müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi |
| | coğrafya konular arşiv | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: coğrafya konular arşiv Paz Ekim 12, 2008 11:11 pm | |
| Bölgelere Göre Önemli İç Ovalar; İç Anadolu: Konya, Kayseri, Ankara Ovaları Marmara Bölgesi : Ergene, Bursa, Adapazarı, Balıkesir Ovaları G.Doğu Anadolu Bölgesi: Diyarbakır, Antep Ovaları Akdeniz Bölgesi : Burdur, Amik, Isparta, Elmalı, Kestel (Karstik) Ege Bölgesi : Bergama, Torbalı, Ödemiş, Salihli, Manisa, Afyon Ovaları Doğu Anadolu Bölgesi : Erzurum, Malatya, Muş, Iğdır Ovaları B) Kıyı Ovaları: Akarsuların kıyılarda oluşturduğu delta ovaları ve diğer kıyı şeridi düzlüklerdir. Başlıca Delta Ovaları; ÇARŞAMBA (Yeşilırmak), BAFRA (Kızılırmak), SAKARYA (Sakarya), SİLİFKE (Göksu Irmağı) ÇUKUROVA (Seyhan, Ceyhan), DİKİLİ (Bakırçay), B. Ve K. MENDERES OVALARI Kıyı Şeridi Ovaları; Dalaman, Köyceğiz, Manavgat, Finike .... Ovaların Ekonomiye Etkileri • Tarımsal etkinlik sahalarıdır. • Hayvancılığa Katkısı vardır. • Ulaşıma elverişlidir. • Yerleşmeye uygun alanlardır. • Su kaynakları bakımından zengindirler. (Artezyen, kuyu, göl v.s.) Ovaların Sorunları • Sanayi kuruluşlarıyla dolmaktadırlar. • Tuğla, Kiremit v.s. yapımı için toprak ihtiyacı ovalardan karşılanmakta buda toprak kaybına yol açmaktadır. • Taban suyu yüksek yerler bataklığa dönüşmektedir.
Türkiye'de Dalga ve Akıntıların Oluşturduğu Şekiller Dalga ve Akıntılar aşındırma ve biriktirme yoluyla şekillendirmeler yaparlar. Akıntılar ülkemiz kıyılarında pek etkili olmayıp daha ziyade dalgalar şekillendirme yaparlar. Falez (Yalıyar): Dalgaların kıyıya inen dik yamaçları dövmesiyle oluşan dik yamaçlı yada altı oyulmuş kıyılardır. Ülkemizde en çok Karadeniz kıyılarında Ordu-Sinop kıyılarında, Akdeniz’de Teke ve Taşeli Y.Adl.’da, Ege bölgesindeki dik yamaçlı kıyılarda yer yer falezlere rastlanır. Kumsal (Plaj): Dalgaların kıyıdan kopardığı malzemeler zamanla aşındırılarak ufalanır ve genişliği 50m. Civarlarında olan kum yığınlarını şeritler halinde kıyıya biriktirir. Bu oluşum falezli
dik kıyılar dışındaki alçak yamaçlı sığ kıyılarda oluşur. Orta ve Batı karadenizde, Antalya-Mersin kıyı hattında ve Ege kıyılarında grabenlerin uzandığı kıyı bölümlerinde birçok plajlar oluşmuştur. Bu oluşum alanları deniz turizmi açısından önemli alanlardır. Kıyı Oku (Kordonu): Dalga ve akıntıların ufaladığı malzemeyi sığ olan koyların ağızlarında biriktirmesiyle denize doğru ilerleyen çıkıntılardır. Lagün (Deniz Kulağı): Koy ağzında gelişen kıyı oklarının koyun ağzını kapatıp denizden ayırması ve koyu bir göl haline getirmesiyle oluşur. B. ve K. Çekmece, Durusu, Ölüdeniz bu şekilde oluşmuş göllerdir. Tombolo: Kıyı yakınlarındaki bir adanın kıyı okunun gelişmesiyle anakaraya bağlanması sonucu oluşurlar. Böylece ada bir yarımadaya dönüşür. Karadeniz’de Sinop ve Marmara Denizi’ndeki Kapıdağ Yarımadaları birer Tombolodur.
TÜRKİYE’NİN AKARSULARI Genel Özellikler; • Akarsularımızın boyları kısadır. (Türkiye’nin bir yarımada olması ve dağların uzanış biçiminden dolayı) • Akış hızları (debileri) fazladır. (Dağların fazla olmasından dolayı) • Rejimleri (Mevsimlere göre akımı) düzensizdir. (Karadeniz bölgesi akarsuları hariç) • Ulaşım için elverişli değildirler. (h-Hızlı aktıkları ve düzensiz rejimli oldukları için) • Enerji üretimi için elverişlidirler. Başlıca Akarsularımız; Karadeniz’e Dökülenler : Sakarya, Kızılırmak, Yeşilırmak, Çoruh Marmara’ya Dökülenler : Susurluk Ege’ye Dökülenler : Meriç, Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes Akdeniz’e Dökülenler : Aksu, Göksu, Seyhan, Ceyhan, Asi Dışarıya Dökülenler: Fırat, Dicle Basra Körfezi, Kura, Aras Hazar Denizi, Çoruh (Gürcistan) Karadeniz Dışarıdan Gelenler: Asi(Suriye) Akdeniz , Meriç (Bulgaristan) Ege Akarsu Havzalarımız; Akarsularımızın çoğunun havzası açıktır. Sularını denize ulaştıramayan Kapalı Havzalarımızda vardır. Bunlar; Konya Ovası, Tuz Gölü, Van Gölü, Akşehir-Eber gölleri ve Göller Yöresidir. Akarsularımızın Rejimleri Akarsu rejimi, akarsuyun yıl içinde gösterdiği akım grafiği ve akarsuyun beslenme şeklini ifade eder. Her mevsim birbirine yakın akım gösteren akarsuların rejimi DÜZENLİ REJİM, Kurak dönemlerdi olan ve suları azalan yada kuruyan akarsuların rejimine DÜZENSİZ REJİMLİ akarsular denir. Akarsular Yağmur, Kaynak, Kar ve Buzul sularıyla bazıları da Göl sularıyla beslenirler. Akarsu, bunlardan biriyle besleniyorsa SADE REJİMLİ, birkaçı ile besleniyorsa KARMA REJİMLİ akarsu denir. a) Yağmur Sularıyla Beslenenler: Genellikler yazın kururlar. Yağmurun fazla olduğu aylarda canlanırlar. • Ege, Akdeniz ve İç Anadolu akarsuları. b) Kar ve Buzul Sularıyla Beslenenler: Yüksek Dağlardan beslenirler. Karların eridiği yaz aylarında canlanırlar. • D.Karadeniz (bir Kısmı), D.Anadolu akarsuları c) Kaynak Suları ile Beslenenler: Genelde küçük akarsulardır. Akdeniz bölgesindeki Karstik sahalarda görülür. • Manavgat Çayı d) Gölden Çıkan Akarsular: Bazı göllerin yaışlı dönemlerde taşan fazla sularını boşaltırlar. (Gideğen-Gölayağı denir) • Beyşehir Gölü Çarşamba Suyu Konya Ovası, Eğirdir Gölü Kovada Çayı Kovada Gölü e) Karma Rejimli Akarsular: Uzun boylu akarsulardır, çok çeşitli beslenme kaynakları vardır. | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: coğrafya konular arşiv Paz Ekim 12, 2008 11:12 pm | |
| • Fırat, Dicle, Kızılırmak gibi.
TÜRKİYEDE İKLİM ELEMANLARI 1-SICAKLIK: En önemli iklim elemanıdır. Ekonomik faaliyetlere, yerleşme tiplerine v.s. gibi birçok alana etki eder. Türkiye’de yıllık ortalama sıcaklık dağılışına baktığımızda ; - En sıcak Yerler: YAZ G.D.ANADOLU (Nedeni;nem farklılığı) KIŞ AKDENİZ’dir. - En Soğuk Yerler: YAZ-KIŞ K.D.ANADOLU’dur. (Erzurum,Kars,Ağrı) - En fazla Sıcaklık Farkı: K.D.ANADOLU (30C) - En Az ise: D.KARADENİZ’dir. (15c) Ortalama Sıcaklık Dağılışı: - Kıyılar iç kesimlere göre daha sıcaktır. Kıyılarda sıcaklığın dağılışı enleme göre (güneyden kuzeye doğru azalır) paralellik gösterir. - İç kesimlerde ise sıcaklık yükseltiye göre (batıdan doğuya doru azalır) paralellik gösterir. Kış Sıcaklık Dağılışı: Kışın iç ve doğu kesimler kuzeyden gelen hava kütlelerinin etkisiyle çok soğur. Akdeniz bölgesi ise enlem faktörü sayesinde daha sıcaktır. Kuzey kıyılara gidildikçe bu sıcaklık azalır ama D.Karadeniz’de föhn rüzgarlarının etkisi ve Gürcistan’daki Kafkas dağlarının Sibirya’dan gelen soğuk havayı engellemesiyle kış sıcaklığı Marmara’dan daha yüksektir.
Yaz Sıcaklık Dağılışı: Yazın Güneydoğu Anadolu enlemin etkisinin yanı sıra Afrika’dan gelen çöl rüzgarlarıyla kavrulur. Yüksekliğin etkisiyle Kuzeydoğu Anadolu yazın en serin yerdir. Kıyı kesimlerde de yazın nemlilik sayesinde aşırı sıcaklar olmaz. Türkiye’de Don Olayları ve Önemi: Don olayları da kıyıdan iç kesimlere ve batıdan doğuya gidildikçe artar. Bu olayı tarım yerleşme ve ulaşım gibi etkinlikleri çok etkiler. Özellikle mevsim normali dışındaki donlar ve dona alışkın olmayan Akdeniz bölgesi tarım ürünleri büyük zarar görür. Yollarda kazalara ve trenlerin raydan çıkmasına neden olur. Kışın görülen donlar bahar aylarındaki kadar zararlı olmaz. Çünkü karla kaplı tarım alanları dondan korunmuş olur.
2-BASINÇ VE RÜZGARLAR Sıcaklıktan sonra iklimi etkileyen en önemli elemandır. Çünkü basınç rüzgarları oluşturur rüzgarlarda yağışın oluşmasına ve dağılmasına katkıda bulunur. Ayrıca estikleri yerlerin özelliklerini değişik bölgelere taşırlar. (Sıcak, Soğuk Nemli v.s.) Sıcaklıktan etkilenen basıncın ülkemizde mevsimlere göre dağılış durumu şekildeki gibi olur.Kara ve Denizlerin farklı ısınması sonucu ülkemizde iç kesimlerle kıyı kesimler arasında oluşan rüzgarlar çevredeki daha büyük basınç merkezlerinin etkisi artınca kendi etkileri kaybolur. Bu büyük basınç merkezleri ise SibiryaYB, Basra AB, İzlanda AB. Ve Asor YB.’dır. Bu basınç merkezleri dışında daha küçük sıcaklık farklarından oluşan daha küçük basınç alanları ve rüzgarlarda ülkemizin heryerinde görülür. Bu rüzgarlar çok zayıf eserler ve herhangi bir yağışa neden olamazlar. Bunlara Meltem Rüzgarları denir.
Meltemler günlük sıcaklık farklarından doğan basınç farkları sonucu oluşurlar.
NEM VE YAĞIŞLAR Atmosferdeki su buharına nem denir. Higrometre ile ölçülür. Gram (gr) olarak ifade edilir. Havadaki nem en çok buharlaşma ile ve kısmen de bitkilerdeki terleme ile kazanılır. Atmosferdeki nem 3 şekilde ifade edilir; 1-Mutlak Nem: 1m³ havadaki nem miktarıdır. Sıcaklığın ve buharlaşmanın fazla olduğu ekvator kuşağında çok, kutuplarda ve dağ zirvelerinde azdır. 2-Maksimum Nem: 1m³ havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla nem miktarına denir. Sıcaklık arttıkça max. Nem de artar. 3-Bağıl (Nisbi) Nem: Mutlak nemin max. Neme oranıdır. Kısacası havanın neminin % olarak ifadesidir. Yoğunlaşma Su buharının soğumaya uğrayıp tekrar sıvı yada katı hale gelmesine yoğunlaşma denir. Bunu için havadaki nem doyma noktasına ulaşmalı yani bağıl nem %100 olmalıdır.Böylece doyma noktasını aşan nem yoğunlaşır ve yağış oluşur. Not: Yoğunlaşma için ilk şart SOĞUMA ’dır. Bunun için bir hava kütlesi; Soğuk bir hava kütlesiyle karşılaşırsa, Soğuk bir bölgeden geçerse Yükselmeye uğrarsa, sıcaklık azalır doyma noktasına ulaşır ve YAĞIŞ OLUŞUR. | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: coğrafya konular arşiv Paz Ekim 12, 2008 11:13 pm | |
| Yoğunlaşma Ürünleri Bulut: Havadaki soğuma sonucu küçük su taneciklerinin bir araya gelmesiyle oluşan kümelerdir. Sis : Yeryüzüne yakın yerde oluşan bulutlardır. Nemli havanın soğuk zeminle teması sonucu oluşur. Cephe alanlarında da yağışın yanında siste oluşur. Yağış ve Türleri Yağış: Atmosferdeki nemin yoğunlaşma ile sıvı yada katı hale gelip yeryüzüne düşmesidir. Plüviyometre ile ölçülür. Yağışın yıl içindeki dağılımına YAĞIŞ REJİMİ denir. Yağış oluşma biçimleri Yağışlar oluşumlarına göre 3’e ayrılır. 1-Yamaç Yağışları (Orografik) : Nemli hava kütlelerinin karşılaştığı dağ yamaçları boyunca yükselip soğumaya uğramasıyla oluşurlar.Dünyada G.D. Asya’da ,O.Kuşak karalarının Batı kıyılarında, Ülkemize Karadeniz, Yıldız ve GB. Torosların denize bakan yamaçlarında bolca görülür. 2- Konveksiyonel Yağışlar (Yükselim): Güneşli ve Rüzgarsız kara alanlarında ısınan havanın yükselip soğumasıyla oluşan yağışlardır. Dünyada en çok Ekvatoral Bölgede ülkemizde ise İç Anadolu’da rastlanır (Kırkikindi Yağışları). 3- Cephesel Yağışlar (Frontal): Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında oluşan yağışlardır. Dünyada en çok 60 enlemlerinde görülür. Ülkemizde ise kış yağışları hep cephesel kökenlidir.
Türkiye’de Yağış Çeşitleri ve Önemi YAĞMUR: İkiye ayrılır. Küçük taneli ve yavaş yağana ÇİSELİ, iri taneli ve hızlı yağana SAĞANAK yağış denir. Çiseli yağmur daha zararsızdır. Ancak sağanak yağışlarla toprak fazla yağışı hemen ememez ve sellere, dolayısıyla erozyona neden olur. Tarımsal alanların, hidroelektrik santrallerinin su ihtiyacı, kurak bölgelerin içme ve sulama suyu, meraların yeşerebilmesi (hayvancılık açısından) yağmurların etkisiyle olur. Buda insan hayatı için çok önemlidir. KAR: Kar aşırı yağmadıkça tarımsal ürünlere zarar vermez hatta onları dondan korur. Yavaş yavaş eriyerek erozyona sebep olmaz, toprağın su ihtiyacını karşılar yeraltı sularını besler. Ancak aşırı olanı ulaşımı etkiler. Karın yerde kalma süresi B ’dan D ’ya doğru artar. DOLU: Zararlı etkileri fazla olan bir yağış çeşididir. Yere düşünce çabuk erir ve sellere yol açar, tarım ürünlerine ve hatta eşyalara zarar verir. Bol Yağışlı Yerler (+1000 mm) Kurak Yerler (-500 mm) -D.Karadeniz -B.Karadeniz -G.D.ve Orta Toroslar -D. Ve İç Anadolu’daki yüksek yerler -Iğdır ovası -Konya Ovası -Tuz Gölü Çevresi -G.D.Anadolu’nun güneyi -D.Anadolu’daki çukur ovalar. SİS: Kara, Kıyı Yamaç(orografik) ve cephe sisleri gibi çeşitleri vardır. Görüş mesafesi 1 km’den az olduğunda meteorolojik anlamda o gün sisli gün sayılır. En fazla sisli gün sayısı İç Anadolu’dadır. Akdeniz kıyı kesiminde ise sis neredeyse hiç görülmez. Ulaşımı olumsuz etkiler.
Türkiye’de Yağışın Dağılışı Türkiye’de genel olarak kıyı kesimler ve yüksek dağ yamaçları bol yağışlı denize kapalı iç kesimler ve çukur yerler az yağışlıdır.Buna göre;
TÜRKİYEDEKİ BİTKİ TOPLULUKLARI Relikt (Kalıntı) Bitki: 4.Zamandaki buzul devrinde yaşayabilen iklimlerin ısınmasıyla günümüzde dağların yüksek kesimlerindeki soğuk alanlarda yaşamını sürdüren eski devre ait bitkilerdir. Endemik Bitki: Ancak sıcak iklimlerde yetişen ama ülkemizde Torosların güneye bakan sıcak yamaçlarında yetişme ortamı bulabilen bitkiler. Geniş Yapraklılar: Kayın,Kestane,Meşe, Dişbudak,Ihlamur, Kavak İğne Yapraklılar: Ladin, Köknar, Sarıçam, Karaçam, Kızılçam A – ORMANLAR 1.Karadeniz Ormanları: Türkiye ormanlarının %25’idir. Nem ve Yağış fazla olduğundan çeşitlilik fazla ve bitki örtüsü gürdür. Bu ormanlar; • Doğudan Batıya • Alçaktan Yükseğe • Kuzeyden Güneye doğru yükselti ve yağışın değişmesine paralel olarak farklılaşır. 2.Batı Anadolu Ormanları: Çanakkale Boğazı ile Ege Kıyılarını kapsar. Kuzeyde Karadeniz ormanlarındaki benzerlik güneye doğru Akdeniz ormanlarına dönüşür. 2. Akdeniz Ormanları: Karedeniz ormanlarından farkı kuraklığa dayanıklı olmalarıdır. Kıyıda 1000 m.lere kadar çıkan Maki kuşağının sona erdiği yerde başlayan orman kuşağı Toros Dağları boyunca uzanır. Sadece kuraklığa dayanabilen iğne yapraklı orman kuşağı yer alır. Bu ormanlar Karadeniz ormanları kadar gür değildir. 4. Doğu ve İç Anadolu Ormanları: İç kesimlerde sık olmamakla birlikte dağların yağış alan yüksek yerlerinde bulunurlar. Daha alçak yerlerde ise insanların tahribi sonucu yok edilmiş orman artıkları olan tek tük ağaçlar vardır. (Antropojen Bozkır) B – MAKİ Akdeniz iklimi etkisindeki kıyı bölgelerimizde insanların tahrip ettiği orman kuşağının yerinde oluşan bitki topluluğudur. Makiler çalı yada ağaççık olarak tanımlanır. Yüzlerce çeşidi vardır. (Tesbih, Sandal, Zakkum, Delice Zeytin, Kocayemiş, Keçiboynuzu v.s. bazılarıdır. ) Makiler tüm kıyılarımızda görülür. Ancak Güney kıyılarımızdan Kuzeye doğru yükselti basamakları ve çeşitleri değişir. (enlemin etkisi) Akdeniz’de 800-1000m lere Ege’de 500-600m lere Marmara’da ise 300m’ye kadar yetişebilirler. Karadeniz’de ise Yalancı Maki dediğimiz Garigler yer alır. C – BOZKIR İklim şartlarının ağaç yetişmesine uygun olmadığı yarı kurak yerlerdeki otsu, dikensi küçük çalı topluluklarıdır. İlkbahar aylarında yemyeşil olan bu ot toplulukları, yaz kuraklığı ile sapsarı kurak ve çorak çalı topluluğuna dönüşür. İç bölgelerimizdeki alçak (çukur) alanlarda yayılan bozkırlar yağışın arttığı dağ yamaçlarında yerlerini iğne yapraklı ormanlara bırakır. İç Anadolu’da bir çok yerde bu ormana geçiş kuşağı birden olmaz çünkü insanların tahribi sonucu eskiden orman olan alanlar tek tük ağaçlardan ibaret olan Antropojen Bozkırlara dönüşmüştür. Doğu Anadolu’da yüksek platolardaki bozkırlar kurak bir yaz yaşamadıkları için yazın yemyeşil kalırlar. Bu yüzden buralarda büyükbaş mera hayvancılığı yaygındır. D – DAĞ ÇAYIRLARI (Alpin Çayırları) Ormanların yetişemeyeceği kadar soğuk ve az nemli yükseltilerde görülen yazın yeşeren kışın kar altında kalan soğuğa dayanıklı ot topluluklarıdır. | |
| | | | coğrafya konular arşiv | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|