.talk4her müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi |
| | fıkra arşivi | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:35 pm | |
| PARMAK Vaktiyle Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon Bonapart'ı bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
-Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zaptetmeliydiniz, gibi fikirler yürütmeye başlayınca,
Napolyon:
-Evet demiş, onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım. | |
| | | bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:35 pm | |
| SINAV SORUSU Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş :
''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış : "Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu" | |
| | | bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:35 pm | |
| KOL Genç avukat, hırsızlıkla suçlanan müvekkilini hapis cezasından ancak, yaratıcı bir savunma yaparak kurtarabileceğini biliyordu. Bu nedenle savunmasını, sözcüklere "dans ettirerek" yapmaya başladı.
· "Müvekkilim, arabanın camından içeri yalnızca kolunu sokup çantayı almıştır" dedi ve yargıcın hukuka olan saygısını hedefleyerek sürdürdü konuşmasını: "Siz de takdir edersiniz ki, müvekkilimin kolu, müvekkilimin bizzat kendisi değildir" dedi ve görüşünü şöyle sürdürdü: "Yalnızca bir kol tarafından işlenen bir suç için, kişinin suçsuz öteki kolunu, bacaklarını ve bedeninin suçsuz tüm organlarını da cezalandırmış oluyorsunuz. Bu kararınızla, suçsuz organları da hiç de hak etmedikleri bir cezaya çarptırıyorsunuz. " Genç avukat bu görüşünü açıkladıktan sonra yargıca sordu: "Bu davranışınızı, kişi hukukuna olan saygınızla nasıl bağdaştırabileceğinizi açıklayabilir misiniz?" Yargıç, genç avukatın bu sözleri üzerine gülümsedi :
· "Peki, o zaman ben de kararımı aynı mantık doğrultusunda veriyorum ve müvekkilinizin, suçlu kolunu bir yıl hapse mahkum ediyorum" dedi. Sonra da kararını, gülümseyerek tamamladı : "Müvekkiliniz isterse, hapsedilen koluna eşlik edebilir."
Yargıcın bu kararından sonra gülme sırası, yargılanmakta olan hırsıza gelmişti. Genç avukatının yardımıyla takma kolunu çıkarttı, yargıca teslim etti ve öteki kolunu avukatının koluna sokarak mahkeme salonundan ayrıldı. | |
| | | bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:36 pm | |
| KOL Genç avukat, hırsızlıkla suçlanan müvekkilini hapis cezasından ancak, yaratıcı bir savunma yaparak kurtarabileceğini biliyordu. Bu nedenle savunmasını, sözcüklere "dans ettirerek" yapmaya başladı.
· "Müvekkilim, arabanın camından içeri yalnızca kolunu sokup çantayı almıştır" dedi ve yargıcın hukuka olan saygısını hedefleyerek sürdürdü konuşmasını: "Siz de takdir edersiniz ki, müvekkilimin kolu, müvekkilimin bizzat kendisi değildir" dedi ve görüşünü şöyle sürdürdü: "Yalnızca bir kol tarafından işlenen bir suç için, kişinin suçsuz öteki kolunu, bacaklarını ve bedeninin suçsuz tüm organlarını da cezalandırmış oluyorsunuz. Bu kararınızla, suçsuz organları da hiç de hak etmedikleri bir cezaya çarptırıyorsunuz. " Genç avukat bu görüşünü açıkladıktan sonra yargıca sordu: "Bu davranışınızı, kişi hukukuna olan saygınızla nasıl bağdaştırabileceğinizi açıklayabilir misiniz?" Yargıç, genç avukatın bu sözleri üzerine gülümsedi :
· "Peki, o zaman ben de kararımı aynı mantık doğrultusunda veriyorum ve müvekkilinizin, suçlu kolunu bir yıl hapse mahkum ediyorum" dedi. Sonra da kararını, gülümseyerek tamamladı : "Müvekkiliniz isterse, hapsedilen koluna eşlik edebilir."
Yargıcın bu kararından sonra gülme sırası, yargılanmakta olan hırsıza gelmişti. Genç avukatının yardımıyla takma kolunu çıkarttı, yargıca teslim etti ve öteki kolunu avukatının koluna sokarak mahkeme salonundan ayrıldı. | |
| | | bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:36 pm | |
| SOBADAKİ HİKMET Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi." | |
| | | bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:36 pm | |
| SORULAR-CEVAPLAR Soru: Bir kadın kocasını milyoner yapabilir mi? Cevap: Kocası daha önce milyarderse evet.
Soru: Mikroskopla kadın arasında ne benzerlik vardır? Cevap: İkisi de pireyi deve yapar.
Soru: Geveze bir kadınla tespih arasında ne fark vardır? Cevap: Biri çekilir, diğeri hiç çekilmez
Soru: Duvar saati ile geveze bir kadın arasında ne fark vardır? Cevap: Duvar saati hiç olmazsa arada bir durur.
Soru: Birbiriyle tartışan iki erkekle birbiriyle tartışan iki kadınarasında ne fark vardır?
Cevap: Tartışan iki erkek kendilerini, iki kadınsa üçüncü bir kadını tartışırlar.
Soru: Bir kadın ile gazetenin benzerliği nedir? Cevap: Her ikisi de ağzına kadar laf doludur ve insanı paradan çıkarır. | |
| | | bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:36 pm | |
| ŞANS Bir filozofa sormuşlar :
"Şansa inanır mısınız?" Filozof : "Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım". | |
| | | bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:37 pm | |
| BİZ DE YAKLAŞIYORUZ Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla :
"300 bin kişilik düţman ordusu bize Doğru yaklaşıyor" der. Alparslan hiç önemsemeyerek söyle der : "Biz de onlara yaklaşıyoruz.” | |
| | | bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:37 pm | |
| SIR TUTMAK Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona
"Sen sır saklamayı bilir misin?" diye sormuş. Vezir : "Evet hünkarım, bilirim" dediğinde, Yavuz cevabi yapıştırmış: "Ben de bilirim". | |
| | | bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:37 pm | |
| VETERİNER Bir toplantıda bir genç Mehmet Akif küçük düşürmek için :
Affedersiniz,siz veteriner misiniz? demiş. M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş :
Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu? | |
| | | bjkli moderatör
mesaj sayısı : 184 Yaş : 40 Kayıt tarihi : 01/12/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Ptsi Nis. 20, 2009 1:37 pm | |
| NİSBET Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş.. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill'i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş :
“Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa." Churchill , hemen cevap göndermiş:
“Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece oynarsa." | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: fıkra arşivi Cuma Mayıs 01, 2009 1:14 pm | |
| Yamyam baba-oğul balta girmemiş ormanda dolaşırken nehirde yıkanan genç ve çok güzel bir kadın gördüler. Oğul sordu : -Ne dersin baba, yiyelim mi onu? Baba bir an düşündükten sonra : -Hayır, bunu eve götürür, onun yerine anneni yeriz! dedi. | |
| | | | fıkra arşivi | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|