çeşitli güvercin ırkları Hitskin_logo Hitskin.com

Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmekTemanın fişine geri dönmek

.talk4her
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi
 
AnasayfaLatest imageschatboxçeşitli güvercin ırkları ReportGiriş yapKayıt Ol

 

 çeşitli güvercin ırkları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

çeşitli güvercin ırkları Empty
MesajKonu: çeşitli güvercin ırkları   çeşitli güvercin ırkları I_icon_minitimePtsi Kas. 03, 2008 12:55 am

Balon Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-63Bu
grup güvercinlerin yaklaşık 27 ayrı çeşidi bulunmaktadır.Balon
güvercinleri en belirgin farkları kursaklarını normal limitlerin
üstünde şişirebilmeleridir.İkinci belirgin özellikleri dik duruşlarıdır.
Buhara Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-64VÜCUT
YAPISI : Tıknaz , dolgun göğüslü , alçak duruşlu bir vücut şekline
sahiptir.Güçlü ve geniş bir kafaya sahiptir. Boyna doğru uzanan arka
tepe ve alın kısmı kafanın önünü ve gagayı kapatacak şekilde yuvarlak
bir tepe olmak üzere iki ayrı tepesi bulunur.ayakları uzun
paçalıdır.Göz rengi beyazdır.Ancak beyaz tüylü kuşlarda siyah renkli
gözlerde kabul edilir.
RENKLER : beyaz - siyah - sarı - kırmızı -siyah,beyaz ve farklı renklerde olabilir.
KÖKENİ : Buhara bölgesi ( orta Asya )
Cinperi Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-65VÜCUT YAPISI :Yabani güvercin tipinde biraz daha ince yapılıdır.Ayaklar paçasız başın arkasında tepe vardır.
TÜYLER : Parlak
RENKLER: Vücut bakır veya altın renkli , kanat tüyleri ise siyah - gri - düz veya çizgili olabilir.
KÖKEN : Yugoslavya
King Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-66VÜCUT
YAPISI : Çok iri,yuvarlak ( tavuk benzeri ) bir vücut şekline
sahiptir.Güçlü kafaları vardır.kısa ve geniş sırt kısmı kalkık ince
kuyruk ile yatay olarak birleşir.ayakları paçasızdır.
RENKLER : beyaz - siyah - sarı - kırmızı - gri ve kaplan desenli olabilir.
KÖKEN : ABD
Kıvırcık Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-67Kıvırcık
güvercinler geniş göğüslü orta yükseklikte duruşu olan
kuşlardır.Genelde tepesizdirler , ancak beyaz renkli olanlarda tepede
olabilir.Göz rengi oranj veya kırmızıdır.Ayakları paçalıdır.Kanat üstü
tüyleri her biri vida şeklinde kapalı ve kıvırcık dır.
Renkleri siyah - beyaz - gri - sarı ve kahverengidir.
Kökeni: Avrupa'nın güneydoğu bölgesidir.
Lahore Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-68VÜCUT YAPISI : Büyük güçlü ve geniş göğüslüdür.Ayaklar orta boylu ve paçalıdır.Kafası tepesizdir.
RENKLER : vücut beyaz renklidir , ancak kafa üstü boyun arkası renklidir.
Siyah - gümüş - sarı - kırmızı açık veya koyu gri olabilir.
KÖKENİ : Hindistan
Mantolu Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-69VÜCUT
YAPISI : Orta büyüklükte dik duruşlu ve kafası hafifçe arkaya doğrudur.
Boyun tüyleri birkaç parçadan meydana gelmektedir.Bu tüyler kafayı
kaplayacak şekilde ahenkli bir manto görünüşü vermektedir.
RENKLERİ : Beyaz - siyah - sarı - kırmızı ve desenli renklerde olabilirler.
KÖKENİ : Hindistan
Modena Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-70Modena Güvercin
Sepet Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-71Sepet Güvercin
Bango Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-75Güvercin
soylarından çok geniş kapsamlı bir türdür. Bu tür diğer güvercin
türlerine göre daha ufak olmasıyla bilinir.Soyu, 8.yüzyılda Afrika'dan
gelmektedir.Vücudu ve renkleri bir harmoni oluşturarak mükemmel uyumlu
bir görüntü oluşturur.Kafa büyük, vücut orantısına ve büyüklüğüne göre
kısa kalın bir gaga yapısı vardır. Ağız geniş ve gaga toplu iğne başı
görüntüsündedir. Gözler patlak, göz çerçevesi beyazdır. Göğsünde gül
bulunur.Ayaklar çıplak ve kısadır. Bango ismi, Galeba ismi verilen
martılara benzediği için verilmiştir. Almanya'da KRAUSENTAUBEN
İngiltere'de CORTBECKS olarak isimlendirilmişlerdir.RENKLER: Kırmızı,
siyah, mavi, sarı renkleri vardır. Vücutları beyaz, kanat ve kuyrukları
renklidir.UÇUŞ ÖZELLİKLERİ: Bangolar uçuş özelliğinden çok,
güzellikleri için beslenirler. Düz uçumlu olup, yüksek uçar ve
kümesinden pırıltı verildiğinde hızla aşağıya dalarlar. Bu özelliğinden
ötürü özellikle dönek besleyen kişiler, döneklerinin daha randımanlı
dönebilmesi için mutlaka bir bango ile birlikte uçururlar. Bangolar
yaklaşık, 1- 1,5 SAAT uçarlar. Kendi kümesinden kuş gösterildiğinde
hemen dalışa geçer ama kesinlikle bir başkasının kümesine bu refleksi
göstermez. Kolay kolay yakalanmazlar. Döneklerse tam tersine, aşağıdan
verilen her pırıltıya reflekslidirler.Bangoları genelde ılıman iklimi
olan bölgelerde beslemek daha doğrudur. soğuk bölgelerde hem sağlıklı
üreyememekte, hemde sağlık problemleri ile sık sık karşılaşılmaktadır.
Türkiye'de özellikle İstanbul ve İzmir'de beslenmekte olup, eskiden bir
çok ilde beslenmekteydi.Aynı nesil Bulgaristan'da da beslenmekte olup,
KABAK ismi ile tanımlandırılmaktadırlar. Avrupa'da ise en çok Berlin'de
beslenmekte olup, orada da BERLİN BANGOSU olarak adlandırılmıştır. Bu
Bangolar genelde mavi kanat olup, üzerinde siyah şeritler
bulunmaktadır. BESLENMESİ: Bangolar uçmayan kuşlara ait besin reçetesi
ile beslenmelidirler. Aşağıda bu reçete belirtilmiştir. Bezelye 30% Fiğ
10% Soyulmuş arpa 20% Küçük mısır 6% Süpürge tohumu 4% Buğday 10% Darı
20% Bangoların vücutları küçük olduğundan, günde 25 gr. yem
beslenmeleri için yeterli olmaktadır. Dönek, kelebek, taklacı, posta
gibi orta büyüklükteki güvercinler ise, 30-35 gr., Bağdat ve göğüs
şişiren kuşlarsa 50-55 gr. yem ile beslenebilirler.
Bursa Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-77Bursa
ilimizden adını alan bu güvercin ırkı Bursa'dan başka ağırlıklı olarak
İstanbul, İnegöl, Mustafa Kemal Pasa ve Afyon yörelerinde
yetiştirilmektedir. Yerel ismi Oynar olan Bursa ırkı Osmanlı Devleti
zamanında da yetiştirilmiş bir ırktır. Özellikle Bursa'da babadan oğula
devretmiş, 60-70 yıl öncesinden günümüze kadar nesilleri takip edildiği
bilinen Bursa ailelerine rastlamak mümkündür. Başlıca renkleri ; siyah
kanat akkuyruk, akkanat akkuyruk ve beyaz olan Bursa ırkının (renk
tanımlarını sayfanın altında bulabilirsiniz) 12 tel kuyruk yapısı ve
kuyruküstü yağ bezesi bulunur. Bursa bu özellikleriyle Mülakat ve Çakal
ırkından hemen ayrılır. Kuyruğun alt ve üst kapakları siyah olmalı
yalnızca 12 tel kuyruk ve altındaki ince kapak beyaz bulunmalıdır.
Siyah kanat akkuyruklarda beyaz gaganın ucundaki siyahlık tercih
edilirken akkanat akkuyruklarda ise kanat uçlarındaki beyaz teleklerin
7-7 formunda olmasına dikkat edilir. Dik duruşlu, neşeli ve hareketli
bir yapıya sahiptirler. Orta irilikteki vücut yapısında geniş ve dışa
çıkık bir göğüs, uzun ve kalın yapılı beyaz bir gaga ilk dikkati çeken
özelliklerdendir. Kanatları vücuduyla orantılı olarak normal
uzunluktadır. Burun üzerinden başlayan alın yapısının öne doğru çıkık
olması yine önemli bir özelliktir. Göz çevresindeki etli yapı
kesinlikle beyaz ve belirgin olmalıdır. Sari veya kırmızı etli göz
çevresi istenilmez. Göz rengi de çok önemli olup beyaz veya mavimsi
beyaz olmasına dikkat edilir. Bursa ırkının taşıdığı siyah renk tonuna
hemen hemen başka hiç bir güvercin ırkında rastlanılmaz. Hatta diğer
güvercin ırklarındaki parlak siyah renk tarif edilirken Bursa kusu gibi
ifadesi çokça kullanılır. Yanar-döner çok parlak bir siyah rengi yine
başka hiç bir güvercin ırkında rastlanılamayacak kadar kırmızı ayaklar
taşır. Beyaz tırnakların standart olduğu ayaklarda bilekten asağısının
temiz yani kesinlikle tüysüz-tozluksuz olması gerekir. Biçimsel
özellikleri keskin elemelerden geçirilen Bursa ırkı makaraci
ırklarımızdan biridir. Sakin karakteri uçuşa geçeceği anda
telaşlanmasıyla değişir. Sert kanat atışlarıyla çok farklı
Yüksekliklerde alışmaya bağlı olarak yaklaşık4-5 saat uçar. Ortalama 10
güvercinlik gruplar halinde uçurulurlar. Birbirlerini takip ederler ama
biraz mesafe aralığı vererek kısmen dağınık uçarlar. Yanlarına
refakatçi verilmez, pırıltıya duyarlılıkları yoktur. Bu yönüyle havada
kontrol edilmeleri zordur. Salmalarından oldukça açılabilirler. Diğer
salmalara ve havada karşılaştıkları diğer gruplara aldırış etmeden
gezerek uçarlar. Salmalarına inmelerine yakın veya çok yüksekteyken
makaraya girerler. Bulut yüksekliginde makaraya girdiklerinde grupta
kısmi bir dagılma görülürken ortalama 1-5 arası kombinasyonlarla
makaraya girmeleri seyretmeye deger bir görüntüdür. Kanat döverek veya
uçus sırasinda aniden başları tam kuyruk üstüne gelecek sekilde
kanatları açık pozisyonda makaralarını sergilerler. Yere inislerinde
zorlanırlar, salmalarının üzerinden bir kaç teget geçme sonrasında
aniden iniş yaparlar.Havada sergiledikleri bir baska farklı görüntü ise
ani yükselti degistirmeleridir. Yükseklerdeyken aniden kanat atarak 45
derecelik açıyla dalmaya benzer bir hareket göstererek hızla alçalırlar
sonra tekrar hızla yükselmeye baslarlar. Sahin veya atmaca saldırısı
anında bu özelliklerini kullanarak onlardan ustalıkla
uzaklasabilirler.Bursa ırkı alıştığı salmadan başka hiç bir salmaya
itibar etmezken satıldığı yere çok çabuk alışır. Yalnız bir kerelik
alıştırma egitimi dahi Bursa ırkının sadık uçucu olması için çoğu kez
yeterlidir. Uçus egitimi alanların 45-50 km. mesafeden evlerine
dönmeleri beklenir. Buradan anlaşılacağı gibi yavrular uçus egitimi
alırken ve sonrasında pek problem çıkarmazlar. Bakımı kolay olan Bursa
ırkının dayanıklılığı ve mükemmel yavru bakımı yetistiricisine
sagladığı avantajlardandır.Bursa yetistiricileri çok hassas kriterlerle
ırkı muhafaza ettiklerinden dolayı bugün arı ve mükemmel ailelere
rastlamak ülkemiz yetistiriciliği adına gurur vericidir.
KARABAS: Sadece kanat-kuyruk beyaz ve kafa siyah ise.
KARAKANAT : Sadece kuyruk tüyleri beyaz ise.
AKMAN : Kafa döneklerdeki gibi tamamen kesme beyaz ise.
ABRAS : Kafadaki beyazlık alında ise.
KILITLI : Beyazlık gözden göze serit gibi birleşirse.
SÜRMELI veya ÇEKMELI : Beyazlık göz hizasından kafanın arkasına doğru giderse.
NOKTALI- MUSKALI- YASMAKLI : Kafada gaga altında beyazlık varsa
beyazlığın büyüklüğüne göre sırayla (azdan çokluğa) Noktalı, Muskalı,
Yasmaklı ismini alır.Mavi renkli olanlar ayrı bir irk olup;MÜLAKAT .
Mülakat uzlaşma anlamındadır. Yabani güvercinle Bursa OYNAR'in
eşleşmesi ile elde edildiği sanılmaktadır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

çeşitli güvercin ırkları Empty
MesajKonu: Geri: çeşitli güvercin ırkları   çeşitli güvercin ırkları I_icon_minitimePtsi Kas. 03, 2008 12:57 am

Dönek Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-81Döneklerler
de kelebekler gibi 14-16 kuyruk teleğine sahiptir. Siyah, mavi, kırmızı
renklere sahiptir. kafaları kanat ve kuyrukları beyazdır yüksek uçarlar
pırıltıya hassasiyetleri vardır uzak mesafelerden gelmeleri de biraz
güçtür. Salındıklarında çok çabuk yükseklik kazanan bu kuşlara yerden
kuş gösterildiğinde (pırıltı) kanatlarını toplayarak dalarlar ve bu
dalış süresince bir yada bir kaç kez kanat kuyruk ekseninde pervane
şeklinde dönerler.Bu ırkta ıslah hedefi, yüksek hızda uzun mesafe
dönüştür. Dönüş esnasında kanatların duruşu kuştan kuşa farklılık
gösterir. Bazıları kanatlarını neredeyse vücutlarına yapıştırarak
dönerken, büyük bir kısmı dönüş esnasında kanatlarını çeyrek açık
tutarlar. Diğer bir kısmı ise kanatlarını oldukça fazla açarak
dönerler. Yandan bakıldığında kuşun her dönüşte kendisini çevirttirdiği
ve rollerlardan (dolapçılardan) farklı olarak,dönüşler arası geçiş, çok
hızlı dönüşlerde dahi açıkça belli olur. En iyi dönüş 45 derecelik
açıyla daldığında görülebilir.Bu açıdan sapma dalış ve dönüş kalitesini
olumsuz olarak etkiler. Daha çok Denizli tarafında büyük bir ilgiyle
Dolapçılar ve dönekler yetiştirilmektedir. Kümeste ürkek görünen bu
kuşların aslında kontrolleri çok kolaydır.Kümes önünde eğer bir kaç kuş
varsa yerden kolay kolay kalkmaz. Hatta isterseniz bir grup döneği bir
sopayla sürerek tanımadıkları yerlere dahi götürebilirsiniz. Dışarıdan
bir müdahale olmadığı sürece,yani onları aşırı derecede ürkütecek bir
şey olmadığı sürece uçmazlar.Ancak bu özelliklerinden dolayı kötü uçucu
oldukları sonucu çıkarılmasın. Dönek yavruları diğer bir çok ırka
nazaran daha çabuk uçmaya alıştırılabilirler. Hiç uçmamış bir yavru
kolayca uçan kuşların ardından yükselebilir. İşte bu özellikleri
nedeniyle genç kuşlar ilk uçurulduklarında çok dikkat edilmesi gereken
bir nokta var. İlk uçuşlarında dahi diğer kuşları takip edip fazlaca
yükselebilirler ancak çoğunlukla aşağıdan kuş gösterildiğinde diğer
alışkın kuşlar gibi hızla aşağıya inememektedirler. Henüz çevreyi de
yeterince tanımadıkları için çok yüksekten fazla açılmakta ve
kaybolmaktadırlar. Hele hele çevrede başka kuşlar uçuyorsa ve hatta
yabani güvercin ve kumrular dahi yavrunun şaşırmasına neden
olabilirler. Bu durum da yavru kuşun yanında daha önce uçan kuşların
ürkütülerek yere inmeleri önlenmeli ve mümkünse daha fazla kuş
kaldırılmalıdır. Buradan da anlaşılacağı gibi yavruların ilk
uçuşlarında çok yükselmeleri ve açılmaları engellenmelidir.Bu amaçla
fazla uzun süre uçmayan ve çok yükselmeyen başka ırktan kuşlar
kullanılabilir.Ancak bu yöntem dahi,daha önce belirttiğim gibi eğer
çevrede kuşların konsantrasyonunu bozacak başka kuşlar varsa,risklidir.
Yavru yitirmemenin diğer bir yolu erken uçurmamaktır. Eğer ilk olarak
8-10 haftalık yaşta uçurulurlarsa,yön bulma yetenekleri gelişmiş
olacağından ve yerden de olsa çevreyi daha iyi tanımış olacaklarından
kaybolmaları zordur. Bazı ırklarda ilk uçurmanın geç yaşta yapılması
uçuş kalitesini ve diğer yetenekleri (takla gibi) olumsuz yönde
etkilemektedir. Hatta bu ırklarda 8-10 haftalık yavruların 5-6
haftalıklara nazaran yalnızca havaya kalkmalarını sağlamak bile
güçleşir. Dönekler formda tutuldukları sürece ilk uçurma çok daha geç
yaşta yapılsa dahi sorun yaratmaz. Ergenleşmiş, yani 20-22 haftalık
hayvanların dahi uçurulmarı çok kolaydır. Ancak bu dönemde
beslenmelerine dikkat edilerek yağlanmaları önlenmelidir. Tüm uçucu
kuşlarda olduğu gibi bu ırkta da yemin sınırlı tutulması gereklidir.
Yağlanma iyi uçan ve dönen kuşlarda dahi dalış ve dönüş kalitesini
olumsuz yönde etkiler.Önerim kuşlar aç olduklarında bir öğünde
yiyebilecekleri yem miktarının sabah 1/3'ünü ve akşam 2/3'ünü olmak
üzere iki öğünde verilmesidir. Uçan kuşlara ağırlıklı olarak buğday
verilebilir. Buğdayla birlikte çok az miktarda kaliteli damızlık yemi
de verilmelidir. Kuşun kümese bağlanması yani çevreyi tanıma turları
bittikten sonra dalış ve dönüş alıştırmasına geçilebilir. Bu amaçla
alıştırılacak kuş tecrübeli bir kuşla uçurulmalıdır. Kuşlar yeterli
yüksekliğe ulaştıklarında ve ikisinin de pozisyonları inecekleri yere
aşağı yukarı 45 derece olduğunda (rüzgar altında), önce herhangi bir
işaretle (ıslık, düdük, mendil sallama, el sallama vb.) dikkatlerinin
yere çekilmesi gerekir. Bu işaret bir süre sonra kuş için dalışa hazır
ol anlamı kazanır. Akabinde derhal kuş gösterilerek tecrübeli olan
kuşun dalışa geçmesi sağlanmalıdır. Çok geçmeden tecrübesiz olan da onu
takip edecektir. Eğer aynı anda ikiden fazla kuş uçurulursa,her ne
kadar toplu uçan kuşlar olmalarına rağmen hepsinin aynı anda pozisyon
almalarının sağlanması güçleşir. Havada nerede olurlarsa olsunlar
aşağıdaki kuşa (pırıltı) reaksiyon göstereceklerinden istenen dalış ve
dönüş sonucu alınamaz. Bazı yetiştiriciler bir kerede bir kuş
uçurmaktadırlar. Bu yöntemin avantajı kuşun kontrolünün çok kolay
olmasıdır. Ancak dezavantajda yalnız başına uçan kuşun yeterli
yüksekliğe çıkamamasıdır. Alıştırmada pozisyon aldıktan sonra
inecekleri yere yani kuş gösterilecek yere mutlaka bakmaları
sağlanmalıdır. Zira dalış ve dönüş kalitesi bu durumdan önemli derecede
etkilenmektedir. Dönekler uçarken onları iyi izleyebilecek ve onlarında
bizi iyi görebilecekleri bir yerde durulmalıdır. Kuşlar uçarken onların
bizi göremeyecekleri bir yerde durmamız, daha sonra ortaya çıkıp
pozisyon almalarını beklemek boşunadır. Zira pozisyon al işareti
kendimiz oluruz ve kuşlar bizi görür görmez dalış için beklemeye başlar
ve hatta dalışa geçerler. Bu nedenle daima görünecek bir yerde
bulunmalı ve dalış için hazır ol işareti verilmelidir. Orta irilikte
ancak oldukça uzun sayılabilecek bir güvercin ırkıdır.14 adet olan
kuyruk telek tüyleri de genellikle normalden uzun ve geniş
sayılabilir.Bir çoğunda kuyruk hafifçe,kelebeklerde olduğu kadar olmasa
da ,çatı şeklinde iki yana eğimlidir.Kanatlarını kuyruğun üzerinde
taşıyan bu ırkta kanatlar uca doğru biraz sivrice ve kanat açıklığı
diğer bir çok ırka nazaran bira daha geniştir (iki kanat ucu arası
mesafe).Aynı zamanda uzunca bir gagaya sahiptirler.Kısa sayılabilecek
ayaklara sahip olan bu kuşların duruşu neredeyse yere
paraleldir.Türkiye'de yetiştirilen döneklerde paça ve tepe görülmez.Son
yıllarda sıkça görülmeye başlayan paçalı yada tozluklu olanları,
Makedonya (Yugoslavya) döneği ile melezdir.Alaca ve düz her renkte
görülen bu güvercinlerde en yaygın renkler beyaz kafalı,kanat uçları
beyaz ve beyaz kafalı,kanat uçları ve kuyruk beyazdır.diğer tarafları
genellikle siyah, ondan sonra görülme sıklığına bağlı olarak sırasıyla
mavi (siyah şeritli) yada çakmaklıdır.En az rastlanılanları kırmızı
(ressesif) alacalardır.Beyaz kafalı ve uzun kanat telekleri beyaz
olanlarına İzmir yöresinde Baska, ayrıca kuyruğu da beyaz olanlarına
Galaca adı verilmektedir.Renklerine göre şöyle adlandırılmaktadırlar;
kara galaca, kara baska,mavi galaca vb. Ressesif kırmızıları,ister düz
renkte olsunlar isterse alaca,çakal olarak adlandırılmaktadırlar.Göz
renkleri genellikle siyah olmakla beraber,yabani göz rengi hariç,diğer
göz renklerine de rastlanır.Eşeysel olgunluk (kızgınlık),beslenmeye
bağlı olmakla beraber diğer ırklara göre biraz daha geçtir.Aynı zamanda
trichomonad ve paramixovirus gibi hastalıklara karşı daha
duyarlıdırlar.Yavrulara bakma özellikleri posta ve dewlaplara nazaran
kötüdür.Genellikle bir yuvadaki yavrular arasında belirgin bir gelişme
farklılığı görülür Ana yetiştirilme bölgesi Türkiye'nin
batısıdır.Buralardada çok yaygın olmamakla birlikte bazı kentlerde
neredeyse yalnızca dönek yetiştirilmektedir.En fazla yetiştiricisi
büyük kentlerden İzmir'dedir. İzmir'den sonra Bursa'yı ve Denizli'yi
sayabiliriz. Özellikle İzmir ve Bursa'da başka ırklarda yaygın olarak
yetiştirilmesine rağmen Denizli'de neredeyse yalnızca dönek
yetiştirilmektedir.İzmir ve Bursa'da en çok göçmenlerce
yetiştirilmektedirler.Bu illerin dışında Ege kıyısında bazı
ilçelerde,örneğin Ayvalık ve Trakya'da da Malkara ve Keşan ilçelerinde
hemen hemen yalnızca bu ırka rastlanmaktadır. İstanbul'da da hemen her
ırkın olduğu gibi çok az sayıda da olsa yetiştiricisi mevcuttur.
Salındıklarında çok çabuk yükseklik kazanan bu kuşlara yerden kuş
gösterildiğinde (pırıltı) kanatlarını toplayarak dalarlar ve bu dalış
süresince bir yada bir kaç kezkanat kuyruk ekseninde pervane şeklinde
dönerler.Bu ırkta ıslah hedefi,yüksek hızda uzun mesafe dönüştür.Dönüş
esnasında kanatların duruşu kuştan kuşa farklılık gösterir. Bazıları
kanatlarını neredeyse vücutlarına yapıştırarak dönerken,büyük bir kısmı
dönüş esnasında kanatlarını çeyrek açık tutarlar.Diğer bir kısmı ise
kanatlarını oldukça fazla açarak dönerler. Yandan bakıldığında kuşun
her dönüşte kendisini çevirttirdiği ve rollerlardan (dolapçılardan)
farklı olarak,dönüşler arası geçiş,çok hızlı dönüşlerde dahi açıkça
belli olur.En iyi dönüş 45 derecelik açıyla daldığında görülebilir.Bu
açıdan sapma dalış ve dönüş kalitesini olumsuz olarak etkiler Kümesde
ürkek görünen bu kuşların aslında kontrolleri çok kolaydır.Kümes önünde
eğer bir kaç kuş varsa yerden kolay kolay kalkmaz.Hatta isterseniz bir
grup döneği bir sopayla sürerek tanımadıkları yerlere dahi
götürebilirsiniz.Dışarıdan bir müdahale olmadığı sürece,yani onları
aşırı derecede ürkütecek bir şey olmadığı sürece uçmazlar.Ancak bu
özelliklerinden dolayı kötü uçucu oldukları sonucu çıkarılmasın.Dönek
yavruları diğer bir çok ırka nazaran daha çabuk uçmaya
alıştırılabilirler.Hiç uçmamış bir yavru kolayca uçan kuşların ardından
yükselebilir.İşte bu özellikleri nedeniyle genç kuşlar ilk
uçurulduklarında çok dikkat edilmesi gereken bir nokta var.İlk
uçuşlarında dahi diğer kuşları takip edip fazlaca yükselebilirler ancak
çoğunlukla aşağıdan kuş gösterildiğinde diğer alışkın kuşlar gibi hızla
aşağıya inememektedirler.Henüz çevreyi de yeterince tanımadıkları için
çok yüksekten fazla açılmakta ve kaybolmaktadırlar.Hele hele çevrede
başka kuşlar uçuyorsa ve hatta yabani güvercin ve kumrular dahi
yavrunun şaşırmasına neden olabilirler.Bu durum da yavru kuşun yanında
daha önce uçan kuşların ürkütülerek yere inmeleri önlenmeli ve mümkünse
daha fazla kuş kaldırılmalıdır . Buradan da anlaşılacağı gibi
yavruların ilk uçuşlarında çok yükselmeleri ve açılmaları
engellenmelidir.Bu amaçla fazla uzun süre uçmayan ve çok yükselmeyen
başka ırktan kuşlar kullanılabilir.Ancak bu yöntem dahi,daha önce
belirttiğim gibi eğer çevrede kuşların konsantrasyonunu bozacak başka
kuşlar varsa,risklidir.Yavru yitirmemenin diğer bir yolu erken
uçurmamaktır.Eğer ilk olarak 8-10 haftalık yaşta uçurulurlarsa,yön
bulma yetenekleri gelişmiş olacağından ve yerden de olsa çevreyi daha
iyi tanımış olacaklarından kaybolmaları zordur.Bazı ırklarda ilk
uçurmanın geç yaşta yapılması uçuş kalitesini ve diğer yetenekleri
(takla gibi) olumsuz yönde etkilemektedir.Hatta bu ırklarda 8-10
haftalık yavruların 5-6 haftalıklara nazaran yalnızca havaya
kalkmalarını sağlamak bile güçleşir. Dönekler formda tutuldukları
sürece ilk uçurma çok daha geç yaşta yapılsa dahi sorun yaratmaz.
Ergenleşmiş, yani 20-22 haftalık hayvanların dahi uçurulmaları çok
kolaydır.Ancak bu dönemde beslenmelerine dikkat edilerek yağlanmaları
önlenmelidir. Tüm uçucu kuşlarda olduğu gibi bu ırkta da yemin sınırlı
tutulması gereklidir.Yağlanma iyi uçan ve dönen kuşlarda dahi dalış ve
dönüş kalitesini olumsuz yönde etkiler.Önerim kuşlar aç olduklarında
bir öğünde yiyebilecekleri yem miktarının sabah 1/3'ünü ve akşam
2/3'ünü olmak üzere iki öğünde verilmesidir.Uçan kuşlara ağırlıklı
olarak buğday verilebilir.Buğdayla birlikte çok az miktarda kaliteli
damızlık yemi de verilmelidir. Kuşun kümese bağlanması yani çevreyi
tanıma turları bittikten sonra dalış ve dönüş alıştırmasına
geçilebilir. Bu amaçla alıştırılacak kuş tecrübeli bir kuşla
uçurulmalıdır.Kuşlar yeterli yüksekliğe ulaştıklarında ve ikisinin de
pozisyonları inecekleri yere aşağı yukarı 45 derece olduğunda (rüzgar
altında), önce herhangi bir işaretle (ıslık, düdük, mendil sallama, el
sallama vb.) dikkatlerinin yere çekilmesi gerekir.Bu işaret bir süre
sonra kuş için dalışa hazır anlamı kazanır.Akabinde derhal kuş
gösterilerek tecrübeli olan kuşun dalışa geçmesi sağlanmalıdır.Çok
geçmeden tecrübesiz olan da onu takip edecektir.Eğer aynı anda ikiden
fazla kuş uçurulursa,her ne kadar toplu uçan kuşlar olmalarına rağmen
hepsinin aynı anda pozisyon almalarının sağlanması güçleşir.Havada
nerede olurlarsa olsunlar aşağıdaki kuşa (pırıltı) reaksiyon
göstereceklerinden istenen dalış ve dönüş sonucu alınamaz.Bazı
yetiştiriciler bir kerede bir kuş uçurmaktadırlar.Bu yöntemin avantajı
kuşun kontrolünün çok kolay olmasıdır.Ancak dezavantajda yalnız başına
uçan kuşun yeterli yüksekliğe çıkamamasıdır.Alıştırmada pozisyon
aldıktan sonra inecekleri yere yani kuş gösterilecek yere mutlaka
bakmaları sağlanmalıdır. Zira dalış ve dönüş kalitesi bu durumdan
önemli derecede etkilenmektedir.Dönekler uçarken onları iyi
izleyebilecek ve onlarında bizi iyi görebilecekleri bir yerde
durulmalıdır.Kuşlar uçarken onların bizi göremeyecekleri bir yerde
durmamız,daha sonra ortaya çıkıp pozisyon almalarını beklemek
boşunadır.Zira pozisyon al işareti kendimiz oluruz ve kuşlar bizi görür
görmez dalış için beklemeye başlar ve hatta dalışa geçerler.Bu nedenle
daima görünecek bir yerde bulunmalı ve dalış için hazır ol işareti
verilmelidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

çeşitli güvercin ırkları Empty
MesajKonu: Geri: çeşitli güvercin ırkları   çeşitli güvercin ırkları I_icon_minitimePtsi Kas. 03, 2008 12:57 am

Karakan Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-84Ülkemizde
“yelpaze kuyruk” dünyada ise “fantail” olarak adlandırılan güvercin
ırkları içersinde sınıflandırılan Gümüşkuyruklar, kuyruk telek
sayılarının fazlalığı ve kuyruklarının duruşu ile dikkati çekerler.
Ülkemizdeki yelpaze kuyruk ırlardan biri olan Gümüşkuyruklar, aslen
Suriye kökenli güvercinlerdir. Suriye’de “Karakand” ya da “Hindi” adı
ile bilinirler. Dünyada ise, “Karakand Fantail” ve “Syrian Fantail” adı
ile tanınmaktadırlar. Ülkemizde ise bu güvercinlere Gümüşkuyruk ya da
Karakan denilmektedir. Bu adlandırma Gümüşkuyrukların kuyruk
teleklerinin tamamen beyaz olmasından kaynaklanmaktadır. Gerçekten de
bu güvercinlerde kuyruk teleklerinin tamamı beyazdır. Güvercinin rengi
ne olursa olsun kuyruk daima beyaz olur. Vücudun diğer kısımları kuşun
kendi rengindendir. Ülkemizde yerel olarak, gez ve kırkkuyruk gibi
adlarla da bilinmektedirler. Bu güvercinler Suriye kökenli olmakla
birlikte, ülkemizde de hayli yaygındırlar. Bunun bir nedeni Suriye’nin
eskiden Osmanlı devleti toprakları içinde bulunması sebebi ile her iki
ülke arasında gerek tarihi gerekse coğrafi olarak bir çok ortak
noktanın var olmasıdır. Osmanlı döneminden beri Arap yarımadası
ülkeleri ve Suriye ile Türkiye arasında yoğun bir güvercin alışverişi
yaşanmaktadır. Bu nedenle bu bölge ülkelerinin güvercinlerinin
neredeyse tamamı ülkemizde de uzun yıllardır bilinmekte ve
yetiştirilmektedir. Ülkemizde güneydoğu illerimizde yaygın ve değerli
kabul edilirler. Yurt genelinde fazla yetiştirildiklerini söyleyemeyiz.
Gümüşkuyrukların düzgün ve yuvarlak bir başları vardır. Vücutları orta
büyüklükte ve uzunluktadır. Gagaları siyah renkli ve ince olup orta
uzunluktadır. Tırnaklar siyah renklidir. Gözleri fazla büyük değildir.
Gözler inci rengi ve portakal tonları olurlar. Yelpaze kuyruk ırların
çoğunda gözlenen boyun titretme hareketi bu kuşlarda da vardır ancak
fazla değildir. Ayakları paçasızdır. Ayaklar kırmızı renkte olur ve
biraz kısa gibidirler. Bu güvercinler kanatlarını kuyruklarının
üzerinde taşırlar. Bu taşıma şekli önemlidir. Aksi şekilde taşıma
hareketi kuşun ciddi şekilde değer kaybetmesine neden olur. Bu
güvercinlerde kuyruğun duruş şekli çok önemlidir. Kuyruk her şeyden
önce zemine paralel olmak durumundadır. Yukarı kalkık ya da yeri
süpüren bir kuyruk duruş şekli istenmez. Bazı gümüşkuyruklarda kuyruğun
duruş şekli ters “V” biçimindedir. Bu şekilde kuyruğa sahip olanları
“Kırktelli” ya da “Kırkkuyruk” adı ile adlandırılırlar. Kuyruktaki
telek sayısı 16 – 22 arasında değişir. Bu sayılar arası normal olarak
kabul edilir. Bu güvercinlerde kuyruk üstü yağ bezesi bulunmaz.
RENK ÇEŞİTLERİ
Alaca : Beyaz üzerine serpilmiş şekilde renklidir. Gaga ve tırnak
siyahtır. Kuyruk beyaz olmakla birlikte bazen arada renkli telekler
olabilir. Şeritsizdir. Siyah ( Arap ) : Bütün vücudu siyah olup sadece
kuyruk tamamen beyazdır. Gaga ve tırnak siyahtır. Şeritsizdir.
Karagümüş adı ile de bilinir. Gök ( mavi ) : Renk olarak taklacı
güvercinlerdeki gök gibidir. Bu rengin kirlisi de bulunur. Gaga ve
tırnak siyahtır. Bu güvercinlerin kanatları üzerinde iki sıra şerit
bulunur. Kuyruklar tamamen beyazdır. Kırmızı ve Sarı : Eğer
gümüşkuyruklar bu iki renk iseler “Halebi” adı ile de
adlandırılmaktadırlar. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta,
Halebi adıyla bilinen ve sarı ile kırmızı renklerde gelen başka bir
ırkımızın var olduğudur. Halebi ırkının da kuyruk teleklerinin tamamı
beyaz olmakla birlikte kuyruk telek sayıları 12 den fazla olmaz ve bu
kuşlar üst tepelidirler. Halebi ırkında kuyruk üstü yağ bezesi bulunur.
Her iki ırkın birbirine karıştırılması gerekir.
Kelebek Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-85Anadolu'ya
has bu güvercin ırkı herhalde tüm Türkiye'de aynı isimle tanınan tek
ırktır. Zira diğer bir çok ırkın yerel adları yöreden yöreye değişiklik
göstermektedir. Bunun yanı sıra Türkiye'de takla'dan sonra en çok
tanınan ırktır. Kökeni hakkında bilgi olmamasına rağmen yukarıda
saydığım nedenlerle çok eskiye dayandığını söyleyebilirim. Hatta
Dönek,Makedon döneği ve Vuta (Wouta) gibi dalıcı kuşların köken ırkı
olduğu konusunda ciddi kuşkularım var. Dönekten daha küçüktür ancak
duruşu daha dik olduğu için yüksek yapılıdır.Genel anlamda vücut
yapısı,tüm uçucu kuşlarda olduğu gibi geniş göğüslü ve ayakları
nispeten kısadır.Tam ters V görünümündeki kuyruk genellikle 14 telekten
meydana gelir.12'den fazla telekli kuyruklu olan hemen hemen tüm
ırklarda olduğu gibi kuyruk üstü (yağ bezesi) yoktur.Kanatlar daima
kuyruğun üzerinde taşınır.Uçuş sırasında döneğin sivrimsi görünen
kanatlarına nazaran kelebeğin kanat uçları yuvarlakımsı olur.Orta
uzunlukta gagaya sahip olan bu kuşlarda kafa yapısı döneğe nazaran
biraz daha köşelidir.Yine döneğin belirsiz boynuna nazaran kelebeklerde
boyun belirgindir.Göz rengi siyah veya açık renkli (biz çakır
diyoruz,yeşilimsi sarı) olabilir.Bazılarında bir göz siyah diğeri açık
renkli olabildiği gibi yarısı siyah diğer yarısı açık renkli gözlü
bireylere de oldukça sık rastlanmaktadır.Ayakları daima paçalıdır.Kısa
paça parmakları güzelce örter.Alman kaynaklarında kelebeklerden tepeli
yavruların elde edildiği belirtilmişse de bu ırk tepesiz olarak
tanınır. Bu ırkın tüy rengi belirgin olarak yetiştirildiği yöreye
bağlıdır.Genellikle alaca renkte olan bu kuşlarda düz renklerde
görülebilir.Günümüzde Türkiye'de bu ırkta renk harmonisine çok önem
verilmektedir.Kafa ve kuyruk renkli diğer yerleri beyaz olanlar
renklerine göre kara kafa kara kuyruk,mavi kafa mavi kuyruk veya
altınbaş (kafa ve kuyruk kırmızı olanlar) olarak adlandırılmaktadırlar.
Ancak bu rengin saf olarak yetiştirilmesi mümkün değildir (bu renkte
homozigoti mümkün değil).Bir çift kafa ve kuyruk renkli kuşlardan düz
renkli ve beyaz yavrularda elde edilmektedir.Bir düz renkli ile bir
beyazdan ise genellikle kafa ve kuyruk renkli yavrular elde
edilmektedir.Düz renklilerin kendi aralarında çiftleştirilmelerinden
ise düz renkli yavrular elde edilmektedir.Yalnızca renkli kuyruklu
olanlarına da oldukça sık rastlanılmaktadır.Renkli kuyrukluların yine
büyük bir kısmında ensede leke yada gaga başlangıcında renkli çizgiler
(bıyık) veya gaga altında büyükçe leke (sakal) bulunmaktadır. Solo
uçuculuklarıyla tanınırlar.Kalabalık olarak uçurulduklarında arı oğulu
gibi karmakarışık uçarlar.Genellikle altlarında uçan kuşlara göre
kendilerini yönlendirirler.Uçuş süreleri antremana bağlı olarak yarım
ile iki saat arasında değişir.Bunlarda start aldıklarında dönekler gibi
çok çabuk yükseklik kazanırlar.Bazı yörelerde yüksek uçuculuklarının
tutulmasından dolayı dönekten farklı olarak çok yüksekte nispeten uzun
süre kalabilirler.Hatta yükseklikten dolayı gözden kaybolmaları bile
mümkündür. Aşağıdan kuş gösterildiğinde spiral şeklinde dönerek
inerler.Dönüşleri dönekteki gibi pervane şeklinde ve yüksek devirde
değildir.Dönüşlerini kendi kendilerine havada gösterirler.Bazıları
takla da atmalarına rağmen takla arzulanmayan bir özelliktir.Yerde
tavuklar gibidirler.Kendi kendilerine yerden kolay kolay kalkmazlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

çeşitli güvercin ırkları Empty
MesajKonu: Geri: çeşitli güvercin ırkları   çeşitli güvercin ırkları I_icon_minitimePtsi Kas. 03, 2008 12:59 am

Posta Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-86Diğer
ırklarda olduğu gibi saf kan bir posta güvercini olmaz.Zira 1850
yıllarından sonra Belçikada çeşitli ırklara mensup güvercinler arasında
yapılan eşleştirmeler sonucunda bu günkü yarış güvercinleri (modern
racing pigeon) ortaya çıkmıştır.Bu nedenle posta güvercinlerini diğer
ırklarda olduğu gibi standart form özelliklerine sahip olmasını
bekleyemeyiz.Örnek vermem gerekirse bu güvercinler arasında tozluklu
veya paçalı olarak tabir edebiliceklerimizde vardır paçasız veya
tozluksuz olanlarıda vardır.
Ayrıca kimi kuşlarda göğüs kısmında bizim bazı bango kuşlarımızda
olduğu gibi gül çıkaranlarda mevcuttur.Zaman içersinde belirli soylar
ortaya çıksada bu soylardan muhtelif renk ve desene sahip kuşların
çıkması çok doğaldır.
Posta güvercini yarış amaçlı yetiştirildiği için form özelliklerinden
ziyade zeka ve bunun parelelinde yarışlarda başarılı olması her zaman
için daha fazla önemsenmiştir.Bu demek değildirki posta güvercininde
gözle görünen bazı vasıflar aranmaz.Tam tersine kuşun yarışlardaki
başarılarının yanı sıra fiziki olarakta elde istenilen vasıflara sahip
olması her yetiştiricini ortak amacıdır.Bu vasıflar nelerdir sorusuna
gelince ;
Tüy yapısı: tüy yapısı posta güvercininde aranılan en önemli
özelliklerden bir tanesidir.İyi bir posta güvercinini elinizde
tuttuğunuzda adeta ipeğe dokunduğunuzu hissetmelisiniz.Kadife gibi
yumuşak tüyler kuşun iyi bir soydan geldiğinin göstergesidir.Tüy yapısı
neden bu kadar önemlidir.Zira tüyü iyi olmayan bir güvercin hafif
yağmurlu bir havada çabuk ıslanır dolayısıyla uzun süre havada
kalamaz.Yarışlarda kuşlarımızı ne tarz bir hava durumu beklediğini
bilemediğimiz için her türlü hava şartlarında havada kalabilen ve
ıslanmayan güvercinler bizler için çok önemlidir.Kendim kümesimde
denemek için bazen özellikle hafif yağmurlu havalarda kuşlarımı
uçururum ve ıslanıp,ıslanmayanları tespit ederim.Bu sene İstanbul
–kelkit (950 km)hava mesafesi olan yarışta 35.olan 2000 doğumlu mavi
rambo isimli erkek kuşumun hiçbir zaman ıslandığını görmedim.Üstelik bu
yarıştan ertesi günü atmaca tarafından göğüs adelesi parçalanmış olarak
geldi.Şayet yara almasaydı eminimki daha iyi bir performans
sergileyecekti.Bu güvercin 3 senedir yarışıyor ve sayısız defalar ödül
kazandı.Erkek kardeşi siyah rambo ise onun kadar kaliteli tüye sahip
değil o nedenle sadece viteste (kısa mesafe) yarışıyor ve sayısız bahis
ve ödüller kazandı.Uzun mesafeyi bir defa denedi ve başarısız olup eve
geç döndü.Bunu sadece sizlere iki kardeşin farklılıklarına örnek olsun
diye yazıyorum.Hiç şüphe yokki ayrı katagorilerde yarışsada ikiside
benim için son derece önemli güvercinler.Ancak maraton (uzun mesafe)
güvercini mutlaka mükemmel bir tüy yapısına sahip olmalıdır.Ünlü uzman
Piet De Weerd diyorki;kuru kümeslerin nemli kuşlarını besleyin,nemli
kümeslerin kuru kuşlarını beslemeyin.Dünyaca ünlü bu uzmanın anlatmak
istediği şey bana göre nemli olan kümeslerde kuşlar sağlıklı olmadığı
için kuru ve kırılgan bir tüy yapısına sahiptir ancak kuru olan
kümeslerdeki kuşlar sağlıklı olduğu için tüyleri hafif yağlanır ve
tüylerin üzerini pudralanmış gibi telekleri koruyucu beyaz toz kaplar
ve bu kuşlar insana nemli bir tüy yapısına sahip olma hissi verir.
Göz ve gaga yapısı: posta güvercininde gözlerin büyük önemi
vardır.Birçok yetiştirici özellikle damızlık seçmelerinde gözlerin
önemini vurgular.Şahsen bende bu teoriye kısmende olsa inanıyorum ve
önem veriyorum.Posta güvercininde gözler son derece canlı ve metalik
renklere sahip olmalıdır.Donuk ve mat gözlere sahip olan güvercinin
mutlaka sağlık problemi vardır.Nasılki insanlarda gözler kalbin aynası
ise kuşlardada gözler sağlığın aynasıdır.Kuşun burun deliklerini ve
gagasını kapattığınızda şayet gözlerinden baloncuklar çıkarıyorsa bu
güvercin sağlıksızdır.Normal sağlıklı güvercin ile süper sağlıklı
güvercin arasında fark vardır.Bizler süper sağlıklı kuşlara sahip olmak
isteriz.Ayrıca kuşun gözüne göz damlası damlattığınızda süper sağlıklı
güvercinin gözü bu damlayı hemen emerken sağlıksız veya normal sağlıklı
güvercinin gözü damlayı emmez ve yanlara akıtır. Eşleştirmelerde
mutlaka zıt göz rengine sahip olan kuşları birbirlerine vururuz.Böylece
çıkacak olan yavrular canlı gözlere sahip olur.Gözler kuşun vucudunda
kafanın üst bölgesinde yer alıp içe doğru hafif gömülmüştür.Bazı
kuşlarda ise gözler adeta şaşı gibi kuşun gaga istikametine doğru öne
bakar ve bu kuşlar genellikle olağan üstü damızlıklardır.Gaga çok fazla
uzun olmamalı (orta boy olmalı) ve burun delikleri rahat nefes alıp
vermeye uygun olacak şekilde yeterli genişlikte olmalıdır.Gaganın
gözlere doğru hayali bir çizgisini çektiğinizde bu hat gözlerin tam
ortasından geçmelidir.Kafa vucutla dengeli olarak yeterli büyüklükte
olmalı ve hafif kavisli yuvarlak bir görüntü arzetmelidir.Gaga üstünde
yer alan sakız (cere) kar beyazı ve pütürsüz olamalı ve arada herhangi
bir boşluk olmamalıdır.Kuşun ırkına bağlı olarak bu sakız büyük veya
küçük olabilir.
Göğüs kemiği; Her ne kadar yarışlarda kısa göğüs kemiğine sahip
kuşlarında kazandığı görülsede uzun ve hafif eğimli bir göğüs kemiği
tercih sebebidir.Zira göğüs adeleleri uçma esnasında göğüs kemiğine
baskı uygular.Göğüs kemiği ne kadar uzun olursa bu uygulanan baskının
şiddeti daha geniş bir alana yayılacağı için kuş daha az yorulur.Ayrıca
kuşun ön tarafında yer alan göğüs kısmının hafif yuvarlanması ve
genişlik arzetmesi gelişmiş bir ciğer yapısının göstergesidir.Göğüs
kemiği vucudun ön kısmından çıkıntılı olarak başlar ve arkaya kadar
uzanarak çatal tabir ettiğimiz kısma yakın biter.Kuşu elimize
aldığımızda elimizle okşamak suretiyle göğüs kemiğini kontrol ederken
aynı zamanda göğüs kemiğinin her iki yanında yer alan göğüs adelelerini
kontrol etmiş oluruz.Güvercinde adele yapısı çok önemlidir.Mümkün
olduğunca gelişmiş ve esnek olmalıdır. Göğüs kemiğinin kuvvetli olup
olmadığını test etmek için elimize aldığımız güvercinin sırtına her iki
elimizin baş parmakları yardımıyla baskı uygularız.Bu esnada bütün yük
göğüs kemiğine bindiği için güvercinin göğüs kemiği şayet zayıfsa bu
baskıya dayanamaz ve kuyruğunu havaya dikmek suretiyle tepki
gösterir.Göğüs kemiği güçlü olan güvercin ise kuyruğunu yere doğru
sarkıtır.Bu uygulamayı yaparken çok dikkatli olmalıdır zira aşırı baskı
güvercinde sakatlıklara neden olabilir.
Sırt veya Bel : güvercinde sırt veya bel dayanma gücü açısından son
derece güçlü olmalıdır.Geniş bir bel kuyruğa doğru daralır. Ayaklar;
ayaklar ince,açık pembe ve pulsuz olmalıdır.Ayak uzun veya kısa
olabilir.Geçmişte ayakları çok uzun olduğu için birçok iyi güvercin
elenmiştir.Oysa güvercinin ayak yüksekliği genel yapısıyla doğru
orantılıdır.Ancak her iki ayak boyuda birbiriyle eşit uzunlukta
olmalıdır.Biri uzun biri kısa olmamalıdır.
Kanatlar; bu konunada da bu güne kadar çok çeşitli teoriler ortaya
atılsada genel kanı bir güvercinin kazanması için iki adet kanatının
olması yeterlidir şeklindedir.Bununla beraber kısa mesafe yarışları
için kısa kanatlı ve sprinter özelliğe sahip kuşlar daha uygundur.Uzun
mesafe yarışları için ise uzun kanatlı güvercinler daha uygundur.Benim
tercihim güvercin yerde dururken kanat uzunluğu kuyruk üzerinde uzanan
siyah çizgiye Oturması hatta bu çizgiyi çok az geçmesidir.Kuşun
kanatını yelpaze şeklinde yana doğru açtığınızda özellikle en baştaki
ilk dört telek aynı boyda olmalı ve diğer teleklerden bariz olarak uzun
olmalıdır.Bu 4 telek uçları bıçak gibi keskin olmalı ve dışa doğru eğim
göstermelidir.Kuşun kanatını 2 ayrı kısımda ele alacak olursak ilk 10
adet büyük telek birincil kanattır ,diğer kısa 10 adet telek ise
ikincil kanattır.Kuşun birincil kanatının son teleği olan 10.telek
diğer ikincil kanat teleklerinin başlangıcında bariz olarak yük....e bu
tarz kuşlar hız yarışları için kullanılabilir.
Kuyruk; posta güvercininde kuyruk adeta bir dümen vazifesi gördüğü için
ve havadaki denge açısından çok önemlidir.Vucut tüyleri kuyruğun
başlangıç noktasında üstünü örter ancak çok fazla uzun olmamalıdır.İyi
bir posta güvercininde kuyruğun çok fazla uzun ve açık olması havadaki
dengesi açısından olumsuzluklar yaratabilir.Kuyruğa genel anlamda
bakıldığında sona doğru daralmalı ve adeta tek bir tüy görüntüsü
vermelidir. Kuyruk boyu kanat uzunluğundan en fazla 1 cm fazla
olabilir.Posta güvercinini elinize aldığınızda birkaç dakika
sakinleşmesi için bekledikten sonra her iki elimizin pamaklarını
gevşetmek suretiyle kuşun ayaklarını serbest bırakırız.İyi bir posta
güvercini bu işlem yapıldıktan sonra kuyruğunu yavaşça yere doğru
sarkıtır.Bu yöntem posta güvercini seçmelerinde sıkça kullanılır.
Denge: posta güvercinin vucudunun dengeli olması çok önemlidir.Kuşu
elinize aldığınızda ağırlığını öne doğru vermeli gelişmiş bir adele
yapısına sahip olmalı ancak çok ağır olmamalıdır.Zira ağır kuşlar uzun
süre havada kalamaz ve çabuk yorulur.Ayrıca önden geniş olarak başlayıp
arkaya doğru daralan adeta üçgen şeklindeki sportif vucutlu kuşlar
tercih edilir.Dengeli bir güvercinde ayaklarından kafasına kadar olan
mesafe ile göğüsünden kuyruk sonuna kadar olan mesafe eşit olmalıdır.
Renk ve diğer unsurlar hiç önemli değildir.Sonuç itibariyle her renkten
şampiyon olmuş kuşlar mevcuttur. Esas olan tek şey kuşun görünen
(mental) vasıflarından ziyade görünmeyen (zihinsel) vasıflarıdır.Benim
şahsi fikrim en büyük uzman dahi kuşu elde değerlendirirken yanılgıya
düşebilir ama yarış sepeti asla yanılmaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

çeşitli güvercin ırkları Empty
MesajKonu: Geri: çeşitli güvercin ırkları   çeşitli güvercin ırkları I_icon_minitimePtsi Kas. 03, 2008 12:59 am

Çakal Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-78Makaracı
ırklarımızdan biri de Çakaldır. Ülkemizde “Çakal” adı ile bilinen bu
güvercinler, dünya üzerinde “Çakal Roller”, “Cakal Roler”, “Rouleur de
Cakal” gibi adlarla tanınmaktadır. Eski kuşçuların “Nalbant” da
dedikleri bu kuşları, eski dönemlerde Bursa’da çoğunlukla atlara nal
çakılması işinde çalışan esnaflar yetiştirirmiş.
Nalbant adı buradan geliyor. Ancak günümüzde kullanılan ve bilinen bir
isim değildir. Çakal adı, bu kuşların renk olarak çakal (Canis aureus )
benzemeleri nedeni ile bu kuşlara verilmiştir. Bu güvercinler gerçekten
de kızılkahve ve pas rengi olurlar. Çakal adlandırması ülkemizde bu
renge sahip diğer kuşlarda da örneğin kelebek ırkında da
kullanılmaktadır. Bu durum kısmen bir karışıklığa neden olmaktadır.
Bunun yanı sıra genel olarak kuşçularımız arasında Çakal ırkını, Bursa
ırkının bir renk tipi gibi algılama eğilimi yaygındır. Gerçekten de bu
iki ırk birbirinin renk tipi olabilecek kadar benzerdirler.
Çakal ırkı günümüzde hızla azalmıştır. Ülkemizde yetiştirildiği
bölgeler olan Marmara ve Trakya’da eskisi gibi fazla ilgi görmemesi
sonucu giderek kaybolmaya yüz tutmuştur. Yurdumuzda bu bölgeler dışında
zaten rastlanmadıklarını söyleyebiliriz. Bugün ne yazık ki korunması
gereken ırklarımız arasına girmişlerdir.
Tekirdağ / Çorlu’dan Tayyar Başaran adlı yetiştiricimizin bu ırkı
eskiden beri geliştirmeye çalıştığı bilinmektedir. Gene Edirne’den
Metin Ayaz adlı yetiştiricimizin Çakal ırkı üzerine çalıştığı
bilinmektedir. Performans ırlarımızdan biri olmasına karşın son
dönemlerde daha çok renk ve şekline bakılarak alınıp satılmaya
başlaması sonucu uçuş özellikleri gerilemiştir. Hatta Doç. Dr Türker
Savaş, bugün bu kuşların neredeyse hiç uçmadıklarını belirtmektedir. Bu
durum kuşkusuz yetiştiricilerin tutumu ile yakından ilgilidir.
Bu kuşların Ankara’daki tek yetiştiricisi olan Zeki Güleröz 1974
yılından beri aynı damarı koruyarak gelmektedir. Kendisinin kuşlarını
uçarken seyrettim. Oldukça uzun uçtuklarına şahit oldum. Hatta
geçenlerde ilginç bir olay yaşadık. Bursa ırkı ile birlikte akşamüzeri
17.00 de uçurduğumuz Çakallar, bir süre uçtuktan sonra nokta
yüksekliğine çıktılar ve saat 20.00 gibi gözden kayboldular. Ancak
dürbün ile izleyebiliyorduk. Saat 21.00 de hava karardı ve yaklaşık 20
kuşluk filo geri gelmedi. Kuşlar ertesi gün sabah havanın aydınlanması
ile birlikte teker teker geri dönmüşler. Geceyi nerede nasıl
geçirdiklerini bilmiyoruz.
Çakal ırkının tarihi geçmişi ve özellikle de ne zamandır yetiştirildiği
hakkında bir belgeye sahip değiliz. Bu konudaki bilgilerimiz eski
kuşçuların söylediklerine dayanmaktadır. Söylenenlere göre bu
güvercinler, Şehremini ve Kocamustafapaşa kuşları olarak da
bilinmektedirler. Bu iki semt İstanbul Fatih’te birbirine komşudur. Bu
kuşlar eskiden bu semtlerde yoğun olarak beslenirmiş. Eski adı Samatya
olan Kocamustafapaşa semti İstanbul’da eskiden azınlıkların ve
özellikle de Rumların yaygın olarak oturdukları bir semtti. Samatya adı
Rumca olduğu için değiştirilerek sonradan Kocamustafapaşa adı
koyulmuştur. Irkın kökeni ve ülkemize nereden geldiği konusunda kesin
bir bilgi sahibi olmamakla birlikte, büyük bir olasılıkla Rumlar kanalı
ile Balkan ülkelerinden ya da diğer Avrupa ülkelerinden yurdumuza
gelmiş olabilirler. Bu bilgiler ışığında Çakal ırkının yurdumuzda
İstanbul kökenli olarak geliştiğini ve yayıldığını söyleyebiliriz.
Türk güvercin ırklarını tanıtan Almanca bir kaynakta da bu
güvercinlerin 100 yıldır ülkemizde tanındığı belirtilmektedir. Çakal
güvercinleri dış görünüş olarak Bursa ırkına çok benzerler. Gagaları
Bursa güvercinlerine göre biraz daha kısa ve incedir. Ayaklarda paça
bulunmaz. Ayakların dirsekten aşağısı tüysüz olur. Tepelilik
özellikleri yoktur. Kanatlar kuyruk üzerinde taşınır. Gözler açık
çakırdır. Göz çevresi halkası biraz belirgin ve açık renklidir. Vücut
olarak büyüklükleri Bursa kuşları ile hemen hemen aynıdır.
Çakal ve Bursa arasındaki en belirgin fark, kuyruk telek sayısı ve
kuyruk üstü yağ bezesi konusundadır. Çakallarda kuyruk telek sayısı 14
ve bazen de 16 olabilmektedir. Kuyruk üstü yağ bezeleri bulunmaz.
Bursalar da ise telek sayısı 12 dir ve kuyruk üstü yağ bezesi bulunur.
Kanatlarda ki beyaz teleklerde 7 ye 7 formu aranılan bir özelliktir.
Kuyruk teleklerinde renkli tüy bulunmamalıdır. Kuyruğun alt ve üst
kapakları düzgün biçimli ve renkli tüylerden oluşmalıdır. Kuşun renkli
olan bölümlerinde ve özellikle karın altında ve kafa üzerinde beyaz
tüyler olmamalıdır.
Bu güvercinlerin renk olarak sarı ve kırmızı olmak üzere iki tipi
bulunmaktadır. Her tipin ise, akkuyruk ve akkanat akkuyruk olarak iki
ayrı çeşidi vardır.
Sarı : Pas rengi olarak tanımlayabileceğimiz renkteki kuşlardır.
Akkuyruk olanlarda kuyruk teleklerinin tamamı beyaz olur. Arada farklı
renk tüy olmamalıdır. Akkuyruk akkanat olanlarında ise kuyrukla
birlikte kanat telekleri de beyazdır. 7 ye 7 formu ideal kabul edilir,
arada renkli telek bulunmamalıdır.
Kırmızı : Sarılara göre daha koyu tonlu olurlar. Kızıla yakın bir
kırmızı renge sahiptirler. Akkuyruk olanlarda kuyruk teleklerinin
tamamı beyaz olur. Arada farklı renk tüy olmamalıdır. Akkuyruk akkanat
olanlarında ise kuyrukla birlikte kanat telekleri de beyazdır. 7 ye 7
formu ideal kabul edilir, arada renkli telek bulunmamalıdır.
Çakal ırkı uçuş özellikleri bakımından makaracı ırların bütün
özelliklerine sahiptir. Son yıllardaki uçuş performansındaki gerilemeye
karşın, aynı Bursa ırkı gibi uçar. Makara yapma ve uzun uçma
özellikleri vardır. İyi bir Çakal 3 - 4 saatten aşağı uçmaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

çeşitli güvercin ırkları Empty
MesajKonu: Geri: çeşitli güvercin ırkları   çeşitli güvercin ırkları I_icon_minitimePtsi Kas. 03, 2008 1:00 am

İstanbullu Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-83Bu
güvercin ırkı dünyada “Damascus” adı ile tanınmaktadır. Suriye’nin
başkenti olan Şam’ın Arapça olarak adlandırılış şekli Damascus dur.
Dünyada Damascus ya da Damascene olarak tanılan bu güvercinler, bugün
ülkemizde “İstanbullu”, “Ela göz” “Karagöz” ve “Muz” gibi adlarla
bilinirler. Lübnan’da ise “Booz” olarak adlandırılırlar. Kendine özgü
belirgin bir formu ve rengi olan bu güvercinler, günümüzde Şanlıurfa
ilimiz ve çevresinde yaygındırlar. Köken olarak çok eski devirlerden
gelme bir ırk olduğu bilinmektedir. Irksal özelliklerini bugün de belli
bir oranda koruyabildiği için, dünyada bu anlamda eşine ender rastlanan
ırlardan biri olduğu söylenebilir. Eski Mısır papirüslerinde ve taş
oymacılığında bu güvercine ait figürler bulunması, İstanbulluların
geçmişinin çok eskilere dayandığını göstermektedir. Eski Mısır’da
bereket tanrıçası ile birlikte görülen bir kuştur. Eskiden Arabistan
yarımadasında bu güvercinlere Mahomet (Muhammet) denilmekteydi. Böyle
adlandırılmalarının belli bir dinsel inanış temelinde geliştiği
bilinmektedir. Bu ırk 1600 lü yıllarda İran ve Osmanlı devletinde de
yetiştirilmeye başlanmıştır. Bu ırk ilk kez 1868 yılında, Osmanlı
padişahı Abdülaziz döneminde İstanbul’dan İngiltere’ye gönderilmiştir.
İngiltere kanalı ile sonradan diğer Avrupa ülkelerine de yayılmıştır.
Güvercinlerin Avrupa’ya yayılmalarını takiben bu güvercinlerin adı da
değişmiştir. Bu tarihten sonra bu güvercinlere Damascus denmeye
başlanmış ve Muhammet adı terk edilmiştir. Günümüzde de bu adla dünyada
bilinmektedir. İstanbullular uçuş özellikleri bakımından gerdanlı
(dewlap) ırklarına benzerler. Filo uçucusu olarak kullanılırlar.
Havadaki görünüşleri oldukça etkileyicidir. Göğüsleri biraz daha öne
çıkık ve geniştir. İstanbullularda göz rengi, kırmızıya yakın koyu
portakaldır. Gözler parlak olur ancak gözlerde dikkati çeken önemli bir
özellik gözlerinin biçimidir. Gözler biraz büyük, çok daha alımlı ve
güzeldir. Kısa ve kalın olan gaga siyah renklidir. Ayak tırnakları
siyahtır. Ayaklar kırmızı ve paçasızdır. İstanbullu ırkında belli bir
renk standardı bulunmaktadır. Bu güvercinler mavi renginde olurlar. Bu
renk, taklacı güvercin ırkımızdaki boz (sabuni) gibidir. Vücut açık
renklidir. Göğüs üzerinde kına bulunmaz. Vücudun üzerinde herhangi bir
renk yaması, yoktur. Bu güvercinler genellikle şeritlidir. Şeritleri
koyu siyah tonda ve her iki kanadın üzerinde iki sıra olarak bulunur.
İstanbulların pullu olan tipleri de vardır. Bu tipleri renk olarak
taklacı güvercinlerimizdeki çakmaklı gibidirler ancak yurdumuzda fazla
yaygın değildirler. İstanbullu ırkının Bağdadi ırkı ile kırılması
sonucu “şafra” adı verilen kırma bir ırk geliştirilmiştir. Şafralarda
renk çeşitliliği daha fazladır. Şafraların mavi renk ve pullu tipleri
İstanbulluya benzerler ancak daha iri vücutları, uzun ayakları ve burun
eti yoğunluklarının daha fazla olmasıyla ilk bakışta ayırt
edilebilirler.
Dolapçı Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-80Türkiye'de
Denizli dışında pek çok bölgede dolapçılara dönek denildiğini
biliniyor, ancak Denizli'de dolapçı ve dönek kesin olarak
ayrılmaktadır.Bu ayırım Denizli'li yetiştiriciler tarafından uzun
yıllardır yapılmakta ve isimlendirilmektedir. Dolapçı ırkını
karşılaştırmalarla tanıtmak gerekirse yapıları itibariyle Dönekler ile
hava oyunları itibariyle Kelebekler ile karşılaştırmak gerekir.
Döneklere oranla kısa boylu, kısa bacaklı fakat basık yapılı döneklere
oranla dik duruşludur. Hemen her renkte görülebilen dolapçılarda gaga
renkleri kuşun renk yapısına göre değişir. Ayrıca, örneğin siyah bir
dolapçıda hem beyaz hem siyah gaga rengine rastlanılabilir.Yabani
(sarı) dahil her çeşit göz rengi bulunabilir.Erkekler daima kanatlarını
kuyruk üzerinde taşırken dişilerde kuyruk altında taşıyanlara
rastlayabilirsiniz.14 tel (bazen 16) kuyruk sayısına sahip dolapçılarda
kuyruk düzeni aranılan bir özelliktir.Irk olarak kuyruküstü yağ bezesi
olmayanların daha iyi netice vereceğine inanılır.Hastalıklara açık
döneklere oranla çok daha sağlıklı olan dolapçılar yine döneklere
oranla daha iyi bakıcıdırlar. Dolapçı Denizli'de grup uçucusudur. Yine
grup olarak uçurulan Azmanların biraz üzerinde veya kısmen içinde
uçarlar. Grup yalnız dolapçılardan oluşuyorsa kümes üzerinden
ayrılmayan bir düzenle biraz dağılarak hızla yükselirler. Azmanlar gibi
birbirlerine çok yanaşık uçmadıkları gibi Kelebeklere oranla havada çok
fazla dağılmazlar.Kanat atışları döneklerden daha serttir.Döneklerde
görülen pırıltıya aşırı duyarlılık dolapçılarda pek görülmez. Kumru,
yabani güvercin veya başka kümeslerden verilen pırıltılar dolapçıyı
kolay kolay şaşırtmaz. Öyle ki Denizli'de 15-20 km. mesafeden yarışma
amacıyla bırakılarak denenmektedirler. Akıllı nesiller Denizli'li
kuşçular tarafından sıkıca takip edilmektedir. Bunun bir sebebi her
akşam üzeri grupların havada birbirleriyle karıştırılmasıdır. Oyun
kaabiliyeti ne kadar ideal olursa olsun iyi bir dolapçı aynı zamanda
kümesine sadık olmalıdır. Dolapçı ne kadar yüksekte olursa olsun
kümesinden pırıltıyı gördüğünde derhal yıkılır. Burun üzeri kanatları
tam açık spiraller çizerek hızla kümesinin bulunduğu noktaya
dalar.Spiraller ne kadar dar ve hızlı olursa o kadar beğenilir ve seri
dolap olarak adlandırılır.Geniş spiraller çizen ve yavaş alçalanlara
fırtıkçı adı verilir, beğenilmezler.Dönekte görülen bir kaç metrelik
kesintisiz pervane dönüşü dolapçıda görülmez. Kelebek dalışından çok
daha seri ve hızlı bir dalışla alçalır. Bilindiği gibi dönek
kanatlarını toplayarak veya hafifçe aralayarak bir kaç metre boyunca
düz bir hatta hızla fırıldak gibi döner ve belli bir açı veya yükseklik
ister. Dolapçı spiralleri takip eder, açı veya yükseklik seçimi
yapmaz.Döneklerle melezler dönmeye yakın oyunlar yapsa da dönüyor
sayılmazlar. Sakin yaratılılışlı döneklere oranla daha ürkek olan
dolapçıların yavruları uçuşa alıştırma esnasında kollanmalıdır. Gruplar
eşliğinde alıştırılmaya başlatılan yavrular çok çabuk uyum
kazanırlar.Başka filolarla çarpışmaya girmeden bir kaç tecrübe geçiren
yavru daha sonra güvenilir bir uçucu olacaktır.
En beğenilen renkleri sütbeyaz,yamalı,çil ve akkuyruklardır. Döneklere
has akbaş-akkuyruk renklerine çokça rastlanılır.Son yıllarda Denizli'de
görülen tepelileri Yugoslav kuşları ile melezlenmiştir.Bacaklarında
tozluk veya paça bulunmaz.
Osmanlı Devletinin balkanları fethiyle beraber varlıklı Türk
ailelerinin anadolu üzerinden Dönek ırkını beraberlerinde
götürdüklerini biliyoruz. Bu gün hala balkan ülkelerinde en iyi dönek
yetiştiricileri yaşlı Türklerdir.Çeşitli kaynaklarda bu bilgiler yer
almaktadır. Cumhuriyetimizin kurulışundan sonra mübadele yıllarında
tekrar geriye dönen Türk aileleri dönek ırkını yanlarında geri
getirmişlerdir. Denizli'ye döneklerin getirilişinin bu yolla olduğu
bilinmekle beraber dolapçıların çok daha önceleri güvercinliklerde
bulundukları bilinen ve söylenen bir gerçektir. En büyük olasılık bu
iki ırk uzun yıllar ayrı kalan akrabalardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

çeşitli güvercin ırkları Empty
MesajKonu: Geri: çeşitli güvercin ırkları   çeşitli güvercin ırkları I_icon_minitimePtsi Kas. 03, 2008 1:00 am

Çorum Çıplağı Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-79Çorum
güvercinleri Anadolu’nun yerli ırklarından biridir. “Çorumlu” ya da
daha yaygın adı ile “Çorum çıplağı” olarak bilinirler. Bu güvercinlerin
“çıplak” olarak adlandırılmalarının nedeni ayaklarının paçasız
olmasından kaynaklanmaktadır. Ülke genelinde fazla yaygın
olmadıklarından iyi tanınan ve bilinen bir ırkımız değildir. Daha çok
Çorum ilimiz ve bu ile bağlı ilçelerde ve özellikle de Alaca ilçesinde
yetiştirildiği bilinmektedir. Çorum dışında Yozgat ilimizde
yetiştiricileri bulunmaktadır. Bu bölgelerde değer verilen bir güvercin
çeşididir.
Bu güvercinler taklacı güvercinlerimizin bir kırması olarak ortaya
çıkmışlardır. Ülkemizde çok yaygın olan Mardin tipi taklacılarla,
muhtemelen makaracı ırkların kırılması sonucu üretilmiş olan bu ırk,
melez bir ırk olduğu için ülke genelinde fazla kabul görmemiştir. Oysa
eski ve kendine özgü özellikleri bulunan bu ırkımızın doğru bir
tanıtımla hak ettiği değeri bulacağı kesindir. Çorum çıplakları ilgi
azlığından gün geçtikçe azalan ve bazı renk tipleri neredeyse tükenme
noktasına gelmiş bir ırkımızdır. Bu durum yetiştiriciliğimiz açısından
ve yerli ırklarımızı korunabilmesi açısından kaygı verici bir durumdur.
Çorum ırkı güvercinlerin köken olarak ne kadar eskiye gittiği konusunda
elimizde net bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak bu ırkımızın Hititler
döneminden bu yana Anadolu’nun önemli şehirlerinden biri olan Çorum
ilimizden kaynaklandığı konusunda bir kuşku yoktur. Çorum ırkının eski
yetiştiricilerinden alınan bilgilere göre bu ırkın Osmanlı devleti
döneminde de Çorum’da yetiştirildiği bilinmektedir.
Yetiştirildikleri yuvalarına çabuk adapte olmasıyla tanınan bu
güvercinler, yetiştirildiği evi kolay unutmama eğilimindedirler. Bu
nedenle 4-5 yıl aradan sonra bile ilk evine dönen kuşlar olduğu
bilinmektedir. Özellikle sağlam damarlı kuşlarda bu özellik daha da
belirgindir. Çorum ili içinde eke kuşları alıştırmak bu nedenle biraz
sorun olmaktadır. Hastalıklara karşı dayanıklı bir ırkımızdır. Yavru
verimlilikleri oldukça iyidir. İyi bir yavru bakıcısıdırlar. Diğer
ırklara göre daha az yem tüketiyor olmaları ise ekonomik bir
özellikleridir.
FİZİKİ ÖZELLİKLERİ
Çorum çıplaklarının en belirgin fiziki özellikleri ayaklarında paça
bulunmamasıdır. Bu güvercinlerin ayaklarında dirsekten aşağıda tüy
bulunmamalıdır. Dirsekten aşağısı tüylü olan güvercinler değer kaybına
uğrarlar. Bu tür kuşlar paçalı ırklarla ve özellikle de Mardin tipi
taklacılarla yapılan kırılmalar sonucu ortaya çıkarlar. Çorum
çıplaklarında beyaz renk olanlar haricinde dikkati çeken ikinci özellik
ise, kanat teleklerinin beyaz, kuyruk teleklerinin ise kuşun kendi
renginde olmasıdır. Kanat teleklerindeki beyazlık baştan itibaren 7-10
telek arasında değişir. Her iki taraftan eşit sayıda teleğin beyaz
olması bir tercih nedenidir. Karın altı bölgesi ise kesme şekilde
beyazdır.
Çorum çıplaklarının ayakları biraz ince yapılı olur. Ayakların çıplak
kısımları kırmızı renklidir. Orta boy kuşlardır. Taklacı güvercinlere
göre biraz daha minyon bir yapıları vardır. Kafaları yuvarlak biçimli
olur. Gaga orta uzunlukta ve biraz ince yapılıdır. Gaga rengi, koyu
renk kuşlarda siyah olurken beyaz renk olanlarda kemik rengi olur. Göz
çevresi halkası biraz belirgin ve beyaz renklidir.
Çorum çıplaklarında eski dönemlerde tepelilik özelliğinin bulunmadığı
bilinmektedir. Son yıllarda bazı renklerin arka tepeli (takkalı)
tipleri geliştirilmiştir. Arka tepeli tipleri çok yaygın değildir. Çift
tepeli ya da sadece ön tepeli (perçemli) tipleri olmaz. Kanat sesleri
yok denebilecek kadar azdır. Eğer bir Çorum çıplağında kanat sesi varsa
bu Mardin tipi taklacılarla bir kırılma belirtisidir. Hareketli ve
enerjik yapıda kuşlardır.
PERFORMANS ÖZELLİKLERİ
Bu güvercinler uçuş özellikleri için yetiştirilen performans
kuşlarıdır. Uçarken takla atarlar ve oyun yaparlar. Çorum çıplakları
arasında damcı ya da havacı şekilde olanları bulunur. İçlerinden çok
iyi oyunlu ve uzun uçan kuşlar çıkabilmektedir. Oyunsuz olanları tercih
edilmez ve değersiz olarak görülürler. Uçuş özellikleri bakımından
Mardin tipi taklacılara benzerler. Konya civarında Çorum güvercinlerine
bu nedenle, “Çorumlu Mardin” denilmektedir. Yüksek uçarlar, özellikle
ilk uçurulduklarında iyice yükselirler bazıları havada oyun yapar. Oyun
sırasında 5-8 adet takla atarlar. Bazıları ise ilk yükselişten sonra
bir süre yüksekte uçar ve yorulunca alçalmaya başlarlar. Alçalmasıyla
birlikte yuvasının üzerinde oyun gösterirler. Kanatlarına oldukça hakim
bir ırk olduğundan Mardin tipi taklacılar gibi iniş sorunları
yaşamazlar. Kuş uçurmak için uygun yeri olmayanlar, balkonda güvercin
yetiştirmek durumunda olanlar için gayet uygun bir ırktırlar.
RENK ÇEŞİTLERİ
Çorum çıplakları bilinenin aksine fazla renk çeşitliliğine sahip
değildirler. Çorum çıplaklarında görülen renk tipleri 4 tanedir. Bunlar
sütbeyaz, gökala, siyahala ve çillidir. Bunların haricinde renk tipi
bulunmaz. Çorum dışındaki illerimizde ve özellikle de Ankara’da her
görülen paçasız güvercininin Çorum çıplağı olarak nitelenmesi gibi bir
eğilim vardır. Bu doğru değildir.
1) Sütbeyaz : Kuşun bütün vücut tüyleri beyazdır. Göz renkleri
alacalıdır. Bu renk güneşte daha belirgin olarak fark edilir. Diğer
renk çeşitlerine göre daha çok rastlanan bu güvercinlerin değeri biraz
daha düşüktür. Süt beyazlarda diğer renk çeşitleri gibi fazla bir
özellik aranmamakla birlikte fazla iri yapılı olmamasına ve göz
kenarlarının beyaz kısmının belirgin olmasına dikkat edilir.
Sütbeyazların “düz kafa” (takka ve perçemi bulunmayan) ve “sütbeyaz
arka tepe” (takkalı) olmak üzere iki çeşidi bulunmaktadır. Arka tepeli
olan bu renk çeşidine bölgede “sütbeyaz kekili” adı verilmektedir. Bu
iki çeşidin haricinde sütbeyaz bulunmaz. Yani takka perçem olanı ya da
sadece perçem olanları yoktur.
2) Gökala: Yöresel olarak “govala” ya da “morgovala” adı ile
bilinirler. Çorum çıplakları içinde yetiştiricilerin aradığı ayrıntılar
açısından en fazla özelliğe sahip olan renk çeşitlerinden biridir. Bu
nedenle yetiştirmesi zor ve zahmetlidir. Ancak bir o kadar da
değerlidirler. Koyu mavi renkli bu güvercinlerin göz renkleri sarı ya
da kırmızı olur. Bu güvercinlerde göz çevresi halkası beyaz ve biraz
belirgin, gaga uzun ve çene küçük olmalıdır.
Gökalaların ayaklarının dirsekten aşağı kısmı tüysüz olmak
durumundadır. Ayaklar kırmızı ve ince yapılıdır. Dirsekten aşağısında
tüy bulunan güvercinlere Çorum’da “inik” adı verilir. İnik tabir edilen
kuşların paçalı olan Mardin tipi taklacılarla kırılmalar sonucu
gelişmiş olduğu bilinmektedir. Mardin tipi taklacılarla yapılan
eşlemeler ile bu ırka daha fazla takla atma özelliği kazandırılmaya
çalışılmaktadır. Ancak bu tür eşlemeler ırkın orijinal özelliklerinde
bozulmalara neden olduğundan Çorumlu yetiştiriciler tarafından uygun
karşılanmamaktadır.
Kanat telekleri beyazdır. Kuyruk kuşun kendi rengindendir. Kanat
teleklerinin her iki tarafta eşit sayıda beyaz olması önem verilen bir
ayrıntıdır. Kanat teleklerindeki beyaz telekler 7’den az ise gökalalığı
az olarak nitelendirilir, 11’den fazla ise kuşun beyazlık damarı
fazladır ve kanat dirseklerinde de beyazlıklar verir. Beyazlığı fazla
olan gökalalara bölgede “alaşar” denilmektedir. Bazı gökalalarda ise
çene altında şerit biçiminde beyazlıklar bulunur. Bu tür kuşlar “gümüş
gerdanlı” olarak adlandırılırlar. Gökalaların boyun bölümleri koyu
mavi-mor bir tonda olur. Mor tonun bittiği yerde karına doğru normal
gri ton başlar, gri tonun bitiminde ise karın altı beyaz olmak
durumundadır. Buna “kesme” adı verilir. Karın altının kesme olması
gökalaların önemli ve aranılan bir özelliğidir. Kanat üzerlerinde iki
sıra şeridi olan bu kuşlarda şeritlerin renginin kestane renginde
olması dikkat çekici bir özelliktir. Çorum’da güvercinin kanatları
üzerinde bulunan şeritlere “elif” adı verilir. Kuşun eliflerinin
kestane rengi olması bu güvercinin orijinal gökala olduğu anl.....
gelir. Elifleri siyah olan gökalalara da rastlanmaktadır. Bu tür kuşlar
gökalaların beyaz ile eşleştirilmeleri sonucu elde edilmektedirler.
Gökalaların arka tepeli olan çeşitleri de bulunmaktadır. Bunlar
Çorum’da “kekili govala” alarak adlandırılırlar.
3) Siyahala: Çorum’da “siyah govala” adı ile bilinen bu güvercinlerde
hakim olan renk siyahtır. Siyahalaların kanatları üzerinde şerit (elif)
bulunmaz. Kanat telekleri gene iki taraftan beyaz olur. Aynı gökaladaki
gibi karın altıda kesme şekilde beyazdır. Bu beyazlıklar haricinde
kuşun herhangi bir yerinde beyazlık bulunmaması gerekmektedir. Çorum
çıplaklarının siyahala renk çeşidi neredeyse kaybolmak üzeredir.
Çorumda bu renk kuşlara sahip olanların sayısı yok denecek kadar
azalmıştır.
4) Çilli: Alacalı bir renge sahip olan bu güvercinler genel olarak
siyahala ile sütbeyazın ya da gökala ile sütbeyazın eşleştirilmeleri
sonucu ortaya çıkmaktadırlar. Kafa ve sırt bölgesi ile vücudunun
değişik yerlerinde siyahlıklar ya da grilikler bulunan bu güvercinlerin
kuyrukları siyah olmaktadır. Bu güvercinlerin nadir olarak sadece takma
kuyruk olanları da oluyor. Vücutları beyaz kuyrukları siyah olan bu
çeşitleri “karakuyruk” ya da “karakuyruk çilli” gibi adlarla
tanımlanıyor. Çilli renk tipinin “düz kafa” (takka ve perçemsiz)
olanları ile sadece “çilli arka tepe” denilen çeşitleri olabiliyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
çeşitli güvercin ırkları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Buhara güvercin resimleri
» Resimli Köpek Irkları
» cakal güvercin
» Akvaryum Balık Irkları
» Miro Güvercin resimleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
.talk4her :: bilgi bankası :: hayvanlar alemi-
Buraya geçin: