat
etmeliyiz.
Kanuni Sultan Süleyman'ın şu veciz sözüyle bitiriyorum.
"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi."[/size]